Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İmanın Şartları
Meleklere İman
Azrail (a.s.) bir tane olduğu halde, bir anda vefat eden bir sürü insanın.
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="FaKiR" data-source="post: 158402" data-attributes="member: 10"><p><span style="color: red"><span style="font-size: 18px"><u><strong><em><span style="font-family: 'Verdana'">Azrail</span></em></strong><strong><em><span style="font-family: 'Verdana'"> (a.s.) bir tane olduğu halde, bir anda vefat</span></em></strong><strong><em><span style="font-family: 'Verdana'"> eden bir sürü insanın ruhunu nasıl kabzediyor?</span></em></strong></u></span></span></p><p> </p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Melek, tâbi bulunduğu âlem itibarıyla; hilkat ve mahiyeti, mükellefiyet ve vazifeleriyle tamamen farklı bir varlıktır. </span></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Onu, kendi âlemine bakmadan, mahiyet ve vazifesini düşünmeden tahlil etmek, hakkında hükümler vermek, elbette ki hatalı olacaktır. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Melek, Arapça’da kuvvet demek olan <em>“melk”</em>den veya elçilik mânâsına gelen <em>“mel’ek”</em> kökünden türetilmiştir. Birincisi itibarıyla çok kuvvetli, belki ayn-ı kuvvet mânâsına; ikincisi itibarıyla da emr-i ilâhînin âhize ve nâkilesi (alıcı-verici) olarak elçilik mânâsına gelir.</span></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Bu üstün vasıflar Cenâb-ı Hakk’ın yarattığı umum meleklerde bulunur. Bilhassa, vahyi getirmekle vazifelendirilenlerde, bulunmasında zarûret vardır. Bu üstün varlıklar, hayat’a memâta nezâret edenlerden alın da, arş-ı ilâhi hamelesi ve Hak divanının gözü hayret dolu vazifelilerine kadar, geniş bir sahada, Allah’ın icraâtına nezâret ve temaşâ ile mükelleftirler.</span></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Makro-âlemden mikro-âleme kadar, bütün değişme ve tahavvüller; bütün terekküp ve çözülmeler hep bu kuvvet ve elçilik temsilcisi meleklerin nezâretinde olduğu gibi, Allah’ın “kelâm” sıfatından beşere gelen teşriî emirler de, yine bu emin ve güçlü varlıklar tarafından temsil edilmektedir.</span></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Âlemşümûl cazibe ve dâfia kanunlarından, elektronların çekirdek etrafındaki muntazam hareketlerine kadar, bu ağır ve ince işlere nezâret, ne müthiş bir kuvvet istemekte ve ne emin elçiliğe vâbestedir!..</span></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">Melekler, o kadar eşya ve hâdiselerin içindedirler ki, onlarsız ne bir yağmur damlası, ne de bir gök gürültüsü düşünmek mümkün değildir.</span> </span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">İşte şeriat-ı fıtriyede (kâinatta cereyan eden kanunlar)bu şuurlu kuvvetler her şeyi elinde tutan Hakk’ın, sonsuz kuvvetinin -kâbiliyet ve istîdatlarına göre- onlardaki tecellîsinden ibaret olduğu gibi, bu büyük ve muhteşem tecellînin nokta-i mihrâkiyesi olan, en değerli varlık insanoğlunun, hareket ve davranışlarını düzenlemek üzere, ilâhî âlemden esip esip gelen vahiy ve ilham meltemleri de, yine vahiy ve ilham Sahibi’nin onlardaki tecellîsinden başka bir şey değildir.</span></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Bu itibarla, Yaratanla yaratık arasında vasıta olan ve Yaratıcı’nın muhteşem kudretine dayanarak, atomlardan nebülozlara kadar geniş bir sahada, melekûtî güç ve kuvvetin nezâret ve tasarrufunun vazifelileri olan melekleri beşere benzetmek ve beşer için zarûri olan bir kısım kayıtları onlar için de vârit görmek, bir düşünce inhirafı ve bir cehâlet ifadesidir.</span></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Evet; eğer melek de, insanlar gibi sırtında maddî bir ceset taşıyıp çözülme ve dağılmaya mâruz kalsa ve her canlı gibi zaman tarafından aşındırılsaydı, onun hakkında vereceğimiz hükümlerde, insanı, bir ölçü, bir mikyas kabul etmek mümkün olurdu. </span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Hâlbuki, büyük bir farklılık var; hem de iki sınıfın birbirine kıyas edilmesini imkânsız kılacak kadar var!..</span></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: red">Melekler, yaratılış itibarıyla da insandan farklıdırlar. Bu farklılık, onların çok geniş bir sahadaki mükellefiyetleriyle alâkalı bulunmaktadır. Yaratılışlarındaki bu duruluk ve nurluluk, onları daha nüfuzlu ve daha seyyâl kılmaktadır</span>.</span></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><u>Bir anda pek çok ruha aksetme, pek çok göz tarafından görülme ve birken çokluk cilvesiyle tezâhür etme gibi hususiyetlere mâlik bulunan melâike, Hz. Âişe’nin (r.anha) naklettiği bir hadîse göre, nurdan yaradılmışlardır</u>.</span><a href="http://mk:@MSITStore:C:\Users\arzu\Desktop\KULLIYATLAR\HOCAEFENDi%20KULLiYATI.chm::/ASRIN%20GETIRDIGI%20TEREDDUTLER/TEREDDUTLER%201/26.htm#_ftn1" target="_blank"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0066cc">[1]</span></span></a></span></p><p></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><u>Bu itibarla da, nurun hususiyetlerine mazhardırlar</u>.</span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">Güneş gibi parlak cisimlerin, bir tek şey olmalarıyla beraber, her şeffaf cisimde aksiyle görüldüğü, her göz bebeğine bir anda girebildiği gibi, varlıkları “nur”dan olan melekler dahi, aynı anda pek çok ruha birden aksedebilir, binlercesi ile bir anda muâmelede bulunabilirler.</span></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Kaldı ki, mahiyetleri lâtif olan melekler, güneş gibi maddî ve kesif şeylerden de çok farklıdırlar. </span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">Onların, değişik şekil ve suret almaları kâbil olduğu gibi, bir anda değişik şekillerde görünmeleri de kâbildir.</span> </span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Öteden beri dindarlar arasında, şimdi ise yaygınlaşmış şekliyle sosyete mahfillerinde, bu temessül keyfiyeti, o kadar bilinen bir mevzû haline gelmiştir ki, erbâbınca, tecrübeye dayalı neticeler kadar kat’îdir. Allah’ın günü, gazete ve mecmua haberlerinde, herhangi bir insan dublesi ve bir perisprinin, cismin bulunduğu yerden çok uzaklarda bulunması ve bulunduğu yerlerde iktidar ve tasarruf izhar etmesinden bahsedilmektedir ki; meselenin aslı ne olursa olsun, ruh gibi lâtif varlıkların cisme nispetle daha seyyâl, daha aktif ve daha muktedir olduğunu göstermektedir.</span></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Bu madde ötesi seyyâliyet ve cevvâliyet cismin rağmına ikinci varlığın daha aktif olduğunu gösterdiği gibi, ruh’a nispetle daha cevvâl olan melâike’nin tabiat kanunlarının üstündeki fonksiyonuna işaret etmektedir.</span></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><u>Melâike ve ruhların temessülleri öteden beri bilinen şeylerdir. Başta nebîler olarak pek çok gönül erbâbı bu mevzûdaki müşâhedelerini anlatmış ve avamdan pek çok kimseyi de buna şâhit göstermişlerdir.</u></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: red">Cebraîl’in (a.s.) değişik suretlerde görünmesi ve hangi hâdise münasebetiyle gelmişse, o hâdiseye göre şekil alması; meselâ, vahiy esnasında elçilik vazifesine uygun bir şekilde; muhârebe sırasında da bir muhârip suretinde zuhûr etmesi gibi durumlar, hep temessüle misal olabilecek şeylerdir.