Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 3. yılı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 184774" data-attributes="member: 5987"><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong>Ashabla İstişare</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Resûli Ekrem Efendimiz, Ensâr ve Muhacirun'un ileri gelenlerini bir araya topladı ve kendileriyle bu hususta istişarede bulundu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Peygamberimizin kanâati, gördüğü rüyanın da ilhamıyla, Medine'yi bizzat içeriden müdafaa etmekti. Buna rağmen Müslümanların da görüşlerine başvurup onların da kanaatlerini öğrenmek istiyordu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Ashabın ileri gelenlerinin birçoğu da, Peygamber Efendimizin bu kanaatine iştirak etti. O âna kadar hiçbir toplantıya çağrılmayan münafıkların reisi Abdullah b. Übey de bu istişareye çağrılmıştı. O da Medine'de kalma fikrindeydi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Ancak, Bedir Gazasında bulunmayan kahraman ve genç sahabîler, Bedir'de bulunan gazilerin nail olduğu ecr ve sevabı, Bedir şehidlerinin ulaştığı yüksek dereceleri Resûli Ekrem Efendimizden işitmekle, o harbte bulunmadıklarından dolayı son derece üzülmüşlerdi. Bu sebeple, düşmanı Medine dışında karşılama arzusunu taşıyor ve bu arzularında şiddetle ısrar ederek şöyle diyorlardı:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">"Yâ Resûlallah!.. Vallahi, onların Câhiliyye devrinde bile Medine'ye, üzerimize yürümelerine meydan ve imkân verilmemiştir. İslâmiyet devrinde onların Medine'ye, üzerimize yürümelerine nasıl müsaade buyurulur? Yâ Resûlallah!.. Biz, Allah'tan bu günü isterdik. Bizleri dışarı çıkar. Düşmanlarımızla göğüs göğüse cenk edelim!"</span>106</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong>Bir kısmı ise şöyle diyordu:</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">"Yâ Resûlallah!.. Eğer onları dışarıda karşılamazsak, düşman bu durumu korkaklığımıza ve za'fımıza hamlederek şımarır!"Bu arzuyu taşıyanlara, cesur ve bahadır bir zât olan Hz. Hamza, Sa'd b. Übade, Nu'man b. Mâlik gibi hatırı sayılır, ashabın ileri gelenleri de katıldı. Kahraman Hz. Hamza, "Yâ Resûlallah!.. SanaKitab'ı indiren Allah'a yemin ederim ki, bu kılıcımla Medine dışında Kureyş müşrikleriyle çarpışmadıkça yemek yemeyeceğim!"</span> diyerek, çıkıp düşman üzerine hücum etme arzu ve görüşünü izhar etti.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong>Hz. Hayseme 'nin Konuşması</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Hz. Hayseme, Bedir Muharebesine katılmak için oğlu Sa'd ile kur'a çekmişti. Kur'a, Hz. Sa'd'a çıkmıştı. Bedir Harbine katılan Sa'd ise, arzuladığı şehâdet mertebesine ulaşmıştı. İşte, şehid babası Hz. Hayseme de şöyle konuşuyordu:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Yâ Resûlallah!.. Kureyşliler, çöl Araplarından ve müttefikleri olan Ahâbiş'ten asker topladılar. Develerine ve atlarına binip gelerek meydanlarımıza indiler. Bizi, evlerimizde ve kalelerimizde kuşatacaklar, sonra da dönüp gideceklerdir. Aleyhimizde bir sürü söz söyleceklerdir. Bu, onların cesaretlerini artıracaktır. Görüp de karşılaşmazsak ve yurdumuzun ortasından onları kovmayacak olursak, çevremizdeki Araplar da bize göz dikeceklerdir!</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Allah Teâlâ'nın bizi, Kureyş müşriklerine karşı galib getireceği ümit edilir. Eğer ikincisi olursa—ki şehidliktir—Bedir, beni ondan mahrum kıldı. Hâlbuki, ben onu öylesine özlemiştim ki! Benim Bedir Muharebesine çıkmayı arzuladığımı duyan oğlum, benimle kur'a çekmişti. Kur'a ona çıktı. Sonunda şehidlik mertebesine o ulaştı. Hâlbuki, ben şehid olmayı ne kadar arzu ediyorum! Dün gece oğlumu güzel bir surette gördüm: Cennet meyveleri ve ırmakları arasında dolaşıyor ve bana, 'Cennet'te arkadaşlığa katıl! Ben, Rabbimin bana va'dettiği gerçeği buldum!' diyordu. Vallahi, yâ Resûlallah!.. Sabah gözlerimi açınca, oğluma Cennet'te arkadaş olmayı candan özlemeye başladım. Yaşım, fazlasıyla ilerledi. Artık Rabbime kavuşmayı özlemekteyim. Yâ Resûlallah!.. Beni şehidlikle, Cennet'te oğlum Sa'd'ın arkadaşlığıyla nasîblendirmesi için Allah'a dua et!"</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Resûli Kibriya Efendimiz, Hz. Hayseme'nin bu arzusunu yerine getirdi. Kendisi için dua etti.107</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Ebû Said elHudrî'nin babası Mâlik b. Sinan ise, "Yâ Resûlallah!.. İki şeyden biri bizimdir: Ya Allah, bizi onlara galib ve muzaffer kılar—ki istediğimiz budur—ya da Allah, bize şehidlik nasîb eder! Vallahi yâ Resûlallah!.. Bence bu ikisinden hangisi olursa olsun, onda hayır vardır!" dedi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Yine, kahraman bir sahabî olan Nu'man b. Mâlik ise, <span style="color: DarkRed">"Yâ Resûlallah!.. Ben şehâdet ederim ki, rüyada boğazladığını gördüğün sığırın temsil ettiği ashabından birisi de benim! Bizi Cennet'ten mahrum etme! Kendisinden başka ilâh bulunmayan Allah'a yemin ederim ki, ben Cennet'e girsem gerektir!"</span> diye konuştu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Resûli Kibriya Efendimiz, "Ne ile?.." diye sordu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Hz. Numan, <span style="color: DarkRed">"Çünkü," dedi, "ben, Allah'tan başka ilâh bulunmadığına, senin de Allah'ın Resulü olduğuna şehâdet eder, Allah'ı ve Resulünü severim. Düşmanla karşılaştığım gün de yüz çevirip kaçmam!"</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Red">Peygamber Efendimiz, "Doğrusun ve gerçeği söyledin." </span>buyurdu.108</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 184774, member: 5987"] [SIZE="4"][COLOR="DarkSlateGray"][COLOR="DarkGreen"][B]Ashabla İstişare[/B][/COLOR] Resûli Ekrem Efendimiz, Ensâr ve Muhacirun'un ileri gelenlerini bir araya topladı ve kendileriyle bu hususta istişarede bulundu. Peygamberimizin kanâati, gördüğü rüyanın da ilhamıyla, Medine'yi bizzat içeriden müdafaa etmekti. Buna rağmen Müslümanların da görüşlerine başvurup onların da kanaatlerini öğrenmek istiyordu. Ashabın ileri gelenlerinin birçoğu da, Peygamber Efendimizin bu kanaatine iştirak etti. O âna kadar hiçbir toplantıya çağrılmayan münafıkların reisi Abdullah b. Übey de bu istişareye çağrılmıştı. O da Medine'de kalma fikrindeydi. Ancak, Bedir Gazasında bulunmayan kahraman ve genç sahabîler, Bedir'de bulunan gazilerin nail olduğu ecr ve sevabı, Bedir şehidlerinin ulaştığı yüksek dereceleri Resûli Ekrem Efendimizden işitmekle, o harbte bulunmadıklarından dolayı son derece üzülmüşlerdi. Bu sebeple, düşmanı Medine dışında karşılama arzusunu taşıyor ve bu arzularında şiddetle ısrar ederek şöyle diyorlardı: [COLOR="DarkRed"]"Yâ Resûlallah!.. Vallahi, onların Câhiliyye devrinde bile Medine'ye, üzerimize yürümelerine meydan ve imkân verilmemiştir. İslâmiyet devrinde onların Medine'ye, üzerimize yürümelerine nasıl müsaade buyurulur? Yâ Resûlallah!.. Biz, Allah'tan bu günü isterdik. Bizleri dışarı çıkar. Düşmanlarımızla göğüs göğüse cenk edelim!"[/COLOR]106 [COLOR="DarkGreen"][B]Bir kısmı ise şöyle diyordu:[/B][/COLOR] [COLOR="DarkRed"]"Yâ Resûlallah!.. Eğer onları dışarıda karşılamazsak, düşman bu durumu korkaklığımıza ve za'fımıza hamlederek şımarır!"Bu arzuyu taşıyanlara, cesur ve bahadır bir zât olan Hz. Hamza, Sa'd b. Übade, Nu'man b. Mâlik gibi hatırı sayılır, ashabın ileri gelenleri de katıldı. Kahraman Hz. Hamza, "Yâ Resûlallah!.. SanaKitab'ı indiren Allah'a yemin ederim ki, bu kılıcımla Medine dışında Kureyş müşrikleriyle çarpışmadıkça yemek yemeyeceğim!"[/COLOR] diyerek, çıkıp düşman üzerine hücum etme arzu ve görüşünü izhar etti. [COLOR="DarkGreen"][B]Hz. Hayseme 'nin Konuşması[/B][/COLOR] Hz. Hayseme, Bedir Muharebesine katılmak için oğlu Sa'd ile kur'a çekmişti. Kur'a, Hz. Sa'd'a çıkmıştı. Bedir Harbine katılan Sa'd ise, arzuladığı şehâdet mertebesine ulaşmıştı. İşte, şehid babası Hz. Hayseme de şöyle konuşuyordu: "Yâ Resûlallah!.. Kureyşliler, çöl Araplarından ve müttefikleri olan Ahâbiş'ten asker topladılar. Develerine ve atlarına binip gelerek meydanlarımıza indiler. Bizi, evlerimizde ve kalelerimizde kuşatacaklar, sonra da dönüp gideceklerdir. Aleyhimizde bir sürü söz söyleceklerdir. Bu, onların cesaretlerini artıracaktır. Görüp de karşılaşmazsak ve yurdumuzun ortasından onları kovmayacak olursak, çevremizdeki Araplar da bize göz dikeceklerdir! "Allah Teâlâ'nın bizi, Kureyş müşriklerine karşı galib getireceği ümit edilir. Eğer ikincisi olursa—ki şehidliktir—Bedir, beni ondan mahrum kıldı. Hâlbuki, ben onu öylesine özlemiştim ki! Benim Bedir Muharebesine çıkmayı arzuladığımı duyan oğlum, benimle kur'a çekmişti. Kur'a ona çıktı. Sonunda şehidlik mertebesine o ulaştı. Hâlbuki, ben şehid olmayı ne kadar arzu ediyorum! Dün gece oğlumu güzel bir surette gördüm: Cennet meyveleri ve ırmakları arasında dolaşıyor ve bana, 'Cennet'te arkadaşlığa katıl! Ben, Rabbimin bana va'dettiği gerçeği buldum!' diyordu. Vallahi, yâ Resûlallah!.. Sabah gözlerimi açınca, oğluma Cennet'te arkadaş olmayı candan özlemeye başladım. Yaşım, fazlasıyla ilerledi. Artık Rabbime kavuşmayı özlemekteyim. Yâ Resûlallah!.. Beni şehidlikle, Cennet'te oğlum Sa'd'ın arkadaşlığıyla nasîblendirmesi için Allah'a dua et!" Resûli Kibriya Efendimiz, Hz. Hayseme'nin bu arzusunu yerine getirdi. Kendisi için dua etti.107 Ebû Said elHudrî'nin babası Mâlik b. Sinan ise, "Yâ Resûlallah!.. İki şeyden biri bizimdir: Ya Allah, bizi onlara galib ve muzaffer kılar—ki istediğimiz budur—ya da Allah, bize şehidlik nasîb eder! Vallahi yâ Resûlallah!.. Bence bu ikisinden hangisi olursa olsun, onda hayır vardır!" dedi. Yine, kahraman bir sahabî olan Nu'man b. Mâlik ise, [COLOR="DarkRed"]"Yâ Resûlallah!.. Ben şehâdet ederim ki, rüyada boğazladığını gördüğün sığırın temsil ettiği ashabından birisi de benim! Bizi Cennet'ten mahrum etme! Kendisinden başka ilâh bulunmayan Allah'a yemin ederim ki, ben Cennet'e girsem gerektir!"[/COLOR] diye konuştu. Resûli Kibriya Efendimiz, "Ne ile?.." diye sordu. Hz. Numan, [COLOR="DarkRed"]"Çünkü," dedi, "ben, Allah'tan başka ilâh bulunmadığına, senin de Allah'ın Resulü olduğuna şehâdet eder, Allah'ı ve Resulünü severim. Düşmanla karşılaştığım gün de yüz çevirip kaçmam!"[/COLOR] [COLOR="Red"]Peygamber Efendimiz, "Doğrusun ve gerçeği söyledin." [/COLOR]buyurdu.108[/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 3. yılı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst