Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Sünneti
Peygamber Efendimiz(S.A.V)'in Örnek Ahlakı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="genc_kalem" data-source="post: 174239" data-attributes="member: 15919"><p><strong>Taşradan Gelen Misafirlere İlgisi</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"><strong>Taşradan Gelen Misafirlere İlgisi</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Mekke’nin fethi ve Hevazin zaferinden sonra, Arap Yarımadası’ndaki bütün kabilelerde İslâm’a girme temayülü belirdi. Çünkü Araplar öteden beri “Kâbe’nin komşuları, koruyucuları, bakıcıları” diye Kureyş’e itibar gösteriyorlardı. Halbuki Kureyş, artık istiklâlini kaybetmiş, İslâm ordusu karşısında yenilgiye uğramış ve Mekke yönetimi </strong></span></span><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Müslümanların eline geçmişti. Taif civarında da Hevazin ve diğer kabileler mağlub edilmişti. Medine’deki İslâm yönetimi de bu gelişmelere bağlı olarak güçlenmişti. İşte bundan sonra Kur’ân-ı Kerim’in ifadesiyle, fevc fevc, akın akın Arap kabileleri İslâm’a girmek üzere harekete geçtiler. Gelen heyetlerle Medine dolup taşmaya başladı.</strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Hz. Peygamber (s.a.s.) onları devlet misafirhanelerinde ağırlıyordu. Bazı heyetler, Müslüman zenginlerin müsait durumdaki evlerinde misafir edilirlerdi. Heyetler kalabalık ise ayrı ayrı evlere taksim edilirlerdi, ihtiyâçları ev sahiplerince karşılanırdı. Ev sahibi, misafirleri ağırlayacak mâlî imkâna sahip değilse masrafları devlet hazinesinden karşılanırdı. Hz. Peygamber (s.a.s.) heyetleri genellikle Mescid’de kabul eder, oradan misafir edilecekleri yerlere gönderirdi.</strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Hz. Peygamber (s.a.s.) heyetlere öğretmen görevlendirirdi. Öğretmenler, taşralı misafirlere ana hatları ile İslâm’ı öğretirlerdi. İçlerinde kabiliyetli birini de imamlığa hazırlarlardı. Bir nevi hızlandırılmış bir eğitimden geçen misafirler, daha sonra Peygamberimiz (s.a.s.) tarafından imtihan edilirlerdi. Başarılı oldukları takdirde onları, kendi memleketlerine; <span style="color: red">“Öğrendiklerinizi döndüğünüzde kendi kabilenizin fertlerine de öğretin!”</span> diyerek uğurlardı. İslâmî konularda kendini en iyi yetiştirmiş ve Kur’ân’dan ezberleri olan birini imam tayin ederdi. Câhiliye devrinde iken reis olanı İslâm döneminde de reis tayin ederdi.</strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Peygamberimiz (s.a.s.), taşralıları, memleketlerine uğurlarken onlara yeni elbiseler giydirir, bahşişler ve hediyeler verirdi; kendisi de onlarla görüşürken en güzel elbiselerini giyinirdi.</strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Bütün bu faaliyetler esnasında Peygamber Efendimiz (s.a.s.) taşradan gelen bu insanların her çeşit kabalıklarını sabır ve hoşgörü ile karşılar, onlara daima kolaylık gösterirdi. Ancak misafirler arasında İslâmiyet’e saldırıda bulunanlar olursa Peygamberimiz (s.a.s.) onları derhâl susturur ve gereken cevabı hemen verirdi. İyi niyetle tartışmaya gelenlerle de sonuna kadar sabırla tartışmayı sürdürürdü. Meselâ; Amir b. Tufeyl ile Erbed b. Kays İslâm’a saldırıda bulunmuşlar ve ânında karşılığını en sert şekilde almışlardı. Necran Hristiyan heyeti ile Peygamberimiz (s.a.s.) sabırla tartışmış ve hatta onlarla mübaheleye (yani kim haksız ise Allah’ın lâneti ona olsun demeye) bile girişmek istemişse de Hristiyan papazları “Muhammed haklı ise bu, aleyhimize olur” diyerek mübahaleyi kabul etmemişlerdi.<span style="color: blue">(</span><span style="color: blue">1)</span></strong></span></span><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong> Peygamberimiz Benu Temim heyetinin arzusu üzerine onların şair ve hatiplerinin İslâm şair ve hatipleriyle yarışmasına izin vermişti.<span style="color: blue">(</span><span style="color: blue">2)</span></strong></span></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: teal"><strong>(1) Ek. îbn Sa’d, Tabakat, II, 357;Halebi, İnsâ-nü’l-Uyun, III, 212.</strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: teal"><strong>(2) îbn Sa’d, II, 293; Halebi, a.g.e.. III, 218; M. Asım Koksal, İslâm Tarihi, IX, 31 vd.</strong></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="genc_kalem, post: 174239, member: 15919"] [b]Taşradan Gelen Misafirlere İlgisi[/b] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=red][B]Taşradan Gelen Misafirlere İlgisi[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Mekke’nin fethi ve Hevazin zaferinden sonra, Arap Yarımadası’ndaki bütün kabilelerde İslâm’a girme temayülü belirdi. Çünkü Araplar öteden beri “Kâbe’nin komşuları, koruyucuları, bakıcıları” diye Kureyş’e itibar gösteriyorlardı. Halbuki Kureyş, artık istiklâlini kaybetmiş, İslâm ordusu karşısında yenilgiye uğramış ve Mekke yönetimi [/B][/SIZE][/FONT][FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Müslümanların eline geçmişti. Taif civarında da Hevazin ve diğer kabileler mağlub edilmişti. Medine’deki İslâm yönetimi de bu gelişmelere bağlı olarak güçlenmişti. İşte bundan sonra Kur’ân-ı Kerim’in ifadesiyle, fevc fevc, akın akın Arap kabileleri İslâm’a girmek üzere harekete geçtiler. Gelen heyetlerle Medine dolup taşmaya başladı.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Hz. Peygamber (s.a.s.) onları devlet misafirhanelerinde ağırlıyordu. Bazı heyetler, Müslüman zenginlerin müsait durumdaki evlerinde misafir edilirlerdi. Heyetler kalabalık ise ayrı ayrı evlere taksim edilirlerdi, ihtiyâçları ev sahiplerince karşılanırdı. Ev sahibi, misafirleri ağırlayacak mâlî imkâna sahip değilse masrafları devlet hazinesinden karşılanırdı. Hz. Peygamber (s.a.s.) heyetleri genellikle Mescid’de kabul eder, oradan misafir edilecekleri yerlere gönderirdi.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Hz. Peygamber (s.a.s.) heyetlere öğretmen görevlendirirdi. Öğretmenler, taşralı misafirlere ana hatları ile İslâm’ı öğretirlerdi. İçlerinde kabiliyetli birini de imamlığa hazırlarlardı. Bir nevi hızlandırılmış bir eğitimden geçen misafirler, daha sonra Peygamberimiz (s.a.s.) tarafından imtihan edilirlerdi. Başarılı oldukları takdirde onları, kendi memleketlerine; [COLOR=red]“Öğrendiklerinizi döndüğünüzde kendi kabilenizin fertlerine de öğretin!”[/COLOR] diyerek uğurlardı. İslâmî konularda kendini en iyi yetiştirmiş ve Kur’ân’dan ezberleri olan birini imam tayin ederdi. Câhiliye devrinde iken reis olanı İslâm döneminde de reis tayin ederdi.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Peygamberimiz (s.a.s.), taşralıları, memleketlerine uğurlarken onlara yeni elbiseler giydirir, bahşişler ve hediyeler verirdi; kendisi de onlarla görüşürken en güzel elbiselerini giyinirdi.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Bütün bu faaliyetler esnasında Peygamber Efendimiz (s.a.s.) taşradan gelen bu insanların her çeşit kabalıklarını sabır ve hoşgörü ile karşılar, onlara daima kolaylık gösterirdi. Ancak misafirler arasında İslâmiyet’e saldırıda bulunanlar olursa Peygamberimiz (s.a.s.) onları derhâl susturur ve gereken cevabı hemen verirdi. İyi niyetle tartışmaya gelenlerle de sonuna kadar sabırla tartışmayı sürdürürdü. Meselâ; Amir b. Tufeyl ile Erbed b. Kays İslâm’a saldırıda bulunmuşlar ve ânında karşılığını en sert şekilde almışlardı. Necran Hristiyan heyeti ile Peygamberimiz (s.a.s.) sabırla tartışmış ve hatta onlarla mübaheleye (yani kim haksız ise Allah’ın lâneti ona olsun demeye) bile girişmek istemişse de Hristiyan papazları “Muhammed haklı ise bu, aleyhimize olur” diyerek mübahaleyi kabul etmemişlerdi.[COLOR=blue]([/COLOR][COLOR=blue]1)[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT][FONT=Century Gothic][SIZE=4][B] Peygamberimiz Benu Temim heyetinin arzusu üzerine onların şair ve hatiplerinin İslâm şair ve hatipleriyle yarışmasına izin vermişti.[COLOR=blue]([/COLOR][COLOR=blue]2)[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][COLOR=teal][B](1) Ek. îbn Sa’d, Tabakat, II, 357;Halebi, İnsâ-nü’l-Uyun, III, 212.[/B][/COLOR][/FONT] [FONT=Century Gothic][COLOR=teal][B](2) îbn Sa’d, II, 293; Halebi, a.g.e.. III, 218; M. Asım Koksal, İslâm Tarihi, IX, 31 vd.[/B][/COLOR][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Sünneti
Peygamber Efendimiz(S.A.V)'in Örnek Ahlakı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst