Giybet

ARİF

Well-known member
Biz Rabbimizden razıyız da O da bizden razıdır umarız..

ALLAH'tan razı olmak rabbin en fazla rızasını kazanma vesilesiymiş .o ne uygun görmüşse nasıl bir tasarrufta bulunmuşsa bizim üzerimizde; ona razı olmak o nunda rızasına vesile inşaallah.
allahın kendilerinden razı olduğu ve onlarında allahtan razı olduğu kullardan eylesin rabbim bizleri...(radıyallahu anha ve radu anh)amin.
 

ýþýkk

Well-known member
Arkadaşlarımla kararlaştırdık ve gıybet orucuna girdik. Ne zaman yapsak birbirimize söylüyoruz ya sadaka veriyoruz ya da başka ceza ödüyoruz, gıybetini ettiğimiz kişiyede dua ediyoruz hatta o da yetmiyor bilmeyerek gıybet etmiş olabiliriz diye tüm insanlığa dua ediyoruz.
Rabbim hepsiyle bu dünyada helalleşmek nasip etsin

 

ARİF

Well-known member
Arkadaşlarımla kararlaştırdık ve gıybet orucuna girdik. Ne zaman yapsak birbirimize söylüyoruz ya sadaka veriyoruz ya da başka ceza ödüyoruz, gıybetini ettiğimiz kişiyede dua ediyoruz hatta o da yetmiyor bilmeyerek gıybet etmiş olabiliriz diye tüm insanlığa dua ediyoruz.
Rabbim hepsiyle bu dünyada helalleşmek nasip etsin

AMİN EN GÜZEL YOLU BU OLSA GEREK ÖNEMLİ OLANI ZATEN YOLUNDA BULUNABİLMEK GERİSİNİ RABBİM KOLAYLAŞTIRACAKTIR İNŞ.
rabbim her bir uzvumuzu günaha girmekten muhafaza etsin inş.sizin gibi bizleride korusun.ecmain.
 

Tarihci

Marmara Tarih
Arkadaşlarımla kararlaştırdık ve gıybet orucuna girdik. Ne zaman yapsak birbirimize söylüyoruz ya sadaka veriyoruz ya da başka ceza ödüyoruz, gıybetini ettiğimiz kişiyede dua ediyoruz hatta o da yetmiyor bilmeyerek gıybet etmiş olabiliriz diye tüm insanlığa dua ediyoruz.
Rabbim hepsiyle bu dünyada helalleşmek nasip etsin


maşallah çok güzel uygulamalar.. Allah daim etsin..
 

osman43

Well-known member
allah razı olsun...
Gıybetten sakının ! çünkü onda üç afet vardır:
1. Gıybet edenin duası kabul olunmaz.
2. Yaptığı hayrat kabul edilmez.
3. Gıybet edenin üzerinde günahlar birikir.
M.F GÜLEN
ALLAH korusun...
 

ARİF

Well-known member
İbn-i Mübarek Hz. şöyle buyurur:
“ Şayet dedikodu yapacaksam ebeveyinlerimin(ana-baba) peşinden yapardım. Çünkü sevaplarıma başkalarından daha layıktırlar. Her insanın bir eksiği, kusuru vardır.dolayısıyla başkalarının eksiklerine bakmamalıyız. Nitekim her insanın bir eksiği vardır.(peygamberler hariç) Eba Hureyre şöyle dediği rivayet edilir:
“ Kişi kardeşinin gözündeki çapağı görür ama kendi gözlerindeki çapağı, kiri görmez. Onun içindir ki, başkasının ayıbını gördüğümüz zaman kendi ayıplarımızla uğraşmalıyız.”

Ebi Leys Buhari Hacca giderken yanına iki dirhem alarak şöyle yemin etmişti:
“- Mekke yolunda gidişte ve dönüşte gıybet edersem dirhemleri sadaka olarak vereceğim. “
Dönerken dirhemler cebindeydi ve oradakiler şöyle sordular:
“- Dirhemler hala cebindedir!” dediler.
O da şöyle buyurdu:
“- Bir kere gıybet etmektense yüz kere zina etmeyi tercih ederim.

GIYBETİN HELAL OLDUĞU YERLER

Müslümanları çekinmeden günah işleyenlerden ve açıkça işlenen günahlardan sakındırmak bir vazifedir.
Dilin afetlerinden biride kötü ve küfürlü konuşmaktır.
Bütün çirkin sözler,kalbi karartır.Bazı küfürlü sözler insanı dinden çıkarabilir.
Nitekim dedikodu ve sofilik bağdaşamaz.
Cenabı Hak kalplerimizi zikriyle tanzif eylesin.(AMİİN)
 

ARİF

Well-known member
* - Muaz İbnu Esed el-Cüheni radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim bir mü'mini bir münafığa (gıybetçiye) karşı himaye ederse, Allah da onun için, Kıyamet günü, etini cehennem ateşinden koruyacak bir melek gönderir. Kim de müslümana kötülenmesini dileyerek bir iftira atarsa, Allah onu, Kıyamet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde, söylediğinin (günahından paklanıp) çıkıncaya kadar hapseder."
TENKİD
Tenkid, meşveretlerde kimseyi nazara vermeden yapılmalıdır. Zira, yüze karşı yapılan tenkid kırıcı, gıyaben yapılan ise gıybetin sahasına girer.
SAF DEĞİŞTİRENLER
Soru: Cemaatlerin birbirlerinden adam kazanmalarını nasıl değerlendirebiliriz?
Cevap: 1. Gidip başkalarına iltihak edecek arkadaşlar hakkında endişe edip de, diğer cemaatleri kötülememek lazımdır. Çünkü bir cemaati gıybet eden, o cemaatin bütün fertlerini gıybet etmiş sayılır. Ve o ferdlerin bütünü, haklarını helâl etmedikçe de, ihtimal kurtulamaz. Oysa biz, kurtulalım diye uğraşıyoruz.
2. Giden arkadaş veya gittiği cemaat hakkında arkadan konuşma, gıybet etme, zaten var olan ayrılığı körüklemek ve yangına benzin ile gitmek demektir. Böyle bir davranış ise, tevfik-i İlahî’den mahrum kalmaya sebeptir. Halbuki bu şahıs, sanki birinci bölükten ikinciye veya ikinciden üçüncüye geçmiş veya aynı evde oda değiştirmiş gibi kabul edilmelidir.
3. Bu gibi durumlarda, herhangi bir hizmete dilbeste olmuş insanların rahatsız olmaması mümkün değil ise de, bu rahatsızlıktan onları günaha sokmamalarına da çok dikkat etmelidirler. Evet, bu husus dikkate alınarak, aleyhte söylenebilecek şeylerin şartlandırma kabilinden önceden anlatılmasında fayda mütalâa edilebilir. Bütün bunlara rağmen, kanaat değiştiren insanlara karşı da tavır almamak gerektir ve hatta bu şarttır.

a.g.e, s:89

a.g.e, s:98-99


 

ARİF

Well-known member
İFLASLARINI HAZIRLAYANLAR
Bazılarının ağız iplerinde kopukluk var. Bağı kopmuş kese gibi içlerinde ne varsa dökülüyor. Hafife alma, gıybet vs. gibi. Zavallılar, haberleri yok ki bununla kendi iflaslarını hazırlıyorlar.
ÖLÇÜ
Bazılarımız yeme-içme hususunda şüpheli olan şeylerden dahi kılı kırk yararcasına kaçınırız. Bu, bir insanın manevî hayatı adına güzel bir davranıştır ve hiç kimse tarafından da küçümsenemez.. Ne var ki, aynı şahsın haram olduğu Kitap ve Sünnet’le sabit, kesin hükümler karşısında da aynı duyarlılığı göstermemesi insanı hayrete sevkediyor. Meselâ, bazı gıda maddelerini yiyip-yememe hususuna o kadar dikkat eden bir insan, çok rahatlıkla gıybet edebiliyor, yalan söyleyebiliyor, hased edebiliyor. Halbuki biri şüpheli şey yemek, diğeri ise kardeşinin etini, hem de ölü iken dişlemektir.. Böyle düşünmek, şüpheli şeylerden kaçınmayalım ma’nâsına gelmez; bu, Allah’ın haram kıldığı şeylere karşı daha dikkatli ve daha duyarlı olalım demektir. Gıybet ki, hem ferdin amelini yer bitirir hem de toplumu içten içe çürütür. Diğer haramları da buna kıyas edebiliriz. Ama nedense halk arasında haramlar çok ucuza gidiyor. Oysaki ölçü, bizim heveslerimiz değil, Kitap ve Sünnet olmalıdır.
BENLİK VE GIYBET
Günümüzde hizmet içinde kibir ve ucb’dan bir ölçüde kurtulma merhalesine geldiğimiz söylenebilir. Ama, şu iki hususun önü bir türlü alınamadı:
1. Enâniyet,
2. Gıybet.
Hele gıybet, hele gıybet

RİSALE...
Gıybet, ehl-i adâvet ve haset ve inadın en çok istimal ettikleri alçak bir silâhtır. İzzet-i nefis sahibi, bu pis silâha tenezzül edip istimal etmez. Nasıl meşhur bir zat demiş:

Yani, "Düşmanıma gıybetle ceza vermekten nefsimi yüksek tutuyorum ve tenezzül etmiyorum. Çünkü gıybet, zayıf ve zelil ve aşağıların silâhıdır."
Gıybet odur ki, gıybet edilen adam hazır olsaydı ve işitseydi, kerahet edip darılacaktı. Eğer doğru dese, zaten gıybettir. Eğer yalan dese, hem gıybet, hem iftiradır; iki katlı çirkin bir günahtır.
Gıybet, mahsus birkaç maddede caiz olabilir:
Birisi: Şekvâ suretinde bir vazifedar adama der, tâ yardım edip o münkeri, o kabahati ondan izale etsin ve hakkını ondan alsın.
Birisi de: Bir adam onunla teşrik-i mesai etmek ister, seninle meşveret eder. Sen de, sırf maslahat için, garazsız olarak, meşveretin hakkını edâ etmek için desen: "Onunla teşrik-i mesai etme. Çünkü zarar göreceksin."
Birisi de: Maksadı tahkir ve teşhir değil, belki maksadı tarif ve tanıttırmak için dese: "O topal ve serseri adam filân yere gitti." Birisi de: O gıybet edilen adam fâsık-ı mütecahirdir. Yani fenalıktan sıkılmıyor, belki işlediği seyyiatla iftihar ediyor, zulmüyle telezzüz ediyor, sıkılmayarak âşikâre bir surette işliyor.
İşte bu mahsus maddelerde, garazsız ve sırf hak ve maslahat için gıybet caiz olabilir. Yoksa, gıybet, nasıl ateş odunu yer, bitirir; gıybet dahi a'mâl-i salihayı yer, bitirir.
Eğer gıybet etti veyahut isteyerek dinledi; o vakit Name=577; HotwordStyle=BookDefault; demeli, sonra gıybet edilen adama ne vakit rast gelse, "Beni helâl et" demeli.

a.g.e. s:318

Fasıldan Fasıla 2, s:68
 

efe43

Well-known member
allah ebeden razı olsun haftada bir okumak gerek tutamadığımız dilimiz ah o dilimiz vayki ne vay halimize
yalnız bazen uyarıyoruz o damı gıybet canım veya gıybet etmiyorum ha falan diyorlar...allah önce bizi sonra tüm mü'minleri korusun.amin
 

Gül-i İkra

Well-known member
Gıybetin Caiz Olduğu Birkaç Husus

İslâm âlimleri gıybetin bazı durumlarda caiz olabileceğini, başka bir ifadeyle birileri hakkındaki konuşmaların bazı kayıtla gıybetin kapsamına girmeyeceğini söylemişlerdir: a) Yetkili ve görevli bir kişiye kendisine yardım etmesi, maruz kaldığı haksızlığı bertaraf etmesi için şikayette bulunmak, bir hâkime derdini anlatmak gıybet olmaz. b) Etrafına zararlı bir kişiye karşı, onunla ortak çalışmak isteyen ve sana danışan bir kardeşini uyarmak maksadıyla söylediğin 'Onunla teşrik-i mesai etme. Çünkü zarar göreceksin.' gibi sözler gıybet olmaz.
c) Tahkir ve teşhir maksadıyla olmayıp sadece tarif ve tanıttırmak maksadıyla bir kişi hakkında "O topal adam filân yere gitti." gibi sözler de gıybet olmaz.
d) Yine gıybet edilen adam fâsık-ı mütecahir ise, söz gelimi açıktan içki içer ve utanmazsa, fenalıktan sıkılmıyorsa, belki işlediği seyyiatla iftihar ediyorsa, zulmüyle telezzüz ediyorsa, bu kişi hakkında içki içiyor demek gıybet olmaz. Ancak açıktan içki içiyor, sıkılmıyor diye bu kişinin diğer kusurlarını ortaya dökmek gıybettir. İşte bu sayılan maddelerde art niyet olmaksızın ve sırf hak ve maslahat için gıybet caiz olabilir.
 

Huseyni

Müdavim
Deme ki, "havâî bir Elhamdülillâh kelimem nasıl mücessem bir meyve-i Cennet olur?" Çünkü, sen gündüz uyanık iken güzel bir söz söylersin; bâzan rüyâda güzel bir elma şeklinde yersin. Gündüz çirkin bir sözün, gecede acı bir şey sûretinde yutarsın. Bir gıybet etsen, murdar bir et sûretinde sana yedirirler. Öyle ise, şu dünya uykusunda söylediğin güzel sözlerin ve çirkin sözlerin, meyveler sûretinde uyanık âlemi olan âlem-i âhirette yersin ve yemesini istib'âd etmemelisin.

31.söz s.533
 
Üst