Paylaşım için ALLAH(cc) razı olsun ...
“Gıybet odur ki, gıybet edilen adam hâzır olsa idi ve işitse idi, kerâhet edip darılacaktı. Eğer doğru dese, zaten gıybettir. Eğer yalan dese; hem gıybet hem iftiradır. İki katlı çirkin bir günahtır.” (22. Mektup)
"Düşmanıma gıybetle ceza vermekten nefsimi yüksek tutuyorum ve tenezzül etmiyorum. Çünkü gıybet; zayıf, zelil ve aşağıların silâhıdır."
(Bediüzzaman Said Nursi)
Haris el-Muhasibî şöyle ifade eder:
“Arkadaşlar değişik tiplerde olurlar. İblis, senin çoğu zaman dikkatli ve havf sahibi olduğunu, gıybet, yalan ve benzeri şeylerden nefret ettiğini, onlardan çekindiğini bilince, arkadaşına hemen bu tür şeylerle süslü laf yaptırmaz. Allah'ı zikredip, ünsiyet kuruncaya kadar sizi baş başa bırakır. Sonra fuzuli laf etmeyi, dünya ile sükunet bulmayı güzel, hoş gösterir. Buna dalınca, gıybet ve yalanı süsleyip güzel gösterir.” (Kalb hayatı 2/335