Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Efendimizin 12 Yaşından 38 Yaşına Kadar Olan Hayatı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 175469" data-attributes="member: 5987"><p><span style="color: Red"><span style="font-size: 15px">RÂHİB NASTÛRA VE EFENDİMİZ</span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Efendimizin daha önceki Şam seyahati sırasında manastırda bulunan Râhib Bahîra, ölümüyle yerini Nastûra adındaki rahibe bırakmıştı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Efendimizin, zeytin ağacının altına inmesi, pencereden gelen kafileyi seyreden rahibin dikkatinden kaçmadı. Önceden tanıştığı Meysere'yi yanına çağırdı ve ağacın altında konaklayanın kim olduğunu sordu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Meysere, "O, Kureyş ve Mekke halkından bir zâttır." cevabını verdi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Nastûra, bir anlık bir düşünceye daldı. Sonra da Meysere'yi hayretler içinde bırakan fikrini açıkladı: "O ağacın altına şimdiye kadar (bu vakitte) peygamberden başka kimse inmemiştir."115</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Daha sonra Meysere'ye şu suali yöneltti: "Onun gözünde biraz kırmızılık var mıdır?"</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Meysere'den "Evet." cevabını alınca, teşhisini kesinleştirdi: "O, peygamberdir, hem de peygamberlerin sonuncusudur!""6</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Meysere, heyecan ve hayretinden şaşkına döndü. İstikbâlin peygamberinin hizmetinde bulunma saadet ve sevinci, vücudunun bütün zerrelerine bir anda yayıldı. Tabiî, rahibin söyledikleri de hafızasına nakşoldu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Satışlar tamamlanmış ve alınacaklar alınmıştı. Bir de baktılar ki, Peygamberimiz herkesten ziyade kârlı bir ticaret yapmış.117 Bu sefer Meysere'nin hayretine, kafiledekilerin de hayret ve şaşkınlığı katıldı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Kervan, Busra'dan ayrılarak Mekke'ye doğru yola çıktı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Red">Melekler Gölge Ediyor!</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Kervan, sıcak kumlar üzerinde Mekke'ye doğru yol alıyordu. Kızgın güneş, ateşten oklarını yere saplamakta idi. Fakat, bu da ne? Meysere, gözlerine inanamıyordu. Tekrar tekrar açıp kapatıyordu gözlerini... Acaba yanlış mı görüyordu?</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Ama hayır!.. Gördüğü, ne hayâl, ne de gözlerindeki bir yanılmanın esiri idi; tamamıyla gerçekti: İki melek, kavurucu sıcaktan rahatsız olmaması için, bulut tarzında Kâinatın Efendisi üzerinde</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">gölgelik ediyordu."8</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Meysere, hayranlık ve heyecanından yerinde duramaz hâle gelmişti. Güneşin sıcaklığı, bu garib hâdisenin munis sıcaklığı yanında artık ona pek tesir etmiyordu. Ne var ki, Nur Muhammed'e (s.a.v.), bu olup bitenleri ve duyduklarını anlatma cesaretini kendinde bir türlü bulamıyordu! Hayretini, heyecanını ve şaşkınlığını hep içinde saklıyor, dışa aksetmemesi için var gücünü sarfediyordu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Artık kervan, Mekke'den görülmeye başlanmıştı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Hz. Hatice, evinin damında, Kureyş kadınlarıyla birlikte, gelen kafileyi gözlüyordu. Herkes gibi o da hayret içinde idi! Gelen, Muhammed ve Meysere'dir. Ya Muhammed'in (s.a.v.) başı üzerinde gelenler ne? Gözleri yanlış mı görüyor? Hayır, o da gerçeğin tâ kendisini görüyordu ve yine iki melek, Kâinatın Efendisi üzerinde gölgelik ediyorlardı. Hatice, heyecan içinde yanındaki kadınlara da bu garibliği gösteriyordu:"9 "Bakın, bakın, Muhammed melekler tarafından gölgeleniyor!"</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Kervan Mekke'ye ulaştı. Peygamberimiz, mallan Hz. Hatice'ye teslim etti. Hatice de getirilen mallan yüksek bir kârla sattı.120</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Red">Meysere, Müşahedelerini Anlatıyor!</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Red"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Meysere, bu yolculuk esnasında Kâinatın Efendisinden çok şey görmüş, çok şey öğrenmişti.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Her şeyden önce, temizliğe son derece riâyet ediyordu, ahlâkı mükemmeldi, doğru sözlüydü, arkadaşlığı samimî ve ciddîydi. Ticaretteki dürüstlüğüne diyecek yoktu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Bütün bunları, Râhib Nastûra'nın söylediklerini ve yolda gördüğü garibliği, Meysere bir bir Hatice'ye anlattı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Hz. Hatice'nin 25'indeki bu gence karşı hayranlık ve alâkası artık son haddine varmıştı. Meysere'den duyduklarını ve kendisinin gördüğünü, vakit geçirmeden amcası oğlu Varaka b. Nevfel'e nakletti.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Varaka, bilgili bir Hıristiyandı. Putperestliğe taraftar değildi. Kendi hâlinde yaşlı ve aklı başında bir insan idi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Hatice'den duydukları karşısında o da hayretini gizleyemedi: "Eğer bu söylediklerin doğru ise, şüphesiz, Muhammed, bu ümmetin peygamberidir! Ben, zâten bu ümmetten bir peygamberin çıkacağını biliyor ve onu bekliyordum. Bu zaman, onun tam zamanıdır!"121</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Bu ifade ve itiraf karşısında Hz. Hatice'nin gönlü sevinçle doldu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">--------------------------------------------------------------------------------</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">94 Ibni Hişam, Sîre, c. 1, s. 191.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">95 ibni Hişam, Sîre, c. 1, s. 191194; İbni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 153155; Belâzurî, Ensab, c. 1, s. 9697; Taberî, Tarih. c. 1, s. 194195.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">96 İbni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 194; İbni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 155; Belâzurî,A.g.e., c. 1, s. 97.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">97 Hüseyin elCisr, Risalei Hamidiyye, Tere, s. 5556; Bediüzzaman Said Nursî, Mektûbat, s. 168169.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">98 Mâide, 8283.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">99 ibni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 158; Halebî, İnsanû'lUyûn, c. 1, s. 164.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">100 Abdurrahmân Münavî, Feyzû'lKadir, c. 1, s. 224.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">101 ibni Hişam, Sîre, s. 198; Ibni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 128.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">102 ibni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 195.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">103 ibni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 196. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">104 Ibni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 196197; Ibni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 126128.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">105 İbni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 198.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">106 Ibni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 128; Taberî, Tarih, c. 1, s. 201.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">107 Süheylî, Ravdû'lÜnf, c. 1, s. 91.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">108 İbni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 128; Süheylî, A.g.e., c. 1, s. 91.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">109 ibni Hişam, Sîre, c. 1, s. 141; Ibni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 129; Süheylî, A.g.e., c. 1, s. 93.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">110 Ibni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 129; Süheylî, A.g.e., c. 1, s. 93.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">111 Ibni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 142; İbni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 129.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">112 ibni Hişam, Sîre, c. 1, s. 141142; Ibni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 129; Süheylî, Ravdû'lÜnf, c. 1, s. 94; ibni Kesir, Sîre, c. 1, s. 261. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">113 ibni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 129130.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">114 İbni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 130.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">115 İbni Hişam, Sîre, c. 1, s 199; ibni Sa'd, Tabakat, c, 1, s. 130; Taberî, Tarih, c. 2, s. 196.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">116 İbni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 130; Süheylî, Ravdû'lÜnf, c. 1, s. 122.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">117 İbni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 130.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">118 ibni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 200; ibni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 130; Taberî, A.g.e., c. 2, s. 196.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">119İbni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 200; İbni Sa'd, A.g.e., s. 130131. 120 İbni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 200; Taberî, A.g.e., c. 2, s. 197.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">121 İbni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 203; Süheylî, Ravdû'lÜnf, c. 1, s. 123; Ibni Kesir, Sîre, c. 1, s. 267.</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 175469, member: 5987"] [COLOR="Red"][SIZE="4"]RÂHİB NASTÛRA VE EFENDİMİZ[/SIZE][/COLOR] [SIZE="4"][COLOR="DarkSlateGray"]Efendimizin daha önceki Şam seyahati sırasında manastırda bulunan Râhib Bahîra, ölümüyle yerini Nastûra adındaki rahibe bırakmıştı. Efendimizin, zeytin ağacının altına inmesi, pencereden gelen kafileyi seyreden rahibin dikkatinden kaçmadı. Önceden tanıştığı Meysere'yi yanına çağırdı ve ağacın altında konaklayanın kim olduğunu sordu. Meysere, "O, Kureyş ve Mekke halkından bir zâttır." cevabını verdi. Nastûra, bir anlık bir düşünceye daldı. Sonra da Meysere'yi hayretler içinde bırakan fikrini açıkladı: "O ağacın altına şimdiye kadar (bu vakitte) peygamberden başka kimse inmemiştir."115 Daha sonra Meysere'ye şu suali yöneltti: "Onun gözünde biraz kırmızılık var mıdır?" Meysere'den "Evet." cevabını alınca, teşhisini kesinleştirdi: "O, peygamberdir, hem de peygamberlerin sonuncusudur!""6 Meysere, heyecan ve hayretinden şaşkına döndü. İstikbâlin peygamberinin hizmetinde bulunma saadet ve sevinci, vücudunun bütün zerrelerine bir anda yayıldı. Tabiî, rahibin söyledikleri de hafızasına nakşoldu. Satışlar tamamlanmış ve alınacaklar alınmıştı. Bir de baktılar ki, Peygamberimiz herkesten ziyade kârlı bir ticaret yapmış.117 Bu sefer Meysere'nin hayretine, kafiledekilerin de hayret ve şaşkınlığı katıldı. Kervan, Busra'dan ayrılarak Mekke'ye doğru yola çıktı. [COLOR="Red"]Melekler Gölge Ediyor![/COLOR] Kervan, sıcak kumlar üzerinde Mekke'ye doğru yol alıyordu. Kızgın güneş, ateşten oklarını yere saplamakta idi. Fakat, bu da ne? Meysere, gözlerine inanamıyordu. Tekrar tekrar açıp kapatıyordu gözlerini... Acaba yanlış mı görüyordu? Ama hayır!.. Gördüğü, ne hayâl, ne de gözlerindeki bir yanılmanın esiri idi; tamamıyla gerçekti: İki melek, kavurucu sıcaktan rahatsız olmaması için, bulut tarzında Kâinatın Efendisi üzerinde gölgelik ediyordu."8 Meysere, hayranlık ve heyecanından yerinde duramaz hâle gelmişti. Güneşin sıcaklığı, bu garib hâdisenin munis sıcaklığı yanında artık ona pek tesir etmiyordu. Ne var ki, Nur Muhammed'e (s.a.v.), bu olup bitenleri ve duyduklarını anlatma cesaretini kendinde bir türlü bulamıyordu! Hayretini, heyecanını ve şaşkınlığını hep içinde saklıyor, dışa aksetmemesi için var gücünü sarfediyordu. Artık kervan, Mekke'den görülmeye başlanmıştı. Hz. Hatice, evinin damında, Kureyş kadınlarıyla birlikte, gelen kafileyi gözlüyordu. Herkes gibi o da hayret içinde idi! Gelen, Muhammed ve Meysere'dir. Ya Muhammed'in (s.a.v.) başı üzerinde gelenler ne? Gözleri yanlış mı görüyor? Hayır, o da gerçeğin tâ kendisini görüyordu ve yine iki melek, Kâinatın Efendisi üzerinde gölgelik ediyorlardı. Hatice, heyecan içinde yanındaki kadınlara da bu garibliği gösteriyordu:"9 "Bakın, bakın, Muhammed melekler tarafından gölgeleniyor!" Kervan Mekke'ye ulaştı. Peygamberimiz, mallan Hz. Hatice'ye teslim etti. Hatice de getirilen mallan yüksek bir kârla sattı.120 [COLOR="Red"]Meysere, Müşahedelerini Anlatıyor! [/COLOR] Meysere, bu yolculuk esnasında Kâinatın Efendisinden çok şey görmüş, çok şey öğrenmişti. Her şeyden önce, temizliğe son derece riâyet ediyordu, ahlâkı mükemmeldi, doğru sözlüydü, arkadaşlığı samimî ve ciddîydi. Ticaretteki dürüstlüğüne diyecek yoktu. Bütün bunları, Râhib Nastûra'nın söylediklerini ve yolda gördüğü garibliği, Meysere bir bir Hatice'ye anlattı. Hz. Hatice'nin 25'indeki bu gence karşı hayranlık ve alâkası artık son haddine varmıştı. Meysere'den duyduklarını ve kendisinin gördüğünü, vakit geçirmeden amcası oğlu Varaka b. Nevfel'e nakletti. Varaka, bilgili bir Hıristiyandı. Putperestliğe taraftar değildi. Kendi hâlinde yaşlı ve aklı başında bir insan idi. Hatice'den duydukları karşısında o da hayretini gizleyemedi: "Eğer bu söylediklerin doğru ise, şüphesiz, Muhammed, bu ümmetin peygamberidir! Ben, zâten bu ümmetten bir peygamberin çıkacağını biliyor ve onu bekliyordum. Bu zaman, onun tam zamanıdır!"121 Bu ifade ve itiraf karşısında Hz. Hatice'nin gönlü sevinçle doldu. -------------------------------------------------------------------------------- 94 Ibni Hişam, Sîre, c. 1, s. 191. 95 ibni Hişam, Sîre, c. 1, s. 191194; İbni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 153155; Belâzurî, Ensab, c. 1, s. 9697; Taberî, Tarih. c. 1, s. 194195. 96 İbni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 194; İbni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 155; Belâzurî,A.g.e., c. 1, s. 97. 97 Hüseyin elCisr, Risalei Hamidiyye, Tere, s. 5556; Bediüzzaman Said Nursî, Mektûbat, s. 168169. 98 Mâide, 8283. 99 ibni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 158; Halebî, İnsanû'lUyûn, c. 1, s. 164. 100 Abdurrahmân Münavî, Feyzû'lKadir, c. 1, s. 224. 101 ibni Hişam, Sîre, s. 198; Ibni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 128. 102 ibni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 195. 103 ibni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 196. 104 Ibni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 196197; Ibni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 126128. 105 İbni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 198. 106 Ibni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 128; Taberî, Tarih, c. 1, s. 201. 107 Süheylî, Ravdû'lÜnf, c. 1, s. 91. 108 İbni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 128; Süheylî, A.g.e., c. 1, s. 91. 109 ibni Hişam, Sîre, c. 1, s. 141; Ibni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 129; Süheylî, A.g.e., c. 1, s. 93. 110 Ibni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 129; Süheylî, A.g.e., c. 1, s. 93. 111 Ibni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 142; İbni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 129. 112 ibni Hişam, Sîre, c. 1, s. 141142; Ibni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 129; Süheylî, Ravdû'lÜnf, c. 1, s. 94; ibni Kesir, Sîre, c. 1, s. 261. 113 ibni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 129130. 114 İbni Sa'd, Tabakat, c. 1, s. 130. 115 İbni Hişam, Sîre, c. 1, s 199; ibni Sa'd, Tabakat, c, 1, s. 130; Taberî, Tarih, c. 2, s. 196. 116 İbni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 130; Süheylî, Ravdû'lÜnf, c. 1, s. 122. 117 İbni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 130. 118 ibni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 200; ibni Sa'd, A.g.e., c. 1, s. 130; Taberî, A.g.e., c. 2, s. 196. 119İbni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 200; İbni Sa'd, A.g.e., s. 130131. 120 İbni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 200; Taberî, A.g.e., c. 2, s. 197. 121 İbni Hişam, A.g.e., c. 1, s. 203; Süheylî, Ravdû'lÜnf, c. 1, s. 123; Ibni Kesir, Sîre, c. 1, s. 267.[/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Efendimizin 12 Yaşından 38 Yaşına Kadar Olan Hayatı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst