Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hz muhammed ve uhut
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="kasif1" data-source="post: 228567" data-attributes="member: 1008778"><p><strong><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud Harbi</span></strong></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud'a gelirken Ebva'ya uğrayan Kureyş ordusunda Hind bint-i Utbe'nin, Rasul-u Ekrem (Aleyhissalatu vesselam)'ın annesi <strong>Amine'nin kabrini açma</strong> teklifinde bulunduğunu... Ama bunu kötü bir çığır açacağını düşünen reislerce bu teklifin hoş görülmediğini…1</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud savaşı öncesi, o sırada Mekke’de bulunan ve İslam olduğunu gizleyen Hz. Abbas’ın (r.a.) <strong>Kureyşlilerin bütün askeri hareketlerini</strong> gizli bir mektupla Rasulullah’a (Sallallahu aleyhi ve sellem) ulaştırdığını...<strong>2</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud harbi öncesi Rasulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) Medine’de kalıp şehir savunması yapılmasını istemesine karşın <strong>meydan muharebesi</strong> fikrini ileri süren heyecanlı grubun başını Hz. Hamza (r.a.)’nın çektiğini... Hatta Efendimize (Sallallahu aleyhi ve sellem) “<strong>Sana kitap indirene yemin ederim ki, Medine dışında kılıcımla onlara karşı çıkmadıkça hiçbir şeyi ağzıma koymayacağım</strong>” dediğini...<strong>3</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud harbinde Habib-i Ekrem’in (Aleyhissalatu vesselam) orduyu üç kısma ayırdığını, bunların:</span></p><p></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Verdana'">1-Muhacirler</span></strong><span style="font-family: 'Verdana'"> <strong>birliği</strong> (Sancaktarı; Musab bin Ümeyr)</span></p><p></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Verdana'">2- Evs kabilesi</span></strong><span style="font-family: 'Verdana'"> <strong>birliği</strong> (Sancaktarı; Üseyd bin Hudayr)</span></p><p></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Verdana'">3- Hazrec kabilesi birliği</span></strong><span style="font-family: 'Verdana'"> (Sancaktarı; Habbab bin Münzir) olduğunu...<strong>4</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud savaşında Efendimizin (Aleyhissalatu vesselam) bindiği atın isminin <strong>Sekb (akan su)</strong> olduğunu…<strong>5</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud harbinin başlangıcında ortaya fırlayıp er dileyen Kureyş sancaktarı Talha bin Ebi Talha adlı meşhur savaşçının karşısına Hz. Zübeyir bin Avvam’ın (r.a.) çıkarak bir hamlede onu devesinden düşürerek canını cehenneme gönderdiğini. Onun bu kahramanlığı karşısında Zat-ı Risaletpenah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem): “<strong>Her Peygamberin bir havarisi vardır. Benim havarim Zübeyir’dir</strong>” buyurduğunu...<strong>6</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Amr bin Sabit'in (r.a.) Uhud günü Müslüman olup akabinde hemen şehid düştüğünü. Bunun için kendisine "<strong>Hiç namaz kılmaksızın cennete giren adam</strong>" dendiğini. Aynı durumun Hayber savaşında Yahudilerin çobanı iken gelip İslam'a giren Yesar adlı Habeşli köle gibi bazı müminlere de müyesser olduğunu... <strong>7</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud savaşında bir ara Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) etrafında sadece Talha bin Ubeydullah (r.a.) ile Sad bin Ebu Vakkas (r.a.) kaldığını... Bu çok tehlikeli anlarda Utbe bin Ebu Vakkas adlı kâfirin taş atarak Rasulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) <strong>dişini kırdığını... </strong>Abdullah bin Şihab adlı bir diğerinin Rasulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) <strong>alnını yaraladığını... </strong>Abdullah bin Kamie adlı bir azgının da vurduğu iki darbe ile Allah Rasulünün (Sallallahu aleyhi ve sellem) <strong>miğferini parçaladığını</strong>. Miğferin iki halkasının Habibullah’ın (s.a.v.) mübarek yüzüne saplandığını...<strong>8</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud’da bir kılıç darbesiyle mübarek yüzü kanla kaplanan Allah Rasulünün (Sallallahu aleyhi ve sellem) “<strong>Peygamberinin yüzünü kana bulayan bir topluluk nasıl kurtulur ve mutlu olur?</strong>” dediğini...<strong>9</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Malik bin Sinan (r.a.) hazretlerinin yüzünden yaralanan Habib-i Ekrem (Aleyhissalatu vesselam)'ın yarasını emerek kanını yuttuğunu. Peygamberimizin onun hakkında "<strong>Kim kanımın kanına karıştığı bir kimseye bakmak isterse Malik bin Sinan'a baksın</strong>" buyurduğunu...<strong>10</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud günü Rasul-i Zişan'ın (Aleyhissalatu vesselam) parmağından yaralandığında, yaranın sızlaması üzerine parmağına bakıp; "Parmağım! Sen yalnız kanayan bir parmak değil misin? (Yoksa ne kırıldın, ne düştün). Bu kazaya da boş yere değil, Allah yolunda uğradın" buyurduğunu… <strong>11</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) Uhud'da tehlikeli bir anı daha sonraları anlatırken "<strong>Sağıma ve soluma döndüğümde Ümmü Umare (Hz. Nesibe)'nin savaştığını görüyordum</strong> " buyurduğunu...<strong>12</strong></span></p><p></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Verdana'">Hz. Nesibe binti Kab'ın</span></strong><span style="font-family: 'Verdana'"> Rasulullah'ı korumak için Uhud'da erkeklere parmak ısırtacak kadar cansiperane çarpıştığını. Rasul-u Ekrem'in (Aleyhissalatu vesselam) onun bu durumunu görünce; "Ey Ümmü Umare! Senin katlandığın, dayanabildiğin şeye herkes dayanamaz ve katlanamaz" buyurduğunu. Bu şanlı sahabiyenin omzundan derin bir yara alması üzerine de oğlu Abdullah'a hitaben de; "<strong>Annenin yarasını sar, annenin</strong>" diye ferman ettiğini...<strong>13</strong> </span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud'un parmak ısırtan kahramanlarından biri olan <strong>Enes bin Nadr'ın</strong> vücudunda şehid olduğunda irili ufaklı <strong>seksen kadar kılıç, ok, mızrak yarası</strong> bulunduğu, tanınmayacak hale gelmiş bu er oğlu erin ancak vücudundaki bir ben yahut parmaklarından kız kardeşi tarafından tanınabildiğini…<strong>14 </strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Fahr-ı Kâinatın (Aleyhissalatu vesselam) Uhud günü önünde düşmana ok yağdıran Sa'd bin Ebu Vakkas'ı teşvik sadedinde; "<strong>At, ey Sa'd. Anam babam sana feda olsun. At, ey kısa boylu, kuvvetli delikanlı</strong>" buyurduğunu...<strong>15</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud’da Rasulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) </span><span style="font-family: 'Verdana'">sebep olan Utbe bin Ebu Vakkas’ın aynı gün Hatib bin Ebi Beltaa tarafından öldürüldüğünü...<strong>16</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Azılı müşriklerden Abdullah b. Şihab-ı Zühri, Utbe bin Ebi Vakkas, Abdullah bin Kamie ve Übeyy bin Halef'in Uhud günü ne pahasına olursa olsun Rasulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) hayatına son vermek üzerine and içtiklerini… Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) de buna karşılık "<strong>Allahım! Onların hiçbiri seneye ulaşmasın</strong>" dediğini… Ubeyy ile Utbe'nin Uhud da cehenneme gittiklerini. İbn-i Şihab'ı Mekke yolunda ak benekli dişi bir yılan'ın sokup öldürdüğünü… Allah Rasulunun (Sallallahu aleyhi ve sellem) yüzünü yaralayan İbn-i Kamie melunun da o günlerde Mekke'de bir dağda, bir koyun veya yaban keçisinin süsmesiyle didik didik olup parçalanarak can verdiğini...<strong>17</strong> </span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) Uhud günü Ebu Amir bin Rahib adlı kâfirin daha önceden hazırladığı <strong>çukur tuzaklardan birine düştüğünü.</strong> Çukurdan çıkmaya gücü yetmeyince kendilerini Hz Talha'nın sırtına alarak çıkardığını…<strong>18</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Hz. Talha’nın (r.a.) Uhud günü Cihanın efendisini (Sallallahu aleyhi ve sellem) koruma uğruna gösterdiği kahramanlıkları anlatma babında, Hz. Ebubekir’in (r.a.) o günü anlatırken devamlı; “<strong>O gün tamamen Talha’nın günüdür</strong>” dediğini...<strong>19</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Beyhaki’nin rivayetine göre Server-i Ekrem’in (Aleyhissalatu vesselam) Uhud’da önünde cansiperane çarpışan Talha bin Ubeydullah (r.a.) için: “Bugün Talha’nın günü oldu” buyurduğunu…<strong>20</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud harbinde <strong>Hz. Talha’nın</strong> (r.a.) Habibullah’ı (Sallallahu aleyhi ve sellem) korumaya çalışırken bir ara <strong>kan kaybından dolayı bayıldığını…21</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Talha'nın bayıldığını gören Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) "<strong>Bakın kardeşinize... Canını teslim etti herhalde</strong>" buyurduğunu... <strong>22</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Hz. Talha'nın bu savaşta 35 veya 39 yara aldığını... Şehadet ve orta parmaklarının koptuğunu... O gün Rasul-u Ekrem (Aleyhissalatu vesselam); "<strong>Yeryüzünde yürüyen bir şehid görmek isteyen Talha bin Ubeydullah'a baksın</strong>" buyurduğunu... </span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Hz. Ebubekir'in ise; "<strong>Ya Talha bin Ubeydullah, vacip oldu sana cennetler. Senin için hazırlandı Huriler</strong>" dediğini...<strong>23</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Peygamberimizin (Aleyhissalatu vesselam) Hz. Talha'ya o günkü kahramanlıklarından sonra "<strong>Talhatü'l-Hayr" (Hayırlı Talha)</strong> demeye başladığını.<strong>24</strong> </span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud günü bayılan Hz. Talha'nın (r.a.) yüzüne su serperek kendisini ayıltan Hz. Ebubekir'e <strong>ilk sorusunun; "Rasulullah'a ne yapıyor?"</strong> olduğunu. "İyidir, beni sana O gönderdi" cevabı karşısında da "<strong>Allah'a şükürler olsun! Rasulullah sağ olduktan sonra her musibet bizim için hiçtir</strong>" dediğini...<strong>25</strong> </span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Hz. Peygamber’in (Sallallahu aleyhi ve sellem) Uhud’da yaraları ve yorgunluğu sebebiyle, tepeyi tırmanamayınca, ağır yaralarına rağmen Hz. <strong>Talha’nın Efendimizi (s.a.v.) sırtına alarak</strong> gerekli yüksekliğe çıkardığını...<strong>26</strong></span></p><p></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud'da en çok kahramanlık gösterenlerin</span></strong><span style="font-family: 'Verdana'"> şu dört zat olduğunu: Hz. Hamza, Hz. Ali, Ebu Ducane, Hz. Talha.<strong>27</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Bir rivayete göre Uhud harbinde Hz. Talha'nın 75 yara aldığını, Başının dört köşeli yarıldığını, uyluk damarının baştan sola kesildiğini, elinin birinin de çolak kaldığını...<strong>28</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Allah Rasulunun (Sallallahu aleyhi ve sellem) Hz. Talha'yı çok sevdiğini. Onu bir iki gün göremeyince;" <strong>Ne oldu ki ben o şirin, açık ve güzel konuşan dostumu göremiyorum</strong>" demeye başladığını... Ve ona Feyyaz (Feyizli), Hayırlı Talha ve Cömert Talha diye hitaplarda bulunduğunu...<strong>29</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Abdurrahman bin Afv (r.a.) hazretlerinin de Uhud'da 21 yerinden yara aldığını ve sendeleyerek yürüyebildiğini…<strong>30</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud gününün kahramanlarından birinin de Hz. Enes bin Malik'in üvey babası Ebu Talha (Zeyd İbn-i Sehl) olduğunu... Bu cengâver bahadır zat hakkında Rasul-i Ekrem'in (Sallallahu aleyhi ve sellem); "<strong>Ebu Talha'nın gaza meydanında bir haykırması yüz dilâverin harbinden hayırlıdır</strong>" buyurduğunu...<strong>31</strong> </span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Server-i Ekrem (Aleyhissalatu vesselam)ve ashabı Uhud harbi sonrası çekildikleri tepede <strong>öğle namazını</strong> yorgunluk ve bitkinlikten ancak <strong>oturarak kıldıklarını</strong> ve sonra bir gözcü dikerek derin ve sakin bir uykuya daldıklarını…<strong>32</strong></span></p><p></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud’dan dönüşte Rasul-i Ekrem</span></strong><span style="font-family: 'Verdana'"> (Sallallahu aleyhi ve sellem)’in akşam namazını kıldıktan sonra istirahat buyurduğunu ve daldığı derin uykudan uyanamadığından Yatsı namazını evinde eda ettiğini…<strong>33</strong></span></p><p></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Verdana'">Ebu Süfyan’ın</span></strong><span style="font-family: 'Verdana'"> Uhud harbi sonrası Hz. Hamza’nın mübarek ağzına mızrağını batırarak “<strong>Bunu tat ey hain</strong>” dediğini…”<strong>34</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Abdullah bin Mesud’un (r.a.) “<strong>Peygamberimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) Hamza için ağladığı kadar başka bir şey için ağladığını görmedik.</strong> Onu kıble tarafına koydu. Sonra cenazesinin başında durdu. Yüksek sesle, katılırcasına ağladı” dediğini...<strong>35</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud günü <strong>Hz. Hamza’nın</strong> kız kardeşinin oğlu ve sütkardeşi <strong>Abdullah bin Cahş ile aynı mezara gömüldüğünü...36</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud dönüşünde Hamne binti Cahş’a kardeşi Abdullah bin Cahş ile dayısı Hz. Hamza’nın şehadeti haber verildiğinde tevekkülle karşıladığını ama kocası Musab bin Ümeyr’in şehid olduğu haberi üzerine kadının bir çığlık kopardığını… Bunun üzerine Fahr-ı Kâinatın (Sallallahu aleyhi ve sellem) <strong>“Elbette kadının hayatında kocasının ayrı bir yeri vardır”</strong> buyurduğunu…<strong>37</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Rivayetlerin ittifakına göre <strong>Uhud harbinde</strong> İslam ordusunun kaybının Evs kabilesinden 24, Hazrec’den 41, Muhacirlerden 4 ve de anlaşmalı Yahudilerden bir (Muhayrık) olmak üzere <strong>70 kişi olduğunu…</strong> Kureyş ordusunun toplam kaybının ise <strong>37 kişi olduğunu</strong>…<strong>38</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud'da kâfir kayıplarının İbn-i İshak'ın 22 demesine karşın ince bir hesapla hesaplandığında 37 çıktığını.<strong>39</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Âl-i İmran suresindeki <strong>60 ayetin Uhud savaşı</strong> ile alakalı nazil olduğunu…<strong>40</strong></span></p><p></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Verdana'">Hamrau'l-Esed Gazvesi</span></strong></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Hamrau'l-Esed gazvesine<strong> sadece Uhud'a katılanların gelmesine izin verildiğini.</strong> Efendimizin sadece mazereti dolayısıyla Uhud'a katılamayan Cabir bin Abdullah'a (r.a.) izin verdiğini…<strong>41</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Hamrau'l-Esed gazvesinin <strong>Uhud savaşının ikinci günü</strong> yapıldığını...<strong>42</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Bedir’de esir düşüp, bir daha İslam aleyhine çalışmaması şartıyla fidyesiz serbest bırakılan cahiliyye şairi Ebu Azze bin Amr’ın, Hamra'ül Esed vakıasında tekrar Müslümanlara esir düştüğünü. Tekrar af edilmesi isteğine Habibullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem<strong>) “Yanaklarını silip, “Muhammed’i iki defa aldattım” dedirtmemek için seni serbest bırakmam. Mümin bir delikten iki defa ısırılmaz"</strong> buyurduğunu…<strong>43</strong></span></p><p></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Verdana'">Ben-i Nadir Yahudileri ile Savaş</span></strong></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Ben-i Nadir Yahudileriyle olan savaş hakkında <strong>Kur’an’da Haşr suresinin nazil olduğunu… </strong>Hatta İbn-i Abbas’ın ; “Bu sureye Nadir suresi de diyebilirsin” dediğini…<strong>44</strong></span></p><p></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Verdana'">Reci ve Bi’r-i Mâune Faciaları</span></strong></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Uhud sarsıntısının civar bedevi kabilelerini ve Yahudileri azdırdığını. Hüzeyl kabilesinden Süfyan bin Halid'in Medine'yi basmak için adam topladığını. Hatta Abdullah bin Üneys (r.a.)'in bu hadiseyi planlayan Süfyan Bin Halid'in hakkından gelmek için Efendimizden (Sallallahu aleyhi ve sellem) izin alıp, bu adamın karargâhı olan Batn-ı Arne vadisine girdiğini. Bir hile ile onu karargâhından uzaklaştırıp öldürdüğünü. Medine'ye vardığında Rasulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve sellem) "<strong>Yüzün ak olsun</strong>" duası ile bir âsâ hediye aldığını. Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem): "<strong>Cennette bu âsâya dayanırsın</strong>" iltifatına nail olduğunu...<strong>45</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Enes bin Malik (r.a.)’in ; <strong>“Rasulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) Bi’r-i Mâune katillerine kızdığı kadar başka hiç kimseye kızdığını bilmiyoruz</strong>” dediğini…<strong>46</strong></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) ashabını haince öldüren Useyye, Zekvan, Rail kabilelerine <strong>bir ay boyunca her sabah beddua edildiğini.</strong> Çok geçmeden bu kabilelerde çıkan veba ve kıtlık yüzünden 700 kişinin öldüğünü…<strong>47</strong> </span></p><p></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Verdana'">DİPNOTLAR</span></strong></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">1 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age </span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">2 Ahmed Cevdet Paşa, age. </span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">3 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">4 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age </span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">5 Hz. Muhammed’in Hayatı- Martin Lings </span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">6 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age </span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">7 Büyük İslam Tarihi- Heyet-Feza Gazetecilik, Peygamberimizin Hayatı-Salih Suruç</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">8 Ahmed Cevdet Paşa, age. </span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">9 Siret'ün Nebi- Mevlana Şibli Numani</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">10 Hayatü's-Sahabe, M.Yusuf Kandehlevi</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">11 Tecrid-i Sarih Şerhi</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">12 Büyük İslam Tarihi- Heyet-Feza Gazetecilik</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">13 Salih Suruç, age.</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">14 Tecrid-i Sarih Şerhi </span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">15 Salih Suruç, age.</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">16 Ahmed Cevdet Paşa, age, Safiyurrahman Mübarek el Furi-</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">17 Salih Suruç, age.</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">18 Büyük İslam Tarihi- Heyet-Feza Gazetecilik</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">19 Safiyurrahman Mübarek el Furi-</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">20 Son Peygamber-Prof. Dr M. Ebu Zehra</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">21 Hz. Muhammed’in Hayatı- Martin Lings</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">22 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">23 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">24 Salih Suruç, age </span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">25 Salih Suruç, age</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">26 Martin Lings, age.</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">27 Büyük İslam Tarihi- Heyet-Feza Gazetecilik</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">28 Salih Suruç, age</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">29 Tecrid-i Sarih Şerhi </span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">30 Hayatü's-Sahabe, M. Yusuf Kandehlevi</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">31 Tecrid-i Sarih Şerhi</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">32 Martin Lings, age.</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">33 Martin Lings, age.</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">34 Martin Lings, age.</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">35 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age </span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">36 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">37 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">38 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">39 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">40 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">41 Büyük İslam Tarihi-Heyet-Feza Gazetecilik</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">42 Hayatü's-Sahabe-Yusuf Kandehlevi</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">43 Son Peygamber-Prof. Dr M. Ebu Zehra</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">44 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age </span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">45 Salih Suruç age, İslam Tarihi-Hayati Ülkü </span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">46 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age</span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">47 İslam Tarihi-Hayati Ülkü</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="kasif1, post: 228567, member: 1008778"] [B][FONT=Verdana]Uhud Harbi[/FONT][/B] [FONT=Verdana]Uhud'a gelirken Ebva'ya uğrayan Kureyş ordusunda Hind bint-i Utbe'nin, Rasul-u Ekrem (Aleyhissalatu vesselam)'ın annesi [B]Amine'nin kabrini açma[/B] teklifinde bulunduğunu... Ama bunu kötü bir çığır açacağını düşünen reislerce bu teklifin hoş görülmediğini…1[/FONT] [FONT=Verdana]Uhud savaşı öncesi, o sırada Mekke’de bulunan ve İslam olduğunu gizleyen Hz. Abbas’ın (r.a.) [B]Kureyşlilerin bütün askeri hareketlerini[/B] gizli bir mektupla Rasulullah’a (Sallallahu aleyhi ve sellem) ulaştırdığını...[B]2[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Uhud harbi öncesi Rasulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) Medine’de kalıp şehir savunması yapılmasını istemesine karşın [B]meydan muharebesi[/B] fikrini ileri süren heyecanlı grubun başını Hz. Hamza (r.a.)’nın çektiğini... Hatta Efendimize (Sallallahu aleyhi ve sellem) “[B]Sana kitap indirene yemin ederim ki, Medine dışında kılıcımla onlara karşı çıkmadıkça hiçbir şeyi ağzıma koymayacağım[/B]” dediğini...[B]3[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Uhud harbinde Habib-i Ekrem’in (Aleyhissalatu vesselam) orduyu üç kısma ayırdığını, bunların:[/FONT] [B][FONT=Verdana]1-Muhacirler[/FONT][/B][FONT=Verdana] [B]birliği[/B] (Sancaktarı; Musab bin Ümeyr)[/FONT] [B][FONT=Verdana]2- Evs kabilesi[/FONT][/B][FONT=Verdana] [B]birliği[/B] (Sancaktarı; Üseyd bin Hudayr)[/FONT] [B][FONT=Verdana]3- Hazrec kabilesi birliği[/FONT][/B][FONT=Verdana] (Sancaktarı; Habbab bin Münzir) olduğunu...[B]4[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Uhud savaşında Efendimizin (Aleyhissalatu vesselam) bindiği atın isminin [B]Sekb (akan su)[/B] olduğunu…[B]5[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Uhud harbinin başlangıcında ortaya fırlayıp er dileyen Kureyş sancaktarı Talha bin Ebi Talha adlı meşhur savaşçının karşısına Hz. Zübeyir bin Avvam’ın (r.a.) çıkarak bir hamlede onu devesinden düşürerek canını cehenneme gönderdiğini. Onun bu kahramanlığı karşısında Zat-ı Risaletpenah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem): “[B]Her Peygamberin bir havarisi vardır. Benim havarim Zübeyir’dir[/B]” buyurduğunu...[B]6[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Amr bin Sabit'in (r.a.) Uhud günü Müslüman olup akabinde hemen şehid düştüğünü. Bunun için kendisine "[B]Hiç namaz kılmaksızın cennete giren adam[/B]" dendiğini. Aynı durumun Hayber savaşında Yahudilerin çobanı iken gelip İslam'a giren Yesar adlı Habeşli köle gibi bazı müminlere de müyesser olduğunu... [B]7[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Uhud savaşında bir ara Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) etrafında sadece Talha bin Ubeydullah (r.a.) ile Sad bin Ebu Vakkas (r.a.) kaldığını... Bu çok tehlikeli anlarda Utbe bin Ebu Vakkas adlı kâfirin taş atarak Rasulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) [B]dişini kırdığını... [/B]Abdullah bin Şihab adlı bir diğerinin Rasulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) [B]alnını yaraladığını... [/B]Abdullah bin Kamie adlı bir azgının da vurduğu iki darbe ile Allah Rasulünün (Sallallahu aleyhi ve sellem) [B]miğferini parçaladığını[/B]. Miğferin iki halkasının Habibullah’ın (s.a.v.) mübarek yüzüne saplandığını...[B]8[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Uhud’da bir kılıç darbesiyle mübarek yüzü kanla kaplanan Allah Rasulünün (Sallallahu aleyhi ve sellem) “[B]Peygamberinin yüzünü kana bulayan bir topluluk nasıl kurtulur ve mutlu olur?[/B]” dediğini...[B]9[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Malik bin Sinan (r.a.) hazretlerinin yüzünden yaralanan Habib-i Ekrem (Aleyhissalatu vesselam)'ın yarasını emerek kanını yuttuğunu. Peygamberimizin onun hakkında "[B]Kim kanımın kanına karıştığı bir kimseye bakmak isterse Malik bin Sinan'a baksın[/B]" buyurduğunu...[B]10[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Uhud günü Rasul-i Zişan'ın (Aleyhissalatu vesselam) parmağından yaralandığında, yaranın sızlaması üzerine parmağına bakıp; "Parmağım! Sen yalnız kanayan bir parmak değil misin? (Yoksa ne kırıldın, ne düştün). Bu kazaya da boş yere değil, Allah yolunda uğradın" buyurduğunu… [B]11[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) Uhud'da tehlikeli bir anı daha sonraları anlatırken "[B]Sağıma ve soluma döndüğümde Ümmü Umare (Hz. Nesibe)'nin savaştığını görüyordum[/B] " buyurduğunu...[B]12[/B][/FONT] [B][FONT=Verdana]Hz. Nesibe binti Kab'ın[/FONT][/B][FONT=Verdana] Rasulullah'ı korumak için Uhud'da erkeklere parmak ısırtacak kadar cansiperane çarpıştığını. Rasul-u Ekrem'in (Aleyhissalatu vesselam) onun bu durumunu görünce; "Ey Ümmü Umare! Senin katlandığın, dayanabildiğin şeye herkes dayanamaz ve katlanamaz" buyurduğunu. Bu şanlı sahabiyenin omzundan derin bir yara alması üzerine de oğlu Abdullah'a hitaben de; "[B]Annenin yarasını sar, annenin[/B]" diye ferman ettiğini...[B]13[/B] [/FONT] [FONT=Verdana]Uhud'un parmak ısırtan kahramanlarından biri olan [B]Enes bin Nadr'ın[/B] vücudunda şehid olduğunda irili ufaklı [B]seksen kadar kılıç, ok, mızrak yarası[/B] bulunduğu, tanınmayacak hale gelmiş bu er oğlu erin ancak vücudundaki bir ben yahut parmaklarından kız kardeşi tarafından tanınabildiğini…[B]14 [/B][/FONT] [FONT=Verdana]Fahr-ı Kâinatın (Aleyhissalatu vesselam) Uhud günü önünde düşmana ok yağdıran Sa'd bin Ebu Vakkas'ı teşvik sadedinde; "[B]At, ey Sa'd. Anam babam sana feda olsun. At, ey kısa boylu, kuvvetli delikanlı[/B]" buyurduğunu...[B]15[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Uhud’da Rasulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) [/FONT][FONT=Verdana]sebep olan Utbe bin Ebu Vakkas’ın aynı gün Hatib bin Ebi Beltaa tarafından öldürüldüğünü...[B]16[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Azılı müşriklerden Abdullah b. Şihab-ı Zühri, Utbe bin Ebi Vakkas, Abdullah bin Kamie ve Übeyy bin Halef'in Uhud günü ne pahasına olursa olsun Rasulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) hayatına son vermek üzerine and içtiklerini… Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) de buna karşılık "[B]Allahım! Onların hiçbiri seneye ulaşmasın[/B]" dediğini… Ubeyy ile Utbe'nin Uhud da cehenneme gittiklerini. İbn-i Şihab'ı Mekke yolunda ak benekli dişi bir yılan'ın sokup öldürdüğünü… Allah Rasulunun (Sallallahu aleyhi ve sellem) yüzünü yaralayan İbn-i Kamie melunun da o günlerde Mekke'de bir dağda, bir koyun veya yaban keçisinin süsmesiyle didik didik olup parçalanarak can verdiğini...[B]17[/B] [/FONT] [FONT=Verdana]Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) Uhud günü Ebu Amir bin Rahib adlı kâfirin daha önceden hazırladığı [B]çukur tuzaklardan birine düştüğünü.[/B] Çukurdan çıkmaya gücü yetmeyince kendilerini Hz Talha'nın sırtına alarak çıkardığını…[B]18[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Hz. Talha’nın (r.a.) Uhud günü Cihanın efendisini (Sallallahu aleyhi ve sellem) koruma uğruna gösterdiği kahramanlıkları anlatma babında, Hz. Ebubekir’in (r.a.) o günü anlatırken devamlı; “[B]O gün tamamen Talha’nın günüdür[/B]” dediğini...[B]19[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Beyhaki’nin rivayetine göre Server-i Ekrem’in (Aleyhissalatu vesselam) Uhud’da önünde cansiperane çarpışan Talha bin Ubeydullah (r.a.) için: “Bugün Talha’nın günü oldu” buyurduğunu…[B]20[/B][/FONT] [FONT=Verdana][/FONT][FONT=Verdana]Uhud harbinde [B]Hz. Talha’nın[/B] (r.a.) Habibullah’ı (Sallallahu aleyhi ve sellem) korumaya çalışırken bir ara [B]kan kaybından dolayı bayıldığını…21[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Talha'nın bayıldığını gören Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) "[B]Bakın kardeşinize... Canını teslim etti herhalde[/B]" buyurduğunu... [B]22[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Hz. Talha'nın bu savaşta 35 veya 39 yara aldığını... Şehadet ve orta parmaklarının koptuğunu... O gün Rasul-u Ekrem (Aleyhissalatu vesselam); "[B]Yeryüzünde yürüyen bir şehid görmek isteyen Talha bin Ubeydullah'a baksın[/B]" buyurduğunu... [/FONT] [FONT=Verdana]Hz. Ebubekir'in ise; "[B]Ya Talha bin Ubeydullah, vacip oldu sana cennetler. Senin için hazırlandı Huriler[/B]" dediğini...[B]23[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Peygamberimizin (Aleyhissalatu vesselam) Hz. Talha'ya o günkü kahramanlıklarından sonra "[B]Talhatü'l-Hayr" (Hayırlı Talha)[/B] demeye başladığını.[B]24[/B] [/FONT] [FONT=Verdana]Uhud günü bayılan Hz. Talha'nın (r.a.) yüzüne su serperek kendisini ayıltan Hz. Ebubekir'e [B]ilk sorusunun; "Rasulullah'a ne yapıyor?"[/B] olduğunu. "İyidir, beni sana O gönderdi" cevabı karşısında da "[B]Allah'a şükürler olsun! Rasulullah sağ olduktan sonra her musibet bizim için hiçtir[/B]" dediğini...[B]25[/B] [/FONT] [FONT=Verdana]Hz. Peygamber’in (Sallallahu aleyhi ve sellem) Uhud’da yaraları ve yorgunluğu sebebiyle, tepeyi tırmanamayınca, ağır yaralarına rağmen Hz. [B]Talha’nın Efendimizi (s.a.v.) sırtına alarak[/B] gerekli yüksekliğe çıkardığını...[B]26[/B][/FONT] [B][FONT=Verdana]Uhud'da en çok kahramanlık gösterenlerin[/FONT][/B][FONT=Verdana] şu dört zat olduğunu: Hz. Hamza, Hz. Ali, Ebu Ducane, Hz. Talha.[B]27[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Bir rivayete göre Uhud harbinde Hz. Talha'nın 75 yara aldığını, Başının dört köşeli yarıldığını, uyluk damarının baştan sola kesildiğini, elinin birinin de çolak kaldığını...[B]28[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Allah Rasulunun (Sallallahu aleyhi ve sellem) Hz. Talha'yı çok sevdiğini. Onu bir iki gün göremeyince;" [B]Ne oldu ki ben o şirin, açık ve güzel konuşan dostumu göremiyorum[/B]" demeye başladığını... Ve ona Feyyaz (Feyizli), Hayırlı Talha ve Cömert Talha diye hitaplarda bulunduğunu...[B]29[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Abdurrahman bin Afv (r.a.) hazretlerinin de Uhud'da 21 yerinden yara aldığını ve sendeleyerek yürüyebildiğini…[B]30[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Uhud gününün kahramanlarından birinin de Hz. Enes bin Malik'in üvey babası Ebu Talha (Zeyd İbn-i Sehl) olduğunu... Bu cengâver bahadır zat hakkında Rasul-i Ekrem'in (Sallallahu aleyhi ve sellem); "[B]Ebu Talha'nın gaza meydanında bir haykırması yüz dilâverin harbinden hayırlıdır[/B]" buyurduğunu...[B]31[/B] [/FONT] [FONT=Verdana]Server-i Ekrem (Aleyhissalatu vesselam)ve ashabı Uhud harbi sonrası çekildikleri tepede [B]öğle namazını[/B] yorgunluk ve bitkinlikten ancak [B]oturarak kıldıklarını[/B] ve sonra bir gözcü dikerek derin ve sakin bir uykuya daldıklarını…[B]32[/B][/FONT] [B][FONT=Verdana]Uhud’dan dönüşte Rasul-i Ekrem[/FONT][/B][FONT=Verdana] (Sallallahu aleyhi ve sellem)’in akşam namazını kıldıktan sonra istirahat buyurduğunu ve daldığı derin uykudan uyanamadığından Yatsı namazını evinde eda ettiğini…[B]33[/B][/FONT] [B][FONT=Verdana]Ebu Süfyan’ın[/FONT][/B][FONT=Verdana] Uhud harbi sonrası Hz. Hamza’nın mübarek ağzına mızrağını batırarak “[B]Bunu tat ey hain[/B]” dediğini…”[B]34[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Abdullah bin Mesud’un (r.a.) “[B]Peygamberimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) Hamza için ağladığı kadar başka bir şey için ağladığını görmedik.[/B] Onu kıble tarafına koydu. Sonra cenazesinin başında durdu. Yüksek sesle, katılırcasına ağladı” dediğini...[B]35[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Uhud günü [B]Hz. Hamza’nın[/B] kız kardeşinin oğlu ve sütkardeşi [B]Abdullah bin Cahş ile aynı mezara gömüldüğünü...36[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Uhud dönüşünde Hamne binti Cahş’a kardeşi Abdullah bin Cahş ile dayısı Hz. Hamza’nın şehadeti haber verildiğinde tevekkülle karşıladığını ama kocası Musab bin Ümeyr’in şehid olduğu haberi üzerine kadının bir çığlık kopardığını… Bunun üzerine Fahr-ı Kâinatın (Sallallahu aleyhi ve sellem) [B]“Elbette kadının hayatında kocasının ayrı bir yeri vardır”[/B] buyurduğunu…[B]37[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Rivayetlerin ittifakına göre [B]Uhud harbinde[/B] İslam ordusunun kaybının Evs kabilesinden 24, Hazrec’den 41, Muhacirlerden 4 ve de anlaşmalı Yahudilerden bir (Muhayrık) olmak üzere [B]70 kişi olduğunu…[/B] Kureyş ordusunun toplam kaybının ise [B]37 kişi olduğunu[/B]…[B]38[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Uhud'da kâfir kayıplarının İbn-i İshak'ın 22 demesine karşın ince bir hesapla hesaplandığında 37 çıktığını.[B]39[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Âl-i İmran suresindeki [B]60 ayetin Uhud savaşı[/B] ile alakalı nazil olduğunu…[B]40[/B][/FONT] [B][FONT=Verdana]Hamrau'l-Esed Gazvesi[/FONT][/B] [B][FONT=Verdana][/FONT][/B][FONT=Verdana]Hamrau'l-Esed gazvesine[B] sadece Uhud'a katılanların gelmesine izin verildiğini.[/B] Efendimizin sadece mazereti dolayısıyla Uhud'a katılamayan Cabir bin Abdullah'a (r.a.) izin verdiğini…[B]41[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Hamrau'l-Esed gazvesinin [B]Uhud savaşının ikinci günü[/B] yapıldığını...[B]42[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Bedir’de esir düşüp, bir daha İslam aleyhine çalışmaması şartıyla fidyesiz serbest bırakılan cahiliyye şairi Ebu Azze bin Amr’ın, Hamra'ül Esed vakıasında tekrar Müslümanlara esir düştüğünü. Tekrar af edilmesi isteğine Habibullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem[B]) “Yanaklarını silip, “Muhammed’i iki defa aldattım” dedirtmemek için seni serbest bırakmam. Mümin bir delikten iki defa ısırılmaz"[/B] buyurduğunu…[B]43[/B][/FONT] [B][FONT=Verdana]Ben-i Nadir Yahudileri ile Savaş[/FONT][/B] [FONT=Verdana]Ben-i Nadir Yahudileriyle olan savaş hakkında [B]Kur’an’da Haşr suresinin nazil olduğunu… [/B]Hatta İbn-i Abbas’ın ; “Bu sureye Nadir suresi de diyebilirsin” dediğini…[B]44[/B][/FONT] [B][FONT=Verdana]Reci ve Bi’r-i Mâune Faciaları[/FONT][/B] [FONT=Verdana]Uhud sarsıntısının civar bedevi kabilelerini ve Yahudileri azdırdığını. Hüzeyl kabilesinden Süfyan bin Halid'in Medine'yi basmak için adam topladığını. Hatta Abdullah bin Üneys (r.a.)'in bu hadiseyi planlayan Süfyan Bin Halid'in hakkından gelmek için Efendimizden (Sallallahu aleyhi ve sellem) izin alıp, bu adamın karargâhı olan Batn-ı Arne vadisine girdiğini. Bir hile ile onu karargâhından uzaklaştırıp öldürdüğünü. Medine'ye vardığında Rasulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve sellem) "[B]Yüzün ak olsun[/B]" duası ile bir âsâ hediye aldığını. Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem): "[B]Cennette bu âsâya dayanırsın[/B]" iltifatına nail olduğunu...[B]45[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Enes bin Malik (r.a.)’in ; [B]“Rasulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) Bi’r-i Mâune katillerine kızdığı kadar başka hiç kimseye kızdığını bilmiyoruz[/B]” dediğini…[B]46[/B][/FONT] [FONT=Verdana]Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) ashabını haince öldüren Useyye, Zekvan, Rail kabilelerine [B]bir ay boyunca her sabah beddua edildiğini.[/B] Çok geçmeden bu kabilelerde çıkan veba ve kıtlık yüzünden 700 kişinin öldüğünü…[B]47[/B] [/FONT] [B][FONT=Verdana]DİPNOTLAR[/FONT][/B] [FONT=Verdana]1 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age [/FONT] [FONT=Verdana]2 Ahmed Cevdet Paşa, age. [/FONT] [FONT=Verdana]3 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age[/FONT] [FONT=Verdana]4 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age [/FONT] [FONT=Verdana]5 Hz. Muhammed’in Hayatı- Martin Lings [/FONT] [FONT=Verdana]6 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age [/FONT] [FONT=Verdana]7 Büyük İslam Tarihi- Heyet-Feza Gazetecilik, Peygamberimizin Hayatı-Salih Suruç[/FONT] [FONT=Verdana]8 Ahmed Cevdet Paşa, age. [/FONT] [FONT=Verdana]9 Siret'ün Nebi- Mevlana Şibli Numani[/FONT] [FONT=Verdana]10 Hayatü's-Sahabe, M.Yusuf Kandehlevi[/FONT] [FONT=Verdana]11 Tecrid-i Sarih Şerhi[/FONT] [FONT=Verdana]12 Büyük İslam Tarihi- Heyet-Feza Gazetecilik[/FONT] [FONT=Verdana]13 Salih Suruç, age.[/FONT] [FONT=Verdana]14 Tecrid-i Sarih Şerhi [/FONT] [FONT=Verdana]15 Salih Suruç, age.[/FONT] [FONT=Verdana]16 Ahmed Cevdet Paşa, age, Safiyurrahman Mübarek el Furi-[/FONT] [FONT=Verdana]17 Salih Suruç, age.[/FONT] [FONT=Verdana]18 Büyük İslam Tarihi- Heyet-Feza Gazetecilik[/FONT] [FONT=Verdana]19 Safiyurrahman Mübarek el Furi-[/FONT] [FONT=Verdana]20 Son Peygamber-Prof. Dr M. Ebu Zehra[/FONT] [FONT=Verdana]21 Hz. Muhammed’in Hayatı- Martin Lings[/FONT] [FONT=Verdana]22 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age[/FONT] [FONT=Verdana]23 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age[/FONT] [FONT=Verdana]24 Salih Suruç, age [/FONT] [FONT=Verdana]25 Salih Suruç, age[/FONT] [FONT=Verdana]26 Martin Lings, age.[/FONT] [FONT=Verdana]27 Büyük İslam Tarihi- Heyet-Feza Gazetecilik[/FONT] [FONT=Verdana]28 Salih Suruç, age[/FONT] [FONT=Verdana]29 Tecrid-i Sarih Şerhi [/FONT] [FONT=Verdana]30 Hayatü's-Sahabe, M. Yusuf Kandehlevi[/FONT] [FONT=Verdana]31 Tecrid-i Sarih Şerhi[/FONT] [FONT=Verdana]32 Martin Lings, age.[/FONT] [FONT=Verdana]33 Martin Lings, age.[/FONT] [FONT=Verdana]34 Martin Lings, age.[/FONT] [FONT=Verdana]35 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age [/FONT] [FONT=Verdana]36 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age[/FONT] [FONT=Verdana]37 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age[/FONT] [FONT=Verdana]38 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age[/FONT] [FONT=Verdana]39 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age[/FONT] [FONT=Verdana]40 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age[/FONT] [FONT=Verdana]41 Büyük İslam Tarihi-Heyet-Feza Gazetecilik[/FONT] [FONT=Verdana]42 Hayatü's-Sahabe-Yusuf Kandehlevi[/FONT] [FONT=Verdana]43 Son Peygamber-Prof. Dr M. Ebu Zehra[/FONT] [FONT=Verdana]44 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age [/FONT] [FONT=Verdana]45 Salih Suruç age, İslam Tarihi-Hayati Ülkü [/FONT] [FONT=Verdana]46 Safiyurrahman Mübarek el Furi-age[/FONT] [FONT=Verdana]47 İslam Tarihi-Hayati Ülkü[/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hz muhammed ve uhut
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst