Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İmanın Şartları
Ahiret Gününe İman
KıYaMeT GüNü/bütün safhalarıyla...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="bardak" data-source="post: 176629" data-attributes="member: 1298"><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><span style="color: black"><strong><em><span style="font-size: 15px"><u><span style="color: red">Dünya Hayatı Geçicidir ve Ölüm Kesin Bir Gerçektir</span></u></span></em></strong></span></span><span style="color: black"></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"><em><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'comic sans ms'">Çocukluğunuzun ilk günlerinden itibaren geleceğinize ilişkin belirli bir hedefe yönelir veya başkaları tarafından yönlendirilirsiniz. Muhtemelen şunlarla karşılaşırsınız: Yaşınız ilerlediğinde artık bir aileniz ve işiniz olmuştur. Daha çok para kazanmak ve daha rahat yaşamak için çaba gösterirsiniz, çocuklarınızı yetiştirir, onların ileride sizden daha iyi bir hayat sürmelerini istersiniz. Haftada bir aile toplantılarına katılır, tatil yapar, işe gider, geri kalan vaktinizi de evde geçirirsiniz. Birkaç aksaklık dışında yaşamınızdaki herşey muntazam devam eder, genelde çok olağanüstü durumlarla da karşılaşmazsınız.</span></span></strong></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"><em><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'comic sans ms'">Yaşamınızdaki herşey sanki daha önceden belirlenmişgibidir, çevrenizdeki insanların yaşamları da birbirleriyle çok büyük benzerlikler gösterir. Bu benzer senaryolara göre yaşamak için çalışmalı, soyunuzu devam ettirmek için de aile kurmalısınız. Bu düşünceye göre zaten "iyi bir aile ve iyi bir iş" dışında yaşamın başka ne amacı olabilir ki! Bunlar sağlandıktan sonra mutlu bir yaşam hayal edersiniz. Böylece herşey tozpembe olacak ve yaşamın geri kalan kısmını huzurlu geçireceksinizdir.</span></span></strong></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"><em><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'comic sans ms'">Oysa siz bunları düşünürken, bedeninizde ve çevrenizde önemli birtakım değişiklikler olmaktadır. Vücudunuzda farklı işlevlere sahip pek çok hücre görevini tamamlayıp ölmekte ve yaşınız ilerledikçe bunların yenilenmesi daha da yavaşlamaktadır. Bedeniniz yaşlanmakta ve bu yönde sürekli belirtiler, hastalıklar, eksiklikler ortaya çıkmaktadır. Zaman sürekli ilerlemekte ve geri dönüşün imkansızlığı gün geçtikçe daha da açık bir şekilde kendini göstermektedir. Ve siz huzurlu ve rahat geçirmeyi planladığınız "geri kalan ömrünüzde" gitgide ölüme doğru yaklaştığınızın farkındasınızdır. İşte bu nedenle dünya hayatı size beklediğiniz rahatlığı ve huzuru gerçek anlamda asla vermez. O ana kadar sizi pek çok açıdan tatmin ettiğini düşündüğünüz bu yaşamın bir sonu vardır. İşte bu sonun ardından asıl gerçeklerle yüzyüze gelinecektir. O halde dünya hayatında hedeflediğiniz hiçbir şey sizin gerçek amacınız olmamalı. Çünkü dünya hayatı yalnızca geçici bir imtihan yeridir. Kimin güzel davranışlarda bulunduğunun sınandığı yerdir. ALLAH, bize bu önemli gerçeği şöyle bildirmektedir:</span></span></strong></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"><em><strong><span style="font-family: 'comic sans ms'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><span style="color: orange">"O, amel (davranışve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır."</span></span></span><span style="font-size: 9px"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><span style="color: teal">(Mülk Suresi, 2)</span></span></span></span></strong></em><span style="font-family: 'comic sans ms'"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"><span style="font-family: 'comic sans ms'"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><strong><em><span style="font-size: 15px">Yaşamın gerçek amacı "iyi bir aile ve iyi bir iş" değildir. Herkesin tek bir yaratılışamacı vardır: ALLAH'a kul olmak. Dünyada elde edilmişmal, eş, çocuk, mevki, itibar gibi kazançların hepsi yaşam boyunca büyük bir tutkuyla bağlanılan değerlerdir. Fakat ölümün ilk anından itibaren bu dünyevi kazançlar bir anda tüm değerlerini ve önemlerini yitirirler. Bu herkesin bildiği ama düşünmekten kaçındığı bir gerçektir. Dolayısıyla asıl amaç bu olmamalıdır. O zaman gerçek amacın ve kazancın ne olduğunu çok iyi düşünmek, kavramak gerekir. İşte yaratılmanın asıl amacını ALLAH Kuran'da şöyle bildirmektedir:</span></em></strong></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"><span style="font-family: 'comic sans ms'"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><em><strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><span style="color: orange">"Ben, cinleri ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım. "</span></span></span></strong></em></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><em><strong><span style="font-size: 9px"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><span style="color: teal">(Zariyat Suresi, 56)</span></span></span></strong></em></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"><span style="font-family: 'comic sans ms'"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><strong><em><span style="font-size: 15px">Ancak ALLAH'a kulluk görevinin tam olarak yerine getirilmesiyle ölümden sonra başlayacak olan ahiret hayatı için güzel bir beklenti söz konusu olabilir. İnsanların büyük bir kesiminin sahip olduğu çarpık bir beklenti vardır. Çoğu insan bu ihtimale inanarak kendini rahatlatmaya çalışır. Oysa bu büyük bir yanılgıdır. Eğer bir insanın ahirete, ölümden sonraki yaşama yönelik bir beklentisi yoksa, o zaman da geriye tek bir ihtimal kalır: Ölümle birlikte sonsuza dek yok olmak! Bu ihtimal ise diğerlerine göre çok daha ürkütücüdür. ALLAH'a kulluk etmeyi reddeden insanlar bu olasılıktan korktukları ve unutmak istedikleri için kendilerince çeşitli yöntemler geliştirirler. Bu yöntemler ise genelde hep aynıdır: Ölüm konuşulmaz, tartışılmaz, hatırlatılmaz. Halbuki ölüm, yaşanılacağı kesin olan bir gerçektir, ama sanki "yokmuş" gibi davranılır. Toplumun büyük bir kesiminin bu mantığa sahip olması insanda bir rahatlamaya sebep olabilir. Oysa kendisi gibi diğer insanlar da aldanmaktadırlar. İnsanlar ölümü, kıyamet gününü ve ahireti bilmekte ama düşünmemektedirler. Dünya hayatıyla tatmin bulmakta, daha doğrusu tatmin bulmayı istemektedirler. Oysa ALLAH Kuran'da insanların kaçmakta oldukları ölüm gerçeğiyle mutlaka karşılaşacaklarını bildirmektedir. Ayette şöyle buyrulur:</span></em></strong></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"><span style="font-family: 'comic sans ms'"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><em><strong><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><span style="color: orange">"De ki: "Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, şüphesiz sizinle karşılaşıp-buluşacaktır. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilen (ALLAH)a döndürüleceksiniz; O da size yaptıklarınızı haber verecektir."</span></span></span></strong></em></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><em><strong><span style="font-size: 9px"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><span style="color: teal">(Cuma Suresi, 8.)</span></span></span></strong></em></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"><span style="font-family: 'comic sans ms'"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><em><strong><img src="http://img2.blogcu.com/images/n/i/s/nisanci53/kyamet25al.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></strong></em></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"><span style="font-family: 'comic sans ms'"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: black"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><em><strong><span style="font-size: 15px">Ölüm yalnızca insanlara mahsus değildir. Geçici olan dünya hayatında, insan gibi "herşey" ölümlüdür. ALLAH bize, tüm kainatın, içindeki canlılarla birlikte yok olacağı bir günün varlığını, yani "kıyamet gününü" bildirmiştir. Kıyamet günü, imtihanın son bulduğu, nihai gündür. O günün gelişini, yeryüzündeki her insan pek çok belirti ile anlayacak ve kainatın ölümüyle sonuçlanacak olaylar gerçekten de tüyler ürpertici olacaktır. Ve en nihayet dünyadaki tüm insanlar, kıyametin gerçekleştiği gün, kendilerini bekleyen "yeniden dirilişi" kavrayacaktır. Böyle bir günle karşılaşmayı ummayanlar, karşılarındaki bu apaçık gerçeği reddedemeyecekler ve ALLAH'ın emrine "isteseler de istemeseler de" boyun eğeceklerdir. ALLAH, tüm evren için büyük bir son hazırlamıştır. İnsanların çoğu her ne kadar inkar etmeye çalışsa da, kıyamet saati belirlenmişbir vakitte kendilerini beklemektedir.</span></strong></em></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="bardak, post: 176629, member: 1298"] [CENTER][FONT=comic sans ms][COLOR=black][B][I][SIZE=4][U][COLOR=red]Dünya Hayatı Geçicidir ve Ölüm Kesin Bir Gerçektir[/COLOR][/U][/SIZE][/I][/B][/COLOR][/FONT][COLOR=black] [I][B][SIZE=4][FONT=comic sans ms]Çocukluğunuzun ilk günlerinden itibaren geleceğinize ilişkin belirli bir hedefe yönelir veya başkaları tarafından yönlendirilirsiniz. Muhtemelen şunlarla karşılaşırsınız: Yaşınız ilerlediğinde artık bir aileniz ve işiniz olmuştur. Daha çok para kazanmak ve daha rahat yaşamak için çaba gösterirsiniz, çocuklarınızı yetiştirir, onların ileride sizden daha iyi bir hayat sürmelerini istersiniz. Haftada bir aile toplantılarına katılır, tatil yapar, işe gider, geri kalan vaktinizi de evde geçirirsiniz. Birkaç aksaklık dışında yaşamınızdaki herşey muntazam devam eder, genelde çok olağanüstü durumlarla da karşılaşmazsınız.[/FONT][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=4][FONT=comic sans ms]Yaşamınızdaki herşey sanki daha önceden belirlenmişgibidir, çevrenizdeki insanların yaşamları da birbirleriyle çok büyük benzerlikler gösterir. Bu benzer senaryolara göre yaşamak için çalışmalı, soyunuzu devam ettirmek için de aile kurmalısınız. Bu düşünceye göre zaten "iyi bir aile ve iyi bir iş" dışında yaşamın başka ne amacı olabilir ki! Bunlar sağlandıktan sonra mutlu bir yaşam hayal edersiniz. Böylece herşey tozpembe olacak ve yaşamın geri kalan kısmını huzurlu geçireceksinizdir.[/FONT][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=4][FONT=comic sans ms]Oysa siz bunları düşünürken, bedeninizde ve çevrenizde önemli birtakım değişiklikler olmaktadır. Vücudunuzda farklı işlevlere sahip pek çok hücre görevini tamamlayıp ölmekte ve yaşınız ilerledikçe bunların yenilenmesi daha da yavaşlamaktadır. Bedeniniz yaşlanmakta ve bu yönde sürekli belirtiler, hastalıklar, eksiklikler ortaya çıkmaktadır. Zaman sürekli ilerlemekte ve geri dönüşün imkansızlığı gün geçtikçe daha da açık bir şekilde kendini göstermektedir. Ve siz huzurlu ve rahat geçirmeyi planladığınız "geri kalan ömrünüzde" gitgide ölüme doğru yaklaştığınızın farkındasınızdır. İşte bu nedenle dünya hayatı size beklediğiniz rahatlığı ve huzuru gerçek anlamda asla vermez. O ana kadar sizi pek çok açıdan tatmin ettiğini düşündüğünüz bu yaşamın bir sonu vardır. İşte bu sonun ardından asıl gerçeklerle yüzyüze gelinecektir. O halde dünya hayatında hedeflediğiniz hiçbir şey sizin gerçek amacınız olmamalı. Çünkü dünya hayatı yalnızca geçici bir imtihan yeridir. Kimin güzel davranışlarda bulunduğunun sınandığı yerdir. ALLAH, bize bu önemli gerçeği şöyle bildirmektedir:[/FONT][/SIZE][/B][/I] [I][B][FONT=comic sans ms][SIZE=2][FONT=comic sans ms][COLOR=orange]"O, amel (davranışve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır."[/COLOR][/FONT][/SIZE][SIZE=1][FONT=comic sans ms][COLOR=teal](Mülk Suresi, 2)[/COLOR][/FONT][/SIZE][/FONT][/B][/I][FONT=comic sans ms] [B][I][SIZE=4]Yaşamın gerçek amacı "iyi bir aile ve iyi bir iş" değildir. Herkesin tek bir yaratılışamacı vardır: ALLAH'a kul olmak. Dünyada elde edilmişmal, eş, çocuk, mevki, itibar gibi kazançların hepsi yaşam boyunca büyük bir tutkuyla bağlanılan değerlerdir. Fakat ölümün ilk anından itibaren bu dünyevi kazançlar bir anda tüm değerlerini ve önemlerini yitirirler. Bu herkesin bildiği ama düşünmekten kaçındığı bir gerçektir. Dolayısıyla asıl amaç bu olmamalıdır. O zaman gerçek amacın ve kazancın ne olduğunu çok iyi düşünmek, kavramak gerekir. İşte yaratılmanın asıl amacını ALLAH Kuran'da şöyle bildirmektedir:[/SIZE][/I][/B] [I][B][SIZE=2][FONT=comic sans ms][COLOR=orange]"Ben, cinleri ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım. "[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=1][FONT=comic sans ms][COLOR=teal](Zariyat Suresi, 56)[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B][/I] [B][I][SIZE=4]Ancak ALLAH'a kulluk görevinin tam olarak yerine getirilmesiyle ölümden sonra başlayacak olan ahiret hayatı için güzel bir beklenti söz konusu olabilir. İnsanların büyük bir kesiminin sahip olduğu çarpık bir beklenti vardır. Çoğu insan bu ihtimale inanarak kendini rahatlatmaya çalışır. Oysa bu büyük bir yanılgıdır. Eğer bir insanın ahirete, ölümden sonraki yaşama yönelik bir beklentisi yoksa, o zaman da geriye tek bir ihtimal kalır: Ölümle birlikte sonsuza dek yok olmak! Bu ihtimal ise diğerlerine göre çok daha ürkütücüdür. ALLAH'a kulluk etmeyi reddeden insanlar bu olasılıktan korktukları ve unutmak istedikleri için kendilerince çeşitli yöntemler geliştirirler. Bu yöntemler ise genelde hep aynıdır: Ölüm konuşulmaz, tartışılmaz, hatırlatılmaz. Halbuki ölüm, yaşanılacağı kesin olan bir gerçektir, ama sanki "yokmuş" gibi davranılır. Toplumun büyük bir kesiminin bu mantığa sahip olması insanda bir rahatlamaya sebep olabilir. Oysa kendisi gibi diğer insanlar da aldanmaktadırlar. İnsanlar ölümü, kıyamet gününü ve ahireti bilmekte ama düşünmemektedirler. Dünya hayatıyla tatmin bulmakta, daha doğrusu tatmin bulmayı istemektedirler. Oysa ALLAH Kuran'da insanların kaçmakta oldukları ölüm gerçeğiyle mutlaka karşılaşacaklarını bildirmektedir. Ayette şöyle buyrulur:[/SIZE][/I][/B] [I][B][SIZE=2][FONT=comic sans ms][COLOR=orange]"De ki: "Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, şüphesiz sizinle karşılaşıp-buluşacaktır. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilen (ALLAH)a döndürüleceksiniz; O da size yaptıklarınızı haber verecektir."[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B][/I] [I][B][SIZE=1][FONT=comic sans ms][COLOR=teal](Cuma Suresi, 8.)[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B][/I] [I][B][IMG]http://img2.blogcu.com/images/n/i/s/nisanci53/kyamet25al.jpg[/IMG][/B][/I] [I][B][SIZE=4]Ölüm yalnızca insanlara mahsus değildir. Geçici olan dünya hayatında, insan gibi "herşey" ölümlüdür. ALLAH bize, tüm kainatın, içindeki canlılarla birlikte yok olacağı bir günün varlığını, yani "kıyamet gününü" bildirmiştir. Kıyamet günü, imtihanın son bulduğu, nihai gündür. O günün gelişini, yeryüzündeki her insan pek çok belirti ile anlayacak ve kainatın ölümüyle sonuçlanacak olaylar gerçekten de tüyler ürpertici olacaktır. Ve en nihayet dünyadaki tüm insanlar, kıyametin gerçekleştiği gün, kendilerini bekleyen "yeniden dirilişi" kavrayacaktır. Böyle bir günle karşılaşmayı ummayanlar, karşılarındaki bu apaçık gerçeği reddedemeyecekler ve ALLAH'ın emrine "isteseler de istemeseler de" boyun eğeceklerdir. ALLAH, tüm evren için büyük bir son hazırlamıştır. İnsanların çoğu her ne kadar inkar etmeye çalışsa da, kıyamet saati belirlenmişbir vakitte kendilerini beklemektedir.[/SIZE][/B][/I][/FONT][/COLOR][/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İmanın Şartları
Ahiret Gününe İman
KıYaMeT GüNü/bütün safhalarıyla...
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst