Her Gün Bir Hadis

T

Tarihci19

Misafir
***Her Gün Bir Hadis***

çok ihtiyac duyduğumuz bir mesele Allah bizim birbirimize düşmemize izin vermesin, özelliklede aile içi kinlere izin vermesin..
 

molla_zehra

Well-known member
***Her Gün Bir Hadis***

Ensar’dan Ebu’d-Derda (radıyallahu anh)’ın rivayet ettiği bu hadis tam olarak şu şekildedir:

“Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ın: ‘Baba cennetin orta kapısıdır. Dilersen bu kapıyı terket, dilersen muhafaza et’ dediğini işittim.”

(Tirmizî, Birr, 3)
_________________________________________________Abdullah ibn Mesud rivayet etmiştir ki Rasulullah şöyle buyurur:

"Şüphesiz ki sizin herhangi birinizin yaratılması, ana karnında kırk gün nutfe, sonra bunun gibi bir kan pıhtısı, sonra bunun gibi bir parça et olarak devam eder daha sonra Allah ona bir melek gönderir, üzerine rızkını ve ecelini, said (iyi) ve şaki (kötü) olanı yazar. Kendisinden başka ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki, kişi kendisiyle cehennem arasında bir zira' mesafe (yaklaşık 75 cm) kalıncaya kadar cehennemliklerin amelini işler. Daha sonra ilahi yazı onu geçer. Hiç şüphesiz kişi cennet ehlinin amelini işler, öyleki cennetle kendisi arasında bir zira' mesafe kalmışken cehennem ehlinin amelini işler, sonra ölür ve cehenneme gider."

(Buhari,Ebu Davut,İmam Ahmed)
 

imported_mihrace

Active member
***Her Gün Bir Hadis***

(Sadakanın en faziletlisi )
--------------------------------------------------------------------------------
"Sadakanın en faziletlisi, iki kişi arasını bulmaktır (düzeltmektir)." (Taberani, Bezzar)
---
"Allah Resûlü, Ebu Eyyûba:
- Ya Eba Eyyûb! Sana kazancı çok olan bir ticareti haber vereyim mi? diye sordu. Ebu Eyyûb:
- Buyur ya Resûlallah!dedi.
Resûlüllah da:
- İnsanların arası bozulduğu vakit, onların aralarını düzeltiver. Araları açılıp birbirinden uzaklaşanları da aralarını bulup birbirlerine yakınlaştır." buyurdu.
(Bezzar, Taberani)


__________________________________________________________________________________________________(KALP)
*insanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.
Buhârî, Îmân, 39; Müslim, Müsâkât, 107.
 

molla_zehra

Well-known member
***Her Gün Bir Hadis***

Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdular: "Mü`min kişinin durumu ne kadar şaşırtıcıdır! Zira her işi onun için bir hayırdır. Bu durum, sadece mü`mine hastır, başkasına değil: Ona memnun olacağı birşey gelse şükreder, bu ise hayırdır; bir zarar gelse sabreder, bu da hayırdır". (Kütübü Sitte)_________________________________________________Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdular: "Kim: `Rab olarak Allah`ı, din olarak İslam`ı, Resul olarak Hz. Muhammed`i seçtim (ve onlardan memnun kaldım)` derse cennet ona vacib olur".

(Kütübü Sitte)
 

imported_mihrace

Active member
***Her Gün Bir Hadis***

Abdullah bin Abbas (radiyallahü anh) hazretleri Peygamber Efendimiz’in (aleyhissalatü vesselam) şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:

“Beş şey gelmeden evvel şu beş şeyi ganimet say:
İhtiyarlık gelip çatmadan evvel gençliğin,
hastalıktan evvel sıhhatin,
fakir düşmeden evvel varlıklı olmanın,
meşguliyetten evvel boş zamanın
ve ölüm gelmeden evvel hayatın kıymetini bil, bunları güzel değerlendir!”

(Hakim, Müstedrek, 4/341)
_________________________________________________Ebu Umame´den:

"Kur´an´ı okuyun. Çünkü o, kıyamet günü, okuyanlarına şefaatçı olarak gelir."
(Müslim/Müsafirîn, 252)
---
"En hayırlınız, Kur´an´ı öğrenen ve başkalarına da öğretendir."
(Buhari)
_________________________________________________İçinde (ezberinde) Allah´ın kitabından hiçbirşey bulunmayan kimse, harap bir ev gibidir."
(Tirmizi)
 
T

Tarihci19

Misafir
***Her Gün Bir Hadis***

..


İki halifeden ikincisini öldürünüz. Sahih i Müslim _________________________________________________

..


Âişe radiya'llâhu anhâ'dan, şöyle rivâyet edilmiştir:
(Bir kere) Nebî aleyhi's-selâm'ın bâzı kadınları:
- Hangimiz (evvel ölüp de) en çabuk sana kavuşacaktır?
diye Resûl-i Ekrem'e sormuşlardı. O da cevâben:
- Eli uzun olanınız, buyurmuştu.
Bu def'a Peygamber'in kadınları bir kamış endâze alıp kollarını ölçmeğe başladılar.
İçlerinden en uzun kollu kadın Sevde (Bint-i Zem'a) idi.
Fakat Resûlullâh'ın vefâtından sonra öğrendik ki,
kolu uzun olan kadın, sadakası bol, (eli açık) kadın demek imiş.
Ve hakîkaten içimizde Sevde, aleyhi's-salâtü ve's-selâm'a
ilk iltihak eden kadın oldu. Ve Sevde sadaka vermeği çok severdi.
 
T

Tarihci19

Misafir
***Her Gün Bir Hadis***

olay üzere sölenmemişti, sahihi müslim de okumuştum evvelinde olay yazmıyordu haşiyesi yoktu.
 

imported_mihrace

Active member
***Her Gün Bir Hadis***

Ebu Hüreyre Radiyallâhu Anh rivayet ediyor:
Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

"Her şeyin bir zekâtı vardır. Bedenin zekâtı da oruçtur."
(İbni Mâce, Sıyam: 44)
 
T

Tarihci19

Misafir
***Her Gün Bir Hadis***

özge ' Alıntı:
ANLADIMABİ.SAĞOLASIN..

sen de sağol.

"Şüphesiz ki Allah, emirlerine uymaya tenezzül etmeyen,azgın ve zulümkar kullarından başkasına azap etmeyecektir."
 

SaYa

Well-known member
***Her Gün Bir Hadis***

Şüphesiz ki sözde ve işde doğruluk hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de cennete iletir. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğrucu) diye kaydedilir. Yalancılık, yoldan çıkmaya (fücûr) sürükler. Fücûr da cehenneme götürür. Kişi yalancılığı meslek edinince Allah katında çok yalancı (kezzâb) diye yazılır.

Buhâri, Edeb 69; Müslim, Birr 103-105. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 80; Tirmizi, Birr 46; İbni Mâce, Mukaddime 7; Duâ 5
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
***Her Gün Bir Hadis***

HTML:
<center><table><tr><td>
<table style="border: 1px solid rgb(245, 147, 105);" align="center" bgcolor="#ffffff" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0" width="700"><tbody><tr><td height="64" valign="top" width="499">[img]http://www.resulullah.org/images/logo.gif[/img]</td><td rowspan="2" valign="top" width="201">[img]http://www.resulullah.org/images/res_10.gif[/img]</td></tr><tr><td style="padding: 10px;" align="center" height="146" valign="top"><font style="font-size: 12px;" color="#990000" face="Tahoma">[b]Cabir ibni Abdullah Radiyallâhu Anh, Resul-i Ekrem Efendimiz 
Sallallâhu Aleyhi Vesellemin şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:

"Ümmetime 
Ramazan ayında beş şey ihsan edildi. Bunlar daha önceki peygamberlerin ümmetine 
verilmemişti.

Birincisi: Ramazan ayının ilk gecesi olunca Cenab-ı Hak 
onlara rahmetiyle bakar. Allah kime rahmetiyle bakarsa, onu hiçbir zaman azaba 
çarptırmaz.

İkincisi: Oruç tutanların ağızlarının kokusu Allah katında 
misk kokusundan daha hoştur.

Üçüncüsü: Gece ve gündüz melekler oruç 
tutanların bağışlanması için Allah´a yalvarırlar.

Dördüncüsü: Allah o gün 
Cennetine emir verir ve şöyle buyurur: 'Ey Cennet, kullarım için hazırlan, 
süslen. Dünya sıkıntılarından kurtulup Benim huzuruma ve ikramıma gelip 
istirahat etmeleri yaklaştı.´

Beşincisi: Ramazan´ın son gecesi gelince 
de, Allah oruç tutan kullarının hepsini affeder.

Sahabilerden bir zat 
sordu: "Ya Resulallah, bu gece Kadir Gecesi midir?"

Peygamber Sallallâhu 
Aleyhi Vesellem "Hayır," dedi, "bilmez misiniz, işçiler gün boyu çalışıp da 
işlerini bitirdikleri zaman ücretlerini almıyorlar mı?" (et-Tergib ve´t-Terhib, 
2:92)

---
[/b]</font>
</td></tr><tr align="center"><td colspan="2" height="20">[url="http://www.resulullah.org/"]<font title="http://www.resulullah.org" style="font-size: 10px;" color="#ee5208" face="Tahoma">Resulullah.org</font>[/url]</td></tr></tbody></table>
</td></tr></table></center>
 

SaYa

Well-known member
***Her Gün Bir Hadis***

Cennete girecek bir kısım insanlar vardır ki, onların kalpleri kuş kalbi gibi (rakîk ve güven içinde)dir

Müslim, Cennet 27. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 331
 
T

Tarihci19

Misafir
***Her Gün Bir Hadis***

Ömer İbn-i Hattâb radiya'llahu anh'den rivâyete göre,
Nebî Salla'llahu aleyhi ve sellem zamânında Abdullah adlı bir kimse vardı.
(Halk arasında) hımâr (=eşek) lâkabiyle anılırdı.
Resûlu'llah Salla'llahu aleyhi ve sellem'i (ara sıra) güldürürdü.
Resûlu'llah da bu adama şarab içtiği için had vurdururdu.
Günlerden bir gün Abdullah yine huzûra (kusurlu) getirildi.
Resûl-i Ekrem de had vurulmasını emretti.
Mecliste bulunanların birisi (Hazret-i Ömer):
"Allah'ım! Şu adamı rahmetinden uzak kıl.
(diye lâ'net edib) İçki yüzünden ne de çok dîvâna getiriliyor" dedi.
Bunun üzerine Resûl-i Ekrem:
"Yâ Ömer! (ona lâ'net etmeyiniz.)
Vallahi kesin olarak bildiğim bir şey varsa, o,
Allah'ı ve Resûlü'nü sever" buyurdu.
 

molla_zehra

Well-known member
***Her Gün Bir Hadis***

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (SallAllahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :

Üç sıfat vardır ki, bunlar kimde bulunursa, Allah o kimseyi himayesine alır ve onu Cennete koyar.
Bunlar: Zayıflara yumuşak davranmak, anne ve babaya sevgi ve hürmet, emri altındakilere iyilikle muamele etmekdir.


(Tirmizi, Kıyame 48)
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
***Her Gün Bir Hadis***

HTML:
<center><table><tr><td>

<table style="border: 1px solid rgb(245, 147, 105);" align="center" bgcolor="#ffffff" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0" width="700"><tbody><tr><td height="64" valign="top" width="499">[img]http://www.resulullah.org/images/logo.gif[/img]</td><td rowspan="2" valign="top" width="201">[img]http://www.resulullah.org/images/res_10.gif[/img]</td></tr><tr><td style="padding: 10px;" align="center" height="146" valign="top"><font style="font-size: 12px;" color="#990000" face="Tahoma">[b]Ebu Said el-Hudri Radiyallâhu Anhın rivayetine göre Resul-i 
Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

"Sahur 
yemeğinde bereket vardır. Bir yudum su bile içecek olsanız sahura kalkmayı ihmal 
etmeyiniz. Çünkü sahura kalkana Allah rahmet eder, melekler de bağışlanmaları 
için dua ederler." (Müsned, 3:44)

---
[/b]</font>
<font style="font-size: 11px;" color="#000000" face="Tahoma">Sahura kalkmak iki türlü 
berekete vesiledir. Birisi, sahur yemeğini yiyen insanın gündüz oruç sıkıntısını 
çok daha az çekmesi, oruca dayanıklı olmasıdır. Böylece Cenab-ı Hak onun 
rızkına, yediklerine bereket, bolluk ihsan eder.

Diğeri de, seher vakti 
uyanık kalmakla insan, ibadete, duaya ve zikretmeye fırsat bulur. Çünkü sahura 
kalkamayacak olsa o bereketli saatleri uyku ile geçirecek, dolayısıyla manevî 
hissesi az olacaktır.

Hadisteki teşvik bu iki noktanın sağlanması 
açısından önem taşır.

Ayrıca Peygamber Efendimiz Sallallâhu Aleyhi 
Vesellem iftar yemeğini acele tutarken, sahur yemeğini geciktirirdi. İmsak 
vaktinin girmesine yakın zamana kadar bekler, o zaman gelince yer içerdi. Çünkü, 
yemek ne kadar geç yenirse o kadar geç acıkılır, oruca daha hazırlıklı 
olunur.

Enes´in Radiyallâhu Anh rivayetine göre ise Resulullah Sallallâhu 
Aleyhi Vesellem sahur yemeğini yememizi özel olarak tavsiye ederek şöyle 
buyururlar:

"Sahur yemeği yiyin, zira sahur yemeğinde bereket vardır." 
(Buhari, Savm: 20, Müslim, Sıyâm: 45; Tirmizî, Savm: 17; Nesâi, Savm: 
18.)

Oruç ibadeti Hz. Musa ve Hz. İsa´nın şeriatında da vardı. Çünkü oruç 
semavi dinlerin ortak ibadetidir. Bakara Sûresinde:

"Ey iman edenler! 
Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Umulur ki, 
takvaya erersiniz" buyurulur. (Bakara Sûresi, 183)


Âyette de açıkça 
ifade edildiği gibi Yahudi ve Hıristiyanlar da ilk zamanlar oruç tutuyorlardı. 
Fakat namaz ve zekat gibi diğer ibadetleri kendi elleriyle değiştirdikleri gibi, 
orucun vaktini, tutulma şeklini de değiştirdiler. İlk zamanlarda tuttukları 
oruçla bizim orucumuz arasında sadece bir fark vardı. O da sahur.

Amr 
ibni Âs Radiyallâhu Anhın rivayet ettiği bir hadiste Resulullah Sallallâhu 
Aleyhi Vesellem bu farkı şöyle bildirir:

"Bizim orucumuzla Ehl-i Kitabın 
orucunu ayıran fark sahur yemeğidir."
(Müslim, Sıyâm: 46; Ebu Dâvud, Savm: 
15; Tirmizî, Savm: 17; Nesâi, Savm: 27)</font></td></tr><tr align="center"><td colspan="2" height="20">[url="http://www.resulullah.org/"]<font title="http://www.resulullah.org" style="font-size: 10px;" color="#ee5208" face="Tahoma">Resulullah.org</font>[/url]</td></tr></tbody></table>


</p>

</td></tr></table></center>
 
Üst