Klavyeyle Risale-i Nur Yazmaya Var mısınız ?

nurul reþha

Well-known member
[MESNEVİ-İ NURİYE]
İlem Eyyühel Aziz;
Masiyetin mahiyetinde bilhassa devam ederse küfür tohumu vardır.Çünkü o masiyette devam eden, ülfet peyda eder, sonra ona aşık ve mübtela olur.Terkine imkan bulamayacak dereceye gelir. Sonra o masiyetin ikaba mucib olmadığını temenniye başlar. Bu hal böyle devam ettikçe küfür tohumu yeşilllenmeye başlar. En nihayet gerek ikabı gerekse dar-ül kitabı inkara sebep olur.
Ve keza, masiyete terettüb eden hareketten dolayı o masiyetin masiyet olmadığını iddia etmekle, o masiyete müttali olan melekleri bile inkar eder.
Hatta şiddeti hacaletten, yevm-i hesabın gelmeyeceğini temenni eder.Şayet yevm-i hesabı nefyeden edna bir vehmi bulursa, o vehmi kocaman bir bürhan addeder.
En nihayet nedamet edip terk etmeyenlerin ''KALBİ KÜSUFA TUTULUR,MAHVOLUR GİDER...''
El İyazu Billah
...
 

LEVLAK

Well-known member
(Mahkemenin kararnamesinde hayret ve takdir ile yazılan bir fıkradır.)


Risale-i Nur'u yazmanın uhrevî ve dünyevî pekçok faideleri olduğu, bunların da:
  1. Ehl-i dalâlete karşı mânen mücahede etmek.
  2. Üstadına neşr-i hakikatda yardım etmek,
  3. Müslümanlara îman cihetinde hizmet etmek,
  4. Kalem ile ilmi tahsil etmek,
  5. Bazan bir saati bir sene ibadet hükmüne geçen tefekkürî ibadeti yapmak,
  6. Îman ile kabre girmektir.
Beş türlü de dünyevî faideleri var:
  1. Rızıkda bereket,
  2. Kalbde rahat ve sürur,
  3. Maişette sühulet,
  4. İşlerinde muvaffakiyet,
  5. Talebelik faziletini almakla, bütün Risale-i Nur Talebelerinin duâlarına hissedar olmak olduğu ve bunların yakında gençlik tarafından idrâk olunup üniversitenin bir Nur Mektebi haline döneceği yazılıyor.
ONDÖRDÜNCÜ ŞUÂ​
 

evvab

Well-known member
Ey insan! Bilirmisin nereye gidiyorsun? Ve nereye sevk olunuyorsun? Otuzikinci Söz'ün âhirinde denildiği gibi;Dünyanın bin sene mes'ûdane hayatı,bir saat hayatına mukabil gelmiyen Cennet hayatının;ve o Cennet hayatının dahi bin senesi,bir saat rü'yet-i cemâline mukabil gelmeyen bir Cemîl-i Zülcelâl'in daire-i rahmetine ve mertebe-i huzuruna gidiyorsun.Mübtelâ ve meftun ve müştak olduğunuz mecâzi mahbublarda ve bütün mevcudat-ı dünyeviyedeki hüsün ve cemâl,Onun cilve-i cemâlinin ve hüsn-ü esmasının bir nevi'gölgesi..ve bütün Cennet,bütün letâifiyle bir cilve-i rahmeti..ve bütün iştiyaklar ve mühabbetler ve incizaplar ve câzibeler,bir lem'a-i muhabbeti olan bir Ma'bud-u Lemyezel'in,Bir Mahbub-u Lâyezâl'in dâire-i huzuruna gidiyorsunuz.Ve ziyafetgâh-ı ebedisi olan Cennet'e çağrılıyorsunuz.Öyle ise,kabir kapısına ağlıyarak değil,gülerek giriniz.Hem şu kelime şöyle müjde veriyor,diyor ki:

Ey insan! Fenâya,ademe,hiçliğe,zulümata,nisyana,çürümeye,dağılmaya ve kesrette boğulmaya gittiğinizi tevehhüm edip düşünmeyiniz! Siz fenâya değil,bekaya gidiyorsunuz.Ademe değil,vücud-u dâimîye sevk olunuyorsunuz.Zulumata değil,âlem-i nûra giriyorsunuz.Sahib ve Mâlik-i Hakikî'nin tarafına gidiyorsunuz.Ve Sultan-ı Ezelî'nin Payitahtına dönüyorsunuz.Kesrette boğulmaya değil,vahdet dairesinde teneffüs edeceksiniz.Firaka değil,visale müteveccihsiniz!..


Asâ-yı Mûsa,Onuncu hüççet-i İmaniye den..
 

Huseyni

Müdavim
Maşallah, Allah yazmaktan ayırmasın. Yazmaya devam inşallah...

"Elhâsıl, ya Risale-i Nur'u tam serbest bırakınız, veyahut bu kuvvetli ve zedelenmez hakikati elinizden gelirse kırınız! Ben şimdiye kadar sizi ve dünyanızı düşünmüyordum ve düşünmeyecektim. Fakat mecbur ettiniz. Belki de sizi ikaz etmek lâzımdı ki, kader-i ilâhî bizi bu yola sevk etti."

On İkinci Şuâ
 

nurul reþha

Well-known member
Bu dünya fanidir. En büyük dava, baki olan alemi kazanmaktır.İnsanın i'tikadı sağlam olmazsa davayı kaybeder.
Emirdağ Lahikası


Dünya için din feda olunmaz...
Hutbe-i Şamiye


Hadiste var ki: Tek bir adam seninle imana gelse, sahra dolusu kırmızı koyundna daha hayırlıdır.
Asay-ı Musa


Kaderin her şeyi güzeldir, hayırdır. Ondan gelen şerde hayırdır.Çirkinlikte güzeldir.
Sözler(26.söz)

 

Huseyni

Müdavim
Elhasıl: Her kim hayat-ı fâniyeyi esas maksat yapsa, zahiren bir cennet içinde olsa da, mânen cehennemdedir. Ve her kim hayat-ı bâkıyeye ciddî müteveccih ise, saadet-i dâreyne mazhardır. Dünyası ne kadar fena ve sıkıntılı olsa da, dünyasını Cennetin intizar salonu hükmünde gördüğü için hoş görür, tahammül eder, sabır içinde şükreder.

Sekizinci Söz
 

harp

Well-known member
BİRİNCİ İKAZ

Ey bedbaht nefsim! Acaba ömrün ebedî midir? Hiç kat’î senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

Sana usanç veren, tevehhüm-ü ebediyettir. Keyif için, ebedî dünyada kalacak gibi nazlanıyorsun. Eğer anlasaydın ki ömrün azdır, hem faidesiz gidiyor; elbette onun yirmi dörtten birisini, hakikî bir hayat-ı ebediyenin saadetine medar olacak bir güzel ve hoş ve rahat ve rahmet bir hizmete sarf etmek, usanmak şöyle dursun, belki ciddî bir iştiyak ve hoş bir zevki tahrike sebep olur.
 

Huseyni

Müdavim
Yeryüzünü bir sofra-i nimet yapmış ki, her bahar mevsiminde, üç yüz bin envâ-ı masnûatıyla tezyin ediyor. Had ve hesaba gelmez envâ-ı ihsânâtıyla dolduruyor. Öyle bir tarzda ki, nihayet ihtilât içinde ve karışmış oldukları halde, nihayet derecede imtiyaz ve farkla birbirlerinden ayrılıyor. Başka cihetleri buna kıyas et. Nasıl böyle bir sarayın Sâniinden gaflet edilebilir?

Onuncu Söz
 

harp

Well-known member
Ey Arkadaş! İnsan da başıboş, serseri, sahipsiz bir hayvan değildir. Ancak, onun da bütün harekât ve ef'âli yazılıyor, tesbit ediliyor. Ve a'mâlinin neticeleri hıfzediliyor ki, muhasebe-i kübrâda ona göre derece alsın. Hülâsa, her güz mevsiminde yapılan tahribat, gelecek bahar mevsimlerinde gelen yeni misafirler için yer tedarik etmek ve bir nevi terhis ve izinlerdir...
 

LEVLAK

Well-known member
Hem meselâ: Nasıl bir hârika fabrika ki, binler çeşit çeşit kumaşları basit bir maddeden dokuyor. Şeksiz, bir fabrikatörü ve meharetli bir makinisti tanıttırır. Öyle de, küre-i arz denilen yüzbinler başlı, her başında yüzbinler mükemmel fabrika bulunan bu seyyar makine-i Rabbaniyye, ne derece bu insan fabrikasından büyükse, mükemmelse, o derecede okuduğunuz fenn-i makine mikyasiyle küre-i arzın ustasını ve sahibini bildirir ve tanıttırır.
Sözler(Meyve Risalesinden Altıncı Mes'ele)​
 

Huseyni

Müdavim
Ey arkadaş! Her parlayan şey, yakıcı ateş değildir. Evet, tekrar ve tekerrür bazan usanç veriyor, fakat umumî değildir. Her yere, her kelâma ve her kitaba şâmil değildir. Usanç verici addedilen pek çok zâhirî tekrarlar, belâgatçe istihsan ve takdir edilmektedir.

İşaratü'l-İ'caz
 

müdavim

Üye Sorumlusu
İ'lem eyyühe'l-aziz!
Bir kelimeyi yazan harfini yazanın gayrısı, bir sahifeyi yazan satırı yazanın gayrısı, kitabı yazan sahifeyi yazanın gayrısı olması mümkün olmadığı gibi; karıncayı halk eden cins-i hayvanı halk edenin gayrısı, hayvanı yaratan arzı yaratanın gayrısı, arzı halk eden, Rabbü'l-Aleminin gayrısı olması muhaldir.


Mesnevi-i Nuriye (Şemme)
 
Üst