Risâle-i Nur talebelerinden bir genç hâfız, pek çok adamların dedikleri gibi dedi: "Bende unutkanlık hastalığı tezayüd ediyor, ne yapayım?"
Ben de dedim:
Mümkün oldukça nâmahreme nazar etme. Çünkü rivayet var. İmam-ı Şâfiî'nin (ra) dediği gibi, “Haram-ı nazar, nisyan verir.”
Evet, ehl-i İslâmda, nazar-ı haram ziyadeleştikçe, hevesat-ı nefsaniye heyecana gelip, vücudunda su-i istimalâtla israfa girer. Haftada birkaç defa gusle mecbur olur. Ondan, tıbben kuvve-i hâfızasına zaaf gelir.
Evet, bu asırda açık saçıklık yüzünden, hususan bu memalik-i harrede o su-i nazardan su-i istimalât, umumî bir unutkanlık hastalığını netice vermeye başlıyor. Herkes, cüz'î, küllî o şekvâdadır. İşte, bu umumî hastalığın tezayüdüyle, hadîs-i şerifin verdiği müthiş bir haberin tevili ucunda görünüyor. Ferman etmiş ki: "Âhirzamanda, hâfızların göğsünden Kur'ân nez' ediliyor, çıkıyor, unutuluyor." (Süyûtî, el-Havî Li'l-Fetevâ, 2:253; Ali el-Muttakî Kenzü'l-Ummâl, 14:233, 242.) Demek bu hastalık dehşetlenecek, hıfz-ı Kur'ân'a bu sû-i nazarla bazılarda set çekilecek; o hadisin tevilini gösterecek. Lâ ya’lemü’l-gaybe illâllah (Gaybı Allah’tan başka kimse bilmez).
Bediüzzaman Said Nursi, Kastamonu Lâhikası,
Ben de dedim:
Mümkün oldukça nâmahreme nazar etme. Çünkü rivayet var. İmam-ı Şâfiî'nin (ra) dediği gibi, “Haram-ı nazar, nisyan verir.”
Evet, ehl-i İslâmda, nazar-ı haram ziyadeleştikçe, hevesat-ı nefsaniye heyecana gelip, vücudunda su-i istimalâtla israfa girer. Haftada birkaç defa gusle mecbur olur. Ondan, tıbben kuvve-i hâfızasına zaaf gelir.
Evet, bu asırda açık saçıklık yüzünden, hususan bu memalik-i harrede o su-i nazardan su-i istimalât, umumî bir unutkanlık hastalığını netice vermeye başlıyor. Herkes, cüz'î, küllî o şekvâdadır. İşte, bu umumî hastalığın tezayüdüyle, hadîs-i şerifin verdiği müthiş bir haberin tevili ucunda görünüyor. Ferman etmiş ki: "Âhirzamanda, hâfızların göğsünden Kur'ân nez' ediliyor, çıkıyor, unutuluyor." (Süyûtî, el-Havî Li'l-Fetevâ, 2:253; Ali el-Muttakî Kenzü'l-Ummâl, 14:233, 242.) Demek bu hastalık dehşetlenecek, hıfz-ı Kur'ân'a bu sû-i nazarla bazılarda set çekilecek; o hadisin tevilini gösterecek. Lâ ya’lemü’l-gaybe illâllah (Gaybı Allah’tan başka kimse bilmez).
Bediüzzaman Said Nursi, Kastamonu Lâhikası,