Nurdan Damlalar

Leyli_Efruz

Well-known member
Cevap: Nurdan Cümleler

Senin üzerine haktır ki, her söylediğin hak olsun. Fakat her hakkı söylemeye senin hakkın yoktur. Her dediğin doğru olmalı; fakat her doğruyu demek doğru değildir. Zira senin gibi niyeti hâlis olmayan bir adam, nasihati bazen damara dokundurur, aksülâmel yapar.

Mektubat, s. 256.
 

Leyli_Efruz

Well-known member
Cevap: Nurdan Cümleler

Yalnız Bir'i iste; başkaları istenmeye değmiyor.

Bir'i çağır; başkaları imdada gelmiyor.

Bir'i talep et; başkaları lâyık değiller.

Bir'i gör; başkalar her vakit görünmüyorlar, zevâl perdesinde saklanıyorlar.

Bir'i bil; mârifetine yardım etmeyen başka bilmekler faydasızdır.

Bir'i söyle; Ona âit olmayan sözler, mâlâyânî sayılabilir.

17.Söz
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Nurdan Cümleler

Görünen eşya dahi, Cenâb-ı Hakk'ın âsârıdır. "Heme Ost" değil, "Heme Ezost"tur. Yani herşey O değil, belki herşey Ondandır. Çünki hâdisat, ayn-ı Kadîm olamaz.

18. Mektup'tan.
 

Sergerdan

Well-known member
Cevap: Nurdan Cümleler


Binaenaleyh, insanın en evvel ve en büyük vazifesi, tesbih ve tahmiddir. Evvela mazi, hal ve istikbal zamanlarında görmüş veya görecek nimetler lisanıyla, sonra nefsinde veya haricinde görmekte olduğu in'amlar lisanıyla, sonra mahlükatın yapmakta oldukları tesbihatı şehadet ve müşahede lisanıyla Sanii hamd ü sena etmektir.
 

Garib

Well-known member
Cevap: Nurdan Cümleler

Risalet-in-Nur gittikçe parlak, hârikane fütuhat-ı îmaniye yapar. Kendi kendine inşâallah her görenin kalbinde yerleşir, muannidleri susturur. Bir hıfz-ı gaybî altında düşmanları şaşırtmış, kör gözleri onu görmüyor. İzini bulamadığı halde, parlak faaliyetini müşahede ediyorlar. Bu vakit pek ziyade ihtiyat lâzım.
 

Leyli_Efruz

Well-known member
Cevap: Nurdan Cümleler

بِسْمِ اللّهِ الرّحْمنِ الرّحِيمِ

فَانْظُرْاِلَى آثَارِ رَحْمَةِ اللّهِ كَيْفَ يُحْيِى اْلاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَآاِنَّ ذَلِكَ َلمُحْيِى اْلمَوْتَى وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ



Birader, haşir ve âhireti basit ve avâm lisanıyla ve vâzıh bir tarzda Beyânını ister isen, öyle ise şu temsilî hikâyeciğe nefsimle beraber bak, dinle:

Birzaman iki adam, Cennet gibi güzel bir memlekete (şu dünyaya işarettir)gidiyorlar. Bakarlar ki: Herkes ev, hâne, dükkân kapılarını açıkbırakıp muhafazasına dikkat etmiyorlar. Mal ve para, meydanda sahibsiz kalır.O adamlardan birisi, her istediği şeye elini uzatıp, ya çalıyor, yagasbediyor. Hevesine tebaiyet edip her nevi zulmü, sefaheti irtikâbediyor. Ahali de ona çok ilişmiyorlar. Diğer arkadaşı ona dedi ki:

"Neyapıyorsun? Ceza çekeceksin; beni de belaya sokacaksın. Bu mallar mîrîmalıdır. Bu ahali çoluk çocuğuyla asker olmuşlar veya memur olmuşlar.Şu işlerde sivil olarak istihdam ediliyorlar.



Onuniçin sana çok ilişmiyorlar. Fakat intizâm şediddir. Padişahın her yerdetelefonu var ve memurları bulunur. Çabuk git, dehâlet et" dedi. Fakat o sersem inad edip dedi:

"Yok,mîrî malı değil, belki vakıf malıdır, sahibsizdir. Herkes istediği gibitasarruf edebilir. Bu güzel şeylerden istifadeyi men'edecek hiçbirsebeb görmüyorum. Gözümle görmezsem inanmayacağım" dedi. Hem feylesofane çok safsatiyatı söyledi. İkisi arasında ciddî bir münazara başladı. Evvelâ o sersem dedi:

"Padişah kimdir? Tanımam."

Sonra arkadaşı ona cevaben: "Birköy muhtarsız olmaz. Bir iğne ustasız olmaz, sahibsiz olamaz. Bir harfkâtibsiz olamaz, biliyorsun. Nasıl oluyor ki, nihayet derecede muntâzamşu memleket hâkimsiz olur? Vebu kadar çok servet ki, her saatte bir şimendifer gaibden gelir gibikıymettar, Mûsanna' mallarla dolu gelir. Burada dökülüyor gidiyor.Nasıl sahibsiz olur? Ve her yerde görünen ilânnameler ve Beyânnamelerve her mal üstünde görünen turra ve sikkeler, damgalar ve her köşesinde sallanan bayraklar nasıl mâliksiz olabilir? Sen anlaşılıyor ki, bir parça firengî okumuşsun. Bu İslâm yazılarını okuyamıyorsun. Hem de bilenden sormuyorsun...

 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Nurdan Cümleler

BİRİNCİ NOKTA

Denilmiş: "Niçin siyasetten çekildin, hiç yanaşmıyorsun?"

Elcevap: Dokuz on sene evveldeki Eski Said, bir miktar siyasete girdi. Belki siyaset vasıtasıyla dine ve ilme hizmet edeceğim diye beyhude yoruldu. Ve gördü ki, o yol meşkûk ve müşkülâtlı ve bana nisbeten fuzuliyâne, hem en lüzumlu hizmete mâni ve hatarlı bir yoldur.

Çoğu yalancılık; ve bilmeyerek ecnebî parmağına âlet olmak ihtimali var.

16. Mektup, s.64
 

Sergerdan

Well-known member
Cevap: Nurdan Cümleler


Evet, herşeyde bir birlik var
. Birlik ise biri gösterir. Meselâ, dünyanın lâmbası olan güneş birdir; öyleyse dünyanın mâliki dahi birdir. Meselâ, zemin yüzündeki zîhayatların hizmetçileri olan hava, ateş, su birdir; öyleyse onları istihdam eden ve bizlere musahhar eden dahi birdir.
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Nurdan Cümleler

Hem Kur'ân'ın verdiği meyveler hem mükemmeldir, hem hayattardır. Öyleyse, Kur'ân ağacının kökü hakikattedir, hayattardır. Çünkü meyvenin hayatı, ağacın hayatına delâlet eder. İşte, bak, her asırda ne kadar asfiya ve evliya gibi mükemmel ve kâmil zîhayat ve zînur meyveler vermiş.

19. Mektup s.188
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Nurdan Cümleler

Evet, şu perişan dünyada, âvâre nev-i beşer içinde, semeresiz bir hayatta, sahipsiz, hâmisiz bir surette, âciz, miskin bir insan, bütün dünyanın sultanı da olsa kaç para eder?

İşte bu âvâre nev-i beşer içinde, bu perişan, fâni dünyada, insan sahibini tanımazsa, mâlikini bulmazsa, ne kadar biçare sergerdan olduğunu herkes anlar.

Eğer sahibini bulsa, mâlikini tanısa, o vakit rahmetine iltica eder, kudretine istinad eder. O vahşetgâh dünya, bir tenezzühgâha döner ve bir ticaretgâh olur.


20. Mektup'tan.
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Nurdan Cümleler

Vücut mertebeleri muhteliftir. Ve vücut âlemleri ayrı ayrıdır. Ayrı ayrı oldukları için, vücutta rüsuhu bulunan bir tabaka-i vücudun bir zerresi, o tabakadan daha hafif bir tabaka-i vücudun bir dağı kadardır ve o dağı istiab eder.

20. Mektup'tan...
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Nurdan Cümleler

Hakikat nazarında sebeb-i adâvet ve şer olan fenalıklar, şer ve toprak gibi kesiftir; başkasına sirayet ve in'ikâs etmemek gerektir. Başkası ondan ders alıp şer işlese, o başka meseledir. Muhabbetin esbabı olan iyilikler, muhabbet gibi nurdur; sirayet ve in'ikâs etmek, şe'nidir. Ve ondandır ki, "Dostun dostu dosttur" sözü durub-u emsal sırasına geçmiştir. Hem onun içindir ki, "Bir göz hatırı için çok gözler sevilir" sözü umumun lisanında gezer.

İşte ey insafsız adam! Hakikat böyle gördüğü hâlde, sevmediğin bir adamın sevimli, mâsum bir kardeşine ve taallûkatına adâvet etmek ne kadar hilâf-ı hakikat olduğunu, hakikatbîn isen anlarsın.

22. Mektup'tan
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Nurdan Cümleler

Siyasetteki Tehlike

Cây-ı dikkat bir hadise:

Bir zaman, bu garazkârâne tarafgirlik neticesi olarak gördüm ki, mütedeyyin bir ehl-i ilim, fikr-i siyasîsine muhâlif bir âlim-i salihi, tekfir derecesinde tezyif etti. Ve kendi fikrinde olan bir münafığı, hürmetkârâne medhetti.

İşte, siyasetin bu fena neticelerinden ürktüm,

b150.gif

[Şeytandan ve siyasetten Allah'a sığınırım.]

dedim, o zamandan beri hayat-ı siyasiyeden çekildim.
 

NuruAhsen

Sonsuz Temâþâ
İslamiyet noktasında bu asır, gayet ehemmiyetli ve dehşetlidir.

--------------------------------------------------------------------------------
Kader adalet ve hikmetle iş görür.

--------------------------------------------------------------------------------
Kabre girip uyandırılmamak üzere rahat yatamazsınız.

--------------------------------------------------------------------------------
Hayat musibetlerle, hastalıklarla tasaffi eder, kemal bulur, kuvvet bulur, terakki eder, netice verir.

--------------------------------------------------------------------------------
Ey nefis! bil ki, dünkü gün senin elinden çıktı; yarın ise, senin elinde senet yok ki, ona maliksin.

--------------------------------------------------------------------------------
Asıl söz ise kur´an´ındır. Zira söz odur ve söz onundur, dinleyelim:

--------------------------------------------------------------------------------
Merak, musibeti ikileştirir, maddi musibeti kalbde de yerleştirmek için bir kök olur.

--------------------------------------------------------------------------------
Allah birdir. Başka şeylere müracaat edip yorulma!

--------------------------------------------------------------------------------
Allah´ı tanımayanın, dünya dolusu bela başında vardır. Allah´ı tanıyanın dünyası nurla ve manevi sürurla doludur.

--------------------------------------------------------------------------------
Dua bir ibadettir. abd, kendi aczini ve fakrını dua ile ilan eder.

--------------------------------------------------------------------------------
Şu koca kainat sarayının bir ustası var. O usta onu bilir, görür, yapar, idare eder.

--------------------------------------------------------------------------------
Resul-i ekrem aleyhissalatü vesselam ferman etmiş: "Rabbim bana edebi güzel bir surette ihsan etmiş, edeplendirmiş."

--------------------------------------------------------------------------------
Dünya için din feda olunmaz.

--------------------------------------------------------------------------------
Herşeyde bir güzellik ciheti var ve rahmetin bir cilvesi var.

--------------------------------------------------------------------------------
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Nurdan Cümleler

Kin ve Adavet

Dördüncü Düstur: Ehl-i kin ve adâvet, hem nefsine, hem mü'min kardeşine, hem rahmet-i İlâhiyeye zulmeder, tecavüz eder. Çünkü, kin ve adâvetle nefsini bir azâb-ı elîmde bırakır.

Hasmına gelen nimetlerden azâbı ve korkusundan gelen elemi nefsine çektirir, nefsine zulmeder.

Eğer adâvet hasetten gelse, o bütün bütün azaptır. Çünkü, haset evvelâ hâsidi ezer, mahveder, yandırır. Mahsud hakkında zararı ya azdır veya yoktur.

22. Mektup'tan s.257
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Nurdan Cümleler

Allah için mi, nefis için mi?


Cây-ı ibret bir hadise:


Bir vakit, İmam-ı Ali Radıyallahü Anh bir kâfiri yere atmış. Kılıcını çekip keseceği zaman o kâfir ona tükürmüş. O, kâfiri bırakmış, kesmemiş. O kâfir ona demiş ki: "Neden beni kesmedin?"

Dedi: "Seni Allah için kesecektim. Fakat bana tükürdün; hiddete geldim. Nefsimin hissesi karıştığı için ihlâsım zedelendi. Onun için seni kesmedim."

22. Mektup s.259
 
Üst