Peygamber Efendimize (asm) salât ve selâm getirmek

Huseyni

Müdavim
"Allah'ın Rahim olduğundan ve meleklerin insanlar için bağışlama dilediğine dikkat çekiyor" diyorsun bu ayet için fakat ayetin başındaki "O ki O salat eder" sözü Allah'ın da salat ettiğini anlatıyor bize salat yukarıda dediğin gibi bağışlanma dilemekse Allah bizim bağışlanmamızı kimden diliyor?


Bu sorunun geleceğini tahmin etmiştim. Çevirilerde daha çok rahmet eder diyor. Yani Üstad Hazretlerinin de verdiği manaya ters düşmüyor. Salavatın manası rahmettir diyor Üstad. Burda da salatı rahmet olarak anlamak mümkün. Yani tek kelime Allah için ayrı melekler için ayrı manada kullanılmış olabilir. En doğrusunu Allah bilir.
 

Huseyni

Müdavim
Salatın ayet içinde geçen manası meallerdede olduğu gibi rahmet olarak düşünülürse o zaman hiç sorun kalmıyor. Allah cc. ve melekleri insana rahmet eder yani şefkat eder demektir. Ayetin sonundaki rahiyme, salat kelimesine atıf olabilir. Ki bu mana düşünüldüğünde hem meal yazan kıymetli alimlerimize muhalif bir görüş ortaya çıkmamış olur, hem de ayetin manasına zıt bir anlam çıkmamış olur.

Daha önemli bir konu ise şudur ki;

Bizler ayetleri kendi kabiliyetlerimiz kadar düşünebilir, hatta kendimizce yorum yapabiliriz. Tefekkürde sınır yoktur. Ancak tam anlamıyla meali yapılmamış Kur'an ayetlerini sırf kendi mantık ve mizanlarımızla kıyas edip, "bunun manası kesin olarak şudur" demek doğru olmaz. Çünkü ayetlerin tefsirini yapabilmek için ayetlerin tamamına aşina ve vakıf olmak gerektir. Çünkü Üstad her bir ayetin diğer bütün ayetlere müteveccih bir yüzü ve bakar gözü olduğunu söylüyor. Yani bir ayeti Kur'anın içinden alıp "manası şudur" diyebilmek için o ayetin ilişkili olduğu (yani Kur'anın tamamı) bütün ayetleri de bilmek ve onlara vakıf olmak gerekir. Hatta bütün ayetlere vakıf olsak bile, öncelik başta Peygamber efendimiz aleyhissalatü vesselamın hadislerine aittir. Sonra bu yolda itibar görmüş ulemanın görüşlerine bakılır. Bütün bunlara rağmen kendi ilmimize kalırsa, o zaman "ben böyle anladım" diyebiliriz. Yoksa "kesin budur" demek sadeleştirme meraklılarının yaptığı gibi, Kur'an ayetlerinin manalarını daraltmak, bir kalıba sokmak olur.
 

kýrýmlý

Well-known member
Bu sorunun geleceğini tahmin etmiştim. Çevirilerde daha çok rahmet eder diyor. Yani Üstad Hazretlerinin de verdiği manaya ters düşmüyor. Salavatın manası rahmettir diyor Üstad. Burda da salatı rahmet olarak anlamak mümkün. Yani tek kelime Allah için ayrı melekler için ayrı manada kullanılmış olabilir. En doğrusunu Allah bilir.

Doğru tahmin etmişsin.İyide açıklamışsın sağolasın.Fakat kelimenin anlamları arasında rahmet yok.Böyle olunca da başka sorular geliyor.

Rahmetin anlamı birinin suçunu bağışlama,merhamet etme olarak geçiyor.

Ahzab 43 ü böyle açıkladığımızı varsayarsak.Ahzab 56 yı nasıl açıklarız?O ayette "Allah ve melekleri Peygambere salat eder,sizde salat edin" buyurulmakta.Allah hangi suçundan dolayı Peygamberimizi bağışlıyor ve bizim de onu neden bağışlamızı istiyor?Sorusu geliyor.Acayip oldu değil mi?Çünkü salat ın manası rahmet değil.

Ya da rahmet Allah'tan gelen her türlü fayda ve iyiliktir gibi bir tanım yaparsak.Zaten o fayda ve iyilikler de Allah'ın yardımıdır.Sonucuna çıkarız.

Ayetleri açıklama ile yaptığın açıklamalar da çok güzel ve doğru açıklamalar.Yalnız şu yaptığımız tahlili de Kuran ayetlerini daraltma olarak görmüyorsundur inşallah çünkü buradaki herkesin bildiğinden daha geniş bir anlamda bahsediyoruz ayetlerden ve Ahzab 56 nın devamındaki ayetlerle olan ilişkisine de dikkat çekmiştim yukarıda,yani bir yerde elbetteki ilim adamı seviyesinde olmasa da birlikte yaptığımız bu tahlil bence çok faydalı oluyor.Çünkü belki bizlere seninde bahsettiğin gibi diğer ayetlerle ilişki kuran bir bakış açısı belki yeni bir düşünce tarzı geliştirir diye umuyorum.
 

Huseyni

Müdavim
Kelimenin rahmet anlamı var. Mealleri linkiyle gösterdim. Hiç bir mealde karşılık olarak yardım manası yokken, biçok çeviride rahmet olarak açıklanan kelimeye neden itiraz edersiniz ki ? Hem rahmet sadece bağışlamak mıdır ? Rahmet deyince akla ilk gelen bağışlamak değil şefkattir.

Ayetin sonunun rahiyme olarak bitmesi de bu manayı kuvvetlendirir.

Ahzab 56 da ise daha önceki mesajlarımda belirttiğim gibi, şanını yüceltme, övme gibi manalarda kullanılmış. Herşey açık ve net. Bir ayette başka diğer bir ayette başka anlamlarda olması zaten Kur'an ayetlerinin hususiyetlerindendir. Bazı kelimelerin manaları içinde geçtiği ayete göre değişiklik arzedebilir. Bu da Kur'anın mana zenginliğinin bir göstergesidir.

Yine de en doğrusunu Allah bilir.

Zor yolu seçiyorsunuz dememin sebebini son mesajlarımda gayet açık ve net olarak belirtmişim. Göz göre göre bu kelime biçok mealde rahmet olarak çevrilmişken, kelimenin o anlamı yok deyip, ille de yardım manasına geliyor diye ısrar etmeniz, şahsi kanaatimce meal yazan ulemayı görmezden gelmektir. Ben böyle bir şeye imza atmaktan Allaha sığınırım. Onun yolunda gidenlere uymak daha kolayken, elimizi ateşe sokmaya gerek yok diyorum. Çünkü bu gibi müşkül durumlarda sözü itibar gören tefsir ulemasının sözlerine riayet etmek daha efdaldir. Aksi halde ben ayeti alimler gibi değil, kendi istediğim gibi anlamak istiyorum demekle işi yokuşa sürmekten başka birşey yapmış olmazsınız.
 

kýrýmlý

Well-known member
Salat kelimesi hangi sözlükte rahmet olarak geçiyor?Ben bulamadığım için soruyorum.Varsa bulduğunuz bir sözlük bana da tavsiye ederseniz memnun olurum.Fakat rahmet kelimesini için hangi sözlüğe bakarsanız ilk olarak karşınıza bağışlama çıkar.

Ben bu ayetleri inceleye başladığımdan beni linklerini verdiğiniz siteyi kullanarak tüm meallere bakıyorum.İtirazım o meallere zaten.

Salat kelimesi değişik ayetlerde namaz ve dua manasında da kullanılıyor.ayetin manalarına göre ne manada kullanıldığını anlamak zor değil.Bu ayetlerde de yardım ve destek anlamları uygun düşüyor.Mesela Bakara 238 e bakabilirsin burada namaz manasında olduğu açıktır.

Her kolay yol sizi doğruya çıkaracak diye bir kural yoktur.Belkide makbul olan,zor olan yoldur.Ayetleri kendi istediğim gibi anlamaya kalksaydım bende kolay yolu seçerdim.Meallere bakar doğrudur derdim.Ayetleri anlamaya çalışmak işi yokuşa sürmek değildir.Aksine ayetleri anlamaya çalışmak farzdır.

Salatın rahmet manası yok.Ancak Allah'ın yardımı da Onun rahmetidir diyebiliriz.Rahmetin şefkat manası da var doğru elbette.Şefkat sebebiyle Allah'ın gönderdiği her lütfu Onun yardımıdır.Yukarıda da bunu belirtmiştim.Bu ayetlerde bizzat rahmet kullanılmamasının sebebi de yardım manasının ağır basmasından olabilir.

Israr ettiğimi düşünüyorsun ama salat kelimesinin anlamlarında olmayan bir manayı uygun görmede sende benim kadar ısrar ediyorsun.Sen bu ısrarında meallerde böyle olduğunu,meal yazanlardan daha iyi bilmediğimizi söylüyorsun.Bence bu da doğru bir bakış açısıdır.

Ancak bunun sebebini araştırmamak taklidi bir yöntemdir.Buna iman etmek de taklidi iman olur.Araştırırda daha doğrusunu bulursak tahkik etmiş oluruz.Bu da tahkiki imana girer bu daha iyisidir.Araştırırsın emin olursun tam bir mutmain kalp ile iman edersin.İmanın en güzeli budur.

Bu kadar ulemadan bahsediyorsun bu insanlar böyle araştırmamış olsaydı bunca ilim bize nasıl ulaşacaktı.Araştırmaktan tahkik etmekten korkmamalı.Yukarıda bakış açısı diye bahsettiğim buydu.

Bir ulema araştırmasını yapar kendi görüşünü sunar.Bir başkası da araştırmasını yapar o da bir diğerine göre ters bir görüş sunar.İkisinden de faydalanabiliriz.hiç bir görüşü yabana atmayalım,hepsi önemlidir.Ancak ikisinin görüşünü de bu kesin dinin kati bir kuralıdır diye göremeyiz.Bir başkasının göremediğini sende görebilirsin.Bir başkası da görebilir.

Tefsir ulemasının sözüne riayet etmek gerekir sözüne de katılıyorum.Hatta tefsirle uğraşan çevrende tanıdık birileri varsa yada internet yoluyla ulaşabileceğin birileri varsa istersen bu ayetlerin manalarının yardım ve destek olarak anlaşılıp anlaşılmayacağını bir sor.Bu konuşmalarımızı da teyid etmiş oluruz.
 

Huseyni

Müdavim
kırımlı ısrarla salatın rahmet manası yok diyorsun, verdiğim meallerde ben de rahmet olarak çevrilmiş olduğunu söylüyorum. Sadece bi sözlükte yoksa, sözlüğe de zahmet olmazsa siz ekleyin.

Evet taklidle tahkik arasında fark vardır elbette. Ben o mealleri yazanların seviyesinde kendimi görürsem o zaman tahkikle de ilgilenirim. Şimdilik onları taklid etmeyi yeterli, hatta emniyetli buluyorum.

Meallere itirazınız kelimenin bazı yerlerde salat olarak direkt geçilmesi, bazısında da rahmet olarak çevrilmesi ve hiçbirinde yardım olarak geçmemesinden midir ?

Bir de şu farkı anlarsanız memnun olurum. Ben asla bu kelime yardım anlamına gelmez demiyorum. Sadece diyorum ki mealleri yazan alimler kadar ilimli olmadığım sürece onların çevirdiği rahmet manası ya da diğer manalar benim için yetiyor da artıyor bile. Bu kelimenin anlamını yardım olarak çevirmeyen alimlerimizin, çevirilerini kabul etmekle, ayeti anlamamış olmayız inşallah.

Ayetleri anlamaya çalışmak tabiki işi yokuşa sürmek değil. Benim kastım buna değildi zaten. O kadar çevirilere rağmen, yeni bir yol açmanın zorluğundan bahsettim. Zorlukta rahmet vardır, yeter ki muhalefet için bir zorluk olmasın, Lillah için olsun.

Size hayırlı yolculuklar dilerim, ben gelmiyorum...
 

kýrýmlý

Well-known member
Ahzab 56
"Allah ve melekleri Peygambere yardım eder,onu desteklerler.Ey iman edenler sizde Ona yardım edin ve teslimiyetle onun güvenliğiini sağlayın."(Ayetin sonundaki "sellim" kelimesi de tehlikesizlik manasına da gelmektedir.Yani selamet güvenlik içinde olma.)

Demek ki Rabbimiz müslümanlardan Peygamberimize yardım etmelerini ve onun güvenliğini,huzurunu sağlamalarını istiyor.Ayetin devamına Ahzab 57 ye de bakalım şimdi.

Ahzab 57
"Allah'ı ve Resulünü incitenleri,Allah Dünyada ve ahirette lanetlemiştir.Onlar için alçaltıcı bir azapta hazırlamıştır."

"Salat" kelimesinin manasını yardım ve destek olarak anladığımızda iki ayet arasındaki bütünlüğü de gördünüz mü?Ahzab 57 den anladığımıza göre Peygamberimizi dolayısıyla da Allah'ı incitenler var.Onlara karşı Rabbimiz Ahzab 56 da müminlere Peygamberimizi desteklemelerini ona yardım etmelerini emrediyor.

Bu ayeti günümüzde nasıl anlamalıyız diye sorarsak?
O zaman çok dinamik bir anlam ve görev çıkıyor karşımıza,hayatımız boyunca hiç durmadan çalışmamız gereken,üzerimizden atamayacağımız bir görev.Peygamberimize yardım,destek görevi.Bu nasıl olur?Bu da Allah'ın dinini yaşamak ve yaşanmasına çalışmakla olur.Bizler dinimizi ne kadar iyi yaşar ve anlatır başkalarının da anlamasına ve yaşamasına yardımcı olursak Peygamberimize yardım etmiş oluruz.Çünkü Onun'da görevi İslamı tebliğ etmek yaşanmasına çalışmaktı.

Ahzab 43. ayete de bu mana ile bakalım
O ki O size yardım eder,sizi destekler ve Onun melekleri de,sizleri karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için.Allah müminlere çok merhametlidir.

Okudum Denis Kardeşim Allah razı olsun.Üç sefer okudum ama ben yinede bu ayetleri daha önce yukarıda açıkladığım gibi anlamayı tercih ediyorum.İlgine teşekkür ederim sağolasın.
 

Denis

Well-known member
Aminn... Cümlemizden, sizlerde sağolun.

Okuduğunuz için biz teşekkür ederiz Rabbim cümlemize tefekkürümüzü ziyadeleştiren hikmetler versin, hakkıyla anlamayı nasib etsin. Aminn..
 
Üst