</span> </span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="FaKiR, post: 158402, member: 10"] [COLOR=red][SIZE=5][U][B][I][FONT=Verdana]Azrail[/FONT][/I][/B][B][I][FONT=Verdana] (a.s.) bir tane olduğu halde, bir anda vefat[/FONT][/I][/B][B][I][FONT=Verdana] eden bir sürü insanın ruhunu nasıl kabzediyor?[/FONT][/I][/B][/U][/SIZE][/COLOR] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Melek, tâbi bulunduğu âlem itibarıyla; hilkat ve mahiyeti, mükellefiyet ve vazifeleriyle tamamen farklı bir varlıktır. [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Onu, kendi âlemine bakmadan, mahiyet ve vazifesini düşünmeden tahlil etmek, hakkında hükümler vermek, elbette ki hatalı olacaktır. [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4].[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Melek, Arapça’da kuvvet demek olan [I]“melk”[/I]den veya elçilik mânâsına gelen [I]“mel’ek”[/I] kökünden türetilmiştir. Birincisi itibarıyla çok kuvvetli, belki ayn-ı kuvvet mânâsına; ikincisi itibarıyla da emr-i ilâhînin âhize ve nâkilesi (alıcı-verici) olarak elçilik mânâsına gelir.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Bu üstün vasıflar Cenâb-ı Hakk’ın yarattığı umum meleklerde bulunur. Bilhassa, vahyi getirmekle vazifelendirilenlerde, bulunmasında zarûret vardır. Bu üstün varlıklar, hayat’a memâta nezâret edenlerden alın da, arş-ı ilâhi hamelesi ve Hak divanının gözü hayret dolu vazifelilerine kadar, geniş bir sahada, Allah’ın icraâtına nezâret ve temaşâ ile mükelleftirler.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Makro-âlemden mikro-âleme kadar, bütün değişme ve tahavvüller; bütün terekküp ve çözülmeler hep bu kuvvet ve elçilik temsilcisi meleklerin nezâretinde olduğu gibi, Allah’ın “kelâm” sıfatından beşere gelen teşriî emirler de, yine bu emin ve güçlü varlıklar tarafından temsil edilmektedir.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Âlemşümûl cazibe ve dâfia kanunlarından, elektronların çekirdek etrafındaki muntazam hareketlerine kadar, bu ağır ve ince işlere nezâret, ne müthiş bir kuvvet istemekte ve ne emin elçiliğe vâbestedir!..[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=red]Melekler, o kadar eşya ve hâdiselerin içindedirler ki, onlarsız ne bir yağmur damlası, ne de bir gök gürültüsü düşünmek mümkün değildir.[/COLOR] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]İşte şeriat-ı fıtriyede (kâinatta cereyan eden kanunlar)bu şuurlu kuvvetler her şeyi elinde tutan Hakk’ın, sonsuz kuvvetinin -kâbiliyet ve istîdatlarına göre- onlardaki tecellîsinden ibaret olduğu gibi, bu büyük ve muhteşem tecellînin nokta-i mihrâkiyesi olan, en değerli varlık insanoğlunun, hareket ve davranışlarını düzenlemek üzere, ilâhî âlemden esip esip gelen vahiy ve ilham meltemleri de, yine vahiy ve ilham Sahibi’nin onlardaki tecellîsinden başka bir şey değildir.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Bu itibarla, Yaratanla yaratık arasında vasıta olan ve Yaratıcı’nın muhteşem kudretine dayanarak, atomlardan nebülozlara kadar geniş bir sahada, melekûtî güç ve kuvvetin nezâret ve tasarrufunun vazifelileri olan melekleri beşere benzetmek ve beşer için zarûri olan bir kısım kayıtları onlar için de vârit görmek, bir düşünce inhirafı ve bir cehâlet ifadesidir.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Evet; eğer melek de, insanlar gibi sırtında maddî bir ceset taşıyıp çözülme ve dağılmaya mâruz kalsa ve her canlı gibi zaman tarafından aşındırılsaydı, onun hakkında vereceğimiz hükümlerde, insanı, bir ölçü, bir mikyas kabul etmek mümkün olurdu. [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Hâlbuki, büyük bir farklılık var; hem de iki sınıfın birbirine kıyas edilmesini imkânsız kılacak kadar var!..[/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Comic Sans MS][COLOR=red]Melekler, yaratılış itibarıyla da insandan farklıdırlar. Bu farklılık, onların çok geniş bir sahadaki mükellefiyetleriyle alâkalı bulunmaktadır. Yaratılışlarındaki bu duruluk ve nurluluk, onları daha nüfuzlu ve daha seyyâl kılmaktadır[/COLOR].[/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Comic Sans MS][U]Bir anda pek çok ruha aksetme, pek çok göz tarafından görülme ve birken çokluk cilvesiyle tezâhür etme gibi hususiyetlere mâlik bulunan melâike, Hz. Âişe’nin (r.anha) naklettiği bir hadîse göre, nurdan yaradılmışlardır[/U].[/FONT][URL="mk:@MSITStore:C:\Users\arzu\Desktop\KULLIYATLAR\HOCAEFENDi%20KULLiYATI.chm::/ASRIN%20GETIRDIGI%20TEREDDUTLER/TEREDDUTLER%201/26.htm#_ftn1"][FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0066cc][1][/COLOR][/FONT][/URL][/SIZE] [SIZE=4][FONT=Comic Sans MS][U]Bu itibarla da, nurun hususiyetlerine mazhardırlar[/U].[/FONT][/SIZE] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=red]Güneş gibi parlak cisimlerin, bir tek şey olmalarıyla beraber, her şeffaf cisimde aksiyle görüldüğü, her göz bebeğine bir anda girebildiği gibi, varlıkları “nur”dan olan melekler dahi, aynı anda pek çok ruha birden aksedebilir, binlercesi ile bir anda muâmelede bulunabilirler.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Kaldı ki, mahiyetleri lâtif olan melekler, güneş gibi maddî ve kesif şeylerden de çok farklıdırlar. [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=red]Onların, değişik şekil ve suret almaları kâbil olduğu gibi, bir anda değişik şekillerde görünmeleri de kâbildir.[/COLOR] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Öteden beri dindarlar arasında, şimdi ise yaygınlaşmış şekliyle sosyete mahfillerinde, bu temessül keyfiyeti, o kadar bilinen bir mevzû haline gelmiştir ki, erbâbınca, tecrübeye dayalı neticeler kadar kat’îdir. Allah’ın günü, gazete ve mecmua haberlerinde, herhangi bir insan dublesi ve bir perisprinin, cismin bulunduğu yerden çok uzaklarda bulunması ve bulunduğu yerlerde iktidar ve tasarruf izhar etmesinden bahsedilmektedir ki; meselenin aslı ne olursa olsun, ruh gibi lâtif varlıkların cisme nispetle daha seyyâl, daha aktif ve daha muktedir olduğunu göstermektedir.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Bu madde ötesi seyyâliyet ve cevvâliyet cismin rağmına ikinci varlığın daha aktif olduğunu gösterdiği gibi, ruh’a nispetle daha cevvâl olan melâike’nin tabiat kanunlarının üstündeki fonksiyonuna işaret etmektedir.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][U]Melâike ve ruhların temessülleri öteden beri bilinen şeylerdir. Başta nebîler olarak pek çok gönül erbâbı bu mevzûdaki müşâhedelerini anlatmış ve avamdan pek çok kimseyi de buna şâhit göstermişlerdir.[/U][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Comic Sans MS][COLOR=red]Cebraîl’in (a.s.) değişik suretlerde görünmesi ve hangi hâdise münasebetiyle gelmişse, o hâdiseye göre şekil alması; meselâ, vahiy esnasında elçilik vazifesine uygun bir şekilde; muhârebe sırasında da bir muhârip suretinde zuhûr etmesi gibi durumlar, hep temessüle misal olabilecek şeylerdir.[/COLOR] [/FONT][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İmanın Şartları
Meleklere İman
Azrail (a.s.) bir tane olduğu halde, bir anda vefat eden bir sürü insanın.
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst