Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Sünneti
Peygamber Efendimiz(S.A.V)'in Örnek Ahlakı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="genc_kalem" data-source="post: 174258" data-attributes="member: 15919"><p><strong>Peygamberimizin(S.A.V) Vefakârlığı</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"><strong>V</strong></span></span></span><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"><strong>efakârlığı</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Rasûl-i Ekrem (s.a.s.) vefakâr bir insandı. Ahdinde dururdu, vadinde sadıktı, sözünden caymazdı, kendisine ve çevresindeki, ashabına yardımı dokunanları asla unutmaz, dostlarını sık sık arar, hâl hatırlarını sorar, Müslümanlara da böyle yapmalarını tavsiye ederdi. Buna dair yaşanmış birkaç örnek nakledelim:</strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong>Ashabtan Abdullah b. Ebi’l-Hamsa anlatır: “Hz. Peygamber’le (s.a.s.) bir alışveriş yapmıştım. Kendisine: ‘Biraz bekle gelirim’ dedim. Ancak ona verdiğim sözü unutmuştum. Aradan üç gün geçmişti, hatırlayıp gittiğimde o aynı yerde hâlâ beni bekliyordu.”<span style="color: #0000ff"> (1)</span></strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Bundan anlaşıldığına göre Peygamberimiz (s.a.s.) güvenilir, sözünde durur bir tacir idi. O, iş ortağını beklemekle kalmayıp başına bir şey gelip gelmediğinden endişe etmişti.</strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Bir kere Habeşistan hükümdarının elçileri Peygamberimiz (s.a.s.)’in huzuruna gelmişlerdi. Peygamberimiz (s.a.s.) bunlarla yakından ilgilendi. Ashab’tan bazıları: “Ey Allah’ın Rasûlü! Biz hizmete yetişiriz, siz istirahat buyurunuz!” dediler. Fakat Peygamberimiz (s.a.s.) bunlara şu cevabı verdi: <span style="color: red">“Bunlar, Habeşistan’a göç etmiş olan ashabıma yer göstermiş, ikram etmişlerdi. Şimdi bunlara karşılık ben de hizmet etmek isterim.”</span></strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Mut’im b. Adiy (r.a) Kureyş’li inkârcıların ileri gelenlerindendi. Vaktiyle Peygamberimiz (s.a.s.), Taif yolculuğundan şehre dönerken düşmanları onu şehre almak istememişlerdi; Peygamberimiz (s.a.s.) sıra ile birçok ileri gelen Mekkelinin himayesini istedi, fakat hepsi reddettiler. Ancak Mut’im kabul etti, oğullarını silâhlandırarak Hz. Peygamber (s.a.s.)’i şehre aldı. Aradan yıllar geçti, Mut’im Bedir Savaşı’nda Kureyşli diğer inkârcılarla birlikte Müslümanlara karşı savaştı ve öldürüldü. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in şairi Hassan, bu zâtın ölümünün ardından anlamlı bir mersiye yazmış, şiirinde onun vaktiyle Peygamberimiz (s.a.s.)’i himaye ettiğinden söz ederek iyilikle anmıştı. </strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong>Peygamber (s.a.s.), kendi adına gösterilen bu vefakârlıktan son derece hoşnut oluyordu. Düşman esirlerine ne yapılacağı tartışılırken Peygamberimiz (s.a.s.)’in söylemiş olduğu şu söz de onun vefakârlığının hangi noktalara vardığını göstermesi bakımından anlamlıdır: <span style="color: red">“Şayet Mut’im b. Adiy sağ olup da benden esirleri isteseydi, fidye (kurtuluş akçesi) istemeden hepsini serbest bırakırdım.”</span><span style="color: blue">(</span><span style="color: #0000ff">2)</span></strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Hz. Peygamber (s.a.s.) müttefiklerine karşı da vefalı idi. Hudeybiye Musalahasında Müslümanların yanında andlaşmaya katılan Huzâe kabilesi, Kureyş’in yanında andlaşmaya giren Benu Bekir’in saldırısına uğramıştı. Kureyşliler de bu saldırıyı el altından destekliyorlardı. </strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong>Huzâeliler durumu Hz. Muhammed (s.a.s.)’e ilettiklerinde O, derhâl Kureyşlilere ültimatom gönderdi ve peşinden ordu hazırladı. Bu olay Mekke fethinin sebebi olarak tarihe geçti. Böylece Peygamberimiz (s.a.s.), saldırıya uğrayan bir müttefikini yalnız bırakmamış oluyordu.<span style="color: #0000ff">(3)</span></strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-size: 15px">Peygamberimiz (s.a.s.) kendisini tanımak üzere taşradan gelen kabile temsilcilerini misafirhanelerde ağırlar, onlara yakınlık gösterir, öğretmenler tayin eder, maddî ihtiyaçlarını gidermekle ilgili vazifeliler seçer; kabilelerine döneceklerinde de azıklar hazırlatır, yeni elbiseler alıverir, bahşişler verir, İslâm dinine ilgi duyarak Medine’ye kendisini ziyarete gelen bu insanları unutamayacakları bir vefa duygusu ile uğurlardı</span>. </span></strong></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: teal"><strong>(1) İbn Sa’d, Tabakat, VII, 59; Şibli, Asr-ı Saade-t, I, 137.</strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: teal"><strong>(2) A. Azzam, Resul-i Ekrem’in örnefe Ahlâkı, mtc. H. Karaman, 36 vd.</strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: teal"><strong>(3) A.g.e.,37.</strong></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="genc_kalem, post: 174258, member: 15919"] [b]Peygamberimizin(S.A.V) Vefakârlığı[/b] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=red][B]V[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=red][B]efakârlığı[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Rasûl-i Ekrem (s.a.s.) vefakâr bir insandı. Ahdinde dururdu, vadinde sadıktı, sözünden caymazdı, kendisine ve çevresindeki, ashabına yardımı dokunanları asla unutmaz, dostlarını sık sık arar, hâl hatırlarını sorar, Müslümanlara da böyle yapmalarını tavsiye ederdi. Buna dair yaşanmış birkaç örnek nakledelim:[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Century Gothic][B]Ashabtan Abdullah b. Ebi’l-Hamsa anlatır: “Hz. Peygamber’le (s.a.s.) bir alışveriş yapmıştım. Kendisine: ‘Biraz bekle gelirim’ dedim. Ancak ona verdiğim sözü unutmuştum. Aradan üç gün geçmişti, hatırlayıp gittiğimde o aynı yerde hâlâ beni bekliyordu.”[COLOR=#0000ff] (1)[/COLOR][/B][/FONT][/SIZE] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Bundan anlaşıldığına göre Peygamberimiz (s.a.s.) güvenilir, sözünde durur bir tacir idi. O, iş ortağını beklemekle kalmayıp başına bir şey gelip gelmediğinden endişe etmişti.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Bir kere Habeşistan hükümdarının elçileri Peygamberimiz (s.a.s.)’in huzuruna gelmişlerdi. Peygamberimiz (s.a.s.) bunlarla yakından ilgilendi. Ashab’tan bazıları: “Ey Allah’ın Rasûlü! Biz hizmete yetişiriz, siz istirahat buyurunuz!” dediler. Fakat Peygamberimiz (s.a.s.) bunlara şu cevabı verdi: [COLOR=red]“Bunlar, Habeşistan’a göç etmiş olan ashabıma yer göstermiş, ikram etmişlerdi. Şimdi bunlara karşılık ben de hizmet etmek isterim.”[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Mut’im b. Adiy (r.a) Kureyş’li inkârcıların ileri gelenlerindendi. Vaktiyle Peygamberimiz (s.a.s.), Taif yolculuğundan şehre dönerken düşmanları onu şehre almak istememişlerdi; Peygamberimiz (s.a.s.) sıra ile birçok ileri gelen Mekkelinin himayesini istedi, fakat hepsi reddettiler. Ancak Mut’im kabul etti, oğullarını silâhlandırarak Hz. Peygamber (s.a.s.)’i şehre aldı. Aradan yıllar geçti, Mut’im Bedir Savaşı’nda Kureyşli diğer inkârcılarla birlikte Müslümanlara karşı savaştı ve öldürüldü. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in şairi Hassan, bu zâtın ölümünün ardından anlamlı bir mersiye yazmış, şiirinde onun vaktiyle Peygamberimiz (s.a.s.)’i himaye ettiğinden söz ederek iyilikle anmıştı. [/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Century Gothic][B]Peygamber (s.a.s.), kendi adına gösterilen bu vefakârlıktan son derece hoşnut oluyordu. Düşman esirlerine ne yapılacağı tartışılırken Peygamberimiz (s.a.s.)’in söylemiş olduğu şu söz de onun vefakârlığının hangi noktalara vardığını göstermesi bakımından anlamlıdır: [COLOR=red]“Şayet Mut’im b. Adiy sağ olup da benden esirleri isteseydi, fidye (kurtuluş akçesi) istemeden hepsini serbest bırakırdım.”[/COLOR][COLOR=blue]([/COLOR][COLOR=#0000ff]2)[/COLOR][/B][/FONT][/SIZE] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Hz. Peygamber (s.a.s.) müttefiklerine karşı da vefalı idi. Hudeybiye Musalahasında Müslümanların yanında andlaşmaya katılan Huzâe kabilesi, Kureyş’in yanında andlaşmaya giren Benu Bekir’in saldırısına uğramıştı. Kureyşliler de bu saldırıyı el altından destekliyorlardı. [/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Century Gothic][B]Huzâeliler durumu Hz. Muhammed (s.a.s.)’e ilettiklerinde O, derhâl Kureyşlilere ültimatom gönderdi ve peşinden ordu hazırladı. Bu olay Mekke fethinin sebebi olarak tarihe geçti. Böylece Peygamberimiz (s.a.s.), saldırıya uğrayan bir müttefikini yalnız bırakmamış oluyordu.[COLOR=#0000ff](3)[/COLOR][/B][/FONT][/SIZE] [FONT=Century Gothic][B][SIZE=4][SIZE=4]Peygamberimiz (s.a.s.) kendisini tanımak üzere taşradan gelen kabile temsilcilerini misafirhanelerde ağırlar, onlara yakınlık gösterir, öğretmenler tayin eder, maddî ihtiyaçlarını gidermekle ilgili vazifeliler seçer; kabilelerine döneceklerinde de azıklar hazırlatır, yeni elbiseler alıverir, bahşişler verir, İslâm dinine ilgi duyarak Medine’ye kendisini ziyarete gelen bu insanları unutamayacakları bir vefa duygusu ile uğurlardı[/SIZE]. [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Century Gothic][COLOR=teal][B](1) İbn Sa’d, Tabakat, VII, 59; Şibli, Asr-ı Saade-t, I, 137.[/B][/COLOR][/FONT] [FONT=Century Gothic][COLOR=teal][B](2) A. Azzam, Resul-i Ekrem’in örnefe Ahlâkı, mtc. H. Karaman, 36 vd.[/B][/COLOR][/FONT] [FONT=Century Gothic][COLOR=teal][B](3) A.g.e.,37.[/B][/COLOR][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Sünneti
Peygamber Efendimiz(S.A.V)'in Örnek Ahlakı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst