Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Sünneti
Peygamber Efendimiz(S.A.V)'in Örnek Ahlakı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="genc_kalem" data-source="post: 174241" data-attributes="member: 15919"><p><strong>Peygamberimizin (S.A.V)Tevazuu</strong></p><p></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: red"><strong>Tevazuu</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong>Hz. Ömer’(r.a)den rivayete göre Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurdu:<span style="color: red"> “Hristiyanların İsa hakkında Allah’ın oğlu dedikleri gibi, beni övgüde, aşırı gitmeyin. Ben ancak Allah’ın kuluyum. Siz de benim hakkımda Allah’ın kulu ve elçisi deyin.”</span></strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong><span style="font-size: 15px">Hz. Enes (r.a) nakleder: Bir adam Hz. Peygamber (s.a.s.)e: “Ey Efendimiz ve Efendimizin oğlu!” diye hitab edince: “<span style="color: red">Böyle söylemeyiniz! Şeytan sizi heva ve hevese kaptırmasın. Ben sadece Abdullah’ın oğlu Muhammed ve Allah’ın Rasûluyüm.” </span>diye cevap verdi.<span style="color: #0000ff">(1)</span></span></strong></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Ev içindeki davranışları da onun ne kadar mütevazı olduğunu gösteriyor. Hz. Aişe’den, ev içinde Peygamberimiz (s.a.s.)’in davranışlarından sorulduğunda şu bilgiyi verdi: </strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>“<span style="color: red"><em>Peygamberimiz (s.a.s.) evine geldiğinde herhangi bir fevkalâdelik ve inziva göstermeden insanlardan herhangi biri gibi tevazu ile davranırdı. Kendi elbisesinin söküğü ile meşgul olur, koyunları eli ile sağar, ailelerine ev işlerinde gerekli olan kısımlarda yardımcı olurdu. Çarşıya pazara gider, bizzat alış veriş yapar ve yükünü kendisi taşırdı.</em></span> </strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong><span style="font-size: 15px">Ashâb-ı Kiram: <span style="color: red"><em>‘Müsaade buyurunuz da biz taşıyalım.</em></span>’ derlerse de:<span style="color: red"> ‘Herkes kendi yükünü kendi taşısın.’</span> Buyururdu, pabuçlarını kendisi tamir ederdi.” <span style="color: #0000ff">(2)</span></span></strong></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Merkebe biner, yün elbise giyer, hizmetçinin-kölenin dâvetine katılırdı. Hizmetçilerle ve dul kadınlarla beraber olur, onların ihtiyaçlarını görürdü. Bir-gün huzuruna bir kadın geldi: “Ya Rasûlullâh benim size arz edecek bir ihtiyacım var!” dedi. Bu, yaşlı bir kadındı, belki de bunamıştı. Buna rağmen Peygamberimiz (s.a.s.) her insana verdiği değeri ona da verdi: <span style="color: red">“Ey kadın, Medine’nin herhangi bir yerinde, nerede istersen geleyim, ihtiyacını söyle, karşılayalım!”</span> dedi. Kadın çıkıp Medine sokaklarından birinde oturdu. </strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Peygamberimiz (s.a.s.) de gidip ihtiyacını öğrendi ve kendisine yardımcı oldu.<span style="color: #0000ff">(3)</span> </strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Enes b. Mâlik (r.a) anlatır: Hz. Peygamber (s.a.s.) bir kere Hacca gitmişler, giderken yolda bir deveye binmişlerdi. Devenin semeri köhne idi. Bu semer üzerine örtülen örtü şayet satılsaydı dört dirhem bile etmezdi. Rasûl-i Ekrem Hazretleri bu kadar tevâzua rağmen yine de: <span style="color: red">“Allah’ım! Riya ve süm’adan (görsünler, işitsinler diye yapmaktan) uzak tut!”</span> diyordu.<span style="color: #0000ff">(4)</span> </strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Hz. Câbir (r.a) diyor ki: “Ben hastalanmıştım. Hz. Peygamber (s.a.s.) yürüyerek evimi şereflendirdiler ve benim hâlimi hatırımı sordular.”<span style="color: #0000ff">(5)</span> </strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong><span style="font-size: 15px">Birgün Ashâb-ı Kirâm’dan Abdullah b. Yusr Yarete gelmiş, huzuruna girince titremeye başlamıştı. Bunu gören Peygamberimiz (s.a.s.) o kişiye şöyle dedi:<span style="color: red"> “Arkadaş, titreme! Ben kral değilim, Kureyş’den kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum.” <span style="color: blue">(6)</span></span></span></strong></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Birgün Ashâb-ı Kirâm’dan Abdullah b. Yusr (r.a), Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’e pişirilmiş koyun eti hediye etmişti. Hz. Peygamber (s.a.s.) yanındaki Müslümanlarla diz çöküp yemeye koyuldu. </strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong><span style="font-size: 15px">Derken, çölde göçebe hayatı yaşayan bir bedevî geldi ve “Bu nasıl oturuştur?” diye şaşkınlığını açığa vurmaktan kendini alamadı. Çünkü diz çöküp oturmak, törede âciz ve miskinlerin, yoksulların âdetiydi. Böylece bedevî, Hz. Muhammed (s.a.s.)’in, yoksullar gibi oturuşuna bir anlam verememişti. Yüksek sezgisiyle bunu anlayan Peygamberimiz (s.a.s.): <span style="color: red">“Şüphesiz ki Cenâb-ı Hak, beni kerem sahibi bir kul kıldı, cebbar ve muannit kılmadı.”</span> Buyurdu.<span style="color: #0000ff">(7)</span></span></strong></span></p><p></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal">(</span><span style="color: teal">1) îbn Kesir, Şemâilü’r-Resul, mtc. Naim Erdoğan, istanbul 1938, 87; Tirmizi, Şemail,55.</span></span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>(2) Tirmizi, Şemail, 57.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>(3) İbn Kesir, a.g.e.. 88: Tirmizi. a.g.e.. 55.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>(4) Hoca M. Raif Efendi, Muhtasar Şemâil-i Şerif Tercümesi, 229 vd.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>(5) A.g.e., 236.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>(6) Abdurrahman Azzam, Resul-i Ekrem’in Örnek Ahlâkı, mtc. Hayreddin Karaman, 61.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>(7) Hoca M. Raif Efendi, a.g.e., 103.</strong></span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="genc_kalem, post: 174241, member: 15919"] [b]Peygamberimizin (S.A.V)Tevazuu[/b] [SIZE=4][FONT=Century Gothic][COLOR=red][B]Tevazuu[/B][/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Century Gothic][B]Hz. Ömer’(r.a)den rivayete göre Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurdu:[COLOR=red] “Hristiyanların İsa hakkında Allah’ın oğlu dedikleri gibi, beni övgüde, aşırı gitmeyin. Ben ancak Allah’ın kuluyum. Siz de benim hakkımda Allah’ın kulu ve elçisi deyin.”[/COLOR][/B][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][/SIZE] [FONT=Century Gothic][B][SIZE=4]Hz. Enes (r.a) nakleder: Bir adam Hz. Peygamber (s.a.s.)e: “Ey Efendimiz ve Efendimizin oğlu!” diye hitab edince: “[COLOR=red]Böyle söylemeyiniz! Şeytan sizi heva ve hevese kaptırmasın. Ben sadece Abdullah’ın oğlu Muhammed ve Allah’ın Rasûluyüm.” [/COLOR]diye cevap verdi.[COLOR=#0000ff](1)[/COLOR][/SIZE][/B][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Ev içindeki davranışları da onun ne kadar mütevazı olduğunu gösteriyor. Hz. Aişe’den, ev içinde Peygamberimiz (s.a.s.)’in davranışlarından sorulduğunda şu bilgiyi verdi: [/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]“[COLOR=red][I]Peygamberimiz (s.a.s.) evine geldiğinde herhangi bir fevkalâdelik ve inziva göstermeden insanlardan herhangi biri gibi tevazu ile davranırdı. Kendi elbisesinin söküğü ile meşgul olur, koyunları eli ile sağar, ailelerine ev işlerinde gerekli olan kısımlarda yardımcı olurdu. Çarşıya pazara gider, bizzat alış veriş yapar ve yükünü kendisi taşırdı.[/I][/COLOR] [/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [FONT=Century Gothic][B][SIZE=4]Ashâb-ı Kiram: [COLOR=red][I]‘Müsaade buyurunuz da biz taşıyalım.[/I][/COLOR]’ derlerse de:[COLOR=red] ‘Herkes kendi yükünü kendi taşısın.’[/COLOR] Buyururdu, pabuçlarını kendisi tamir ederdi.” [COLOR=#0000ff](2)[/COLOR][/SIZE][/B][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Merkebe biner, yün elbise giyer, hizmetçinin-kölenin dâvetine katılırdı. Hizmetçilerle ve dul kadınlarla beraber olur, onların ihtiyaçlarını görürdü. Bir-gün huzuruna bir kadın geldi: “Ya Rasûlullâh benim size arz edecek bir ihtiyacım var!” dedi. Bu, yaşlı bir kadındı, belki de bunamıştı. Buna rağmen Peygamberimiz (s.a.s.) her insana verdiği değeri ona da verdi: [COLOR=red]“Ey kadın, Medine’nin herhangi bir yerinde, nerede istersen geleyim, ihtiyacını söyle, karşılayalım!”[/COLOR] dedi. Kadın çıkıp Medine sokaklarından birinde oturdu. [/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Peygamberimiz (s.a.s.) de gidip ihtiyacını öğrendi ve kendisine yardımcı oldu.[COLOR=#0000ff](3)[/COLOR] [/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Enes b. Mâlik (r.a) anlatır: Hz. Peygamber (s.a.s.) bir kere Hacca gitmişler, giderken yolda bir deveye binmişlerdi. Devenin semeri köhne idi. Bu semer üzerine örtülen örtü şayet satılsaydı dört dirhem bile etmezdi. Rasûl-i Ekrem Hazretleri bu kadar tevâzua rağmen yine de: [COLOR=red]“Allah’ım! Riya ve süm’adan (görsünler, işitsinler diye yapmaktan) uzak tut!”[/COLOR] diyordu.[COLOR=#0000ff](4)[/COLOR] [/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Hz. Câbir (r.a) diyor ki: “Ben hastalanmıştım. Hz. Peygamber (s.a.s.) yürüyerek evimi şereflendirdiler ve benim hâlimi hatırımı sordular.”[COLOR=#0000ff](5)[/COLOR] [/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [FONT=Century Gothic][B][SIZE=4]Birgün Ashâb-ı Kirâm’dan Abdullah b. Yusr Yarete gelmiş, huzuruna girince titremeye başlamıştı. Bunu gören Peygamberimiz (s.a.s.) o kişiye şöyle dedi:[COLOR=red] “Arkadaş, titreme! Ben kral değilim, Kureyş’den kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum.” [COLOR=blue](6)[/COLOR][/COLOR][/SIZE][/B][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Birgün Ashâb-ı Kirâm’dan Abdullah b. Yusr (r.a), Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’e pişirilmiş koyun eti hediye etmişti. Hz. Peygamber (s.a.s.) yanındaki Müslümanlarla diz çöküp yemeye koyuldu. [/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [FONT=Century Gothic][B][SIZE=4]Derken, çölde göçebe hayatı yaşayan bir bedevî geldi ve “Bu nasıl oturuştur?” diye şaşkınlığını açığa vurmaktan kendini alamadı. Çünkü diz çöküp oturmak, törede âciz ve miskinlerin, yoksulların âdetiydi. Böylece bedevî, Hz. Muhammed (s.a.s.)’in, yoksullar gibi oturuşuna bir anlam verememişti. Yüksek sezgisiyle bunu anlayan Peygamberimiz (s.a.s.): [COLOR=red]“Şüphesiz ki Cenâb-ı Hak, beni kerem sahibi bir kul kıldı, cebbar ve muannit kılmadı.”[/COLOR] Buyurdu.[COLOR=#0000ff](7)[/COLOR][/SIZE][/B][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [SIZE=4] [/SIZE] [SIZE=4] [/SIZE] [FONT=Century Gothic][B][SIZE=4][COLOR=teal]([/COLOR][COLOR=teal]1) îbn Kesir, Şemâilü’r-Resul, mtc. Naim Erdoğan, istanbul 1938, 87; Tirmizi, Şemail,55.[/COLOR][/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=teal][B](2) Tirmizi, Şemail, 57.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=teal][B](3) İbn Kesir, a.g.e.. 88: Tirmizi. a.g.e.. 55.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=teal][B](4) Hoca M. Raif Efendi, Muhtasar Şemâil-i Şerif Tercümesi, 229 vd.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=teal][B](5) A.g.e., 236.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=teal][B](6) Abdurrahman Azzam, Resul-i Ekrem’in Örnek Ahlâkı, mtc. Hayreddin Karaman, 61.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=teal][B](7) Hoca M. Raif Efendi, a.g.e., 103.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Sünneti
Peygamber Efendimiz(S.A.V)'in Örnek Ahlakı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst