Ukbaa
Well-known member
Bir eser okunacağı veya bir söz dinleneceği zaman,
evvelâ مَنْ قَالَ وَ لِمَنْ قَالَ وَ لِمَا قَالَ وَ فِيمَا قَالyâni:
Kim söylemiş?
Kime söylemiş?
Ne için söylemiş?
Ne makamda söylemiş?
olan bir kaide-i esâsiyyeyi, nazar-ı itibara almalı.
Evet kelâmın tabakatının ulviyeti, güzelliği ve kuvvetinin menbaı, şu dört şeydir:
Mütekellim,
muhatâb,
maksad
ve makam.
Yoksa, her ele geçen kitab okunmamalı, her söylenen söze kulak vermemelidir.
Meselâ: Bir kumandanın, bir orduya verdiği arş emriyle; bir neferin, arş sözü arasında ne kadar fark vardır?
Birincisi koca bir orduyu harekete getirir. Aynı kelâm olan ikincisi, belki bir neferi bile yürütemez.
kaide-i esâsiye : Asıl kaide, temel prensip
nazar-ı itibar : Dikkate almak
ulviyet : Yücelik, yükseklik
mütekellim : Konuşan
evvelâ مَنْ قَالَ وَ لِمَنْ قَالَ وَ لِمَا قَالَ وَ فِيمَا قَالyâni:
Kim söylemiş?
Kime söylemiş?
Ne için söylemiş?
Ne makamda söylemiş?
olan bir kaide-i esâsiyyeyi, nazar-ı itibara almalı.
Evet kelâmın tabakatının ulviyeti, güzelliği ve kuvvetinin menbaı, şu dört şeydir:
Mütekellim,
muhatâb,
maksad
ve makam.
Yoksa, her ele geçen kitab okunmamalı, her söylenen söze kulak vermemelidir.
Meselâ: Bir kumandanın, bir orduya verdiği arş emriyle; bir neferin, arş sözü arasında ne kadar fark vardır?
Birincisi koca bir orduyu harekete getirir. Aynı kelâm olan ikincisi, belki bir neferi bile yürütemez.
Konferans
kaide-i esâsiye : Asıl kaide, temel prensip
nazar-ı itibar : Dikkate almak
ulviyet : Yücelik, yükseklik
mütekellim : Konuşan