Mantar panoya ne yazardınız???

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

harp

Well-known member
. . . : Kur'an'dan Bir Mesaj : . . . "(O kıyamet günü) Bütün yüzler, hayatın ve hakimiyetin tam mânasıyla sahibi olan Hayy-u Kayyum'a baş eğmiştir. Zulüm yüklenerek gelen, gerçekten perişan olmuştur. Mümin olarak güzel ve makbul işler işleyen ise, ne zulümden, ne de haklarının çiğnenmesinden korkar." [Tâ Hâ Suresi 20,111-112]
 

harp

Well-known member
Ebu Musa Radiyallahu Anh anlatıyor:

Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vessellem): "Her müslümanın sadaka vermesi gerekir."
buyurdu.

Kendisine: "Ya bulamayan olursa?" diye soruldu.

" Eliyle, çalışır, hem şahsı için harcar, hem de tasadduk eder" cevabını verdi.

"Ya çalışacak gücü yoksa?" diye soruldu.

"Bu durumda, sıkışmış bir ihtiyaç sahibine yardım eder." dedi.

" Buna da gücü yetmezse?" dendi.

"Ma'rufu (kötülükten kaçınma) ve hayrı emreder." dedi.

"Bunu da yapamazsa?" diye tekrar sorulunca

"Kendini başkasına kötülük yapmaktan alıkor. Zira bu da bir sadakadır" buyurdu.

(Buhari, Zekat 30)
 

harp

Well-known member
Senli düşler yıkar ruhumu
02 Mayıs 2011 / 11:24
Sensizlik ve "ben"

Mehmet Emin Varlı'nın şiiri:
Sensizlik ve "ben"
Senli düşler yıkar ruhumu
Zaman
Tüm helezonuyla yutar beni
Ve şehir içime gömülür
Ben şehri yutarım
Şehir beni yutar
Sancıların yıkarken bedenimi
Senden sonra karanlıklar
Ayrılıklar çiseledi
Bu hayasız yalnızlıkta
Çok şeyler yitti-gitti
Oysa ben
Sensizliğin düğümündeyim
Bir günah yumağı gibi
Kıvranır ruhum
Umudunun gölgesi
Hep ışık tütsülese de
Pişmanlık tortusundayım.
 

harp

Well-known member
Bediüzzaman Hazretleri, bu meseleyi şöyle halletmiş: Geçmişi bırak, geri döndüremezsin, geleceği düşünme hükmedemezsin. Bulunduğun ânı İslam'a uydur...
İslamiyet, anbean yaşanır. Bir dakika sonra ne olacağımız belli değil... En büyük ideal, "ben şu anda İslam'a uygun halde miyim, İslam'a uygun bir işle meşgul muyum?"
Saatler, saniye saniye ömrümüzü bitiriyor. Bunun için biz de saniye saniye İslamiyet'i yaşayalım. Öleceğimiz saniyenin Müslüman'ca olmasına çalışmak... En büyük ideal budur...
 

harp

Well-known member
Hapishaneleri Nur medresesi yapacağız
03 Mayıs 2011 / 00:01
Günün Risale-i Nur dersi...

Bismillahirrahmanirrahim
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Evvelâ: Bütün ruh u canımla geçmiş Mevlid-i Nebeviyenizi tebrik ediyoruz.
Saniyen: Sizin Nurun neşrindeki muvaffakiyetinizi âlem-i İslâm tebrik edip alkışlayacak. Şimdi de emareleri görünüyor ki: Ezcümle bir nümunesi, Pakistan Maarif Vekili Nurlar için benim yanıma geldi, Risale-i Nur’un bir kısmını aldı. “Doksan milyon Müslümanlar içinde neşrine çalışacağım” dedi. Aldı, gitti.
Hem bu kadar aleyhimizde münafıklar çalıştıkları halde, hem Avrupa’da, hem Asya’da uzak yerlere Risale-i Nur’u götürmüşler.
Hem Berlin’de Almanlar Zülfikar’ı aldıkları vakit, bir gazetelerinde alkışlayarak ilân etmişler.
Hem dahilde ehl-i iman, en ziyade muarızlar olan eski başbakan ve dahiliye vekili yasak ettikleri Asâ-yı Mûsâ ve Zülfikar’ı yasaklarına ehemmiyet vermeyerek kemal-i şevkle okuyorlar. Okuyanlar Ankara’da pek ziyadedir.
Hem birkaç yerde hapishane müdürleri iki üç vilâyette karar vermişler ki: “Biz hapishaneleri medrese-i Nuriye yapacağız ki, bizim mahpuslar da Denizli, Afyon hapisleri gibi Nurlarla ıslah olsunlar.”
Salisen: Merhum Burhan, Nurun ümmî ve gizli kahramanı idi. Hem onun akrabasını, hem Isparta’yı, hem Medresetü’z-Zehra şakirtlerini tâziye ediyorum. Beş-altı gün evvel haber almıştım. Şimdiye kadar beş altı gün zarfında belki bin defa ona dua etmişim. Çünkü altı günde virdimde dört yüze yakın
(Bizi azap ateşinden ve Cehennemden kurtar.) dediğimde onu da niyet ediyorum. Bütün okuduklarımı Burhan’a hediye ediyorum.
Rabian: Nurlar, mektepleri tam nurlandırmaya başladı.
Mektep şakirtlerini medrese talebelerinden ziyade Nurlara sahip ve nâşir ve şakirt eyledi.
İnşaallah, medrese ehli yavaş yavaş hakikî malları ve medrese mahsulü olan Nurlara sahip çıkacaklar. Şimdi de çok müftülerden ve çok ulemalardan Nurlara karşı çok iştiyak görülüyor ve istiyorlar.
Şimdi en mühim tekkeler ehli, ehl-i tarikattır. Bütün kuvvetleriyle Nur Risalelerini nurlandırmaları ve sahip çıkmaları lâzım ve elzemdir. (HAŞİYE)
Şimdiye kadar ben yalnız iman hakikatini düşünüp “Tarikat zamanı değil, bid’alar mâni oluyor” dedim. Fakat şimdi, sünnet-i Peygamberî dairesinde, bütün on iki büyük tarikatın hulâsası olan ve tariklerin en büyük dairesi bulunan Risale-i Nur dairesi içine, her tarikat ehli kendi tarikatı dairesi gibi görüp girmek lâzım ve elzem olduğunu bu zaman gösterdi.
Hem ehl-i tarikatın en günahkârı dahi çabuk dinsizliğe giremiyor; kalbi mağlûp olamıyor. Onun için onlar tam sarsılmaz, hakikî Nurcu olabilirler. Yalnız mümkün olduğu kadar bid’atlara ve takvâyı kıran büyük günahlara girmemek gerektir.
Hâmisen: Şimdi bu zamanda en büyük tehlike olan zındıka ve dinsizlik ve anarşilik ve maddiyunluğa karşı yalnız ve yalnız tek bir çare var. O da Kur’ân’ın hakikatlerine sarılmaktır. Yoksa koca Çin’i az bir zamanda komünistliğe çeviren musibet-i beşeriye, siyasî, maddî kuvvetlerle susmaz. Yalnız onu susturan hakikat-i Kur’âniyedir.
Rehber Risalesindeki Leyle-i Kadir meselesi, şimdi hem Amerika, hem Avrupa’da eseri görülüyor. Onun için, şimdiki bu hükûmetimizin hakikî kuvveti, hakaik-i Kur’âniyeye dayanmak ve hizmet etmektir. Bununla, ihtiyat kuvveti olan üç yüz elli milyon uhuvvet-i İslâmiye ile ittihad-ı İslâm dairesinde kardeşleri kazanır. Eskiden Hıristiyan devletleri bu ittihad-ı İslâma taraftar değildiler. Fakat şimdi komünistlik ve anarşistlik çıktığı için, hem Amerika, hem Avrupa devletleri Kur’ân’a ve ittihad-ı İslâma taraftar olmaya mecburdurlar.
Sâdisen: Yanıma Nur talebesi bir meb’us geldi, dedi ki:
“Ben Adliye Bakanlığına gittim. Afyon’da Nurların müsadere kararını söyledim.” Adliye Vekili Özyörük dedi ki: “Ben Afyon Mahkemesine Nur’ların tamamen verilmesine emir verdim. Hattâ bendeki Asâ-yı Mûsâ’yı da müellifine iade edeceğim diye bana söyledi. Halil Özyörük’ün bu sözü Demokratlara ve Nurlara taraftarlığını gösteriyor.” (Emirdağ Lahikası)
HAŞİYE:İşte mühim bir nümunesi: Seydişehirli Hacı Abdullah’ın bütün mensupları, hem Kastamonu’da, hem Isparta’da, hem Eskişehir’de Risale-i Nur dairesini kendi tarikat daireleri telâkki etmişler ki, onlardan Nurlara rastlayanlar, takdirkârâne sahip çıkıyorlar. Onlara bin bârekâllah...
Umuma binler selâm.
Kardeşiniz
Bediüzzaman Said Nursi
LÜGAT:
Âlem-İ İslâm : İslâm Dünyası
Aziz : Çok Değerli, İzzetli
Bârekâllah : Allah Hayırlı Ve Mübarek Kılsın Anlamında, Beğeniyi İfade Etmek İçin Kullanılan Bir Söz
Berlin : Almanya’nın Başşehri
Bid’a/Bid’at : Aslen Dinde Olmayıp Sonradan Ortaya Çıkan Ve Dine Zarar Verici Yeni Âdet Ve Uygulamalar
Cereyan : Akım, Hareket
Dahil : İç
Dahilde : İçeride
Dahiliye Vekili : İçişleri Bakanı
Ehl-İ İman : Allah’a İnananlar, Mü’minler
Ehl-İ Maarif : Eğitimciler; İlim Ve İrfan Ehli Olanlar
Ehl-İ Tarikat : Tarikata Mensup Olanlar
Elzem : Çok Gerekli Olan
Emare : Belirti, İşaret
Ezcümle : Bu Cümleden, Meselâ, Örneğin
Fevkinde : Üstünde
Hakaik-İ Kur’âniye : Kur’ân’ın Hakikatleri, Gerçekleri
Hakikat : Asıl, Esas, Gerçek
Hakikaten : Gerçekten
Hakikat-İ Kur’âniye : Kur’ân Hakikatleri, Kur’ân’ın Bildirdiği Gerçekler Ve Doğrular
Hakikî : Asıl, Gerçek
Hâmisen : Beşinci Olarak
Hariç : Dış
Haşiye : Dipnot
Hizmet-İ Nuriye : Risale-İ Nur Hizmeti
Hulâsa : Özet
Islah Olmak : Düzelmek, İyileşmek
İçtimaî : Sosyal, Toplumsal
İhtiyat Kuvveti : Yedek Kuvvet
İnşaallah : Allah Dilerse
İntibah : Uyanma
İştiyak : Arzu, İstek
İttihad-I İslâm : İslâm Birliği
Kemal-İ Şevk : Tam Bir İstek Ve Arzu
Kuvve-İ Mâneviye : Mânevî Kuvvet, İmandan Gelen Moral Gücü
Maarif Vekili : Millî Eğitim Bakanı
Maddiyunluk : Materyalizm; Her Şeyi Madde İle Açıklamaya Çalışma
Mağlûp : Yenilme
Mahpus : Hapsedilmiş, Tutuklu
Mahsul : Ürün
Meb’us : Milletvekili
Medrese-İ Nuriye : Risale-İ Nur’un Okunduğu Yerler
Mensup : Bağlı
Merhum : Rahmete Kavuşmuş, Vefat Etmiş
Mevlid-İ Nebeviye : Peygamberimizin (A.S.M.) Doğumunu
Muarız : Karşı Gelen
Musibet-İ Beşeriye : İnsanlara Gelen Belâ Ve Musibetler
Muvaffakiyet : Başarı
Müellif : Telif Eden, Kitap Yazan
Münafık : İki Yüzlü, İnanmadığı Halde İnanmış Görünen
Müsadere : El Koyma
Nâşir : Neşreden, Yayan
Neşr : Yayma, Yayınlama
Rabian : Dördüncü Olarak
Rehber Risalesi : Gençlik Rehberi, Risale-İ Nur’un Çeşitli Yerlerinden Gençlikle İlgili Konulardan Erlenerek Hazırlanan Risale
Ruh U Can : Ruh Ve Can; Bütün İçtenlik
Sâdisen : Altıncısı
Salisen : Üçüncü Olarak
Saniyen : İkinci Olarak
Sıddık : Çok Doğru Ve Bağlı
Sünnet-İ Peygamberî : Peygambere Ait Sünnet, Peygamber Sünneti
Şakirt : Öğrenci, Talebe
Takdirkârâne : Takdir Edercesine
Takvâ : Allah’tan Korkup Emir Ve Yasaklarına Titizlikle Uyma
Tarik : Mânevî Yol
Tarikat : İlâhî Hakikatlere Ulaşmak İçin, Şeyhin Gözetiminde Takip Edilen Tasavvuf Yolu
Tâziye Etmek : Baş Sağlığı Dilemek
Telâkki Etmek : Anlamak, Kabul Etmek
Uhuvvet-İ İslâmiye : İslâm Kardeşliği
Ulema : Âlimler
Umum : Bütün, Genel
Ümmî : Okuma Yazma Bilmeyen, Okumamış
Vazife-İ İmaniye : İman Vazifesi
Vird : Devamlı Yapılan Zikir
Zarfında : İçinde
Zındıka : Dinsizlik, İnançsızlık
Zülfikar : Risale-İ Nur’dan, Kur’ân’ın Mu’cizeliğine Ve Peygamber Efendimizin (A.S.M.) Mu’cizelerine Dair Bahislerin Toplandığı Bir Eser
 

harp

Well-known member
. . . : Kur'an'dan Bir Mesaj : . . . "İşte böylece bu kitabı Arapça bir Kur'ân olarak indirdik ve onda uyarı ve tehditlerimizi farklı üsluplarla anlattık. Ta ki insanlar Allah'a karşı gelmekten korunsunlar ve ta ki o, kendilerine bir ibret ve uyanış versin." [Tâ Hâ Suresi 20,113]
 

harp

Well-known member
Adiy İbnu Hatim Radiyallahu Anh anlatıyor:

Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vessellem) buyurdular ki:

"Sizden herkese Rabbi, aralarında bir tercüman olmaksızın, doğrudan doğruya hitabedecektir. Kişi o zaman (ateşe karşı bir kurtuluş yolu bulmak üzere) sağına bakar, hayatta iken gönderdiği (hayır) amellerden başka Bir şey göremez. Soluna bakar, orada da hayatta iken işlediği (kötü) amellerden başka Bir şey göremez. Ön cihetine bakar. Karşısında (kendini beklemekte olan) ateşi görür. (Ey bu dehşetli güne inanan mü'minler!) yarım hurma ile de olsa kendinizi ateşten koruyun. Bunu da bulamazsanız güzel bir sözle koruyun."

(Buhari, Rikak 49)
 

harp

Well-known member
Allah yolunda çalışanların mükafatı...
03 Mayıs 2011 / 05:00
Günün Ayet-i Kerime meali...

Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak, Âl-i İmrân Sûresinin 136. Ayetinde mealen şöyle buyuruyor:
İşte onların mükafatı Rab’leri tarafından bağışlanma ve içinden ırmaklar akan cennetlerdir ki orada ebedi kalacaklardır. (Allah yolunda) çalışanların mükafatı ne güzeldir!
 

harp

Well-known member
İyilik güzel ahlaktır...
03 Mayıs 2011 / 05:30
Günün Hadis-i Şerif'i...

Hz. Muhammed (sav) bir Hadis-i Şerif'inde mealen şöyle buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
İyilik güzel ahlaktır. Günah da içini rahatsız eden ve başkasının muttali olmasından (öğrenmesinden) korktuğun şeydir. H. Şerif
Müslim
 

NİSANUR

Well-known member
Herşeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir , göz ise maneviyatta kördür ."

Bediüzzaman Said Nursi
 

harp

Well-known member
. . . : Kur'an'dan Bir Mesaj : . . . "Ama kim Benim zikrimden yüz çevirirse kitabımı dinlemez ve Beni anmaktan gaflet ederse, ona dar bir geçim vardır ve Biz onu kıyamet günü kör olarak diriltir, duruşmaya getiririz. "Ya Rabbî," der, "ben gözleri gören biri olduğum halde neden beni kör olarak haşrettin?" Buyurur ki: "Bu böyledir. Nasıl âyetlerimiz sana geldiğinde sen onları unuttuysan, bu gün de sen öyle unutulur, bir kenara atılırsın." " [Tâ Hâ Suresi 20,124-126]
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst