Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Efendimizin 12 Yaşından 38 Yaşına Kadar Olan Hayatı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 175696" data-attributes="member: 5987"><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red">"MUHAMMEDÛ'LEMİN" GELİYOR!</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red"><span style="color: Red">Artık, bütün gözler Benî Şeybe Kapısındaydı!</span></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Acaba kim çıkacaktı ve kabîlelerin anlaşmazlığına nasıl bir çâreyle son verecekti? Hiçbir kabîlenin gönlünü kırmadan bu işi nasıl halledecekti?</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Merak dolu bakışlar, mescidin mezkûr kapısını dikkatle süzmekte idi.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Kapıdan bir zât belirdi!</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Uzaktan farkettiler, kendisine mahsus boyu poşu ve yürüyüşüyle vekar içinde gelen bu zâtı derhâl tanıdılar ve sevinç içinde bağırdılar: "ElEmin o!.. Muhammed o!.. Onun aramızda vereceği hükme razıyız!"144</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Evet, gelen, Muhammedû'lEmin'di (s.a.v.). Herkesin itimadını kazanmış olan dürüst insandı.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Bu sebeple, merak dolu bakışlar, birden sevinç bakışlarına döndü. Çünkü, âdil karar vereceğinden hepsi tereddütsüz emindi.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Evet, isabetli karar vermekten şaşmayan Efendimizin gelişi, elbette tesadüfi değildi. Vereceği hükümle onlara, peygamberliğinden önce de, isabetli görüşe, derin düşünceye sahip olduğunu tasdik ettirecekti.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red">Kureyş, durumu kendilerine anlattı.</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Kalbi gibi zihni de tertemizdi Efendimizin... İsabetli kararı vermekte gecikmedi ve şu emri verdi:</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">"Hemen bana bir örtü getiriniz!"</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Anında getirdiler. Bir rivayete göre, bu, Velid b. Muğire'nin elbisesiydi. Diğer bir rivayete göre ise, Efendimiz, bizzat kendi ridâsıni bu işte kullandı.145</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Kâinatın Efendisi, getirilen örtüyü yere serdi.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Küçük büyük herkesin dikkatli bakışları, Efendimizin üzerinde toplanmıştı. O örtüyle ne yapacaktı?</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Merakları fazla sürmedi ve Sevgili Peygamberimiz, Hacerû'lEsved'i bu örtünün ortasına koydu; sonra da, "Her kabileden bir kişi bunun birer köşesinden tutsun." diye emretti.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Öyle yaptılar. Hacerû'lEsved'i, örtüyle, konulacak yere kadar kaldırdılar.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red">...Ve Resûli Kibriya Efendimiz, bizzat Hacerû'lEsved'i kendi eliyle yerine koyarak, bu şerefe nail oldu!</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Bundan sonra duvar örülmeye başlandı ve kısa zamanda tamamlandı.146</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Böylece, Allah Resulü, İlâhî mevhibenin bir eseri olan isabetli kararıyla, kabileler arasında büyük bir kanlı çarpışmayı önlemiş oldu.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Bu kararıyla Sevgili Peygamberimiz, kendisinden çok daha yaşlı ve haliyle tecrübeli bulunanlardan bile daha isabetli görüşe, daha kuvvetli muhakemeye ve daha ziyade zekâya sahip bulunduğunu, aynı zamanda İlâhî bir kuvvetle te'yid edildiğini ortaya koymuş oluyordu!</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">İbni Abbas Hazretlerinin bir rivayetine göre, Efendimiz, Hacerû'lEsved'i* yerine koyduğu gün, Pazartesi günü idi.147</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Renginin siyah olması sebebiyle "Hacerû'lEsved [Siyah Taş]" diye adlandırılmış bulunan bu mübarek taş, Kabe'nin şark köşesinde olup, yerden bir buçuk metre yükseklikte, kapıya yakın bir yere yerleştirilmiş, üç büyük ve birkaç tane de küçük parçadan müteşekkildir. Etrafı gümüş bir halkayla çevrilidir. Bir başka ismi "Ruhû'lEsved"dir.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Bu mübarek taş, semavî bir taş olup, Hz. İbrahim'e (a.s.) Hz. Cebrail tarafından getirilmiştir. Kabe duvarına yerleştirilmeden evvel, Ebû Kubeys Dağında muhafaza edilmekteydi. Bir rivayete göre, Peygamber Efendimizin "Ben peygamber gönderilmeden evvel, Mekke'de bana selâm veren taşı, hâlâ biliyor ve tanıyorum!" ifadelerinin işaret ettiği taş, bu Hacerû'lEsved'dir.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red">Bir gün, bu taşa yaklaşıp öpen Hz. Ömer, şöyle demişti:</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">"Çok iyi bilirim ki, sen zararı ve menfaati olmayan bir taş parçasısın! Eğer Resûlullah'ın seni takbii ettiğini [öptüğünü] görmeseydim asla seni takbii etmezdim!"</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">--------------------------------------------------------------------------------</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">138 ibn-i Hişam, Sîre, c. 1, s. 205; İbn-i Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 145; Taberî, Tarih, c. 2, s. 198.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">139 Ibn-i Hişam, A.g.e., c. 1, s. 205; ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 145.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">140 Ibn-i Hişam, A.g.e., c. 1, s. 207; Ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 146; Taberî,Tarih, c. 1, s. 200.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">141 İbn-i Hişam, A.g.e., c. 1, s. 207-208; Taberî, A.g.e., c. 2, s. 201.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">142 İbn-i Hişam, A.g.e., c. 1, s. 209; ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 146; Taberî, A.g.e., c. 2, s. 201.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">143 İbni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 209; ibni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 146; Taberî, A.g.e., c. 2, s. 201.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">144 ibni Hişam, Sîre, c. 1, s. 209; ibni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. ?</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">145 Belâzurî, Ensab, c. 1, s. 99.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">146 İbni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 209210; Ibni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 146; Taberî,Tarih, c. 2, s. 201.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">147 Süheylî, Ravdû'lÜnf, c. 1, s. 129.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 175696, member: 5987"] [COLOR="DarkSlateGray"][SIZE="4"][COLOR="Red"]"MUHAMMEDÛ'LEMİN" GELİYOR! [COLOR="Red"]Artık, bütün gözler Benî Şeybe Kapısındaydı![/COLOR] [/COLOR] Acaba kim çıkacaktı ve kabîlelerin anlaşmazlığına nasıl bir çâreyle son verecekti? Hiçbir kabîlenin gönlünü kırmadan bu işi nasıl halledecekti? Merak dolu bakışlar, mescidin mezkûr kapısını dikkatle süzmekte idi. Kapıdan bir zât belirdi! Uzaktan farkettiler, kendisine mahsus boyu poşu ve yürüyüşüyle vekar içinde gelen bu zâtı derhâl tanıdılar ve sevinç içinde bağırdılar: "ElEmin o!.. Muhammed o!.. Onun aramızda vereceği hükme razıyız!"144 Evet, gelen, Muhammedû'lEmin'di (s.a.v.). Herkesin itimadını kazanmış olan dürüst insandı. Bu sebeple, merak dolu bakışlar, birden sevinç bakışlarına döndü. Çünkü, âdil karar vereceğinden hepsi tereddütsüz emindi. Evet, isabetli karar vermekten şaşmayan Efendimizin gelişi, elbette tesadüfi değildi. Vereceği hükümle onlara, peygamberliğinden önce de, isabetli görüşe, derin düşünceye sahip olduğunu tasdik ettirecekti. [COLOR="Red"]Kureyş, durumu kendilerine anlattı.[/COLOR] Kalbi gibi zihni de tertemizdi Efendimizin... İsabetli kararı vermekte gecikmedi ve şu emri verdi: "Hemen bana bir örtü getiriniz!" Anında getirdiler. Bir rivayete göre, bu, Velid b. Muğire'nin elbisesiydi. Diğer bir rivayete göre ise, Efendimiz, bizzat kendi ridâsıni bu işte kullandı.145 Kâinatın Efendisi, getirilen örtüyü yere serdi. Küçük büyük herkesin dikkatli bakışları, Efendimizin üzerinde toplanmıştı. O örtüyle ne yapacaktı? Merakları fazla sürmedi ve Sevgili Peygamberimiz, Hacerû'lEsved'i bu örtünün ortasına koydu; sonra da, "Her kabileden bir kişi bunun birer köşesinden tutsun." diye emretti. Öyle yaptılar. Hacerû'lEsved'i, örtüyle, konulacak yere kadar kaldırdılar. [COLOR="Red"]...Ve Resûli Kibriya Efendimiz, bizzat Hacerû'lEsved'i kendi eliyle yerine koyarak, bu şerefe nail oldu![/COLOR] Bundan sonra duvar örülmeye başlandı ve kısa zamanda tamamlandı.146 Böylece, Allah Resulü, İlâhî mevhibenin bir eseri olan isabetli kararıyla, kabileler arasında büyük bir kanlı çarpışmayı önlemiş oldu. Bu kararıyla Sevgili Peygamberimiz, kendisinden çok daha yaşlı ve haliyle tecrübeli bulunanlardan bile daha isabetli görüşe, daha kuvvetli muhakemeye ve daha ziyade zekâya sahip bulunduğunu, aynı zamanda İlâhî bir kuvvetle te'yid edildiğini ortaya koymuş oluyordu! İbni Abbas Hazretlerinin bir rivayetine göre, Efendimiz, Hacerû'lEsved'i* yerine koyduğu gün, Pazartesi günü idi.147 Renginin siyah olması sebebiyle "Hacerû'lEsved [Siyah Taş]" diye adlandırılmış bulunan bu mübarek taş, Kabe'nin şark köşesinde olup, yerden bir buçuk metre yükseklikte, kapıya yakın bir yere yerleştirilmiş, üç büyük ve birkaç tane de küçük parçadan müteşekkildir. Etrafı gümüş bir halkayla çevrilidir. Bir başka ismi "Ruhû'lEsved"dir. Bu mübarek taş, semavî bir taş olup, Hz. İbrahim'e (a.s.) Hz. Cebrail tarafından getirilmiştir. Kabe duvarına yerleştirilmeden evvel, Ebû Kubeys Dağında muhafaza edilmekteydi. Bir rivayete göre, Peygamber Efendimizin "Ben peygamber gönderilmeden evvel, Mekke'de bana selâm veren taşı, hâlâ biliyor ve tanıyorum!" ifadelerinin işaret ettiği taş, bu Hacerû'lEsved'dir. [COLOR="Red"]Bir gün, bu taşa yaklaşıp öpen Hz. Ömer, şöyle demişti:[/COLOR] "Çok iyi bilirim ki, sen zararı ve menfaati olmayan bir taş parçasısın! Eğer Resûlullah'ın seni takbii ettiğini [öptüğünü] görmeseydim asla seni takbii etmezdim!" -------------------------------------------------------------------------------- 138 ibn-i Hişam, Sîre, c. 1, s. 205; İbn-i Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 145; Taberî, Tarih, c. 2, s. 198. 139 Ibn-i Hişam, A.g.e., c. 1, s. 205; ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 145. 140 Ibn-i Hişam, A.g.e., c. 1, s. 207; Ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 146; Taberî,Tarih, c. 1, s. 200. 141 İbn-i Hişam, A.g.e., c. 1, s. 207-208; Taberî, A.g.e., c. 2, s. 201. 142 İbn-i Hişam, A.g.e., c. 1, s. 209; ibn-i Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 146; Taberî, A.g.e., c. 2, s. 201. 143 İbni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 209; ibni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 146; Taberî, A.g.e., c. 2, s. 201. 144 ibni Hişam, Sîre, c. 1, s. 209; ibni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. ? 145 Belâzurî, Ensab, c. 1, s. 99. 146 İbni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 209210; Ibni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 146; Taberî,Tarih, c. 2, s. 201. 147 Süheylî, Ravdû'lÜnf, c. 1, s. 129. [/SIZE][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Efendimizin 12 Yaşından 38 Yaşına Kadar Olan Hayatı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst