Size bir soru????

sonsuzlugunsesi

New member
Merhaba dostlar,

Allah bize diyor ki ben size şah damarınızdan daha yakınım. Peki Allah (c.c) bize bu kadar yakın ise peki biz neden tam tersi ondan bu kadar uzağız?
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
Büyük İslam düşünürleri(mütefekkirleri)diyorlar ki…
Şeytandan kurtulup,Gerçek Allah dostu olmak isteyen

Kişi önünden şu üç büyük engeli kaldırmak zorundadır.


A) Şeytanı ve onun aşılamak istediği kötü duygu ve düşünceleri

B) Nefsi ve onun çirkin istek ve arzularını

C) Dünya ve insanoğlunu Allah yolundan saptıran dünyalıklar
Şimdi üç madde halinde sıraladığımız bu engelleri tek tek açıklayalım


A)Şeytanın gayesi ve isteği nedir.?
Hemen cevap verelim.Şeytanın baş arzusu kişi dininden edip,
Kendisine Cehennemde temelli olarak kalacak bir arkadaş
Edinmektir.
Yüce Rabbimiz bu konuda şöyle buyuruyor
“Şeytan insanoğluna,küfür ve inkara SAP demişti.”(Haşr,15)

“Allah Rahmet ve mağfireti, Şeytan ise fakirlik ve düşkünlüğü
va’deder “(Bakara,268)

B)Nefs daima çirkin kötülükleri işlemeyi ve Allah’a ibadet
Ve taati terk etmeyi ister.

Çünkü nefs gerçek yaratılışı gereği eksik ve kusurludur.
Allah bu önemli noktayı Yusuf Peygamber’ın ağzından
Şu sözlerle dile getiriyor
“Şüphesiz ki nefs (sahibini ) daima kötülük istemeye sürükler.”
(Yusuf,53)
Nefsin gelip geçici istek ve arzularına gelince ,bunlar kişiyi şehvetlerini tatmin etmeye ve Allah yolunda verilmesi
Gereken titiz hizmetleri terk etmeye iter.
Bu konuda da ilgili Rabbimiz şöyle buyuruyor.
“Allah’ın huzuruna çıkarak hesap vermekten korkan ve nefsinin
çirkin istek ve arzularını frenleyen kimsenin Ahirette şığınacağı şüphesiz cennettir.”(Naziat ,40)

C)Dünya daima dünyalık işlerin Ahiretle tercih edilmesini ister.


O yüzden de insanoğlunu geçici ve aldatıcı güzellikleriyle
Oyalar.
Yüce Mevlamız buyuruyor ki
“Allah’’a karşı başkaldırıp azgınlaşan ve dünya hayatını (Ahirete)
tercih eden kimsenin sığınacağı şüphesiz ki Cehennemdir.”
(Nazi’at,37)
Evet,önünde duran şu üç engeli kaldırdıktan sonra kişi
Allah’ın rızasına kavuşur.
Şeytana uyan,onun arzu ve istekleri istikametinde hareket eden kişi,tıpkı şeytanın uğradığı korkunç azaba uğrar.

Nefsin sonu gelmez istek ve arzularına kapılan kimse Ahirette
Çetin bir hesaba çekilir.

Dünyanın geçici ve aldatıcı güzelliklerine gönül kaptıran
Kimse ise,ne tam manasıyla bu dünyanın tadına varabilir,
Ne de Ahirete Cennete kavuşabilir.
Hiçbir muradına dilediği gibi erişemez.ve her iki dünyasını da
Kaybeder.
Yüce Rabbimiz bu konuda da şöyle buyuruyor.
“Esirgeyici olan Allah’a anmaya karşı göz yuman kimseye Biz
Şeytanı musallat ederiz.Artık Şeytan onun yanından ayrılmaz arkadaşıdır.
“Zuhruf,35) (tehret-ür.riyaz)
 

Huseyni

Müdavim
Cenâb-ı Hak bize gayet karibdir; biz Ondan gayet derecede uzağız. Nasıl ki, güneş, elimizdeki ayna vasıtasıyla bize gayet yakındır ve yerde herbir şeffaf şey, kendine bir nevi arş ve bir çeşit menzil olur. Eğer güneşin şuuru olsaydı, bizimle aynamız vasıtasıyla muhabere ederdi. Fakat biz ondan dört bin sene uzağız. Bilâ teşbih velâ temsil, Şems-i Ezelî, herşeye herşeyden daha yakındır. Çünkü Vâcibü’l-Vücuddur, mekândan münezzehtir. Hiçbir şey Ona perde olamaz. Fakat herşey nihayet derecede Ondan uzaktır.

Mektubat
 
Üst