Ne muthis bir intizam

Nurist

Well-known member



Ism-i Hakemin tecellî-i âzamı şu kâinatı öyle bir kitap hükmüne getirmiş ki, her sayfasında yüzer kitap yazılmış; ve her satırında yüzer sayfa derc edilmiş; ve her kelimesinde yüzer satır mevcuttur; ve her harfinde yüzer kelime var; ve her noktasında kitabın muhtasar bir fihristeciği bulunur bir tarza getirmiştir.

O kitabın sayfaları, satırları, tâ noktalarına kadar yüzer cihette Nakkaşını, Kâtibini öyle vuzuhla gösteriyor ki, o kitab-ı kâinatın müşahedesi, kendi vücudundan yüz derece daha ziyade Kâtibinin vücudunu ve vahdetini ispat eder.

Çünkü bir harf kendi vücudunu bir harf kadar ifade ettiği halde, kâtibini bir satır kadar ifade ediyor.

Evet, bu kitab-ı kebîrin bir sayfası, zemin yüzüdür. O sayfada nebâtat, hayvânat taifeleri adedince kitaplar birbiri içinde, beraber, bir vakitte, yanlışsız, gayet mükemmel bir surette, bahar mevsiminde yazıldığı gözle görünüyor.

Bu sayfanın bir satırı, bir bahçedir. O bahçede bulunan çiçekler, ağaçlar, nebatlar adedince manzum kasideler beraber, birbiri içinde, yanlışsız yazıldığını gözümüzle görüyoruz.

O satırın bir kelimesi, çiçek açmış, meyve vermek üzere yaprağını vermiş bir ağaçtır. İşte bu kelime, muntazam, mevzun, süslü yaprak, çiçek ve meyveleri adedince, Hakem-i Zülcelâlin medh ü senâsına dair mânidar fıkralardır.

Güya çiçek açmış her ağaç gibi, o ağaç dahi, Nakkaşının medîhelerini tegannî eden manzum bir kasidedir.

Hem güya Hakem-i Zülcelâl, zeminin meşherinde teşhir ettiği antika ve acip eserlerine binler gözle bakmak istiyor.

Hem güya o Sultan-ı Ezelinin o ağaca verdiği murassâ hediye ve nişanları ve formaları, hususî bayramı ve resm-i küşâdı olan baharda, padişahın nazarına arz etmek için, öyle müzeyyen, mevzun, muntazam, mânidar bir şekil almış ve öyle hikmetli bir şekil verilmiştir ki, herbir çiçeğinde, herbir meyvesinde, birbiri içinde çok vecihler ve delillerle Nakkaşının vücuduna ve esmâsına şehadet ederler.

Meselâ, herbir çiçekte, herbir meyvede bir mizan var. Ve o mizan, bir intizam içinde; ve o intizam, tazelenen bir tanzim ve tevzin içinde; ve o tevzin ve tanzim, bir ziynet ve san'at içinde; ve o ziynet ve san'at, mânidar kokular ve hikmetli tatlar içinde bulunduğundan; herbir çiçek, o ağacın çiçekleri adedince, Hakem-i Zülcelâle işaretler ediyor.

Ve bu bir kelime olan bu ağaçta, bir harf hükmünde olan bir meyvede bulunan bir çekirdek noktası, bütün ağacın fihristesini, programını taşıyan küçük bir sandukçadır.

Ve hâkezâ, buna kıyasen, kâinat kitabının bütün satırları, sayfaları, böyle, ism-i Hakem ve Hakîmin cilvesiyle, yalnız herbir sayfası değil, belki herbir satırı ve herbir kelimesi ve herbir harfi ve herbir noktası, birer mucize hükmüne getirilmiştir ki, bütün esbab toplansa, bir noktasının nazîrini getiremezler, muaraza edemezler.



Asa-yı Musa | İkinci Kısım | 168
ÜÇÜNCÜ NÜKTENİN BİRİNCİ NOKTASI
 

Zuhr

Talebe
her boyutta başka alem ..
makrosu mikrosu mikronu.. artık nereye kadar giderseniz gidin ..
her mertebede başka bir dünya karşılıyor sanki insanı,
bahçeden ağaca, ağaçtan dala, daldan meyveye meyveden çekirdeğe, çekirdekten hücreye, hücreden DNA ya, DNA dan nükleik asitlere, oradan bileşiklere, atomlara, atom çekirdeğine, temel parçacıklarına ... :)
aman yarabbi ! akıl almaz mükemmellikler ..


her birisi kendi başına bir dal olmuş bilimde,
her birisi için yüzlerce insan onlarca yıldır çalışıyor,
ki az biraz anlayalım, biraz daha fazla tanıklık edebilelim ..
her birisi ana bilim dalı olmuş
her birisi için kürsüler oluşturulmuş enstitülerde ..


aman yarabbi ..
bu ihtişam,
bu sanat
ve her birisininin birbiriyle
ve tek başlarına uyumları,
başka başka amaçlara hizmet etmeleri ..
Subhanallah !


bu mükemmel düzeni yaratan böyle bir Hakem-i Zülcelâlin yarattığı bir mahluk olabilmek ne büyük bir şerefmiş ! Elhamdulillah !
bir kere daha hatırlamamıza vesile olduğun için Allah Razı olsun Nurist kardeşim ..
 

Nurist

Well-known member
"çamın gayet bir küçük tohumunda koca çam ağacının fihristesini ve mukadderatını yazan kalem, elbette semavatı yıldızlarla yazan kalem olabilir..."

küçük bir arının kafasına kainat bahçesindeki çiçekleri tanıyıp bal yapma sanatını ilham eden ve o balı da insanlara şifa olarak ikram eden kim ise; hayatı veren de ''O'' dur...
 

Nurist

Well-known member
"çamın gayet bir küçük tohumunda koca çam ağacının fihristesini ve mukadderatını yazan kalem, elbette semavatı yıldızlarla yazan kalem olabilir..."

küçük bir arının kafasına kainat bahçesindeki çiçekleri tanıyıp bal yapma sanatını ilham eden ve o balı da insanlara şifa olarak ikram eden kim ise; hayatı veren de ''O'' dur...
 

VUSLAT

Well-known member
her boyutta başka alem ..
makrosu mikrosu mikronu.. artık nereye kadar giderseniz gidin ..
her mertebede başka bir dünya karşılıyor sanki insanı,
bahçeden ağaca, ağaçtan dala, daldan meyveye meyveden çekirdeğe, çekirdekten hücreye, hücreden DNA ya, DNA dan nükleik asitlere, oradan bileşiklere, atomlara, atom çekirdeğine, temel parçacıklarına ... :)
aman yarabbi ! akıl almaz mükemmellikler ..

Allah Razı olsun Nurist kardeşim ..


evet daha bizim keşfedemediğimiz...
ve saymakla bitmeyecek...
aklımızın alamıyacağı o kadar çok mükemelliyet...
ben de diyorum Allah(c.c.) razı olsun Nurist kardeş...:027:
 
Üst