teblið
Vefasýz
Selamun Aleykum
Her Müslüman hayallerinin en güzel yerinde nazenin bir yeri vardır Hacc’ibadetinin..Benim bu hayalim ta çocukluk yıllarımda başlamıştı..Utopik bir sevdaydı adeta benim için kutsal topraklara varabilmek..Nasip edene milyon kere şükürdarım..
Evet çocukluk yıllarım dedemin yanında geçmişti..Dedem dini vecibelerini yerine getirmeye çalışan mütevazi bir müslümandı..Bende ki tüm İslami sevdamın temelinde dedemin aşılaması ve talim ve terbiyesinin bir ürünüdür..Allah (.c..c]rahmet etsin dedeme..Dedem gerek sosyal hayatımda gerekse manevi hayatımda hep model ve örnek aldığım bir müslümandı;Hacc gibi bir sevdayıda ilk aşılayan rahmetli dedemdi..;
Çok küçüktüm ozamanlarda ;dedem Hacc ibadetine niyetlenmişti o yıl..müracatından sonra sık sık hacc la ilgili kitap ve risale okurdu..dizine dayanır onu dinlerdim..Masal gibi gelirdi hep bana;Bak evladım yakında ben Peygamber Efendimizin yanına gidecem..ona olan sevgimi biadımı sunacağım..Bende o küçük aklımla ,peygamberimizin gerçekten yaşadığını ve tüm Müslümanları orada karşıladığını zannederdim..sevinçle (dede ne olur benide götür)sende gideceksin inşl bir gün..Ama şimdi çok küçüksün;
Ve o gün gelmişti hazırlıklar bitmişti ;dedem herkezle tek tek helalleşti ;boynu bükük dedemi izliyordum..dede niye bu kadar helalleşiyor her kucaklaştığı insanla son görüşmesiymiş gibi geldi bana..ağlamıştım..dede seni bir daha görmeyecekmiyim..NASIL BİŞEY BU HACC diye sordum sessizce dedeme;
Evet kızım ÖLÜMÜN VE MAHŞERİN PROVASIDIR HACC..;
Bu gerçeği büyüyünce öğrenmiştim ..Aslında hacca gidene kadar da bilmiyordum..;
Rabbime ne kadar şükretsem azdır ..bu genç yaşta böylesi mukaddes bir ibadeti böylesi ulvi bir yolculuğu bizlere nasip ettiği için…;
Ve bir okadarda yanıyorum cahilliğime ki hacc konusunda çok çok cahilmişim..gidince bunu öğrendim..tüm hücrelerime varıncaya kadar..
Ve HACC YOLCULUĞU BAŞLAR EN NİHAYETİNDE;
Kuran’Kerimde HACC’la ilgili şu ayet beni çok etkilemişti derinden;
Ey İbrahim! İnsanları hac yapmaya çağır, dünyanın her tarafından ister yaya olarak ister nakil vasıtalarıyla gelip Rablerinin onlar için tahsis ettiği dünya ve ahiret nimetlerine kavuşsunlar, belirli günlerde ( hac günleri) Allah’a ibadet edip onlara nimet olarak verilen hayvanları kurban ederken Allah’ın adını ansınlar ve hem kendileri yesinler, hem de fakirleri doyursunlar. Böylece maddi ve manevi kirlerini gidersinler. Hac vecibelerini ve verdikleri sözleri yerine getirsinler ve Kabe’yi tavaf etsinler.
Hac / 27,28,29
Ayetin ,tefsirini okudum sonra;Hz İbrahim (as) aldığı bu emir üzerine;Ey Rabbim beni bu mekkenin çölünde kim duyar..Yapayanlızım;İlahi emir gelir namusu ekber aracılığıyla;Ey İbrahim(as) sen çağı insanlara duyurmak bizden;
Evet duyduk İlahi rahmani mesajı duyduk emri ilahin başımız üstüne,DUYDUK VE İTAAT ETTİK;
İlk durak MEKKE-İ MÜKKEREME;Yola çıkmadan da bir çok kitap okumuştum..en ufak bir hata ve eksiklik yapmayayım diye..Ama oraya varınca ve girince o NUR HALESİNİN içine ne kadar cahil olduğumu anlamıştım..Mana aleminde bir rüya başlaşmıştı artık benim için;Efendimizin(sav) ve ehli beytinin yaşadığı topraklara gitmek ve oaralarda ağlayıp yüz sürebilmek ve hepsinden öte Cenab-ı Allah’ın(c.c)Beytim dediği o güzel KABE-İ atik’e kavuşacaktık…Heyacan dorukta ,kelimeler kifayetsiz o heyecanı anlatmaya ..mümkün değil adeta dillere ket vurulmuş ..kaptırıyorsunuz kendinizi o eşsiz nur deryasının ahengine;
Evet Hacc; Çesitli ülkelerden mukaddes topraklara gelen, dilleri ve renkleri ayri olan müslümanlarin tek gaye etrafinda bir araya gelmesi ve hep birlikte Allah'a yönelmesi islâm kardesliginin bir göstergesi;Dilin kainatın her hngi bir dilini konuşsun ,rengin kara olmuş sarı olmuş,beyaz olmuş ne fark eder..Her kez aynı safta ve aynı yörüngede..İşte Haccın en büyük göstergesi ve hikmeti..Orada tek önemli şey İhlasın ve takvan ..dünyalık hiçbir şeyin önemi yok;HACC AYNI ZAMANDA EVRENSEL BİR KONGREYDİ…
NEDİR HACC?
Zengin-fakir her seviyede müslümanin ihrama girerek ayni kiyafet içinde bulunmasi insanlara esitlik fikrini asilar, mahser gününü hatirlatir. Hac yolculugu, insanin bilgi ve görgüsünü artirir, zorluklara karsi dayanma aliskanligi kazandirir. Mala bağımliligi azaltarak, fakirlere, yoksullara karsi merhamet ve yardim duygularini gelistirir…
Mahşerin canlanması ölümün provası başlamıştı artık ..tıpkı yıllar önce dedemin bana söylediği kelimelerin anlamını şimdi kavramıştım..Herkez beyaz kefenlerini (RİDA) GİYMİŞ MİKAT BÖLGESİNDE İHRAMA GİTMEK İÇİN YOLA ÇIKILMIŞTI…;ölüm başlamıştı artık..kefenlerin içinde maddi manevi her türlü oruçlar başlamıştı..artık sana dünyalık her şey haram..saçının teli dahi yere düşse kefaretini ödemek zorundasın..Velhasılı kelam emaneti veren yüce Allah (c.c) bugün emnetini istiyor senden..TIPKI MAHŞERDEKİ GİBİ;
İnsanı garip bir huzur ve korku kaplıyor bedenini;Hafv ve reca duygusu içinde iltica ediyorsun YARADANIN TEVBE KAPISINA..;
Ve o muhteşem telbiye ,ve tekbirler tüm Müslümanlarca bir ağızdan söyleniyor..Adeta semaları titretircesine ;
Lebbeyk Allahumme Lebbeyk ..Lebbeyk la şerike Leke lebbeyk .innel hamde ve niğmete lekevel mülk La şerike Lek..
Ve istikabet KABE;
Gelmeden önce hocalarımız sıkı sıkı tembihlemişlerdi;Kabe’yi ilk gördüğünüz andaki duanızı dikkatlice yapın ..ilk dua mutlaka kabul olur diye tembihlemişlerdi..bende imam Şafii ‘nin duasını ezber yapmıştım(Allah’ım bugune kadar yaptığım ve bugunden sonra yapacağım dualarımı kabul et Yarrabbim ) diye çok kapsamlı bir dua seçmiştim kendime;
Ve mescidi HARAMA GİRİŞ YAPTIK ..kral abdulaziz kapısından ilerlemeye başladık..Gözlerim KABEYİ ARIYORDU..VE İŞTE O ANA;GÖZLERİM FAL TAŞI GİBİ AÇILDI..BEN HAYATIMDA SİYAH RENGİN BU KADAR PARLAK OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNMEMİŞTİM…zangır zangır titriyordum..gözyaşlarım hiç bu kadar şiddetli akmamıştı..gözyaşlarımdan kabeyi net göremiyordum..donup kalmıştım,O EŞSİZ GÜZELLİĞİ KARŞISINDA..KURŞUN YEMİŞ GİBİ OLMUŞTUM ADETA YERİMDE …dilim dönmüyordu ki duamı yapayım..10 dakika izledim O SİMSİYAH İNCİ TANESİNİ..ve kendime gelince önce selam verip duamı mırıldandım sessizce ve ebeple…ve muhteşem tafav başlıyor niyetle ,,adımlar atıldı kabenin avlusuna usul usul..;
Her bir dönüşün adına ŞAVT deniyor..7 şavt bir tavaf oluyor..ve her bir köşesinde ayrı bir nur ayrı bir güzellik..sağ tarafında yani kabenin kapısının yanıda HACERÜL ESVED TAŞI ;Cibrili emin,’nin(as) cennetten getirdiği bembeyaz taş..bir nevi Kabeinin kamerası olduğunuda söyler İslam alimleri..oraya giden Müslümanları tek tek kayıt edip mahşerde sorgu sualda YARADANA sunar…;
Hacerül esvede vardığımda aklıma hz ömerin lafı gelmişti;vallahi sen bir taşsın..eğer ki Hz Resul(sav) seni öpmeseydi sana saygı göstermeseydi bende göstermezdim diyerek efendimizin izinde ve sünnetinde ne kadar sadık olduğunu ispat etmişti..;evet her şey efendimizi (sav) anımsatıyor her bir köşe EFENDİMİZİN (SAV) anılarıyla çektiği çilelerle ve gözyaşlarıyla dopdolu..;
Dönüyorsunuz bu sefer karşınızda HİCRİ İBRAHİM makamı;hani sarı olan camekanlı yer..orada hz İbrahimin(as) insanları hacca çağırmak için çıktı taşın üstünde ayak izleri var;
Hadisi şeriflerde buyruldu..hicri ibrahimle kabenin arasında bol bol ağlayın ve dua edin..iki rekat namaz kılınız.burada yapılan dualar geri çevrilmez diye buyruldu;
Devam ediyorsunuz bir iki adım sonra HATİM DUVARI..hani sizlercede malum..Efendimizin Miraca çıktığı o muhteşem HATİM DUVARI..gözüm oraya hep takılı kalıyordu her döndüğümde..çok ağlamıştım o köşede..orada yapılan dua ve niyazlar inşl geri çevrilmez diyor hadislerde..
Ve hep gözüm efendimizi arıyordu..sanki yanımızda bizi görüyormuş gibi geliyor insana..eziliyorsun pişmanlık ateşinde kavruluyorsunuz adeta..,Kabeye her baktığımda efendimizde sana bakmıştı doya doya..evet arada 14 asır gibi firaklar var ama ,sanki mesafeler kalkmıştı aradan..;
Mekke sokakaları sanki mahsun ,sanki yetim kalmış..Adeta Efendimizin gidişinin acısı yokluğu derinden etkilemişti o çok sevdiği Mekkenin sokakları..;
Kabeden her ayrıldığımda ,mekkenin her bir tarafına iyice bakıyordum..Adeta beynimin hücrelerine kayıt ediyordum..Burada gezdi burada çile çekti..burada vahiy geldi burada ağladı mubarek resul (as)Anılarıyla dopdolu Mekke;Ençokta hicerete mecbur kaldığı zamanlarda sevr dağına çıkıp EY MEKKE DÜNYA BİR YANA SEN BİR YANA ;SENKİ ŞEHİRLERİN ANASI MEKKE..memelketine olan hasretini okudukça daha bir hüzün duyuyordum…
Dedimya her bir tarafı bir anlam ifade ediyor..ilk tavaf bitince safa ve merveye SAY için giriyorsun..orada hz İbrahim ve hz hacer galir aklına..yaşadıkları ve itaatleri gelir aklına..ve başlarsın ismailce kurban etmeye nefsini ve dünyalık her şeyini..7 kez yürürsün safa mervede..yorucu ve meşşakketlidir oradaki ibadet…Ama sabreder dua edersin sürekli..bitince Say ibadetin saçından bir parça kesip İHRAMDAN ÇIKARSIN..
SONRA VAKİT NAMAZLARINDA MÜSLÜMANLARLA SAF SAF OLURSUN DÜNYANIN EN GÜZEL CEMAATİYLE NAMAZA DURUSUNUZ..;
Hac ibadeti, bütün zahmet ve meşakkatine rağmen, târifsiz hislerle dolu anlara sahne olur
Kâbe'nin çevresindeki tavafı, tasavvufî ifadesiyle, daha çok, mübarek bir duygu, bir düşünce etrafında ve kendi içimizde derinleşme hedefli bir seyahatin ifadesi sayılan "seyr fillâh"a benzetebiliriz. Buradan hareketle sa'y mahallindeki gidip gelmeleri, halktan Hakk'a, Hak'tan halka urûc ve nüzûlün unvanı olan "seyr illallah", "seyr minallah" mânâlarıyla yorumlamak uygun düşebilir. Evet, Safâ-Merve arasındaki gelip gitmelerde işte böyle bir düşünce ve bu düşünceden kaynaklanan bir derin his ve arzu tûfânı yaşanır.
İnsan mes'âda (sa'y mahallinde) hep bir koşup aramanın, bir medet dileme ve imdad etmenin kültürünü, şiirini, musikisini ve vuslatını yaşar
Kâbe Allah'a ibadet etmek üzere inşa edilen bir mâbettir. Onun bir adı da Beytullah (Allah'ın evi)dir. Gerçi Allah mekândan münezzehtir. Eve muhtaç değildir. Ama insanoğlu daima sembollere ihtiyaç duymuştur. Kâbe de kutsal bir semboldür. Kâbe'ye saygı, onun sahibi olan Allah'a saygı demektir. Gönül ehli "Ev sahibi evden daha kıymetlidir." derler.
Allah'ın iki evi vardır; biri Kâbe, diğeri kalb. İlki kadar ikincisine de saygı ve ihtimam göstermek gerekir. Gönül yıkmak Kâbe'ye saygısızlıkla eşdeğerde tutulmuştur
Evet kıymetli Müslümanlar yazımı çok uzattım..haddime değildir Haccı tam anlamıyla anlatabilmek..kelimeler kifayetsizdir…Ancak yaşanır hacc…;
Sessizliğin ses verdiği emin belde Mekke;
Rabbim her Müslüman kardeşime nasip etsin en kısa zamanda inşl..nasip olursa bir günde medineyi yazarız..tevekkeltü Allah(c.c)
Her Müslüman hayallerinin en güzel yerinde nazenin bir yeri vardır Hacc’ibadetinin..Benim bu hayalim ta çocukluk yıllarımda başlamıştı..Utopik bir sevdaydı adeta benim için kutsal topraklara varabilmek..Nasip edene milyon kere şükürdarım..
Evet çocukluk yıllarım dedemin yanında geçmişti..Dedem dini vecibelerini yerine getirmeye çalışan mütevazi bir müslümandı..Bende ki tüm İslami sevdamın temelinde dedemin aşılaması ve talim ve terbiyesinin bir ürünüdür..Allah (.c..c]rahmet etsin dedeme..Dedem gerek sosyal hayatımda gerekse manevi hayatımda hep model ve örnek aldığım bir müslümandı;Hacc gibi bir sevdayıda ilk aşılayan rahmetli dedemdi..;
Çok küçüktüm ozamanlarda ;dedem Hacc ibadetine niyetlenmişti o yıl..müracatından sonra sık sık hacc la ilgili kitap ve risale okurdu..dizine dayanır onu dinlerdim..Masal gibi gelirdi hep bana;Bak evladım yakında ben Peygamber Efendimizin yanına gidecem..ona olan sevgimi biadımı sunacağım..Bende o küçük aklımla ,peygamberimizin gerçekten yaşadığını ve tüm Müslümanları orada karşıladığını zannederdim..sevinçle (dede ne olur benide götür)sende gideceksin inşl bir gün..Ama şimdi çok küçüksün;
Ve o gün gelmişti hazırlıklar bitmişti ;dedem herkezle tek tek helalleşti ;boynu bükük dedemi izliyordum..dede niye bu kadar helalleşiyor her kucaklaştığı insanla son görüşmesiymiş gibi geldi bana..ağlamıştım..dede seni bir daha görmeyecekmiyim..NASIL BİŞEY BU HACC diye sordum sessizce dedeme;
Evet kızım ÖLÜMÜN VE MAHŞERİN PROVASIDIR HACC..;
Bu gerçeği büyüyünce öğrenmiştim ..Aslında hacca gidene kadar da bilmiyordum..;
Rabbime ne kadar şükretsem azdır ..bu genç yaşta böylesi mukaddes bir ibadeti böylesi ulvi bir yolculuğu bizlere nasip ettiği için…;
Ve bir okadarda yanıyorum cahilliğime ki hacc konusunda çok çok cahilmişim..gidince bunu öğrendim..tüm hücrelerime varıncaya kadar..
Ve HACC YOLCULUĞU BAŞLAR EN NİHAYETİNDE;
Kuran’Kerimde HACC’la ilgili şu ayet beni çok etkilemişti derinden;
Ey İbrahim! İnsanları hac yapmaya çağır, dünyanın her tarafından ister yaya olarak ister nakil vasıtalarıyla gelip Rablerinin onlar için tahsis ettiği dünya ve ahiret nimetlerine kavuşsunlar, belirli günlerde ( hac günleri) Allah’a ibadet edip onlara nimet olarak verilen hayvanları kurban ederken Allah’ın adını ansınlar ve hem kendileri yesinler, hem de fakirleri doyursunlar. Böylece maddi ve manevi kirlerini gidersinler. Hac vecibelerini ve verdikleri sözleri yerine getirsinler ve Kabe’yi tavaf etsinler.
Hac / 27,28,29
Ayetin ,tefsirini okudum sonra;Hz İbrahim (as) aldığı bu emir üzerine;Ey Rabbim beni bu mekkenin çölünde kim duyar..Yapayanlızım;İlahi emir gelir namusu ekber aracılığıyla;Ey İbrahim(as) sen çağı insanlara duyurmak bizden;
Evet duyduk İlahi rahmani mesajı duyduk emri ilahin başımız üstüne,DUYDUK VE İTAAT ETTİK;
İlk durak MEKKE-İ MÜKKEREME;Yola çıkmadan da bir çok kitap okumuştum..en ufak bir hata ve eksiklik yapmayayım diye..Ama oraya varınca ve girince o NUR HALESİNİN içine ne kadar cahil olduğumu anlamıştım..Mana aleminde bir rüya başlaşmıştı artık benim için;Efendimizin(sav) ve ehli beytinin yaşadığı topraklara gitmek ve oaralarda ağlayıp yüz sürebilmek ve hepsinden öte Cenab-ı Allah’ın(c.c)Beytim dediği o güzel KABE-İ atik’e kavuşacaktık…Heyacan dorukta ,kelimeler kifayetsiz o heyecanı anlatmaya ..mümkün değil adeta dillere ket vurulmuş ..kaptırıyorsunuz kendinizi o eşsiz nur deryasının ahengine;
Evet Hacc; Çesitli ülkelerden mukaddes topraklara gelen, dilleri ve renkleri ayri olan müslümanlarin tek gaye etrafinda bir araya gelmesi ve hep birlikte Allah'a yönelmesi islâm kardesliginin bir göstergesi;Dilin kainatın her hngi bir dilini konuşsun ,rengin kara olmuş sarı olmuş,beyaz olmuş ne fark eder..Her kez aynı safta ve aynı yörüngede..İşte Haccın en büyük göstergesi ve hikmeti..Orada tek önemli şey İhlasın ve takvan ..dünyalık hiçbir şeyin önemi yok;HACC AYNI ZAMANDA EVRENSEL BİR KONGREYDİ…
NEDİR HACC?
Zengin-fakir her seviyede müslümanin ihrama girerek ayni kiyafet içinde bulunmasi insanlara esitlik fikrini asilar, mahser gününü hatirlatir. Hac yolculugu, insanin bilgi ve görgüsünü artirir, zorluklara karsi dayanma aliskanligi kazandirir. Mala bağımliligi azaltarak, fakirlere, yoksullara karsi merhamet ve yardim duygularini gelistirir…
Mahşerin canlanması ölümün provası başlamıştı artık ..tıpkı yıllar önce dedemin bana söylediği kelimelerin anlamını şimdi kavramıştım..Herkez beyaz kefenlerini (RİDA) GİYMİŞ MİKAT BÖLGESİNDE İHRAMA GİTMEK İÇİN YOLA ÇIKILMIŞTI…;ölüm başlamıştı artık..kefenlerin içinde maddi manevi her türlü oruçlar başlamıştı..artık sana dünyalık her şey haram..saçının teli dahi yere düşse kefaretini ödemek zorundasın..Velhasılı kelam emaneti veren yüce Allah (c.c) bugün emnetini istiyor senden..TIPKI MAHŞERDEKİ GİBİ;
İnsanı garip bir huzur ve korku kaplıyor bedenini;Hafv ve reca duygusu içinde iltica ediyorsun YARADANIN TEVBE KAPISINA..;
Ve o muhteşem telbiye ,ve tekbirler tüm Müslümanlarca bir ağızdan söyleniyor..Adeta semaları titretircesine ;
Lebbeyk Allahumme Lebbeyk ..Lebbeyk la şerike Leke lebbeyk .innel hamde ve niğmete lekevel mülk La şerike Lek..
Ve istikabet KABE;
Gelmeden önce hocalarımız sıkı sıkı tembihlemişlerdi;Kabe’yi ilk gördüğünüz andaki duanızı dikkatlice yapın ..ilk dua mutlaka kabul olur diye tembihlemişlerdi..bende imam Şafii ‘nin duasını ezber yapmıştım(Allah’ım bugune kadar yaptığım ve bugunden sonra yapacağım dualarımı kabul et Yarrabbim ) diye çok kapsamlı bir dua seçmiştim kendime;
Ve mescidi HARAMA GİRİŞ YAPTIK ..kral abdulaziz kapısından ilerlemeye başladık..Gözlerim KABEYİ ARIYORDU..VE İŞTE O ANA;GÖZLERİM FAL TAŞI GİBİ AÇILDI..BEN HAYATIMDA SİYAH RENGİN BU KADAR PARLAK OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNMEMİŞTİM…zangır zangır titriyordum..gözyaşlarım hiç bu kadar şiddetli akmamıştı..gözyaşlarımdan kabeyi net göremiyordum..donup kalmıştım,O EŞSİZ GÜZELLİĞİ KARŞISINDA..KURŞUN YEMİŞ GİBİ OLMUŞTUM ADETA YERİMDE …dilim dönmüyordu ki duamı yapayım..10 dakika izledim O SİMSİYAH İNCİ TANESİNİ..ve kendime gelince önce selam verip duamı mırıldandım sessizce ve ebeple…ve muhteşem tafav başlıyor niyetle ,,adımlar atıldı kabenin avlusuna usul usul..;
Her bir dönüşün adına ŞAVT deniyor..7 şavt bir tavaf oluyor..ve her bir köşesinde ayrı bir nur ayrı bir güzellik..sağ tarafında yani kabenin kapısının yanıda HACERÜL ESVED TAŞI ;Cibrili emin,’nin(as) cennetten getirdiği bembeyaz taş..bir nevi Kabeinin kamerası olduğunuda söyler İslam alimleri..oraya giden Müslümanları tek tek kayıt edip mahşerde sorgu sualda YARADANA sunar…;
Hacerül esvede vardığımda aklıma hz ömerin lafı gelmişti;vallahi sen bir taşsın..eğer ki Hz Resul(sav) seni öpmeseydi sana saygı göstermeseydi bende göstermezdim diyerek efendimizin izinde ve sünnetinde ne kadar sadık olduğunu ispat etmişti..;evet her şey efendimizi (sav) anımsatıyor her bir köşe EFENDİMİZİN (SAV) anılarıyla çektiği çilelerle ve gözyaşlarıyla dopdolu..;
Dönüyorsunuz bu sefer karşınızda HİCRİ İBRAHİM makamı;hani sarı olan camekanlı yer..orada hz İbrahimin(as) insanları hacca çağırmak için çıktı taşın üstünde ayak izleri var;
Hadisi şeriflerde buyruldu..hicri ibrahimle kabenin arasında bol bol ağlayın ve dua edin..iki rekat namaz kılınız.burada yapılan dualar geri çevrilmez diye buyruldu;
Devam ediyorsunuz bir iki adım sonra HATİM DUVARI..hani sizlercede malum..Efendimizin Miraca çıktığı o muhteşem HATİM DUVARI..gözüm oraya hep takılı kalıyordu her döndüğümde..çok ağlamıştım o köşede..orada yapılan dua ve niyazlar inşl geri çevrilmez diyor hadislerde..
Ve hep gözüm efendimizi arıyordu..sanki yanımızda bizi görüyormuş gibi geliyor insana..eziliyorsun pişmanlık ateşinde kavruluyorsunuz adeta..,Kabeye her baktığımda efendimizde sana bakmıştı doya doya..evet arada 14 asır gibi firaklar var ama ,sanki mesafeler kalkmıştı aradan..;
Mekke sokakaları sanki mahsun ,sanki yetim kalmış..Adeta Efendimizin gidişinin acısı yokluğu derinden etkilemişti o çok sevdiği Mekkenin sokakları..;
Kabeden her ayrıldığımda ,mekkenin her bir tarafına iyice bakıyordum..Adeta beynimin hücrelerine kayıt ediyordum..Burada gezdi burada çile çekti..burada vahiy geldi burada ağladı mubarek resul (as)Anılarıyla dopdolu Mekke;Ençokta hicerete mecbur kaldığı zamanlarda sevr dağına çıkıp EY MEKKE DÜNYA BİR YANA SEN BİR YANA ;SENKİ ŞEHİRLERİN ANASI MEKKE..memelketine olan hasretini okudukça daha bir hüzün duyuyordum…
Dedimya her bir tarafı bir anlam ifade ediyor..ilk tavaf bitince safa ve merveye SAY için giriyorsun..orada hz İbrahim ve hz hacer galir aklına..yaşadıkları ve itaatleri gelir aklına..ve başlarsın ismailce kurban etmeye nefsini ve dünyalık her şeyini..7 kez yürürsün safa mervede..yorucu ve meşşakketlidir oradaki ibadet…Ama sabreder dua edersin sürekli..bitince Say ibadetin saçından bir parça kesip İHRAMDAN ÇIKARSIN..
SONRA VAKİT NAMAZLARINDA MÜSLÜMANLARLA SAF SAF OLURSUN DÜNYANIN EN GÜZEL CEMAATİYLE NAMAZA DURUSUNUZ..;
Hac ibadeti, bütün zahmet ve meşakkatine rağmen, târifsiz hislerle dolu anlara sahne olur
Kâbe'nin çevresindeki tavafı, tasavvufî ifadesiyle, daha çok, mübarek bir duygu, bir düşünce etrafında ve kendi içimizde derinleşme hedefli bir seyahatin ifadesi sayılan "seyr fillâh"a benzetebiliriz. Buradan hareketle sa'y mahallindeki gidip gelmeleri, halktan Hakk'a, Hak'tan halka urûc ve nüzûlün unvanı olan "seyr illallah", "seyr minallah" mânâlarıyla yorumlamak uygun düşebilir. Evet, Safâ-Merve arasındaki gelip gitmelerde işte böyle bir düşünce ve bu düşünceden kaynaklanan bir derin his ve arzu tûfânı yaşanır.
İnsan mes'âda (sa'y mahallinde) hep bir koşup aramanın, bir medet dileme ve imdad etmenin kültürünü, şiirini, musikisini ve vuslatını yaşar
Kâbe Allah'a ibadet etmek üzere inşa edilen bir mâbettir. Onun bir adı da Beytullah (Allah'ın evi)dir. Gerçi Allah mekândan münezzehtir. Eve muhtaç değildir. Ama insanoğlu daima sembollere ihtiyaç duymuştur. Kâbe de kutsal bir semboldür. Kâbe'ye saygı, onun sahibi olan Allah'a saygı demektir. Gönül ehli "Ev sahibi evden daha kıymetlidir." derler.
Allah'ın iki evi vardır; biri Kâbe, diğeri kalb. İlki kadar ikincisine de saygı ve ihtimam göstermek gerekir. Gönül yıkmak Kâbe'ye saygısızlıkla eşdeğerde tutulmuştur
Evet kıymetli Müslümanlar yazımı çok uzattım..haddime değildir Haccı tam anlamıyla anlatabilmek..kelimeler kifayetsizdir…Ancak yaşanır hacc…;
Sessizliğin ses verdiği emin belde Mekke;
Rabbim her Müslüman kardeşime nasip etsin en kısa zamanda inşl..nasip olursa bir günde medineyi yazarız..tevekkeltü Allah(c.c)