Miri Malı
[BILGI]Güya herbir çiçekli kumaş, herbir san'atlı makine, herbir tatlı lokma, o mu'ciznüma zâtın birer sikkesi, birer hâtemi, birer nişanı, birer turrası hükmünde; lisan-ı hal ile herbirisi der:
"Ben kimin san'atıyım, bulunduğum sandıklar ve dükkânlar da onun mülküdür."
Ve herbir nakış der:
"Beni kim dokudu ise, bulunduğum top da onun dokumasıdır."
Herbir tatlı lokma der:
"Beni kim yapıyor, pişiriyorsa, bulunduğum kazan dahi onundur."
Herbir makine der:
"Beni kim yapmış ise, memlekette intişar eden bütün emsalimi de o yapıyor ve bütün memleketin her tarafında bizi yetiştiren, odur. Demek memleketin mâliki de odur. Öyle ise, bütün bu memlekete, bu saraya mâlik kimse, o bize mâlik olabilir."
Meselâ, nasıl mîrîye mahsus tek bir palaska veyahut birtek düğmeye mâlik olmak için, onları yapan bütün fabrikalara mâlik olmak lâzımdır ki, onlara hakikî mâlik olsun. Yoksa o boşboğaz başıbozuktan,
"mîrî malıdır" diye elinden alınıp, tecziye edilir.
Sözler ( 285 - 286 )[/BILGI]