müdavim
Üye Sorumlusu
Dümetül Cendel ve Beni Müstalik Gazası
DUMETÛ'LCENDEL GAZASI
(Hicret 'in 5. senesi Rebiülevvel ayı / Milâdî 626)
Birkaç Arap kabilesi, Medine'ye 15 gece uzaklıkta bulunan Şam beldelerinden biri olan Dûmetû'ICendel'de toplanarak, gelen giden yolcuları rahatsız ediyor, onlara zulmediyorlardı. Ayrıca, İslâm Devletinin başşehri Medine üzerine yürümeye de hazırlanıyorlardı.26'
Peygamberimiz, bu durumu haber aldı. Vakit geçirmeden bin kişilik ordusuyla yola çıktı. Efendimiz, bu tarz gazalarda dâima düşmanı yerinde ve ânında bastırmak tarzını tercih ederdi. Ordusuyla adı geçen mevkie vardığında ortalıkta kimseler görünmüyordu. Düşman, İslâm Ordusunun üzerlerine gelmekte olduğunu duymuş ve kaçmıştı! Yalnız bir kişiye rastladılar; o da davet üzerine Müslüman oldu.264
Resûli Ekrem Efendimiz, birkaç geceyi burada düşmanı beklemekle geçirdikten sonra Medine'ye geri döndü.
BENÎ MÜSTALIK GAZASI
(Hicret 'in 5. senesi Şaban ayı)
Huzaa Kabilesinden Benî Müstalık Oymağının reisi Haris b. Ebî Dırar, kabilesiyle birlikte etrafta sözünü geçirdiği birkaç Arap kabilesini daha bir araya toplayarak Medine'ye, Müslümanların üzerine yürümeye hazırlanıyordu.279
Böyle bir hazırlığın olduğu haberi Medine'ye ulaştı. Peygamber Efendimiz, önce haberin doğruluk derecesini öğrenmek istiyordu. Bu maksatla, ashabtan Büreyde b. Huseybe'lEslemî'yi vazifelendirdi. Hz. Büreyde, Benî Müstalık yurduna gidecek, durumu öğrenecekti.
Hz. Büreyde, Medine'den ayrılmadan önce, Peygamberimize, onları şüphelendirmemek ve kendini muhafaza etmek gayesiyle hakikate muhalif beyanda bulunup bulunamayacağını sordu. Resûli Ekrem, gerektiğinde böyle hareket edebileceği müsaadesini verdi.
Hz. Büreyde, Müstalık Oğulları yurduna vardı. Onlardan biriymiş gibi davrandı ve, "Ben, sizdenim. Şu adam (Peygamberimizi kastederek) için derlenip toplandığınızı işittim. Ben de kavmimden bana itaat edenlerle size katılmak istiyorum. Onların (Müslümanların) kökünü kazıyıncaya kadar iş birliği yapalım!" diye konuştu.
Benî Müstalıkların reisi Haris b. Ebî Dırar, "Biz de bu iş için hazırlanıyoruz. Bize katılmakta acele et!" dedi.Hz. Büreyde, "Şimdi hayvanıma atlar ve kavmimden büyük bir toplulukla yanınıza gelirim." diyerek oradan ayrıldı.280
Hz. Büreyde, derhâl Medine'ye gelip durumu Resûli Kibriya Efendimize bildirdi.
İslâm Ordusunun Hareketi
Şaban ayının ikinci Pazartesi günü idi.
Resûli Ekrem Efendimiz, 700 kişiyle, yerine Hz. Zeyd b. Harise'yi vekil tâyin ederek Medine'den hareket etti. İslâm Ordusunda 30 kadar at vardı. Ayrıca Ezvacı Tâhirat'tan Hz. Âişe ile Hz. Ümmü Seleme Validemiz de Orduyu Saadet'le birlikte idiler.281
Garibtir ki münafıklar, hiçbir gazaya bu gaza kadar ilgi göstermemişlerdi. Birçoğu İslâm Ordusuna katılmıştı.282 Maksatları, ganimetten istifade etmek ve fırsat kollayarak Müslümanlar arasına fitne fesad düşürmekti.
Müstahk Oğullarının Akıbeti
İslâm Ordusu, Müreysi Suyu başına doğru ilerlerken, düşman casuslarından birini ele geçirdi. Yapılan davet üzerine Müslüman olmayınca, katledildi.283
Bunu duyan Müstalık Oğulları, fazlasıyla korktular; hattâ, etraftan topladıkları birçok kimse, kendilerini terk ederek dagıldı.
Resûli Ekrem Efendimiz, ordusuyla Müreysi Kuyusu başına kadar geldi. Hemen orada kendileri için deriden bir çadır kuruldu. Sonra ordusunu harb nizamına koydu. Muhacirlerin sancağını Hz. Ebû Bekir'e, Ensâr'ınkini ise Sa'd b. Ubade'ye verdi. Hz. Ömer'e, '"Lâ ilahe illallah!' deyiniz de canlarınızı, mallarınızı koruyunuz." diye seslenmesini emretti.
Müstalık Oğulları teklifi kabul etmediler; üstelik, mücâhidlere ok atarak, çarpışmayı bizzat başlatmış oldular.284
Bunun üzerine, mücâhidler de onlara ok atmaya başladılar. Sonra Peygamber Efendimiz, ordusuna birden hücuma kalkma emri verdi. Hücum neticesinde Benî Müstalıklardan 10 kişi öldürüldü, geri kalanları ise esir alındı.285
İslâm Ordusundan ise, sâdece bir mücâhid yanlışlıkla düşmandan biri sanılarak bir Müslüman tarafından şehid edildi.286
Benî Müstalıklardan esir alınanlar 200 kadardı. Birçok deve, sığır ve davar da ganîmet alındı. Ganimet malları bir araya toplandı, usûlüne göre taksim edildi. Esirler ise mücâhidler arasında bölüştürüldü.
Müreysi Kuyusu mevkiinde çarpışma vuku bulduğu için bu gaza, Müreysi Gazası adıyla da zikredilir.287