Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 8. yılı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 190320" data-attributes="member: 5987"><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong>EBÛ SÜFYAN, PEYGAMBERİMİZİN HUZURUNDA</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Bu arada, son derece korkup telâşa kapılan müşrikler, reisleri Ebû Süfyan'la birkaç kişiyi, durumu öğrenmek üzere vazifelendirdiler.798</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Ebû Süfyan ve beraberindekiler, bir gece vakti, bu vazifeyi yerine getirmek üzere Mekke'den çıktılar; İslâm Ordusu karargâhına yaklaştıkları bir sırada mücâhidler tarafından yakalandılar. O esnada Hz. Abbas imdadına yetişmeseydi mücâhidler tarafından epeyce hırpalanacaktı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Hz. Abbas, Ebû Süfyan'ı alıp Peygamber Efendimizin yanına getirdi. Arkasından Hz. Ömer de, eli kılıcının kabzasında olduğu hâlde Huzuru Saadet'e girdi ve, "Yâ Resûlallah!..</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Allah, Ebû Süfyan'ı akidsiz ve ahidsiz ele geçirmek imkân ve fırsatını verdi. Müsaade buyur da boynunu vurayım!" dedi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Hz. Abbas müdahale etti: "Yâ Resûlallah!.. Ben, ona eman vermiş bulunuyorum!"</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Fakat, Hz. Ömer, bu isteğinden vazgeçmedi; aynı teklifi tekrarlayıp durdu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Hz. Abbas, "Ey Ömer!.. Yeter! Vallahi, Ebû Süfyan, Adiyy b. Ka'b Oğullarından (Hz. Ömer'in kabilesi) olsaydı böyle söylemezdin!" deyince, Hz. Ömer bütün celâdetiyle, "Ey Abbas!.. Vallahi, babam Hattab hayatta olup da Müslüman olsaydı, ona, senin Müslüman olduğun gün Müslüman oluşuna sevindiğim kadar sevinmezdim! Zîra, biliyorum ki, Resûlullah (a.s.m.) da, babam Hattab Müslüman olsaydı, senin Müslüman oluşuna sevindiği kadar sevinmezdi."799 diye konuştu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Bu ufak münakaşayı Peygamber Efendimiz, "Ey Abbas!.. Ebû Süfyan'ı konak yerine götür; sabahleyin yanıma getir." sözleriyle sona erdirdi.800</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Ebû Süfyan 'in İslâm 'la Şereflenmesi</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Hz. Abbas, Ebû Süfyan'ı sabahleyin Resûli Ekrem Efendimizin huzuruna getirdi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Resûli Ekrem, "Ey Ebû Süfyan!.. Henüz 'Lâ ilahe İllallah.' diyeceğin vakit gelmedi mi?" diye sordu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Ebû Süfyan, zavallıca bir cevap verdi: "İyi, ama bu kadar putları ne yapayım? Lat ve Uzza'dan nasıl vazgeçeyim!"</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Hz. Ömer, Peygamber Efendimizin çadırı arkasında bekliyordu. Ebû Süfyan'ın bu sözlerini duyunca, hiddetle, "Dua et ki çadırın içindesin; dışında olsaydın, asla bu sözü söyleyemezdin!" diye konuştu. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Ebû Süfyan, "Ey Ömer!.. Yazıklar olsun sana!.. Sen de baban gibi sertsin. Hem, sonra, ey Hattab'ın oğlu, ben, sana gelmiş değilim; amcamın oğluna gelmişim. Onunla konuşacağım. Bırak da konuşalım!" dedi; Peygamber Efendimize hitaben de, "Babam anam sana feda olsun! Usluluk ve yumuşak huylulukta, şereflilikte ve akraba hakkını gözetmede daha üstünü yoktur." diye konuştu. Sonra bir müddet düşündü, durdu. Bu düşünce onu bir nebze hakka yaklaştırdı: "Vallahi, sanırım ki, Allah'tan başka ilâh olmasa gerek! Çünkü, Allah'la birlikte başka ilâh da bulunmuş olsaydı, elbette beni zararlardan korur, iyiliklerden de faydalandırırdı!" dedi.801</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Peygamber Efendimiz, bu sözlerinden, onun, "Lâ ilahe illallah." gerçeğini kabul ettiğine kanaat getirdi. Bu sefer, "Ey Ebû Süfyan!.. 'Muhammedün Resûlullah.' diyeceğin zaman daha gelmedi mi?" diye sordu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Ebû Süfyan, bir an durakladı. İçindeki düğümü tam manâsıyla çözemiyordu. Nereden geldiğini bilmediği bir şüphe vardı içinde: "Yâ Muhammed!.." dedi, "Bunun için bana biraz müddet tanı; zîra, bundan dolayı zihnimde biraz ilişik var."</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Bu esnada Hz. Abbas söze karıştı:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Ey Ebû Süfyan!.." dedi, "Yazıklar olsun sana!.. Aklını başına topla! Ne yaptığının farkında mısın? Boynun vurulmadan önce, Müslüman ol! Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Resulü olduğuna şehâdet getir!"</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Bunun üzerine Ebû Süfyan şehâdet getirip Müslüman oldu. </span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 190320, member: 5987"] [SIZE="4"][COLOR="DarkSlateGray"][COLOR="DarkGreen"][B]EBÛ SÜFYAN, PEYGAMBERİMİZİN HUZURUNDA[/B][/COLOR] [SIZE="4"][/SIZE] Bu arada, son derece korkup telâşa kapılan müşrikler, reisleri Ebû Süfyan'la birkaç kişiyi, durumu öğrenmek üzere vazifelendirdiler.798 Ebû Süfyan ve beraberindekiler, bir gece vakti, bu vazifeyi yerine getirmek üzere Mekke'den çıktılar; İslâm Ordusu karargâhına yaklaştıkları bir sırada mücâhidler tarafından yakalandılar. O esnada Hz. Abbas imdadına yetişmeseydi mücâhidler tarafından epeyce hırpalanacaktı. Hz. Abbas, Ebû Süfyan'ı alıp Peygamber Efendimizin yanına getirdi. Arkasından Hz. Ömer de, eli kılıcının kabzasında olduğu hâlde Huzuru Saadet'e girdi ve, "Yâ Resûlallah!.. Allah, Ebû Süfyan'ı akidsiz ve ahidsiz ele geçirmek imkân ve fırsatını verdi. Müsaade buyur da boynunu vurayım!" dedi. Hz. Abbas müdahale etti: "Yâ Resûlallah!.. Ben, ona eman vermiş bulunuyorum!" Fakat, Hz. Ömer, bu isteğinden vazgeçmedi; aynı teklifi tekrarlayıp durdu. Hz. Abbas, "Ey Ömer!.. Yeter! Vallahi, Ebû Süfyan, Adiyy b. Ka'b Oğullarından (Hz. Ömer'in kabilesi) olsaydı böyle söylemezdin!" deyince, Hz. Ömer bütün celâdetiyle, "Ey Abbas!.. Vallahi, babam Hattab hayatta olup da Müslüman olsaydı, ona, senin Müslüman olduğun gün Müslüman oluşuna sevindiğim kadar sevinmezdim! Zîra, biliyorum ki, Resûlullah (a.s.m.) da, babam Hattab Müslüman olsaydı, senin Müslüman oluşuna sevindiği kadar sevinmezdi."799 diye konuştu. Bu ufak münakaşayı Peygamber Efendimiz, "Ey Abbas!.. Ebû Süfyan'ı konak yerine götür; sabahleyin yanıma getir." sözleriyle sona erdirdi.800 Ebû Süfyan 'in İslâm 'la Şereflenmesi Hz. Abbas, Ebû Süfyan'ı sabahleyin Resûli Ekrem Efendimizin huzuruna getirdi. Resûli Ekrem, "Ey Ebû Süfyan!.. Henüz 'Lâ ilahe İllallah.' diyeceğin vakit gelmedi mi?" diye sordu. Ebû Süfyan, zavallıca bir cevap verdi: "İyi, ama bu kadar putları ne yapayım? Lat ve Uzza'dan nasıl vazgeçeyim!" Hz. Ömer, Peygamber Efendimizin çadırı arkasında bekliyordu. Ebû Süfyan'ın bu sözlerini duyunca, hiddetle, "Dua et ki çadırın içindesin; dışında olsaydın, asla bu sözü söyleyemezdin!" diye konuştu. Ebû Süfyan, "Ey Ömer!.. Yazıklar olsun sana!.. Sen de baban gibi sertsin. Hem, sonra, ey Hattab'ın oğlu, ben, sana gelmiş değilim; amcamın oğluna gelmişim. Onunla konuşacağım. Bırak da konuşalım!" dedi; Peygamber Efendimize hitaben de, "Babam anam sana feda olsun! Usluluk ve yumuşak huylulukta, şereflilikte ve akraba hakkını gözetmede daha üstünü yoktur." diye konuştu. Sonra bir müddet düşündü, durdu. Bu düşünce onu bir nebze hakka yaklaştırdı: "Vallahi, sanırım ki, Allah'tan başka ilâh olmasa gerek! Çünkü, Allah'la birlikte başka ilâh da bulunmuş olsaydı, elbette beni zararlardan korur, iyiliklerden de faydalandırırdı!" dedi.801 Peygamber Efendimiz, bu sözlerinden, onun, "Lâ ilahe illallah." gerçeğini kabul ettiğine kanaat getirdi. Bu sefer, "Ey Ebû Süfyan!.. 'Muhammedün Resûlullah.' diyeceğin zaman daha gelmedi mi?" diye sordu. Ebû Süfyan, bir an durakladı. İçindeki düğümü tam manâsıyla çözemiyordu. Nereden geldiğini bilmediği bir şüphe vardı içinde: "Yâ Muhammed!.." dedi, "Bunun için bana biraz müddet tanı; zîra, bundan dolayı zihnimde biraz ilişik var." Bu esnada Hz. Abbas söze karıştı: "Ey Ebû Süfyan!.." dedi, "Yazıklar olsun sana!.. Aklını başına topla! Ne yaptığının farkında mısın? Boynun vurulmadan önce, Müslüman ol! Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Resulü olduğuna şehâdet getir!" Bunun üzerine Ebû Süfyan şehâdet getirip Müslüman oldu. [/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 8. yılı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst