Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Hadis-i Şerif ve Hadis-i Kudsi
Hadis El kitabı -Hadisleri doğru anlamak için..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="genc_kalem" data-source="post: 170588" data-attributes="member: 15919"><p><strong>ölüm, cenaze, kabir, taziye, vasiyet...</strong></p><p></p><p><strong><span style="color: red"><span style="font-size: 12px">ÖLÜM, CENAZE, KABİR, TAZİYE, VASİYET...</span></span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">289. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"insan, yanıbaşında doksan dokuz ölüm olduğu hâlde tasvir edilmiştir. Bu ölüm tehlikelerini atlatırsa, ihtiyar olur ve sonunda ölür."</span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Mutarrif radıyallahu anh. Tirmizî.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">290. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Hiçbiriniz, başına gelen bir zarardan dolayı, sakın ölümü dilemesin. Mutlaka böyle bir şey yapması gerekiyorsa, şöyle dua etsin:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red"><em>"Allahım! Yaşamak benim için hayırlı olduğu sürece beni yaşat. Ölmek benim için daha iyi ise, canımı al!"</em></span></strong></p><p><span style="color: red"><strong><span style="color: blue">Enes radıyallahu anh. Buhârî.</span></strong></span></p><p><span style="color: red"></span></p><p><strong><span style="color: red">291. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Ölülerinize, "Lâ ilâhe illallah"ı telkin edin!"</span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Ebû Saîd radıyallahu anh. Müslim.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">292. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Ölülerinize Yâsin sûresini okuyun!"</span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Mâlik radıyallahu anh. Ebû Dâvud.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">293. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"insan iki şeyden nefret eder: Ölüm, oysa ölüm mümin için, fitneden, kargaşadan daha iyidir. Az mal, oysa az malın hesabı da az ve kolay olur."</span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Mahmud radıyallahu anh. Ahmed.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">294. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellemin oğlu ibrahim can çekişiyordu. Onu o hâlde görünce, gözleri yaşardı.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Ey Allahın Resûlü! Sende mi?" diye soran sahabîye şöyle buyurdu:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Bu, bir merhamet eseridir. Göz yaşarır, kalb hüzünlenir, fakat biz yine de </span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Rabbimizin hoşnut olacağı şeyi söyleriz," diye cevap verdi.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Sonra da: "Ey ibrahim! Biz senin ayrılışından dolayı çok üzgünüz," dedi.</span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Enes radıyallahu anh. Buhârî.</span></strong></p><p> </p><p><span style="color: red"><strong>295. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:</strong></span></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Dünyada ve âhirette lânetli iki ses vardır: Nimet anında çalgı sesi ve musibet anındaki ağlama sesi."</span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Enes radıyallahu anh. Bezzâr.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: blue">296. Bir kadına denildi ki:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: blue">"Kardeşin öldürüldü."</span></strong></p><p> </p><p><span style="color: blue"><strong>"Allah ona rahmet etsin! innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn,"</strong> diyerek cevapladı.</span></p><p> </p><p><span style="color: blue"><strong>"Kocan da öldürüldü,"</strong> dediler.</span></p><p> </p><p><span style="color: blue"><strong>"Eyvah!"</strong> dedi.</span></p><p> </p><p><span style="color: blue"><strong>Bunun üzerine</strong>,</span> <strong><span style="color: red">Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:</span></strong></p><p> </p><p><span style="color: red"><strong>"Kadının kalbinde, kocasının, hiçbir şeyle karşılanamayacak bir yeri vardır."</strong></span></p><p><strong><span style="color: blue">Hamne radıyallahu anha. İbn Mâce.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">297. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Cenazeleri acele götürünüz! Eğer iyi ise, bir an önce yerine ulaştırmış olursunuz, kötü ise, bir an önce sırtınızdan atıp, rahatlarsınız."</span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">298. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Cenaze gördüğünüz zaman kalkınız, sizi geride bırakıncaya kadar ayakta bekleyiniz."</span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Amir radıyallahu anh. Buhârî.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">299. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Kim bir mezar kazarsa, Allah ona cennette bir köşk bina eder.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Kim bir cenaze yıkarsa, annesinden doğduğu günki gibi tüm günahlarından sıyrılır.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Kim bir ölüyü kefenlerse, Allah ona cennet giysilerinden bir giysi giydirir.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Kim, yaslı bir kimseye taziyette bulunursa, Allah ona takva elbisesi giydirir, ruhlar içinde onun ruhuna da merhamet edilir.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Kim, başına bir musibet gelen kişiyi teselli ederse, Allah ona cennet giysilerinden, dünyada pahası biçilmez iki elbise giydirir.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Kim cenazenin ardından gidip de gömülünceye kadar beklerse, Allah ona üç kırat sevap verir. O üç kırattan sadece bir tanesi Uhud dağından büyüktür.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Kim bir yetimi, ya da bir dulu koruyup gözetirse, Allah onu gölgesinde gölgelendirir ve cennetine girdirir."</span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Câbir radıyallahu anh. Taberânî.</span></strong></p><p> </p><p><strong><em><span style="color: red">300. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem, bir ölüyü gömdükten sonra şöyle dua etti:</span></em></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Allahım! Sen onun Rabbisin, onu sen yarattın. Onu islâma sen hidâyet ettin. Ruhunu alan da sensin. Gizli ve açık hâllerini en iyi bilen sensin. Onu affetmen için aracılık etmeye geldik, ne olur onu bağışla!"</span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Ebû Hureyre radıyallahu anh. Ebû Dâvud.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">301. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Ben size kabir ziyaretini yasaklamıştım, artık ziyaret edebilirsiniz. Çünkü onlar size âhireti hatırlatır."</span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Büreyde radıyallahu anh. Müslim.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">302. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Ölülerimize sövmeyin, söverseniz dirilerimizi üzersiniz."</span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">İbn Abbas radıyallahu anh. Nesêî.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">303. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Vasiyet edecek bir malı bulunan müslümanın, vasiyeti yanında olmaksızın üst üste iki gece geçirmeye hakkı yoktur."</span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">İbn Ömer radıyallahu anh. Buhârî.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">304. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Kişinin, yaşarken bir para sadaka vermesi, ölürken yüz para sadaka vermesinden daha hayırlıdır."</span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Ebû Saîd radıyallahu anh. Ebû Dâvud.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">305. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem,</span></strong> <strong><span style="color: blue">ben hastayken ziyaretime geldi</span>. </strong></p><p> </p><p><span style="color: red"><strong>"Vasiyet ettin mi?"</strong></span> <strong><span style="color: blue">diye sordu.</span></strong></p><p> </p><p><span style="color: blue"><strong>"Evet,"</strong> <strong>dedim.</strong></span></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Ne kadar vasiyet ettin?"</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: blue">"Allah yolunda malımın tümünü..."</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Çocuklarına ne bıraktın?"</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: blue">"Onlar iyidirler, ihtiyaçları yoktur."</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Onda birini vasiyet et!"</span></strong> <strong><span style="color: blue">buyurdu.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: blue">Bunu ben pek az buldum, artırmaya çalışıyordum. Nihâyet "<span style="color: red">üçte bir,"</span> dedim.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Üçte bir olur, hatta üçte bir bile çoktur," buyurdu.</span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Saad radıyallahu anh. Buhârî.</span></strong></p><p> </p><p><strong><em><span style="color: red">306. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ne bir dinar, ne bir dirhem, ne bir köle, ne bir câriye bırakmadı. Ondan kalan, bir binek, bir silah ve Allah için verdiği bir tarladan ibarettir.</span></em></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Amr radıyallahu anh. Buhârî.</span></strong></p><p> </p><p><strong><em><span style="color: red">307. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Kurândan başka bir şey bırakmamıştır.</span></em></strong></p><p><strong><span style="color: blue">İbn Abbas radıyallahu anh. Buhârî.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">308. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Mümin can çekişirken, rahmet melekleri beyaz bir ipekle gelip, </span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Haydi, sen Allahtan, Allah da senden razı olarak, doğru Allahın rahmetine ve cennetine, sana kızgın olmayan Rabbe doğru çıkıp gidiver," derler.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Bunun üzerine, misk gibi güzel bir koku saçarak çıkar, melekler onu birbirlerine verirler. Gök kapılarına el üstünde getirirler ve derler ki, "Yerden size gelen bu koku ne kadar da ferahlatıcı!"</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Sonra onu, mümin ruhların yanına götürürler. Onlar, sizden birinizin gurbette olan yakınına kavuştuğu zaman duyduğu sevinci duyarlar.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Yanına gelip sorarlar: "Fülan ne yaptı, fülan ne âlemde?"</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Cevap verirler: "Bırakın onu, o dünya zevkine dalmıştı."</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Gelen ruh: "O öldü, size hâlâ gelmedi mi?" der.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Öyleyse o, Haviye cehennemine götürüldü" derler.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Kâfir can çekişirken, azap melekleri, ellerinde bir kamçı ile gelirler ve derler ki:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Haydi, sen Rabbine karşı kızgın ve Rabbin de sana karşı kızgın olarak, Allahın azabına doğru çıkıver."</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">O da, leş kokusundan daha kötü bir koku içinde, Allahın azabına doğru çıkar. Sonunda arzın kapısına iletirler.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Ne kötü bir koku!" diyerek, onu kâfirlerin ruhlarının bulunduğu yere götürürler."</span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Ebû Hureyre radıyallahu anh. Nesêî.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">309. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Kabir, âhiret konaklarının ilkidir. Kim orada kurtulursa, artık gerisi kolaydır. </span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Kim de orada kurtulamazsa, gerisi ondan daha zordur.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Hangi manzara ile karşılaştımsa, kabri ondan daha korkunç buldum."</span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Hani radıyallahu anh. Tirmizî.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">310. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Eğer siz, lezzetleri yok eden ölümü ansaydınız, bu kadar çok konuşmazdınız. O lezzetleri yıkanı çokça anın!</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red"><em>Kabir her gün şöyle konuşur:</em></span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Ben, gurbet eviyim. Ben, içinde yalnız yaşanan bir evim. Ben, içinde kurtlar ve zararlı böceklerin bulunduğu evim."</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red"><em>inanmış bir kul gömülünce, kabir ona şöyle der:</em></span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">"Merhaba, hoş geldin safa geldin! Sen üzerimde yürüyenlerin en sevimlisiydin. işte şimdi bana kavuştun. Sana yapacağım iyiliği kendi gözünle göreceksin."</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Sonra o kabir genişler, genişler ve ona cennete bakan bir kapı açılır.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Azgın ve kâfir kula gelince, kabir ona şöyle seslenir: "Sana ne merhaba, ne hoş geldin, ne safa geldin! Çünkü sen, üzerimde yürüyen en nefret ettiğim kişiydin. Şimdi bana geldin, sana yapacaklarımı göreceksin."</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Ondan sonra üzerine abanacak, sıkacak, sıkacak kaburgaları birbirine girecek. Ona doksandokuz tane büyük yılan sataşacak. Onlardan birisi yere üfürse, yerde hiçbir şey bitmez ve dünyada hayat da kalmaz. Hesap vermek için dirilinceye kadar, onun etinden koparacak, onu sokacaklar.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Kabir, ya cennet bahçelerinden bir bahçedir, ya da cehennem çukurlarından bir çukurdur."</span></strong></p><p><strong><span style="color: blue">Ebû Saîd radıyallahu anh. Rezîn.</span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="genc_kalem, post: 170588, member: 15919"] [b]ölüm, cenaze, kabir, taziye, vasiyet...[/b] [B][COLOR=red][SIZE=3]ÖLÜM, CENAZE, KABİR, TAZİYE, VASİYET...[/SIZE][/COLOR][/B] [B][COLOR=red]289. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"insan, yanıbaşında doksan dokuz ölüm olduğu hâlde tasvir edilmiştir. Bu ölüm tehlikelerini atlatırsa, ihtiyar olur ve sonunda ölür."[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]Mutarrif radıyallahu anh. Tirmizî.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]290. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Hiçbiriniz, başına gelen bir zarardan dolayı, sakın ölümü dilemesin. Mutlaka böyle bir şey yapması gerekiyorsa, şöyle dua etsin:[/COLOR][/B] [B][COLOR=red][I]"Allahım! Yaşamak benim için hayırlı olduğu sürece beni yaşat. Ölmek benim için daha iyi ise, canımı al!"[/I][/COLOR][/B] [COLOR=red][B][COLOR=blue]Enes radıyallahu anh. Buhârî.[/COLOR][/B] [/COLOR] [B][COLOR=red]291. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Ölülerinize, "Lâ ilâhe illallah"ı telkin edin!"[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]Ebû Saîd radıyallahu anh. Müslim.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]292. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Ölülerinize Yâsin sûresini okuyun!"[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]Mâlik radıyallahu anh. Ebû Dâvud.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]293. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"insan iki şeyden nefret eder: Ölüm, oysa ölüm mümin için, fitneden, kargaşadan daha iyidir. Az mal, oysa az malın hesabı da az ve kolay olur."[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]Mahmud radıyallahu anh. Ahmed.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]294. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellemin oğlu ibrahim can çekişiyordu. Onu o hâlde görünce, gözleri yaşardı.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Ey Allahın Resûlü! Sende mi?" diye soran sahabîye şöyle buyurdu:[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Bu, bir merhamet eseridir. Göz yaşarır, kalb hüzünlenir, fakat biz yine de [/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Rabbimizin hoşnut olacağı şeyi söyleriz," diye cevap verdi.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Sonra da: "Ey ibrahim! Biz senin ayrılışından dolayı çok üzgünüz," dedi.[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]Enes radıyallahu anh. Buhârî.[/COLOR][/B] [COLOR=red][B]295. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:[/B][/COLOR] [B][COLOR=red]"Dünyada ve âhirette lânetli iki ses vardır: Nimet anında çalgı sesi ve musibet anındaki ağlama sesi."[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]Enes radıyallahu anh. Bezzâr.[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]296. Bir kadına denildi ki:[/COLOR][/B] [COLOR=blue] [/COLOR] [B][COLOR=blue]"Kardeşin öldürüldü."[/COLOR][/B] [COLOR=blue] [/COLOR] [COLOR=blue][B]"Allah ona rahmet etsin! innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn,"[/B] diyerek cevapladı.[/COLOR] [COLOR=blue] [/COLOR] [COLOR=blue][B]"Kocan da öldürüldü,"[/B] dediler.[/COLOR] [COLOR=blue] [/COLOR] [COLOR=blue][B]"Eyvah!"[/B] dedi.[/COLOR] [COLOR=blue][B]Bunun üzerine[/B],[/COLOR] [B][COLOR=red]Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:[/COLOR][/B] [COLOR=red][B]"Kadının kalbinde, kocasının, hiçbir şeyle karşılanamayacak bir yeri vardır."[/B][/COLOR] [B][COLOR=blue]Hamne radıyallahu anha. İbn Mâce.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]297. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Cenazeleri acele götürünüz! Eğer iyi ise, bir an önce yerine ulaştırmış olursunuz, kötü ise, bir an önce sırtınızdan atıp, rahatlarsınız."[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]298. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Cenaze gördüğünüz zaman kalkınız, sizi geride bırakıncaya kadar ayakta bekleyiniz."[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]Amir radıyallahu anh. Buhârî.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]299. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Kim bir mezar kazarsa, Allah ona cennette bir köşk bina eder.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Kim bir cenaze yıkarsa, annesinden doğduğu günki gibi tüm günahlarından sıyrılır.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Kim bir ölüyü kefenlerse, Allah ona cennet giysilerinden bir giysi giydirir.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Kim, yaslı bir kimseye taziyette bulunursa, Allah ona takva elbisesi giydirir, ruhlar içinde onun ruhuna da merhamet edilir.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Kim, başına bir musibet gelen kişiyi teselli ederse, Allah ona cennet giysilerinden, dünyada pahası biçilmez iki elbise giydirir.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Kim cenazenin ardından gidip de gömülünceye kadar beklerse, Allah ona üç kırat sevap verir. O üç kırattan sadece bir tanesi Uhud dağından büyüktür.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Kim bir yetimi, ya da bir dulu koruyup gözetirse, Allah onu gölgesinde gölgelendirir ve cennetine girdirir."[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]Câbir radıyallahu anh. Taberânî.[/COLOR][/B] [B][I][COLOR=red]300. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem, bir ölüyü gömdükten sonra şöyle dua etti:[/COLOR][/I][/B] [B][COLOR=red]"Allahım! Sen onun Rabbisin, onu sen yarattın. Onu islâma sen hidâyet ettin. Ruhunu alan da sensin. Gizli ve açık hâllerini en iyi bilen sensin. Onu affetmen için aracılık etmeye geldik, ne olur onu bağışla!"[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]Ebû Hureyre radıyallahu anh. Ebû Dâvud.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]301. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Ben size kabir ziyaretini yasaklamıştım, artık ziyaret edebilirsiniz. Çünkü onlar size âhireti hatırlatır."[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]Büreyde radıyallahu anh. Müslim.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]302. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Ölülerimize sövmeyin, söverseniz dirilerimizi üzersiniz."[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]İbn Abbas radıyallahu anh. Nesêî.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]303. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Vasiyet edecek bir malı bulunan müslümanın, vasiyeti yanında olmaksızın üst üste iki gece geçirmeye hakkı yoktur."[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]İbn Ömer radıyallahu anh. Buhârî.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]304. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Kişinin, yaşarken bir para sadaka vermesi, ölürken yüz para sadaka vermesinden daha hayırlıdır."[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]Ebû Saîd radıyallahu anh. Ebû Dâvud.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]305. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem,[/COLOR][/B][COLOR=blue] [/COLOR][B][COLOR=blue]ben hastayken ziyaretime geldi[/COLOR]. [/B] [COLOR=red][B]"Vasiyet ettin mi?"[/B][/COLOR] [B][COLOR=blue]diye sordu.[/COLOR][/B] [COLOR=blue][B]"Evet,"[/B] [B]dedim.[/B][/COLOR] [B][COLOR=red]"Ne kadar vasiyet ettin?"[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]"Allah yolunda malımın tümünü..."[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Çocuklarına ne bıraktın?"[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]"Onlar iyidirler, ihtiyaçları yoktur."[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Onda birini vasiyet et!"[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]buyurdu.[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]Bunu ben pek az buldum, artırmaya çalışıyordum. Nihâyet "[COLOR=red]üçte bir,"[/COLOR] dedim.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Üçte bir olur, hatta üçte bir bile çoktur," buyurdu.[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]Saad radıyallahu anh. Buhârî.[/COLOR][/B] [B][I][COLOR=red]306. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ne bir dinar, ne bir dirhem, ne bir köle, ne bir câriye bırakmadı. Ondan kalan, bir binek, bir silah ve Allah için verdiği bir tarladan ibarettir.[/COLOR][/I][/B] [B][COLOR=blue]Amr radıyallahu anh. Buhârî.[/COLOR][/B] [B][I][COLOR=red]307. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Kurândan başka bir şey bırakmamıştır.[/COLOR][/I][/B] [B][COLOR=blue]İbn Abbas radıyallahu anh. Buhârî.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]308. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Mümin can çekişirken, rahmet melekleri beyaz bir ipekle gelip, [/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Haydi, sen Allahtan, Allah da senden razı olarak, doğru Allahın rahmetine ve cennetine, sana kızgın olmayan Rabbe doğru çıkıp gidiver," derler.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Bunun üzerine, misk gibi güzel bir koku saçarak çıkar, melekler onu birbirlerine verirler. Gök kapılarına el üstünde getirirler ve derler ki, "Yerden size gelen bu koku ne kadar da ferahlatıcı!"[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Sonra onu, mümin ruhların yanına götürürler. Onlar, sizden birinizin gurbette olan yakınına kavuştuğu zaman duyduğu sevinci duyarlar.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Yanına gelip sorarlar: "Fülan ne yaptı, fülan ne âlemde?"[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Cevap verirler: "Bırakın onu, o dünya zevkine dalmıştı."[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Gelen ruh: "O öldü, size hâlâ gelmedi mi?" der.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Öyleyse o, Haviye cehennemine götürüldü" derler.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Kâfir can çekişirken, azap melekleri, ellerinde bir kamçı ile gelirler ve derler ki:[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Haydi, sen Rabbine karşı kızgın ve Rabbin de sana karşı kızgın olarak, Allahın azabına doğru çıkıver."[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]O da, leş kokusundan daha kötü bir koku içinde, Allahın azabına doğru çıkar. Sonunda arzın kapısına iletirler.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Ne kötü bir koku!" diyerek, onu kâfirlerin ruhlarının bulunduğu yere götürürler."[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]Ebû Hureyre radıyallahu anh. Nesêî.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]309. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Kabir, âhiret konaklarının ilkidir. Kim orada kurtulursa, artık gerisi kolaydır. [/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Kim de orada kurtulamazsa, gerisi ondan daha zordur.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Hangi manzara ile karşılaştımsa, kabri ondan daha korkunç buldum."[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]Hani radıyallahu anh. Tirmizî.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]310. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Eğer siz, lezzetleri yok eden ölümü ansaydınız, bu kadar çok konuşmazdınız. O lezzetleri yıkanı çokça anın![/COLOR][/B] [B][COLOR=red][I]Kabir her gün şöyle konuşur:[/I][/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Ben, gurbet eviyim. Ben, içinde yalnız yaşanan bir evim. Ben, içinde kurtlar ve zararlı böceklerin bulunduğu evim."[/COLOR][/B] [B][COLOR=red][I]inanmış bir kul gömülünce, kabir ona şöyle der:[/I][/COLOR][/B] [B][COLOR=red]"Merhaba, hoş geldin safa geldin! Sen üzerimde yürüyenlerin en sevimlisiydin. işte şimdi bana kavuştun. Sana yapacağım iyiliği kendi gözünle göreceksin."[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Sonra o kabir genişler, genişler ve ona cennete bakan bir kapı açılır.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Azgın ve kâfir kula gelince, kabir ona şöyle seslenir: "Sana ne merhaba, ne hoş geldin, ne safa geldin! Çünkü sen, üzerimde yürüyen en nefret ettiğim kişiydin. Şimdi bana geldin, sana yapacaklarımı göreceksin."[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Ondan sonra üzerine abanacak, sıkacak, sıkacak kaburgaları birbirine girecek. Ona doksandokuz tane büyük yılan sataşacak. Onlardan birisi yere üfürse, yerde hiçbir şey bitmez ve dünyada hayat da kalmaz. Hesap vermek için dirilinceye kadar, onun etinden koparacak, onu sokacaklar.[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Kabir, ya cennet bahçelerinden bir bahçedir, ya da cehennem çukurlarından bir çukurdur."[/COLOR][/B] [B][COLOR=blue]Ebû Saîd radıyallahu anh. Rezîn.[/COLOR][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Hadis-i Şerif ve Hadis-i Kudsi
Hadis El kitabı -Hadisleri doğru anlamak için..
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst