Ne Olur Bu Kardeşinize dua edin:(:(

Müekked

Well-known member
Gece namaz kılmayı deneyin.Sizi bir damla iken bir çok cihazla süsleyen...Fettah ismini çokca tekrar edin.Kapıları açan.Gönülleri ferahlatan.Sıkıntı veren ferahlığı alan Allah'dan.Muiydu ismi ile ferahlık ve gafleti dağıtması için zikredin.Namazlara dikkat edin.Allah merhametlilerin en merhametlisidir...Allah şifa versin.
 

Leyli_Efruz

Well-known member
‘’De ki:Eğer Allah’ı seviyorsanız bana tabi olun ki, Allah’ta sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın’’
(Ali İmran,31)

Dilimden dökülen ayetler, kalbime soru işareti olarak geri dönüyorlardı.Bu ayette Rabbim kendisine giden sevgi yolunun rotasını çiziyordu adeta.Muhabbetullaha giden yol,Habibullahtan(s.a.v)geçiyordu.Günahlarımın bağışlanması, Rabbimin beni sevmesi O’na itaat ve sevgiden geçiyordu.Peki ben bu sevginin neresindeyim?

Sevgi neydi?

İkametğahı kalp olan bu duyguyu tanıyor muydum? Lafa gelse her şeyi seviyordum.Annemi,babamı,arabamı,mavi gömleğimi,kuşu,böceği…Bunların yanında Resullullah’ı(s.av)ve Allah’ı da sevdiğimi de söylüyordum.İkisi aynı sevgi miydi?Hayır hayır sevgi bu olmamalıydı.İbrahim Etheme denildiği gibi’’bir kalp de iki sevgi olmaz’’Olmaz da, muhabbetine engel olanı kalbimden al Ya Rab deme gücü bende var mıydı ? Feda etmeye,vefa göstermeye,itaat etmeye hepsinden önemlisi sevmeye hazır mıydım?

Sevgi neydi?

Sevgi, Ebubekir idi…

Sevgili ne yana baksa Onu görürdü .Malını,canını,evladını sevdiği uğrunda feda etmişti.Mağaradaydınız.Örümcek ve güvercinin sizi korumak için perdedar olduğu mağarada.Dizlerinde Sevgili(s.a.v)uykuya dalmıştı.Mağaranın deliğinden çıkan yılanı görünce ayağınla engel olmuştun.Sevgiliye zarar gelmesin diye kendini feda ettiğinde yılan ayağını ısırmış,canını yakmıştı.Olsun.Ona zarar gelmesindense canın yanması evlaydı.Can yanınca göz yaşarırdı.Seninde gözünde akan yaş Sevgilinin yanağına düşmüş Onu uyandırmıştı.

Sevgi neydi?

Sevgi, Ebubekir’in gözünden süzülen yaştı…

Sevgi, Musab bin Umeyr idi…

Mekke’nin genç, yakışıklı delikanlısı.Yollara çıktığında Onu görmek için kızların yarıştığı Musab.Annesinin bir tanesi,ipekler içinde olan Musab.Gün geldi Sevgiliyle tanıştın.Bu nasıl bir muhabbetti ki şan ,şöhret,mal ve hatta anne bile bu sevgiye feda ediliyordu.Medineye giden ilk muallim.Cihat meydanlarında kükreyen bir arslan.’’Beni ananızdan,babanızdan ve canınızdan fazla sevmedikçe iman etmiş olmazsınız’’düsturuyla son sermayesini veren Musab.Sağ kolunu kopardıklarında sancağı sol eline alan,sol kolunu kopardıklarında sancağı ağzıyla tutan Musab.Resullullahın sancağı yere düşmemeliydi.Başını gövdenden ayırdıklarında bilmiyorlardı ki Musab, Habibullah sevgisinden Muhabbetullah makamına yelken açmıştı.

Sahi sevgi neydi? İpek elbiseleri, sıcak yatakları sevdası için terk ettiğinde, öldüğünde bir kefene muhtaç olmaktı…

Sevgi, Hubayb Bin Adiy idi…

Resullullah’a arkadaş olan Hubeyb gibi ne emredersen baş göz üstüne demekti. Sevgili Taife git dediğin de’’ orada düşmanlarımın var,bana zarar verirler’’demeden yola koyulmaktı.Hain ruhlu insanlara esir düşmek,darağacını boylamaktı.Sevgi,yağlı ilmek boynundayken Hubeybin Sevgiliye gönderdiği son selamdı.Sevgilinin de Taif den gelen bu selamı doğrularak’’ve aleyküm selam Hubeyb’’ diyerek almasıydı.

Sevgi, Sümeyra idi…

Uhud savaşı sırasında Peygamber Efendimizin (s.a.v)öldü şaiyasını duyunca yola dökülmekti. Uhuda yaklaştığında Sümeyra ‘’babam burada öldü’’dediklerinde ‘’Eyne Resullullah ‘’diyordu.Biraz ilerde iki oğlunda burada şehit oldu dediklerinde Resulullah nerede diyordu gene.Kocasını cesedi bile onu durdurmaya yetmemişti.Nihayet aradığını gerçek yakınını bulmuştu.Sevgiliyi görünce’’bundan sonra her musibet benim için hoştur Ey Allahın Resulü’’demişti.Bu nasıl bir sevgi,nasıl bir muhabbetti.

Sevgi, Sümeyra gibi kolu kanadı kırıldığında’’Eyne Resulullah'' demekti…

Sevgi, Selahattin Eyyüb idi.

Sevgilinin izinden gitmek, sarayda yaşamayı,gülmeyi kendine haram etmekti.Gülmenin,tebessüm etmenin faziletini anlatan hatibe’’söyler misin hocam Allah Resulünün miraca çıktığı mescit işgal altındayken ben nasıl gülerim’’demekti.
Sevgi emaneti koruyamadık endişesiyle ömrü çadırda geçirmekti.

Sevgi, Nabi idi…

Sevgi edep idi. Ona duyduğu sevgiyle iki büklüm olmaktı. Hacca giden Nabi,kervan Medine’ye yaklaştığında paşalardan birinin ayaklarını uzatarak oturduğunu görünce ikaz cihetinde şu beyti okur:

‘’Sakın terk-i edebden kuy-ı Mahbub-ı Hüdadır bu
Nazargah-ı ilahidir Makamı Mustafadır bu ‘’

Medine’ye girdiklerinde sabah ezanı vaktidir. Minareden Türkçe bir kaside yankılanmaktay dı. Nabi’nin okuduğu bu beyti kimse bilmiyordu ki.Camiye vardıklarında işin sırrını müezzine sorarlar.Müezzin ‘’bu gece rüyama Peygamber Efendimiz(s.a.v) geldi ve bana ümmetimden Nabi adlı bir şair geliyor beni ziyarete onu bu şiirle karşıla buyurdu ve bu beyitleri bana öğretti’’der.

Sevgi, edep ile girdiğin kapıdan ihsanla çıkmaktı.

Biz neden beceremiyoruz böylesi sevgileri. İman, marifetullah, muhabbetullah makamları neden bizden bu kadar uzak.Allah’ım sana yalvarıyorum.Bu kalbi bu dünyada bırakma.Ya Rab,kirlettiğim bu kalbi gözyaşlarıyla yıkasam,tövbe lambasıyla aydınlatsam tekrar misafir olur musun bana?Allah’ım senin sevgini,seni sevenlerin sevgisini esirgeme benden.Kişi sevdiği ile birliktedir,buyuruyor Efendimiz(s.a.v).Onun hürmetine sevgi yolunda yürürken yalnız bırakma beni Allah’ım…
 

Leyli_Efruz

Well-known member

TeFaNi1

Well-known member
Dualarımdasın Canım Leylim ; Rabbim sıkıntılarını günahlarına keffaret saysın akıbetini hayra tebdil eylesin inşaallah.

Cümlemizin yar ve yardımcısı olsun amin...
 

Ruh

Well-known member
Hadi nennn daha bugun benden cok guluyordun telefonda :D:D
Geciyor inşaallah canım benim hele biraz daha sabret gurban :)) Kardeşlerimiz sagolsunlar duaları sayesinde inş.. Cok da guzel gunler gelecek.. Dualarımdasın...
 

Müekked

Well-known member
Bir gönlü mü kırdın; ağlamalısın… Hele özür dilemesini bilmiyorsan; senden dost olmaz… Senden yârân olmaz… Ya incittiğin ,kırdığın gönlü Allah seviyorsa, Rasulallah(S.A.V)seviyorsa,... Hatta arz-ü sema dahi seviyorsa!!! Nerden bileceksin, bilmiyorsun… Bilseydin ödün kopardı dokunmaktan…
Mevlâna Celaleddin-i Rûmî

Bütün kapıların anahtarlarını kendinde bulunduran ''ALLAH'IM'' Hakkımda en hayırlı kapıyı aç!


Ruh tende salih gibidir.Kalbi kırmak..Alllah ı kırmak gibidir. Allah kainattaki herşeyle alakadardır.. Irmağın içindeki testi kırılmaz..Testinin içindeki su ırmaktaki su ile alakadardır.. Mevlana hz.leri...
 

Leyli_Efruz

Well-known member
Dua Konusunda Ümitsizliğe Düşmeyin:.
1. “Eğer kulum, bana ellerini kaldırır da dua ederse, ben o elleri boş olarak geri çevirmekten hayâ ederim.”
2. “Ben, kulumun zannı üzereyim. Artık dilediği gibi düşünsün!..” Yani siz dua ederken, o duanızın kesinlikle kabul göreceğini düşünürseniz, biliniz ki mutlaka isteğiniz meydan...a gelecektir!..
3. “Bir şeyi istemek, ona nâil olmak demektir; Zirâ Allâh-u Teâlâ kabul etmeyeceği duayı kuluna ettirmez.” Dua’nın ısrarla devamına müsaade olunması, o duaya icabet edileceğinin de göstergesidir.
Zirâ, Allâh, kabul etmeyeceği Dua’ya ısrarla devam şansı tanımaz.Kişi, bir konudaki Duasında ısrarlı değilse, o Dua’nın yerine gelme şansı da son derece düşüktür.Dua’da en önemli yardımcı faktörlerden biri de istenilen şey hususunda ısrarlı olmaktır. Herhangi bir konuda bir iki defa dua edip arkasını bırakmak son derece yanlıştır
 

Leyli_Efruz

Well-known member
Ey Nebi! ‘Hey gidi günler’ diyecek bir günü bile olmayan, bahanelerle gününü gün eden, yaptıklarını çok gören, yapması gerekenlerden kaçan, seçilmiş bir asırda yaşayan ümmet olma şansını yakaladığı halde liyakat gösteremeyen biz ümmetine, bir şans daha verir misin? Seni gönüllerinde dahi misafir etmekten aciz olan bizlere yine de gelir misafir olur musun?

ŞİMDİ EY GENÇ! N’olur bize de cevap ver, soruyoruz; sabahtan akşama kadar günahın içinde yaşayan, bakmayı haramdan saymayan, haram ifadesini basite alan bizler öteye gittiğimizde senin bulduklarını bulabilecek miyiz?

Yoksa müflis olarak mı gideceğiz öteye? Ya Resulullah, sen bir gün ashabına müflis kimdir, diye sormuştun, onlar bilemeyince sen ‘ müflis, ahirette günahlarına bedel olarak sevapları dağıtıldıktan sonra hala borçlu olan kişidir’ demiştin.

Halimiz harap durumumuz perişanken, biz, ahir zamandaki ümmetin olarak günah işlemede bu kadar gayr-i ciddi davranıyorsak, sen bizi CİDDİYE ALIR MISIN Ya Resulullah? Sen bizim MÜFLİSLEŞMİŞ RUHLARIMIZA HAYAT ÜFLER MİSİN?:(((((((((((((

:( :( :(
 

Leyli_Efruz

Well-known member
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM...

ey beni sonsuz keremi ile yaratan merhametli RABBİM
BENİ günahlarımın utancından kurtar ey RABBİM
SENİN AF VE MAĞFİRETİNİBEKLİYORUM APAÇIK GORÜYORUM Kİ
SENDEN BASKA SIĞINAK VE DAYANAK YOK
günahların cirkin yüzünden hataların korkutucu seklinden
ve o mekanın darlığından
bütün kuvvetimle sana sığınıyorum
verdiğin nimetlerden dolayı her seyin sana borclu olduğu RABBİM
beni cirkin günahlarımın arkadaslıklarından kurtar yerimi genişlettir
ilahi senin rahmetin sığınağımdır
ve alemlere rahmet olan rasülün senin rahmetine yetişmek için vesilemdir
ey keremiyle beni yaratan rahmetiyle beni terbiye eden RABBİM
senin kapına gelmiş olan ben hem asi hem aciz hem gafil hem cahil
hem efendisindenkacmış köle olduğu halde
kırk sene sonra pişman olmuş sana donmek istiyor
kuşku ve her türlü manevi hastalıklara tutulmuş senden deva istiyor
çünkü sen RAHMAN ve RAHİMSİN
ey efendim kendi güç ve kuvvetimden
senin güç ve kudretine sığınıyorum
beni kendi güç ve kuvvetime guvenmekten koru
İLAHİ, günahlarım ve hatalarım için beni azarlama
çünkü sen kitabın kuranı kerimde buyuruyorsun ki
onlar af dilenirkenALLAH onlara azap edecek değildir
beni hüzünlerimden kurtaracak sevinclere ulastıracak yalnız sensin
güldürende sensin ağlatanda sensin
hastalıklardan kurtarıp afiyet verende sensin
EY RABBİM sana sığınıyorum benim her türlü kötülüğümü bağışla
öyle ki beni sorguya cekeceğin hiçbirşey kalmasın
ey hiçbirşey yokken var olan
ey herşeyi ve herkesi emri altında bulunduran ALLAH'IM
sana sığınanları koru
EY NURLARIN NURU
EY EN GİZLİ SIRLARI BİLEN
EY GECE VE GÜNDÜZÜ DÖNDÜREN
EY İZZET SAHİBİ EY GÜNAHLARI AFFEDEN
KAPINA GELDİM BENİ BAĞIŞLA BENİ BAĞIŞLA RABBİM
BİZİ BAĞIŞLA İSLAM DİNİNİ KORU VE BİZDEN BU DAVAYI ALMA
EY MERHAMET SAHİBİ YÜCE MEVLAM


afeyle YA RABBİ , affeyle YA RABBİ..AMİN..:(:(:(
 

Leyli_Efruz

Well-known member
Lâ tahzen...
Üzülme!
Üzülebiliyorsan bir kalbin var demektir. Kalpsizler üzül(e)mezler ki. Ne mutlu sana ki, üzülebiliyorsun. Dokunan var demek ki kalbine. Ya dokunulmasaydı kalbine. Ya hüznün gönül toprağını karmasına izin verilmeseydi. Demek ki gözden çıkarılmadın. Demek ki sen hâlâ bir umut tarlasısın.

Üzülme!
Üzülüyorsan, Biri var ki cılız varlığını düştüğü çamurdan kaldırmak istiyor. Onun için dokunuyor kalbine. Kıymetini bil ki, üzmeye değer görüyor seni. Hüzünlerin kalbinin toprağını allak bullak ediyorsa, sen ekilmeye layık bir topraksın demektir. Kaygıların vuruşuyla tuz buz oluyorsa taş katılığında büyüttüğün güvencelerin, yarılan göğsüne umut fidanları dikiliyor demektir.

Üzülme!
Yüzün yerde geziyorsan, ellerin boynuna sarılı ise, içini ısıtacak haberlerin mürekkebi damlıyor olmalı ömrünün defterine. Kar yağıyorsa güvendiğin dağlara, yarının ovalarında rengârenk çiçeklerin olacak demektir. Hırçın fırtınalar sarsıyorsa sevinçlerinin zirvesini, rüzgârlar dövüyorsa umudunun yamaçlarını, bir yüce dağsın sen demek ki, az bekle, eteğinden serin pınarlar akmaya başlayacak demek ki...

Üzülme!
Üzülüyorsan, şımaramazsın. Kibrin kirli tuzağına düşemezsin. Kendini beğenmişliğin çamuruna dolaşmaz ayakların. Uzak geçersin isyanlı yollardan. Heveslerinin ardı sıra düşüp nisyan uçurumlarının başına sürüklenmezsin. Seni Biri yakınlığına çağırıyor demek ki... Gözden çıkarmamış olmalı seni.

Üzülme!
Üzülüyorsan, bir kutlu teselli kapısının önünde bekletiliyorsun demektir. Gözlerini kaldır vefasız dünyanın eşiğinden. Gönlünün elinden çıkar sebeplerin boş avuntularını. Umudunu kes sahte doymalardan. Yüreğini küstür coşkulardan. Kapı açıldı açılıyor demektir.

Üzülme!
Üzülüyorsan, kaybedeceğin bir şeyler var demek ki... Kaybedeceği bir şeyi olanlar çoktan kazanmışlardır. Eline geçmeyenleri saymakla tüketme nefesini, elindekileri saymaya başla. Hepsini saysan bile, nefesini saymaya nefesin yetmeyecek demektir. Bak işte zenginsin.

Üzülme!
Seni bir "İşiten" var. Seni, senin kendini bile sevmenden önce O sevdi. Senin kendini bile bilmediğin unutuş kuyularından çekip çıkardı seni. Çektiğin acılara habire meşgul çalan telefonlar gibi kör ve sağır değil O. Yüreğinin her yangınına O yetişiyor. Ayrılıklarına ve sıkıntılarına metal soğukluğundaki plazalar gibi umursamaz değil O. Yitirdiklerinin hepsini sana iade edeceğine söz veriyor. Sevdalarına ve özlemlerine çok seçenekli sınav kâğıtları gibi tatsız ve tuzsuz formüller sunmuyor. Seni herkesten çok anlıyor, seni senin kendini düşündüğünden çok düşünüyor. Gözyaşlarınla imzalayasın istiyor yakarışlarını. Bir ebedî çerçevenin içinde, gösterişsiz bir kullukla fotoğraflamak istiyor seni. Dağılıp giden ömür kırıntılarının arasından sıcacık bir kardelen ümidi devşiresin istiyor. Keyfinin çatlak kabuklarının arasından sonsuz teselli pınarları akıtmak istiyor.

Üzülme!
Varlığının tenine çiziktir her hüzün. Varlığından haber verir üzüntün. Hatırlar mısın, bir zamanlar hatırlanmaya değer bir şey bile değildin. Hiç umursanmadan çöpe atılabilecek kirli bir su iken sen, yüzüne bir tek O baktı. Kimselerin arayıp sormadığı, önemseyip adını bir kenara yazmadığı o günlerde, Senin adını ilk O andı. Hatırını bildi. Seni yanına aldı. Hep yanında oldu. Sen seni unutup da başını yastığa koyduğunda bile, seni her defasında sabaha çıkardı. Sen Onu defalarca unuttun ama O seni asla unutmadı.

Üzülme!
O'nun en sevdiği kulu da yalnız kaldı. Taşlandı. Sürüldü. Yaralandı. Aç susuz kaldı. Yuvasına uzaktan göz yaşları içinde baktı. Mağarada yapayalnız ve korunmasızdı. Senin gibi üzülen yol arkadaşına sonsuz müjdeler veren tebessümüyle fısıldadı: "Lâ tahzen, innAllahe meânâ."

Üzülme!
Kaldır yüzünü yerden. Omuzlarından sarsıp kendine getirmek istiyor seni Sevgili. "Rabbin sana küsmedi ki..." Gözlerinin içine içine bak sevdiklerinin. "Rabbin seni unutup yalnız bırakmadı ki..."
 
Üst