Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Efendimizin Medine'ye Hicreti
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 180085" data-attributes="member: 5987"><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkGreen"><strong>MEDİNE'YE GİRİŞ</strong></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Peygamber Efendimiz, Ranuna mevkiinde Cuma namazını kıldıktan sonra tekrar devesine bindi ve yularını boynuna doladı. Arkasında Hz. Ebû Bekir, etrafında ise Neccar Oğulları yiğitleri ile Medineli Müslümanlar yer alıyordu. Kimi yaya, kimi binekli olan Müslümanların sevinç ve tekbir getirişlerinden âdeta yer gök inliyordu.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Fahr-i Âlem, devesinin üzerinde ağır ağır Medine içlerine doğru ilerliyordu. Sevinç dalgaları şehrin her tarafını sarmıştı. İslâm'a merkez olma şerefine erecek bu kutsî şehir, sürurundan âdeta çalkalanıyordu. Kâinatın Efendisini sinesine alışın, ona yurt ve hicret yeri olmanın sevincini yaşıyordu.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Kadınlar, çocuklar, söyledikleri şiirlerle manzaraya bir başka tatlılık katıyorlardı. Dillerinden düşmeyen mısralar şunlardı:</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed">Veda yokuşundan doğdu dolunay bize...</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed">Allah 'a yalvaran oldukça şükretmek gerekir mes 'ud hâlimize</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed">Ey bize gönderilen Yüce Peygamber, sen, İtaat etmemiz gereken bir emirle geldin bize!..</span>42i</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Medine halkı, etrafa pırıl pırıl nurlar saçan Hz. Resûlullah'ın mübarek yüzünü görmek için sokaklara dökülmüştü. Çocuklar, bayramlıklarını giymişler, neşe ve sevinç içinde oynuyorlardı.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Evlerinin damından kadınlar, yollarda erkekler, ona "Hoş geldin!" diyorlardı: "Muhammed geldi! Yâ Muhammed, Yâ Resûlallah!.. Yâ Muhammed, Yâ Resûlallah!.."422</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Bu kalbî ve duygulu tezahürat arasında Peygamber Efendimiz tevazu ve vekarı birleştiren müstesna bir eda içinde Kasva'nın üstünde yoluna devam ediyordu.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkGreen"><strong>Medinelilerin Daveti</strong></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Resûl-i Kibriya Efendimiz ilerlerken, önünden geçtiği her evin sahibi, kendisini evinde misafir etme şerefine nail olmak istiyor ve devesinin yularını tutup, "Yâ Resûlallah!.. Bize buyurun!" diyordu.Efendimiz ise, mübarek tebessümleri arasında, "Hayra erin! Deveye yol verin; ona, gideceği yer buyurulmuştur." diye cevap veriyordu. O mübarek hayvan da, sağa ve sola bakarak kendiliğinden gidiyordu.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkGreen"><strong>Kasva Çöküyor!</strong></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Yuları boynuna dolanmış Kasva, ilerleyerek Mâlik b. Neccar Oğullarına âit evlerin yanına kadar gitti ve oradaki boş bir arsaya çöktü.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Peygamber Efendimiz, üzerinden hemen inmedi. Deve, az sonra ayağa kalktı, biraz ilerledikten sonra birdenbire geriye döndü ve ilk çöktüğü yere geldi. Oraya tekrar çöktü ve artık kalkmadı. Boynunu ve göğsünü yere uzatarak tatlı tatlı böğürmeye ve sağa sola deprenmeye başladı.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Dikkatler Kasva'nın üzerine çevrilmişti: Resûl-i Ekrem, o-nun çöktüğü yere mi misafir olacaktı, yoksa başka bir yere mi? Henüz kimsenin bu hususta bilgisi yoktu.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">O sırada Neccar Oğullarının mini mini masum kız çocukları, defler çalarak Sevgili Efendimize şöyle "hoşâmedî" ediyorlardı:</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Biz, Neccar Oğulları kızlarıyız.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Muhammed'in akrabalığı, komşuluğu ne hoştur !m</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Resûl-i Ekrem, bu masum yavruların samimî duygu ve sevinçlerini gülümseyerek karşıladı ve, "Beni seviyor musunuz?" diye sordu.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Hep bir ağızdan, "Evet, seni seviyoruz ya Resûlallah!.." dediler.Kâinatın Efendisi ise, "Allah biliyor ki, ben de sizi seviyorum! Vallahi, ben de sizi seviyorum! Vallahi, ben de sizi seviyorum! Vallahi, ben de sizi seviyorum!" buyurdu.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Medineli Müslümanlardan her biri, Fahr-i Âlem Efendimizin, hanesine şeref vermesini can-ü gönülden istiyordu. Hattâ, bir ara Kasva çöktüğü zaman, Cebbar b. Sahr, kaldırmak için ayağıyla ona vurdu. Bunu farkeden Hz. Ebû Eyyûb el-Ensârî, hiddete gelerek, "Ey Cebbar!.. Sen, benim evimin önünden kaldırmak için ona vurdun. Resûlullah'ı hak dinle gönderen Allah'a yemin ederim ki, İslâmiyet mâni olmasaydı sana kılıçla vururdum!" demekten kendini alamamıştı.</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 180085, member: 5987"] [COLOR="DarkSlateGray"][SIZE="4"][COLOR="DarkGreen"][B]MEDİNE'YE GİRİŞ[/B][/COLOR] Peygamber Efendimiz, Ranuna mevkiinde Cuma namazını kıldıktan sonra tekrar devesine bindi ve yularını boynuna doladı. Arkasında Hz. Ebû Bekir, etrafında ise Neccar Oğulları yiğitleri ile Medineli Müslümanlar yer alıyordu. Kimi yaya, kimi binekli olan Müslümanların sevinç ve tekbir getirişlerinden âdeta yer gök inliyordu. Fahr-i Âlem, devesinin üzerinde ağır ağır Medine içlerine doğru ilerliyordu. Sevinç dalgaları şehrin her tarafını sarmıştı. İslâm'a merkez olma şerefine erecek bu kutsî şehir, sürurundan âdeta çalkalanıyordu. Kâinatın Efendisini sinesine alışın, ona yurt ve hicret yeri olmanın sevincini yaşıyordu. Kadınlar, çocuklar, söyledikleri şiirlerle manzaraya bir başka tatlılık katıyorlardı. Dillerinden düşmeyen mısralar şunlardı: [COLOR="DarkRed"]Veda yokuşundan doğdu dolunay bize... Allah 'a yalvaran oldukça şükretmek gerekir mes 'ud hâlimize Ey bize gönderilen Yüce Peygamber, sen, İtaat etmemiz gereken bir emirle geldin bize!..[/COLOR]42i Medine halkı, etrafa pırıl pırıl nurlar saçan Hz. Resûlullah'ın mübarek yüzünü görmek için sokaklara dökülmüştü. Çocuklar, bayramlıklarını giymişler, neşe ve sevinç içinde oynuyorlardı. Evlerinin damından kadınlar, yollarda erkekler, ona "Hoş geldin!" diyorlardı: "Muhammed geldi! Yâ Muhammed, Yâ Resûlallah!.. Yâ Muhammed, Yâ Resûlallah!.."422 Bu kalbî ve duygulu tezahürat arasında Peygamber Efendimiz tevazu ve vekarı birleştiren müstesna bir eda içinde Kasva'nın üstünde yoluna devam ediyordu. [COLOR="DarkGreen"][B]Medinelilerin Daveti[/B][/COLOR] Resûl-i Kibriya Efendimiz ilerlerken, önünden geçtiği her evin sahibi, kendisini evinde misafir etme şerefine nail olmak istiyor ve devesinin yularını tutup, "Yâ Resûlallah!.. Bize buyurun!" diyordu.Efendimiz ise, mübarek tebessümleri arasında, "Hayra erin! Deveye yol verin; ona, gideceği yer buyurulmuştur." diye cevap veriyordu. O mübarek hayvan da, sağa ve sola bakarak kendiliğinden gidiyordu. [COLOR="DarkGreen"][B]Kasva Çöküyor![/B][/COLOR] Yuları boynuna dolanmış Kasva, ilerleyerek Mâlik b. Neccar Oğullarına âit evlerin yanına kadar gitti ve oradaki boş bir arsaya çöktü. Peygamber Efendimiz, üzerinden hemen inmedi. Deve, az sonra ayağa kalktı, biraz ilerledikten sonra birdenbire geriye döndü ve ilk çöktüğü yere geldi. Oraya tekrar çöktü ve artık kalkmadı. Boynunu ve göğsünü yere uzatarak tatlı tatlı böğürmeye ve sağa sola deprenmeye başladı. Dikkatler Kasva'nın üzerine çevrilmişti: Resûl-i Ekrem, o-nun çöktüğü yere mi misafir olacaktı, yoksa başka bir yere mi? Henüz kimsenin bu hususta bilgisi yoktu. O sırada Neccar Oğullarının mini mini masum kız çocukları, defler çalarak Sevgili Efendimize şöyle "hoşâmedî" ediyorlardı: Biz, Neccar Oğulları kızlarıyız. Muhammed'in akrabalığı, komşuluğu ne hoştur !m Resûl-i Ekrem, bu masum yavruların samimî duygu ve sevinçlerini gülümseyerek karşıladı ve, "Beni seviyor musunuz?" diye sordu. Hep bir ağızdan, "Evet, seni seviyoruz ya Resûlallah!.." dediler.Kâinatın Efendisi ise, "Allah biliyor ki, ben de sizi seviyorum! Vallahi, ben de sizi seviyorum! Vallahi, ben de sizi seviyorum! Vallahi, ben de sizi seviyorum!" buyurdu. Medineli Müslümanlardan her biri, Fahr-i Âlem Efendimizin, hanesine şeref vermesini can-ü gönülden istiyordu. Hattâ, bir ara Kasva çöktüğü zaman, Cebbar b. Sahr, kaldırmak için ayağıyla ona vurdu. Bunu farkeden Hz. Ebû Eyyûb el-Ensârî, hiddete gelerek, "Ey Cebbar!.. Sen, benim evimin önünden kaldırmak için ona vurdun. Resûlullah'ı hak dinle gönderen Allah'a yemin ederim ki, İslâmiyet mâni olmasaydı sana kılıçla vururdum!" demekten kendini alamamıştı.[/SIZE][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Efendimizin Medine'ye Hicreti
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst