Kalp Üzülür, Göz Yaşarır
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Allah iman edenleri dünya hayatında da ahirette de sağlam sözle tesbit eder. Allah zalimleri saptırır ve Allah dilediğini yapar.” (İbrâhim, 27)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Kardeşiniz için mağfiret dileyin ve sebatkâr olmasını niyâz edin. Çünkü şimdi ona suâl soruluyor.” (Kenzü’l-ummâl, XV, 557,601)
Rivayet edilir ki Hz. Peygamber (sav) oğlu İbrâhim’i defnedince kabri başında durup şöyle dedi:
“-Oğulcuğum! Kalp üzülür, göz yaşarır. Fakat Rabbimizi kızdıracak bir söz de söylemeyiz. Şüphesiz biz Allah’a âidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz. Oğulcuğum! ‘Rabbim Allah’tır, dinim İslâm’dır, babam da Allah’ın Peygamberidir.’ de.”
Bu durum karşısında sahabiler ağladı. Ağlayanlardan birisi de Hz. Ömer (ra)’di. Hz. Ömer’in sesi iyice yükselince Hz. Peygamber (sav) ona döndü:
“Seni ağlatan nedir, ey Ömer?” diye sordu.
O da:
“-Ey Allah’ın Rasûlü! Henüz bülûğ çağına ermediği ve amelleri yazılmaya başlamadığı halde şu oğlunuz, sizin gibi birisinin tevhîdi telkin etmesine ihtiyaç duyuyorsa, hem bülûğa ermiş; hem de amelleri yazılıp duran ve sizin gibi telkincisi de olmayan Ömer’in hâli ne olacak?!” dedi.
Bu söz üzerine Hz. Peygamber (sav) ve sahabiler ağlamaya başladı. Bunun üzerine Cebrail (as): “Allah, iman edenleri dünya hayatında da ahirette de sağlam sözle tesbit eder.” ayetiyle geldi. Hz. Peygamber’in bu ayeti okuması üzerine herkes memnun oldu, gönüller sükûnet buldu ve Allah’a şükrettiler. (Buhâri, Cenâiz, 43; Müslim, Fedail, 62)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Habîr: Her şeyin iç yüzünden, gizli taraflarından haberdar olan, olanları ve olacakları en iyi şekilde bilen, mülkünde olup biten her şeyden haberdar olan demektir.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Allah iman edenleri dünya hayatında da ahirette de sağlam sözle tesbit eder. Allah zalimleri saptırır ve Allah dilediğini yapar.” (İbrâhim, 27)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Kardeşiniz için mağfiret dileyin ve sebatkâr olmasını niyâz edin. Çünkü şimdi ona suâl soruluyor.” (Kenzü’l-ummâl, XV, 557,601)
Rivayet edilir ki Hz. Peygamber (sav) oğlu İbrâhim’i defnedince kabri başında durup şöyle dedi:
“-Oğulcuğum! Kalp üzülür, göz yaşarır. Fakat Rabbimizi kızdıracak bir söz de söylemeyiz. Şüphesiz biz Allah’a âidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz. Oğulcuğum! ‘Rabbim Allah’tır, dinim İslâm’dır, babam da Allah’ın Peygamberidir.’ de.”
Bu durum karşısında sahabiler ağladı. Ağlayanlardan birisi de Hz. Ömer (ra)’di. Hz. Ömer’in sesi iyice yükselince Hz. Peygamber (sav) ona döndü:
“Seni ağlatan nedir, ey Ömer?” diye sordu.
O da:
“-Ey Allah’ın Rasûlü! Henüz bülûğ çağına ermediği ve amelleri yazılmaya başlamadığı halde şu oğlunuz, sizin gibi birisinin tevhîdi telkin etmesine ihtiyaç duyuyorsa, hem bülûğa ermiş; hem de amelleri yazılıp duran ve sizin gibi telkincisi de olmayan Ömer’in hâli ne olacak?!” dedi.
Bu söz üzerine Hz. Peygamber (sav) ve sahabiler ağlamaya başladı. Bunun üzerine Cebrail (as): “Allah, iman edenleri dünya hayatında da ahirette de sağlam sözle tesbit eder.” ayetiyle geldi. Hz. Peygamber’in bu ayeti okuması üzerine herkes memnun oldu, gönüller sükûnet buldu ve Allah’a şükrettiler. (Buhâri, Cenâiz, 43; Müslim, Fedail, 62)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Habîr: Her şeyin iç yüzünden, gizli taraflarından haberdar olan, olanları ve olacakları en iyi şekilde bilen, mülkünde olup biten her şeyden haberdar olan demektir.