Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Sünneti
Peygamber Efendimiz(S.A.V)'in Örnek Ahlakı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="genc_kalem" data-source="post: 174310" data-attributes="member: 15919"><p><strong>Peygamber Efendimizin Ağlayışı</strong></p><p></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: red"><strong>Peygamber Efendimizin A</strong></span></span><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: red"><strong>ğlayışı</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong>Peygamberimiz (s.a.s.)’in göz pınarları merhamet ve şefkat yaşlarıyla dolu idi. Merhametli oluşunun tabiî neticesi olarak da bazı hâdiseler O’nu ağlatırdı. Yanık bir Kur’ân okunuşu, vecdle ibadet hâli, yoksul bir çocuğun ızdırabı, Müslümanların veya kendisinin küçük yaşta ölen çocukları, beklenmedik felâketler O’nu daima ağlatırdı. Ama O’nun ağlayışı feryâd-ü figân yani sızlanma ve şikâyet değildi.</strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong><span style="font-size: 15px">Şimdi yaşanmış birkaç hâdiseyi sıralayalım: Rasûl-i Ekrem (s.a.s.)’i namaz kılarken gören bir sahâbi, müşahedelerini şöyle anlatıyor: Rasûlullah (s.a.s.)’in huzuruna gelmiştim. Bu esnada namaz kılıyordu. Üzerinde sanki bir ağlama hâli vardı. Bu durum o kadar belirgindi ki, kendisinden çıkan ses, ateş üzerine konmuş çömleğin kaynamasından hasıl olan seda gibiydi. <span style="color: #0000ff">(1)</span></span></strong></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong><span style="font-size: 15px">İbn Abbas Hazretleri şöyle nakleder: Hz. Peygamber (s.a.s.), bir kız çocuğunu kucağına aldı, bir saat kadar böyle kaldı ve kız çocuğu ruhunu Hakk’a teslim etti. Bu sırada Ümmü Eymen yüksek sesle ağlamaya başladı. Rasûl-i Ekrem (s.a.s.), feryât ederek ağlamaktan onu engelleyince: “Ben seni ağlarken görmedim mi ya Rasûlullah! Zaman zaman siz de ağlamıyor musunuz?” dedi. Bu esnada Peygamberimiz (s.a.s.) şu cevabı verdi: <span style="color: red">“Ey Ümmü Eymen, benim ağlayışım, sabırsızlıktan kaynaklanan feryâd-ü figân tarzında değildir. Ben merhametimden ağlarım. Şüphesiz mü’min her durumda hayr ister, hayr üzeredir. Ruhun kâbzolunuşu, onun için bir hayırdır, bu yüzden Allah’a hamd eder.”</span><span style="color: blue">(</span><span style="color: blue">2)</span></span></strong></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong><span style="font-size: 15px">Şârih bu konuda şu açıklamayı getiriyor:<span style="color: red"> “Peygamberimiz (s.a.s.) demek istiyor ki: Ey Ümmü Eymen! Sen ölüye ağlıyorsun, halbuki ölü, durumundan memnundur. Durumundan memnun olana ağlanır mı?”</span></span></strong></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong><span style="font-size: 15px">Hz. Aişe (r.a) naklediyor. <span style="color: red">“Peygamberimiz (s.a.s.)’in süt kardeşi Osman b. Maz’un Hazretleri ölmüştü. </span></span></strong></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">Peygamberimiz (s.a.s.) gelerek süt kardeşini iki gözü arasından öptü. Bu sırada gözlerinden yaşlar dökülüyordu."</span><span style="color: blue">(</span><span style="color: blue">3)</span> </span></strong></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong><span style="font-size: 15px">Peygamberimiz (s.a.s.)’in kızı Ümmügülsüm ölmüştü. Cenazesi hazırlandı, toprağa verildikten sonra Peygamberimiz (s.a.s.) kabrin bir kenarına çekilmiş içten içten ağlıyordu.<span style="color: #0000ff">(4)</span></span></strong></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Peygamberimiz (s.a.s.)’in Mısırlı Mariye’den doğma bir oğlu vardı. Peygamberimiz (s.a.s.) onu çok sevmiş ve yaşadığı sürece babalık şefkatini göstermişti. Yavrucak yaklaşık 18 aylık olunca hastalandı. Hastalığı hızla ağırlaştı. Bu esnada Peygamberimiz (s.a.s.), oğlunu kucağına almış ve son defa bağrına basıp öpmüştü. Gözyaşlarını tutamayarak: <span style="color: red">“Allah’ın takdiri karşısında elden ne gelir ey İbrahim!”</span> demişti. </strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong><span style="font-size: 15px">Nihayet yavrucak, ruhunu teslim etmişti ki sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) gözleri yaşlı şöyle diyordu: <span style="color: red">“Göz yaşarır, kalb mahzun olur. Biz Allah’ın rızasına uygun olmayan bir söz söylemeyiz. Ey İbrahim, senin ölümün sebebiyle derin bir üzüntü içindeyiz... Bu, Allah’ın bir emri olmasaydı, vade dolmuş bulunmasaydı, sonra gelenler öncekilere kavuşmayacak olsaydı, senin ölümüne daha çok üzülürdük oğlum!”</span></span></strong></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong><span style="font-size: 15px">Gözyaşlarını gören ashâb, Peygamberimiz (s.a.s.)’e, bunun kendilerine yasaklanmış olduğunu hatırlatınca da şöyle buyurdu: <span style="color: red">“Ben üzülmeyi yasaklamış değilim, bağıra çağıra feryat ederek dövünerek ağlamayı yasakladım. Bende gördüğünüz göz yaşları, kalbteki sevgi ve acımanın eseridir...”</span> <span style="color: #0000ff">(5)</span></span></strong></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>(1) Hoca M. Raif Efendi, Muhtasar Şemâil-i Şerif Tercümesi, 221.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>(2) A.g.e., 224,</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>(3) A.g.e., 224.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>(4) A.g.e.., 225.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>(5) Bk. Müslim, Fedâil, 62-63.</strong></span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="genc_kalem, post: 174310, member: 15919"] [b]Peygamber Efendimizin Ağlayışı[/b] [SIZE=4][FONT=Century Gothic][COLOR=red][B]Peygamber Efendimizin A[/B][/COLOR][/FONT][FONT=Century Gothic][COLOR=red][B]ğlayışı[/B][/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Century Gothic][B]Peygamberimiz (s.a.s.)’in göz pınarları merhamet ve şefkat yaşlarıyla dolu idi. Merhametli oluşunun tabiî neticesi olarak da bazı hâdiseler O’nu ağlatırdı. Yanık bir Kur’ân okunuşu, vecdle ibadet hâli, yoksul bir çocuğun ızdırabı, Müslümanların veya kendisinin küçük yaşta ölen çocukları, beklenmedik felâketler O’nu daima ağlatırdı. Ama O’nun ağlayışı feryâd-ü figân yani sızlanma ve şikâyet değildi.[/B][/FONT][/SIZE] [FONT=Century Gothic][B][SIZE=4]Şimdi yaşanmış birkaç hâdiseyi sıralayalım: Rasûl-i Ekrem (s.a.s.)’i namaz kılarken gören bir sahâbi, müşahedelerini şöyle anlatıyor: Rasûlullah (s.a.s.)’in huzuruna gelmiştim. Bu esnada namaz kılıyordu. Üzerinde sanki bir ağlama hâli vardı. Bu durum o kadar belirgindi ki, kendisinden çıkan ses, ateş üzerine konmuş çömleğin kaynamasından hasıl olan seda gibiydi. [COLOR=#0000ff](1)[/COLOR][/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Century Gothic][B][SIZE=4]İbn Abbas Hazretleri şöyle nakleder: Hz. Peygamber (s.a.s.), bir kız çocuğunu kucağına aldı, bir saat kadar böyle kaldı ve kız çocuğu ruhunu Hakk’a teslim etti. Bu sırada Ümmü Eymen yüksek sesle ağlamaya başladı. Rasûl-i Ekrem (s.a.s.), feryât ederek ağlamaktan onu engelleyince: “Ben seni ağlarken görmedim mi ya Rasûlullah! Zaman zaman siz de ağlamıyor musunuz?” dedi. Bu esnada Peygamberimiz (s.a.s.) şu cevabı verdi: [COLOR=red]“Ey Ümmü Eymen, benim ağlayışım, sabırsızlıktan kaynaklanan feryâd-ü figân tarzında değildir. Ben merhametimden ağlarım. Şüphesiz mü’min her durumda hayr ister, hayr üzeredir. Ruhun kâbzolunuşu, onun için bir hayırdır, bu yüzden Allah’a hamd eder.”[/COLOR][COLOR=blue]([/COLOR][COLOR=blue]2)[/COLOR][/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Century Gothic][B][SIZE=4]Şârih bu konuda şu açıklamayı getiriyor:[COLOR=red] “Peygamberimiz (s.a.s.) demek istiyor ki: Ey Ümmü Eymen! Sen ölüye ağlıyorsun, halbuki ölü, durumundan memnundur. Durumundan memnun olana ağlanır mı?”[/COLOR][/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Century Gothic][B][SIZE=4]Hz. Aişe (r.a) naklediyor. [COLOR=red]“Peygamberimiz (s.a.s.)’in süt kardeşi Osman b. Maz’un Hazretleri ölmüştü. [/COLOR][/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Century Gothic][B][SIZE=4][COLOR=red]Peygamberimiz (s.a.s.) gelerek süt kardeşini iki gözü arasından öptü. Bu sırada gözlerinden yaşlar dökülüyordu."[/COLOR][COLOR=blue]([/COLOR][COLOR=blue]3)[/COLOR] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Century Gothic][B][SIZE=4]Peygamberimiz (s.a.s.)’in kızı Ümmügülsüm ölmüştü. Cenazesi hazırlandı, toprağa verildikten sonra Peygamberimiz (s.a.s.) kabrin bir kenarına çekilmiş içten içten ağlıyordu.[COLOR=#0000ff](4)[/COLOR][/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Peygamberimiz (s.a.s.)’in Mısırlı Mariye’den doğma bir oğlu vardı. Peygamberimiz (s.a.s.) onu çok sevmiş ve yaşadığı sürece babalık şefkatini göstermişti. Yavrucak yaklaşık 18 aylık olunca hastalandı. Hastalığı hızla ağırlaştı. Bu esnada Peygamberimiz (s.a.s.), oğlunu kucağına almış ve son defa bağrına basıp öpmüştü. Gözyaşlarını tutamayarak: [COLOR=red]“Allah’ın takdiri karşısında elden ne gelir ey İbrahim!”[/COLOR] demişti. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][B][SIZE=4]Nihayet yavrucak, ruhunu teslim etmişti ki sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) gözleri yaşlı şöyle diyordu: [COLOR=red]“Göz yaşarır, kalb mahzun olur. Biz Allah’ın rızasına uygun olmayan bir söz söylemeyiz. Ey İbrahim, senin ölümün sebebiyle derin bir üzüntü içindeyiz... Bu, Allah’ın bir emri olmasaydı, vade dolmuş bulunmasaydı, sonra gelenler öncekilere kavuşmayacak olsaydı, senin ölümüne daha çok üzülürdük oğlum!”[/COLOR][/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Century Gothic][B][SIZE=4]Gözyaşlarını gören ashâb, Peygamberimiz (s.a.s.)’e, bunun kendilerine yasaklanmış olduğunu hatırlatınca da şöyle buyurdu: [COLOR=red]“Ben üzülmeyi yasaklamış değilim, bağıra çağıra feryat ederek dövünerek ağlamayı yasakladım. Bende gördüğünüz göz yaşları, kalbteki sevgi ve acımanın eseridir...”[/COLOR] [COLOR=#0000ff](5)[/COLOR][/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=teal][B](1) Hoca M. Raif Efendi, Muhtasar Şemâil-i Şerif Tercümesi, 221.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=teal][B](2) A.g.e., 224,[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=teal][B](3) A.g.e., 224.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=teal][B](4) A.g.e.., 225.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=teal][B](5) Bk. Müslim, Fedâil, 62-63.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Sünneti
Peygamber Efendimiz(S.A.V)'in Örnek Ahlakı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst