Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Isrâ ve mîrac mucizesi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 179024" data-attributes="member: 5987"><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black"><strong>MÎRACLA İLGİLİ BİRKAÇ SUALE CEVAPLAR</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black">Sual:Şu Mîracı Azim, niçin Muhammedi Arabi'ye (a.s.m.) mahsustur?</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black">ElCevap:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black">Evvelâ: </span>Tevrat, İncil, Zebur gibi Kütübü Mukaddese'den, pek çok tahrifata mâruz oldukları hâlde, şu zamanda dahi, Hüseyni Cisrî gibi bir muhakkik, Nübüvveti Ahmediye'ye (a.s.m.) dair, 114 işârî beşaretleri çıkarıp "Risalei Hamîdeye"de göstermiştir.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black">Saniyen:</span> Tarihçe sabit, Şık ve Satih gibi meşhur iki kâhinin, nübüvveti Ahmediye'den (a.s.m.) biraz evvel, nübüvvetine ve âhirzaman peygamberi o olduğuna beyanatları gibi çok beşaretler, sahih bir surette tarihen nakledilmiştir.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black">Sâlisen:</span> Velâdeti Ahmediye (a.s.m.) gecesinde Kabe'deki sanemlerin sükutiyle, Kisrâyı Fâris'in sarayı meşhuresi olan eyvanı inşikak etmesi gibi, irhasat denilen yüzer hârika, tarihçe meşhurdur.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black">Râbian</span>: Bir orduya parmağından gelen suyu içirmesi ve camide bir cemaati azime huzurunda, kuru direğin, minberin naklinden dolayı müfarekatı Ahmediye'den (a.s.m.) deve gibi</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed">enin ederek ağlaması, nass ile, şakkı kamer gibi,muhakkiklerin tahkikatıyla bine baliğ mûcizatla serfıraz olduğunu tarih ve siyer gösteriyor.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black">Hâmisen:</span> Dost ve düşmanın ittifakıyla ahlâkı hasenin şahsında en yüksek derecede ve bütün muamelâtının şehâdetiyle secayayı samiye, vazifesinde ve tebligatında en âlî bir derecede ve Dini İslâm'daki inehasini ahlâkın şehâdetiyle, şeriatında en âlî hisalı hamide, en mükemmel derecede bulunduğuna ehli insaf ve dikkat tereddüt etmez.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black">Sâdisen:</span> Onuncu Söz'ün İkinci İşaretinde işaret edildiği gibi, ulûhiyyet, muktezayı hikmet olarak tezahür istemesine mukabil en azamî bir derecede Zâtı Ahmediye (a.s.m.) dinindeki azamî ubudiyetiyle en parlak bir derecede göstermiştir. Hem Hâlıkı Âlem'in nihayet kemâldeki cemâlini bir vasıtayla göstermek, muktezayı hikmet ve hakikat olarak istemesine mukabil, en güzel bir surette gösterici ve tarif edici, bilbedahe o zâttır.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed">Hem Sanii âlemin nihayet cemâlde olan kemâli san'atı üzerine enzarı dikkati celbetmek, teşhir etmek istemesine mukabil, en yüksek bir sadâ ile dellâllık eden, yine bilmüşâhede o zâttır.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed">Hem bütün âlemlerin Rabbi, kesret tabakatında vahdaniyetini ilân etmek istemesine mukabil,—tevhidin en azamî bir derecede—bütün meratibi tevhidi ilân eden, yine bizzarure o zâttır.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed">Hem, sâhib âlemin nihayet derecede âsârındaki cemâlin işaretiyle, nihayetsiz hüsni zatîsini ve cemâlinin mehasinini ve hüsnünün letaifıni âyinelerde muktezayı hakikat ve hikmet olarak görmek ve göstermek istemesine mukabil, en şaşaalı bir surette âyinedarhk eden ve gösteren ve sevip ve başkasına sevdiren, yine bilbedahe o zâttır.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed">Hem şu sarayı âlemin sânii, gayet hârika mûcizeleriyle ve gayet kıymettar cevahirlerle dolu hazinei gaybiyelerini izhar ve teşhir istemesi ve onlarla kemâlâtım tarif etmek ve bildirmek istemesine mukabil, en azamî bir surette teşhir edici ve tavsif edici ve tarif edici, yine bilbedahe o zâttır.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed">Hem şu kâinatın sanii, şu kâinatı envaı acayip ve zinetlerle süslendirmek suretinde yapması ve zîşuur mahlûkatını seyr ve tenezzüh ve ibret ve tefekkür için ona idhal etmesi ve muktezayı hikmet olarak onlara o âsâr ve sanayiinin mânâlarını, kıymetlerini, ehli temâşâ ve tefekküre bildirmek istemesine mukabil, en azamî bir surette cin ve inse, belki ruhanîlere ve melâikelere de Kur'ânı Hakîm vasıtasıyla rehberlik eden, yine bilbedahe o zâttır.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed">Hem şu kâinatın Hâkimi Hakimi, şu kâinatın tahavvülâtındaki maksat ve gayeyi tazammun eden tılsımı muğlâkını ve mevcudatın "Nereden? Nereye? Ve ne oldukları?" olan şu üç suali müşkilin muammasını bir elçi vasıtasıyla umum zîşuurlara açtırmak istemesine mukabil, en vazıh bir surette ve en azamî bir derecede hakaikı Kur'âniye vasıtasıyla o tılsımı açan ve o muammayı halleden yine bilbedahe o zâttır.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed">Hem şu âlemin Sânii Zülcelâl'i, bütün güzel masnuatıyla kendini zîşuur olanlara tanıttırmak ve kıymetli nîmetlerle kendini onlara sevdirmesi, bizzarure onun mukabilinde zîşuur olanlara marziyyatı ve arzuyu İlâhîyyelerini bir elçi vasıtasıyla bildirmesini istemesine mukabil, en âlâ ve ekmek bir surette, Kur'ân vasıtasıyla o marziyyat ve arzuları beyan eden ve getiren, yine bilbedahe o zâttır.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed">Hem Rabbû'lÂlemin, meyvei âlem olan insana, âlemi içine alacak bir vüs'ati istidat verdiğinden ve bir ubudiyeti külliyeye müheyya ettiğinden ve hissiyatça kesrete ve dünyaya müptelâ olduğundan bir rehber vasıtasıyla, yüzlerini kesretten vahdete, fânîden bakîye çevirmek istemesine mukabil, en azamî bir derecede en eblâğ bir surette, Kur'ân vasıtasıyla en ahsen bir tarzda rehberlik eden ve risâletin vazifesini en ekmel bir tarzda îfa eden, yine bilbedahe o zâttır.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed">İşte, mevcudatın en eşrefi olan zîhayat ve zîhayat içinde en eşref olan zîşuur ve zîşuur içinde en eşref olan hakikî insan ve hakikî insan içinde geçmiş vezaifı en azamî bir derecede, en ekmel bir surette îfa eden zât, elbette o Mîracı Azim'le Kabı Kavseyn'e çıkacak, saadeti ebedîye kapısını çalacak, hazinei rahmetini açacak, îmananın hakaikı gaybiyesini görecek, yine o olacaktır.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black">Sâbian</span>: Bilmüşâhede şu masnuatta gayet güzel tahsinat, nihayet derecede süslü tezyinat vardır. Ve bilbedahe şöyle tahsinat ve tezyinat, onların saniinde, gayet şiddetli bir iradei tahsin ve kasdı tezyin var olduğunu gösterir. Ve iradei tahsin ve tezyin ise, bizzarure o sanide, san'atına karşı kuvvetli bir rağbet ve kutsî bir muhabbet olduğunu gösterir. Ve masnuat içinde en cami ve letaifi san'atı birden kendinde gösteren ve bilen ve bildiren ve kendini sevdiren ve başka masnuattaki güzellikleri "maşallah" deyip istihsan eden, bilbedahe o san'atperver ve san'atını çok seven saniin nazarında en ziyade mahbub o olacaktır.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed">İşte, masnuatı yaldızlayan mezaya ve mehasine ve mevcudatı ışıklandıran letaif ve kemâlâta karşı, "Sübhanallah, Maşallah, Allahü Ekber" diyerek semâvâtı çınlattıran ve Kur'ân'ın nağamatıyla kâinatı velveleye verdiren, istihsan ve takdir ile, tefekkür ve teşhirle, zikir ve tevhidle, ber ve bahri cezbeye getiren, yine bilmüşâhede o zâttır.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed">İşte, böyle bir zât ki J^Lıü IS" t^^Jl sırrınca bütün ümmetin işlediği hasenatın bir misli, onun kefei mizanında bulunan ve umum ümmetinin salâvatı, onun manevî kemâlâtına imdat veren ve risâletinde gördüğü vezaifın netaicini ve manevî ücretleriyle beraber rahmet ve muhabbeti İlâhîyyenin nihayetsiz feyzine mazhar olan bir zât, elbette Mîrac merdiveniyle Cennet'e, Sidretû'lMünteha'ya, Arş'a ve Kabı Kavseyn'e kadar gitmek, aynı hak, nefsi hakikat ve mahzı hikmettir." (Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, s. 539542)</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 179024, member: 5987"] [SIZE="4"][COLOR="DarkRed"][COLOR="Black"][B]MÎRACLA İLGİLİ BİRKAÇ SUALE CEVAPLAR[/B][/COLOR] [COLOR="Black"]Sual:Şu Mîracı Azim, niçin Muhammedi Arabi'ye (a.s.m.) mahsustur? ElCevap: [/COLOR] [COLOR="Black"]Evvelâ: [/COLOR]Tevrat, İncil, Zebur gibi Kütübü Mukaddese'den, pek çok tahrifata mâruz oldukları hâlde, şu zamanda dahi, Hüseyni Cisrî gibi bir muhakkik, Nübüvveti Ahmediye'ye (a.s.m.) dair, 114 işârî beşaretleri çıkarıp "Risalei Hamîdeye"de göstermiştir. [COLOR="Black"]Saniyen:[/COLOR] Tarihçe sabit, Şık ve Satih gibi meşhur iki kâhinin, nübüvveti Ahmediye'den (a.s.m.) biraz evvel, nübüvvetine ve âhirzaman peygamberi o olduğuna beyanatları gibi çok beşaretler, sahih bir surette tarihen nakledilmiştir. [COLOR="Black"]Sâlisen:[/COLOR] Velâdeti Ahmediye (a.s.m.) gecesinde Kabe'deki sanemlerin sükutiyle, Kisrâyı Fâris'in sarayı meşhuresi olan eyvanı inşikak etmesi gibi, irhasat denilen yüzer hârika, tarihçe meşhurdur. [COLOR="Black"]Râbian[/COLOR]: Bir orduya parmağından gelen suyu içirmesi ve camide bir cemaati azime huzurunda, kuru direğin, minberin naklinden dolayı müfarekatı Ahmediye'den (a.s.m.) deve gibi enin ederek ağlaması, nass ile, şakkı kamer gibi,muhakkiklerin tahkikatıyla bine baliğ mûcizatla serfıraz olduğunu tarih ve siyer gösteriyor. [COLOR="Black"]Hâmisen:[/COLOR] Dost ve düşmanın ittifakıyla ahlâkı hasenin şahsında en yüksek derecede ve bütün muamelâtının şehâdetiyle secayayı samiye, vazifesinde ve tebligatında en âlî bir derecede ve Dini İslâm'daki inehasini ahlâkın şehâdetiyle, şeriatında en âlî hisalı hamide, en mükemmel derecede bulunduğuna ehli insaf ve dikkat tereddüt etmez. [COLOR="Black"]Sâdisen:[/COLOR] Onuncu Söz'ün İkinci İşaretinde işaret edildiği gibi, ulûhiyyet, muktezayı hikmet olarak tezahür istemesine mukabil en azamî bir derecede Zâtı Ahmediye (a.s.m.) dinindeki azamî ubudiyetiyle en parlak bir derecede göstermiştir. Hem Hâlıkı Âlem'in nihayet kemâldeki cemâlini bir vasıtayla göstermek, muktezayı hikmet ve hakikat olarak istemesine mukabil, en güzel bir surette gösterici ve tarif edici, bilbedahe o zâttır. Hem Sanii âlemin nihayet cemâlde olan kemâli san'atı üzerine enzarı dikkati celbetmek, teşhir etmek istemesine mukabil, en yüksek bir sadâ ile dellâllık eden, yine bilmüşâhede o zâttır. Hem bütün âlemlerin Rabbi, kesret tabakatında vahdaniyetini ilân etmek istemesine mukabil,—tevhidin en azamî bir derecede—bütün meratibi tevhidi ilân eden, yine bizzarure o zâttır. Hem, sâhib âlemin nihayet derecede âsârındaki cemâlin işaretiyle, nihayetsiz hüsni zatîsini ve cemâlinin mehasinini ve hüsnünün letaifıni âyinelerde muktezayı hakikat ve hikmet olarak görmek ve göstermek istemesine mukabil, en şaşaalı bir surette âyinedarhk eden ve gösteren ve sevip ve başkasına sevdiren, yine bilbedahe o zâttır. Hem şu sarayı âlemin sânii, gayet hârika mûcizeleriyle ve gayet kıymettar cevahirlerle dolu hazinei gaybiyelerini izhar ve teşhir istemesi ve onlarla kemâlâtım tarif etmek ve bildirmek istemesine mukabil, en azamî bir surette teşhir edici ve tavsif edici ve tarif edici, yine bilbedahe o zâttır. Hem şu kâinatın sanii, şu kâinatı envaı acayip ve zinetlerle süslendirmek suretinde yapması ve zîşuur mahlûkatını seyr ve tenezzüh ve ibret ve tefekkür için ona idhal etmesi ve muktezayı hikmet olarak onlara o âsâr ve sanayiinin mânâlarını, kıymetlerini, ehli temâşâ ve tefekküre bildirmek istemesine mukabil, en azamî bir surette cin ve inse, belki ruhanîlere ve melâikelere de Kur'ânı Hakîm vasıtasıyla rehberlik eden, yine bilbedahe o zâttır. Hem şu kâinatın Hâkimi Hakimi, şu kâinatın tahavvülâtındaki maksat ve gayeyi tazammun eden tılsımı muğlâkını ve mevcudatın "Nereden? Nereye? Ve ne oldukları?" olan şu üç suali müşkilin muammasını bir elçi vasıtasıyla umum zîşuurlara açtırmak istemesine mukabil, en vazıh bir surette ve en azamî bir derecede hakaikı Kur'âniye vasıtasıyla o tılsımı açan ve o muammayı halleden yine bilbedahe o zâttır. Hem şu âlemin Sânii Zülcelâl'i, bütün güzel masnuatıyla kendini zîşuur olanlara tanıttırmak ve kıymetli nîmetlerle kendini onlara sevdirmesi, bizzarure onun mukabilinde zîşuur olanlara marziyyatı ve arzuyu İlâhîyyelerini bir elçi vasıtasıyla bildirmesini istemesine mukabil, en âlâ ve ekmek bir surette, Kur'ân vasıtasıyla o marziyyat ve arzuları beyan eden ve getiren, yine bilbedahe o zâttır. Hem Rabbû'lÂlemin, meyvei âlem olan insana, âlemi içine alacak bir vüs'ati istidat verdiğinden ve bir ubudiyeti külliyeye müheyya ettiğinden ve hissiyatça kesrete ve dünyaya müptelâ olduğundan bir rehber vasıtasıyla, yüzlerini kesretten vahdete, fânîden bakîye çevirmek istemesine mukabil, en azamî bir derecede en eblâğ bir surette, Kur'ân vasıtasıyla en ahsen bir tarzda rehberlik eden ve risâletin vazifesini en ekmel bir tarzda îfa eden, yine bilbedahe o zâttır. İşte, mevcudatın en eşrefi olan zîhayat ve zîhayat içinde en eşref olan zîşuur ve zîşuur içinde en eşref olan hakikî insan ve hakikî insan içinde geçmiş vezaifı en azamî bir derecede, en ekmel bir surette îfa eden zât, elbette o Mîracı Azim'le Kabı Kavseyn'e çıkacak, saadeti ebedîye kapısını çalacak, hazinei rahmetini açacak, îmananın hakaikı gaybiyesini görecek, yine o olacaktır. [COLOR="Black"]Sâbian[/COLOR]: Bilmüşâhede şu masnuatta gayet güzel tahsinat, nihayet derecede süslü tezyinat vardır. Ve bilbedahe şöyle tahsinat ve tezyinat, onların saniinde, gayet şiddetli bir iradei tahsin ve kasdı tezyin var olduğunu gösterir. Ve iradei tahsin ve tezyin ise, bizzarure o sanide, san'atına karşı kuvvetli bir rağbet ve kutsî bir muhabbet olduğunu gösterir. Ve masnuat içinde en cami ve letaifi san'atı birden kendinde gösteren ve bilen ve bildiren ve kendini sevdiren ve başka masnuattaki güzellikleri "maşallah" deyip istihsan eden, bilbedahe o san'atperver ve san'atını çok seven saniin nazarında en ziyade mahbub o olacaktır. İşte, masnuatı yaldızlayan mezaya ve mehasine ve mevcudatı ışıklandıran letaif ve kemâlâta karşı, "Sübhanallah, Maşallah, Allahü Ekber" diyerek semâvâtı çınlattıran ve Kur'ân'ın nağamatıyla kâinatı velveleye verdiren, istihsan ve takdir ile, tefekkür ve teşhirle, zikir ve tevhidle, ber ve bahri cezbeye getiren, yine bilmüşâhede o zâttır. İşte, böyle bir zât ki J^Lıü IS" t^^Jl sırrınca bütün ümmetin işlediği hasenatın bir misli, onun kefei mizanında bulunan ve umum ümmetinin salâvatı, onun manevî kemâlâtına imdat veren ve risâletinde gördüğü vezaifın netaicini ve manevî ücretleriyle beraber rahmet ve muhabbeti İlâhîyyenin nihayetsiz feyzine mazhar olan bir zât, elbette Mîrac merdiveniyle Cennet'e, Sidretû'lMünteha'ya, Arş'a ve Kabı Kavseyn'e kadar gitmek, aynı hak, nefsi hakikat ve mahzı hikmettir." (Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, s. 539542)[/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Isrâ ve mîrac mucizesi
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst