VUSLAT
Well-known member
Insan kücük bir kainat ve kainat koca bir insan
Birinin varligi digerini gerekli kildigi gibi, bir digerinin yok oldugunu düsünmek, yine digerinin varligini anlamsizlastiriyor
Kainat nicin var, diye bir soru tevcih edildiginde verilecek cevab "insan" icindir olsa gerekir
Insan, kainati okuyarak hem kendi varligini kesfedecek, hem de varliginin asil sahibi olan Yüce Yezdani bilecek
Kainat ise bir nizam ve intizam icinde kendisine yüklenmis olan manevi programi icra edecektir
Her ikisinin varligi birbirine muhtac oldugu kadar, kaim ve daim olabilmeleri de yine karsilikli ihtiyactan dogmaktadir
Insan kainati okuyacak, kainat'da sahifeleri acildikca insana o engin ve dipsiz alemlerinden "O'nu" (Celle Celaluhu) tanitacaktir
Su an icinde bulundugumuz mekani söyle bir gözümüzle teftis edelim Kimler var kimler yok
Varligindan haberdar oldugumuz lakin göremedigimiz esya ve insanlar suhudi alemde gayb misali gibi yok hükmündedirler Ancak varliklarindan haberdar olmamiz onlarin tamamen yok olduklari hükmünü ortadan kaldiriyorlar
Ne zaman ki birebir temas ve alaka kuruyoruz, müsahede aleminde onlarin mevcudiyetini kabul ediyoruz Uzak ve yakin fark etmiyor
Mesela; Amerika gibi devasa bir devletin varligini biliriz Bu bize egitim, ögretim, okuma veya nesir yollari ile tanitilir ve biz onlarin varligindan haberdar oluruz Buna ilme'l yakin de diyebiliriz
Bir de o ülkeyi ziyaretimiz vardir ki bizzat görmüs olmakla ayne'l yakin derecesine ulasiriz
Orada yasamamiz, nefes almamiz, örf ve adetlerini ögrenmek, kültürü ile hemhal olmak ve icice yasayarak o ülke hakkinda her türlü malumat sahibi olup iyisini kullanma ve kötüsünden kacinma ve uzak durma gibi bir durumumuz olur ki bunu da Hakke'l yakin olarak vasiflandirabiliriz
Bir anlamda bizim icin gayb hükmünde olan bu ülke bizim icin müsahede aleminde var olma decesine cikmis olup artik O'nun varligindan asla süphe etmeyiz Hem ilme'l yakin, hem ayne'l yakin ve hem de hakke'l yakin sahibi olmus olarak
Lakin bu maddi alemle ilgili olan bölümdür
Bu; gayb aleminin suhudi boyut'da "asikar" olma derecesine yükselmesidir
Iman eksenli insanlar icin gayb aleminin asli ise gizli ve görünmeyen kisminda olan gerceklerdir
"Onlar ki; gayb'a inanirlar, namazlarini dosdogru kilarlar, kendilerine verdigimiz rizik'dan infak ederler"
EL- Bakara, 2
Bu anlamda imani esaslarimizin alti maddesini teskil eden asillar akla gelmektedir
Lakin bu da bizim icin yok hükmünde degildir Zira birinci derecede imanimiz vardir ve bizler inandigimiz degerler ölcüsünde bunlarin varligina ilme'l yakin inaniriz
Bu mana da imanimiz henüz ayne'l yakin derecesinde degildir Bunun icin belirli merhalelerin katedilmesi gerekmektedir Bu da insanin yine kendisini bu yolda birtakim fedakarlik ve zorluklari gögüsleyerek yol almasi ile mümkündür
Insanoglu icin gecerli olan düsüncelerden biri de, hic süphesiz ebedi bir hayat sahibi olabilmek, hic yaslanmamak ve hatta mümkünü olsa ölmemektir Bu duygu bir gercegin sessizce tezahür edilisidir Lakin cogumuz bunu düsünmeye firsat bulamayiz
Karni acikan bir insan icin ilk akla gelen acligini yatistirmaktir yani yemek yemesi gerekmektedir Keza susayan bir insan icin de susuzlugunu tatmin etmek ilk akla gelen hadisedir Uykusu gelen icin uyku, Üsüyen icin sicaklik, aglayan icin gülmek, dertli icin derman vesaire
Anlasilan odur ki insan icgüdüleri ile bir seylere ihtiyac duyuyor Ihtiyac ise karsiligi olmadigi zaman manasizlasiyor Kalem denilince yazi akla gelisi gibi
Yoklugu izah etmeye calisirken deginmeye gayret ettigimiz gibi varligindan haberdar olmadigimiz hic bir seyi insan olarak istememiz, arzu etmemiz mümkün degildir Yani, yemegin varliginda acligimiz tatmin oluyor, suyun varliginda susuzlugumuz
Ayni sekilde ölmek istememiz ve ebedi bir hayat sahibi olmayi arzu etmemiz dahi ebedi bir hayatin varligindan bize haber veriyor Yoksa insan böyle bir duyguya nasil sahib olabilir?
Olmayan bir sey arzu edilebilir mi?
Olmayanin hayali bile mümkün degilken insan icin son derece ehemmiyetli ve bir o kadarda hayati bir özellik tasiyan bu duygulara sahib olmasi nereden cikabilir
Böyle bir sey olmasa idi herhalde bu duyguya ilk sahib olan veya bu duyguyu ilk kesfeden insan bir "Mucid" edasiyla insanligin karsisina cikardi
Demek oluyor ki; Rabbimiz vermek istiyor ve biz diliyoruz "Var" denilen sey olmasa bu mümkün olamayacagi gibi olmayan seyleri istemek dahi mümkün olmazdi
Bu örnek dahi bize gayb olarak bildigimiz varliklarin mevcudiyetinden haber verirken halen "görmedigime" inanmam demenin de bir manasi kalmiyor
Lakin imtihan geregi bir Cilve-i Rabbaniyye olan bu meselelerin kapisini aralayabilmek de "Iman" dedigimiz kapi anahtarina sahip olmakla mümkün oluyor
Mümkün'ü imkan daire'sine cekebilmek "gören kör, duyan sagir, anlamayan akil" ile gerceklesmez!
selam ve hürmetlerimle
alıntıdır...
Birinin varligi digerini gerekli kildigi gibi, bir digerinin yok oldugunu düsünmek, yine digerinin varligini anlamsizlastiriyor
Kainat nicin var, diye bir soru tevcih edildiginde verilecek cevab "insan" icindir olsa gerekir
Insan, kainati okuyarak hem kendi varligini kesfedecek, hem de varliginin asil sahibi olan Yüce Yezdani bilecek
Kainat ise bir nizam ve intizam icinde kendisine yüklenmis olan manevi programi icra edecektir
Her ikisinin varligi birbirine muhtac oldugu kadar, kaim ve daim olabilmeleri de yine karsilikli ihtiyactan dogmaktadir
Insan kainati okuyacak, kainat'da sahifeleri acildikca insana o engin ve dipsiz alemlerinden "O'nu" (Celle Celaluhu) tanitacaktir
Su an icinde bulundugumuz mekani söyle bir gözümüzle teftis edelim Kimler var kimler yok
Varligindan haberdar oldugumuz lakin göremedigimiz esya ve insanlar suhudi alemde gayb misali gibi yok hükmündedirler Ancak varliklarindan haberdar olmamiz onlarin tamamen yok olduklari hükmünü ortadan kaldiriyorlar
Ne zaman ki birebir temas ve alaka kuruyoruz, müsahede aleminde onlarin mevcudiyetini kabul ediyoruz Uzak ve yakin fark etmiyor
Mesela; Amerika gibi devasa bir devletin varligini biliriz Bu bize egitim, ögretim, okuma veya nesir yollari ile tanitilir ve biz onlarin varligindan haberdar oluruz Buna ilme'l yakin de diyebiliriz
Bir de o ülkeyi ziyaretimiz vardir ki bizzat görmüs olmakla ayne'l yakin derecesine ulasiriz
Orada yasamamiz, nefes almamiz, örf ve adetlerini ögrenmek, kültürü ile hemhal olmak ve icice yasayarak o ülke hakkinda her türlü malumat sahibi olup iyisini kullanma ve kötüsünden kacinma ve uzak durma gibi bir durumumuz olur ki bunu da Hakke'l yakin olarak vasiflandirabiliriz
Bir anlamda bizim icin gayb hükmünde olan bu ülke bizim icin müsahede aleminde var olma decesine cikmis olup artik O'nun varligindan asla süphe etmeyiz Hem ilme'l yakin, hem ayne'l yakin ve hem de hakke'l yakin sahibi olmus olarak
Lakin bu maddi alemle ilgili olan bölümdür
Bu; gayb aleminin suhudi boyut'da "asikar" olma derecesine yükselmesidir
Iman eksenli insanlar icin gayb aleminin asli ise gizli ve görünmeyen kisminda olan gerceklerdir
"Onlar ki; gayb'a inanirlar, namazlarini dosdogru kilarlar, kendilerine verdigimiz rizik'dan infak ederler"
EL- Bakara, 2
Bu anlamda imani esaslarimizin alti maddesini teskil eden asillar akla gelmektedir
Lakin bu da bizim icin yok hükmünde degildir Zira birinci derecede imanimiz vardir ve bizler inandigimiz degerler ölcüsünde bunlarin varligina ilme'l yakin inaniriz
Bu mana da imanimiz henüz ayne'l yakin derecesinde degildir Bunun icin belirli merhalelerin katedilmesi gerekmektedir Bu da insanin yine kendisini bu yolda birtakim fedakarlik ve zorluklari gögüsleyerek yol almasi ile mümkündür
Insanoglu icin gecerli olan düsüncelerden biri de, hic süphesiz ebedi bir hayat sahibi olabilmek, hic yaslanmamak ve hatta mümkünü olsa ölmemektir Bu duygu bir gercegin sessizce tezahür edilisidir Lakin cogumuz bunu düsünmeye firsat bulamayiz
Karni acikan bir insan icin ilk akla gelen acligini yatistirmaktir yani yemek yemesi gerekmektedir Keza susayan bir insan icin de susuzlugunu tatmin etmek ilk akla gelen hadisedir Uykusu gelen icin uyku, Üsüyen icin sicaklik, aglayan icin gülmek, dertli icin derman vesaire
Anlasilan odur ki insan icgüdüleri ile bir seylere ihtiyac duyuyor Ihtiyac ise karsiligi olmadigi zaman manasizlasiyor Kalem denilince yazi akla gelisi gibi
Yoklugu izah etmeye calisirken deginmeye gayret ettigimiz gibi varligindan haberdar olmadigimiz hic bir seyi insan olarak istememiz, arzu etmemiz mümkün degildir Yani, yemegin varliginda acligimiz tatmin oluyor, suyun varliginda susuzlugumuz
Ayni sekilde ölmek istememiz ve ebedi bir hayat sahibi olmayi arzu etmemiz dahi ebedi bir hayatin varligindan bize haber veriyor Yoksa insan böyle bir duyguya nasil sahib olabilir?
Olmayan bir sey arzu edilebilir mi?
Olmayanin hayali bile mümkün degilken insan icin son derece ehemmiyetli ve bir o kadarda hayati bir özellik tasiyan bu duygulara sahib olmasi nereden cikabilir
Böyle bir sey olmasa idi herhalde bu duyguya ilk sahib olan veya bu duyguyu ilk kesfeden insan bir "Mucid" edasiyla insanligin karsisina cikardi
Demek oluyor ki; Rabbimiz vermek istiyor ve biz diliyoruz "Var" denilen sey olmasa bu mümkün olamayacagi gibi olmayan seyleri istemek dahi mümkün olmazdi
Bu örnek dahi bize gayb olarak bildigimiz varliklarin mevcudiyetinden haber verirken halen "görmedigime" inanmam demenin de bir manasi kalmiyor
Lakin imtihan geregi bir Cilve-i Rabbaniyye olan bu meselelerin kapisini aralayabilmek de "Iman" dedigimiz kapi anahtarina sahip olmakla mümkün oluyor
Mümkün'ü imkan daire'sine cekebilmek "gören kör, duyan sagir, anlamayan akil" ile gerceklesmez!
selam ve hürmetlerimle
alıntıdır...