Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamber Efendimiz (s.a.v) Dış Görünüşü ve Güzelliği
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Kýrýk Testi" data-source="post: 419025" data-attributes="member: 358"><p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px">Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor:</span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px">"Hazreti Peygamber, gümüşten yaratılmış gibi nurlu beyazdı; saçları da hafif dalgalı idi."</span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-size: 9px">(<a href="http://www.risaleforum.net/#73" target="_blank"> </a>Et-Tirmizi İmam Ebu İ'sa Muhammed, Şemail-i Şerife, 1. cilt, Hilal Yayınları, Ankara,1976, s. 28-29)</span></span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-size: 9px"></span></span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-size: 9px"></span>"Efendimiz (sav) beyaza pembe karışık renkte idi. Gözleri siyah, kirpikleri sık ve uzun idi."</span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-size: 9px">(<a href="http://www.risaleforum.net/#74" target="_blank"> </a> Hz. Ali (ra), G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, s. 519/4)</span></span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-size: 9px"></span></span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-size: 9px"></span>"Allah Resulünün alnı geniş olup hilal kaşlıydı, kaşları gürdü. Iki kaşı arası açık olup, halis bir gümüş gibiydi. Gözleri pek güzel, bebekleri simsiyahtı. Kirpikleri birbirine geçecek şekilde gürdü. Güldüğünde dişleri çakan şimşek gibi parıldardı. Iki dudağı da emsalsiz şekilde güzeldi. Sakalı gürdü. Boynu pek güzeldi, ne uzun ne kısaydı. Boynunun güneş ve rüzgar gören kısmı altın alaşımlı gümüş ibrik gibi gümüşün beyazlığı ve altının da kırmızılığını yansıtır şekilde parıldardı. Göğsü genişti, göğsünün düzlüğü aynayı, beyazlığı da ayı andırırdı. Omuzları genişti. Kol ve pazuları irice idi. Avuçları ipekten daha yumuşaktı."</span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-size: 9px">(Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 820)</span></span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-size: 9px"></span></span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-size: 9px"></span></span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px">Peygamber Efendimiz (sav)' in hicret yolculuğu sırasında çadırını ziyaret ettiği Ümmü Mabed isimli cömertliği, iffeti ve cesareti ile tanınan biri, Peygamber Efendimiz (sav)'i tanımamıştır. Ancak Peygamberimiz (sav)'i anlatılanlardan tanıyan kocasına, onu şöyle tarif etmiştir:</span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px">"Aydın yüzlü ve güzel yaradılışlı idi; zayıf ve ince de değildi. Gözlerinin siyahı ve beyazı birbirinden iyice ayrılmıştı. Saçı ile kirpik ve bıyıkları gümrahtı (bol, gür). Sesi kalındı. Sustuğu zaman vakarlı (ağırbaşlılık, halim ve heybetli oluş), konuştuğu zaman da heybetli idi. Uzaktan bakıldığında insanların en güzeli ve en sevimlisi görünümündeydi; yakından bakıldığında da tatlı ve hoş bir görünüşü vardı. Çok tatlı konuşuyordu. Orta boylu idi; bakan kimse ne kısa ne de uzun olduğunu hissederdi. Üç kişinin arasında en güzel görüneni ve nur yüzlü olanıydı. Arkadaşları, ortalarına almış durumda hep onu dinlerler; buyurduğu zaman da hemen buyruğunu yerine getirirlerdi. Konuşması tok ve kararlı idi."</span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-size: 9px">(İbni Sa'd, Tabakat, I, 230-231; Taberani, el-Mu'cem'ül-Kebir, IV, 49, nu:3605, VII, 105, nu:6510; Hakim, el-Müstedrek, III, 9-10; Beyhaki, Delail'ün-Nübüvve, I, 276-284; İbn'Asakir, Tarihu Medineti Dumeşk, III, 314-336, Prof. Dr. Ali Yardım, Peygamberimizin Şemaili, Damla Yayınevi, 3 Baskı, İstanbul, 1998, s.48) </span></span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px">Kendisini görenlerin anlattıklarında da görüldüğü gibi, Peygamber Efendimiz (sav) olağanüstü yakışıklı, görenlerin nefesini kesecek kadar güzel yüzlü ve güzel endamlı idi. Ayrıca atletik ve son derece etkili bir yapısı vardı ve çok kuvvetli idi. </span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px">Peygamberimizin Şemaili </span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px">Osmanlı döneminin önemli alimlerinden olan Ahmet Cevdet Paşa Peygamber Efendimiz (sav)' in anlatılan özelliklerini bir özet haline getiren bir çalışma yapmıştır. Bu çalışması Kısas-ı Enbiya adlı eserinin IV. cüzünde, "Bazı Evsaf-ı Seniyye-i Muhammediyye" başlığı altında gerçekleşmiştir: </span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px">". Mübarek cismi güzel, hep azası mütenasip (uygun, aralarında muntazam bir nisbet bulunan), endamı gayet matbu, alnı ve göğsü ve iki omuzlarının arası ve avuçları geniş, boynu uzun ve mevzun (yakışıklı, her bir vasfı ölçülü) ve gümüş gibi saf, omuzları ve pazuları ve baldırları iri ve kalın, bilekleri uzun, parmakları uzunca, elleri ve parmakları kalınca idi. Mubarek cildi ise ipekten yumuşak idi. </span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px">Kemal-i itidal üzere büyük başlı, hilal kaşlı, çekme burunlu, oval yüzlü idi. </span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px">Kirpikleri uzun, gözleri kara ve güzel, büyücek ve iki kaşının arası açık, fakat kaşları birbirine yakın idi, </span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px">O Nebiyy-i Mücteba (seçilmiş, kıymetli peygamber), ezherüllevn (rengi nurlu, parlak) idi; yani ne ak, ne de kara esmer, belki ikisi ortası ve gül gibi kırmızıya mail (benzer) beyaz ve, nurani ve berrak olup, mübarek yüzünde nur lemean (parlardı) ederdi. Dişleri, inci gibi abdar (parlak, sağlam vücutlu) ve tabdar (ışıklı, parlak, büklümlü, kıvrımlı) olup, söylerken ön dişlerinden nur saçılır; gülerken, fem-i saadeti (saadetli ağzı), bir latif (mülayim, yumuşak, nazik, güzel) şimşek gibi ziyalar (ışıklar) saçarak açılır idi. </span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px">Alem-i bekaya (geride kalanların dünyasını) rihlet (göçmek, ölmek) buyurduklarında saçı, sakalı henüz ağarmaya başlamış başında biraz ve sakalında yirmi kadar beyaz var idi. </span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px">Havassı (duyular) fevkalade kavi (sağlam, kuvvetli) idi. Pek uzaktan işitir ve kimsenin göremeyeceği mesafeden görür idi. Elhasıl (sözün özü), en mükemmel ve müstesna surette yaratılmış bir vücud-ı mes'ud (mutlu vücudu) ve mübarek idi. Onu ansızın gören kimseyi sevgi alırdı ve Onunla ülfet ve musahabet (sohbetler, konuşup görüşmeler) eyleyen kimse, Ona can ü gönülden aşık ve mühib olurdu. Ehl-i fazl'a (kerem, ilim sahibi), derecelerine göre ihtiram (hürmet, saygı) eylerdi. Akrabasına dahi pek ziyade (çok bol, fazladan) ikram eylerdi. Lakin (ancak) onları, kendilerinden efdal (daha faziletli, daha layık, daha iyi) olanların üzerine takdim etmezdi. </span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px">Hizmetkarlarını pek hoş tutardı. Kendisi ne yer ve ne giyerse, onlara dahi onu yedirir ve onu giydirir idi. </span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px">Sahi (cömert, eliaçık, herkese iyilik etmek isteyen) ve kerim (herşeyin iyisi, faydalısı), şefik (şefkatli, esirgeyen, merhametli) ve rahim (rahmet edici, bağışlayan), şeci (kahraman, yiğit) ve halim (yumuşak huylu, hoş muamele yapan) idi. Ahd ü va'dinde (söz vermede) sabit, kavlinde (sözünde) sadık idi. Elhasıl (neticesi)- hüsn-i ahlakça (ahlak güzelliği) ve akl-ü zekavetçe (keskin anlayışı olan akıl) cümle(bütün, tam) nasa (insanlara) faik (üstün, üstünde) ve her türlü medh ü senaya (övgüye) layık idi. </span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px">Yemede, giymede kadar-ı zaruret (yoksulluk derecesinde) ile iktifa (yetinir) ve ziyadesinden (fazlasından) iba eylerdi (çekinirdi)."</span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-size: 9px">(Ahmed Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiya, IV. Cüz, Kanaat Matbaası, İstanbul 1331, s. 364-365)</span></span></span></em></p> <p style="text-align: center"><em><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-size: 9px"></span></span></span></em></p> <p style="text-align: center"><img src="https://fbcdn-sphotos-c-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/555815_478748682189945_319267854_n.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p> <p style="text-align: center"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Kýrýk Testi, post: 419025, member: 358"] [CENTER][I][FONT=book antiqua][SIZE=3]Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor:[/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=book antiqua][SIZE=3]"Hazreti Peygamber, gümüşten yaratılmış gibi nurlu beyazdı; saçları da hafif dalgalı idi." [SIZE=1]([URL="http://www.risaleforum.net/#73"] [/URL]Et-Tirmizi İmam Ebu İ'sa Muhammed, Şemail-i Şerife, 1. cilt, Hilal Yayınları, Ankara,1976, s. 28-29)[/SIZE][/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=book antiqua][SIZE=3][SIZE=1] [/SIZE]"Efendimiz (sav) beyaza pembe karışık renkte idi. Gözleri siyah, kirpikleri sık ve uzun idi." [SIZE=1]([URL="http://www.risaleforum.net/#74"] [/URL] Hz. Ali (ra), G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, s. 519/4)[/SIZE][/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=book antiqua][SIZE=3][SIZE=1] [/SIZE]"Allah Resulünün alnı geniş olup hilal kaşlıydı, kaşları gürdü. Iki kaşı arası açık olup, halis bir gümüş gibiydi. Gözleri pek güzel, bebekleri simsiyahtı. Kirpikleri birbirine geçecek şekilde gürdü. Güldüğünde dişleri çakan şimşek gibi parıldardı. Iki dudağı da emsalsiz şekilde güzeldi. Sakalı gürdü. Boynu pek güzeldi, ne uzun ne kısaydı. Boynunun güneş ve rüzgar gören kısmı altın alaşımlı gümüş ibrik gibi gümüşün beyazlığı ve altının da kırmızılığını yansıtır şekilde parıldardı. Göğsü genişti, göğsünün düzlüğü aynayı, beyazlığı da ayı andırırdı. Omuzları genişti. Kol ve pazuları irice idi. Avuçları ipekten daha yumuşaktı." [SIZE=1](Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 820) [/SIZE][/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=book antiqua][SIZE=3]Peygamber Efendimiz (sav)' in hicret yolculuğu sırasında çadırını ziyaret ettiği Ümmü Mabed isimli cömertliği, iffeti ve cesareti ile tanınan biri, Peygamber Efendimiz (sav)'i tanımamıştır. Ancak Peygamberimiz (sav)'i anlatılanlardan tanıyan kocasına, onu şöyle tarif etmiştir:[/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=book antiqua][SIZE=3]"Aydın yüzlü ve güzel yaradılışlı idi; zayıf ve ince de değildi. Gözlerinin siyahı ve beyazı birbirinden iyice ayrılmıştı. Saçı ile kirpik ve bıyıkları gümrahtı (bol, gür). Sesi kalındı. Sustuğu zaman vakarlı (ağırbaşlılık, halim ve heybetli oluş), konuştuğu zaman da heybetli idi. Uzaktan bakıldığında insanların en güzeli ve en sevimlisi görünümündeydi; yakından bakıldığında da tatlı ve hoş bir görünüşü vardı. Çok tatlı konuşuyordu. Orta boylu idi; bakan kimse ne kısa ne de uzun olduğunu hissederdi. Üç kişinin arasında en güzel görüneni ve nur yüzlü olanıydı. Arkadaşları, ortalarına almış durumda hep onu dinlerler; buyurduğu zaman da hemen buyruğunu yerine getirirlerdi. Konuşması tok ve kararlı idi." [SIZE=1](İbni Sa'd, Tabakat, I, 230-231; Taberani, el-Mu'cem'ül-Kebir, IV, 49, nu:3605, VII, 105, nu:6510; Hakim, el-Müstedrek, III, 9-10; Beyhaki, Delail'ün-Nübüvve, I, 276-284; İbn'Asakir, Tarihu Medineti Dumeşk, III, 314-336, Prof. Dr. Ali Yardım, Peygamberimizin Şemaili, Damla Yayınevi, 3 Baskı, İstanbul, 1998, s.48) [/SIZE][/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=book antiqua][SIZE=3] Kendisini görenlerin anlattıklarında da görüldüğü gibi, Peygamber Efendimiz (sav) olağanüstü yakışıklı, görenlerin nefesini kesecek kadar güzel yüzlü ve güzel endamlı idi. Ayrıca atletik ve son derece etkili bir yapısı vardı ve çok kuvvetli idi. Peygamberimizin Şemaili [/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=book antiqua][SIZE=3]Osmanlı döneminin önemli alimlerinden olan Ahmet Cevdet Paşa Peygamber Efendimiz (sav)' in anlatılan özelliklerini bir özet haline getiren bir çalışma yapmıştır. Bu çalışması Kısas-ı Enbiya adlı eserinin IV. cüzünde, "Bazı Evsaf-ı Seniyye-i Muhammediyye" başlığı altında gerçekleşmiştir: [/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=book antiqua][SIZE=3] ". Mübarek cismi güzel, hep azası mütenasip (uygun, aralarında muntazam bir nisbet bulunan), endamı gayet matbu, alnı ve göğsü ve iki omuzlarının arası ve avuçları geniş, boynu uzun ve mevzun (yakışıklı, her bir vasfı ölçülü) ve gümüş gibi saf, omuzları ve pazuları ve baldırları iri ve kalın, bilekleri uzun, parmakları uzunca, elleri ve parmakları kalınca idi. Mubarek cildi ise ipekten yumuşak idi. [/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=book antiqua][SIZE=3]Kemal-i itidal üzere büyük başlı, hilal kaşlı, çekme burunlu, oval yüzlü idi. [/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=book antiqua][SIZE=3]Kirpikleri uzun, gözleri kara ve güzel, büyücek ve iki kaşının arası açık, fakat kaşları birbirine yakın idi, [/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=book antiqua][SIZE=3]O Nebiyy-i Mücteba (seçilmiş, kıymetli peygamber), ezherüllevn (rengi nurlu, parlak) idi; yani ne ak, ne de kara esmer, belki ikisi ortası ve gül gibi kırmızıya mail (benzer) beyaz ve, nurani ve berrak olup, mübarek yüzünde nur lemean (parlardı) ederdi. Dişleri, inci gibi abdar (parlak, sağlam vücutlu) ve tabdar (ışıklı, parlak, büklümlü, kıvrımlı) olup, söylerken ön dişlerinden nur saçılır; gülerken, fem-i saadeti (saadetli ağzı), bir latif (mülayim, yumuşak, nazik, güzel) şimşek gibi ziyalar (ışıklar) saçarak açılır idi. [/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=book antiqua][SIZE=3]Alem-i bekaya (geride kalanların dünyasını) rihlet (göçmek, ölmek) buyurduklarında saçı, sakalı henüz ağarmaya başlamış başında biraz ve sakalında yirmi kadar beyaz var idi. [/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=book antiqua][SIZE=3]Havassı (duyular) fevkalade kavi (sağlam, kuvvetli) idi. Pek uzaktan işitir ve kimsenin göremeyeceği mesafeden görür idi. Elhasıl (sözün özü), en mükemmel ve müstesna surette yaratılmış bir vücud-ı mes'ud (mutlu vücudu) ve mübarek idi. Onu ansızın gören kimseyi sevgi alırdı ve Onunla ülfet ve musahabet (sohbetler, konuşup görüşmeler) eyleyen kimse, Ona can ü gönülden aşık ve mühib olurdu. Ehl-i fazl'a (kerem, ilim sahibi), derecelerine göre ihtiram (hürmet, saygı) eylerdi. Akrabasına dahi pek ziyade (çok bol, fazladan) ikram eylerdi. Lakin (ancak) onları, kendilerinden efdal (daha faziletli, daha layık, daha iyi) olanların üzerine takdim etmezdi. [/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=book antiqua][SIZE=3]Hizmetkarlarını pek hoş tutardı. Kendisi ne yer ve ne giyerse, onlara dahi onu yedirir ve onu giydirir idi. [/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=book antiqua][SIZE=3]Sahi (cömert, eliaçık, herkese iyilik etmek isteyen) ve kerim (herşeyin iyisi, faydalısı), şefik (şefkatli, esirgeyen, merhametli) ve rahim (rahmet edici, bağışlayan), şeci (kahraman, yiğit) ve halim (yumuşak huylu, hoş muamele yapan) idi. Ahd ü va'dinde (söz vermede) sabit, kavlinde (sözünde) sadık idi. Elhasıl (neticesi)- hüsn-i ahlakça (ahlak güzelliği) ve akl-ü zekavetçe (keskin anlayışı olan akıl) cümle(bütün, tam) nasa (insanlara) faik (üstün, üstünde) ve her türlü medh ü senaya (övgüye) layık idi. [/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=book antiqua][SIZE=3]Yemede, giymede kadar-ı zaruret (yoksulluk derecesinde) ile iktifa (yetinir) ve ziyadesinden (fazlasından) iba eylerdi (çekinirdi)." [SIZE=1](Ahmed Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiya, IV. Cüz, Kanaat Matbaası, İstanbul 1331, s. 364-365) [/SIZE][/SIZE][/FONT][/I] [IMG]https://fbcdn-sphotos-c-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/555815_478748682189945_319267854_n.jpg[/IMG] [/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamber Efendimiz (s.a.v) Dış Görünüşü ve Güzelliği
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst