Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Aleni Davet
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 177496" data-attributes="member: 5987"><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Red"><span style="color: DarkGreen">Abdullah b. Amr Anlatıyor</span></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Resûli Ekrem Efendimize müşriklerin yaptığı bir başka eziyet ve hakaret hâdisesini, Abdullah b. Amr Hazretleri şöyle anlatır:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Bir gün, Kureyş'in ileri gelenleri, Hıcır denilen yerde toplanmışlardı. Ben de orada bulunuyordum. Kureyşliler, Allah Resulü hakkında konuşarak şöyle diyorlardı:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">'"Biz, bu adamın işinde sabrettiğimiz kadar hiçbir şeye karşı sabır göstermedik. Bu adam, bizi akılsızlıkla ittiham etti. Babalarımıza, dedelerimize hakaret etti. Dinimizi ayıpladı, birliğimizi bozdu, putlarımıza dil uzattı. Onun yaptığı bunca şeylere biz sabrettik.'</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Kureyş, bunu konuşup dururken, birdenbire Allah Resulü görünüverdi. Yürüyerek geldi. Hacerû'lEsved'i öptü. Sonra Kabe'yi tavaf etmek üzere yanlarından yürüyüp geçti. Bu sırada Kureyşliler, kendilerine lâf attılar. Allah Resulü, son derece üzüldü. Üzüntüsünü, birdenbire değişen yüzünün renginden farkettim.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Allah Resulü, tavafına devam etti. İkinci defa Kureyş topluluğunun yanından geçerken, yine onların sözlü sataşmalarına mâruz kaldı. Yine fazlasıyla üzüldü. Üzüldüğünü, yine yüzünden farkettim.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Allah Resulü, üçüncü defa Kureyşlilerin yanından geçerken yine aynı şekilde kendisine lâfla sataştılar.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Red">"Bunun üzerine Allah Resulü, durdu ve onlara dönüp şöyle konuştu:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Red">'"Ey Kureyşliler!.. Sözlerimi duyuyor musunuz? Varlığım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, başınıza felâket gelecektir!"</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Nebîyyi Ekrem'in bu hitabı, topluluk üzerinde derin bir tesir meydana getirdi. Hiçbiri yerinden kımıldamadı. Sonunda, daha önce onun hakkında en çok aleyhte konuşup arkadaşlarını kışkırtanlar (başta Ebû Cehil) bile, en iyi sözlerle gönlünü almaya çalışarak şöyle dediler:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">'"Yâ Ebe'lKasım, haydi selâmetle git. Vallahi, sen câhillerden, kendini bilmezlerden değilsin!'</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Allah Resulü de yanlarından uzaklaşıp gitti.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Ertesi gün, Kureyşliler, yine Hıcır denilen yerde toplandılar. Ben yine aralarında idim. Aynı şekilde Allah Resulü hakkında ileri geri konuşuyorlar ve şöyle diyorlardı:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">'"Muhammed'in size yaptıklarını ve onun hakkında size verilen haberleri söyleyip duruyorsunuz. Fakat gelip karşınıza dikilerek, yüzünüze karşı kötü(!) şeyler söylediği zaman ona dokunmuyor ve serbest bırakıyorsunuz!'</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Onlar böyle konuşup dururlarken yine Resûlullah çıkageldi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Kureyşliler hemen oturdukları yerden fırlayarak etrafını sardılar. Onun kendi taptıkları ve dinleri hakkında söyledikleri sözleri zikrederek, 'Hakkımızda şu şu sözleri söyleyen, sen misin?' dediler.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Nebîyyi Ekrem, cevaben, 'Evet, bunları söyleyen benim!" dedi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Bunun üzerine hep birden Resûlullah'ın üzerine atıldılar. Biri onun yakasına yapıştı. Bu sırada biri koşarak Hz. Ebû Bekir'e durumu haber verdi. Hz. Ebû Bekir, hemen Mescidi Haram'a girdi. Gözyaşları arasında müşriklere, 'Allah belânızı versin! 'Rabbim Allah'tır.' diyen bir zâtı öldürmek mi istiyorsunuz?' diye seslendi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Red">"Bunu duyan Nebîyyi Ekrem, 'Bırak onları ya Ebû Bekir!.. Varlığım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, ben onların hepsinin hakkından geleceğim!' dedi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Bu sözü işiten Kureyşliler korktular ve Resûlullah'ı bırakarak dağıldılar."251</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Rabbim Allah'tır." dediği ve halkı bu ulvî hakikate çağırdığı için Resûli Kibriya Efendimize reva görülen çirkin hareketler bunlarla da kalmıyordu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Yine bir gün, Kabe yanında namaz kılıyordu. Alnını Yüce Yaratıcısının huzurunda yere koyar koymaz, serseri Ukbe b. Ebî Muayt, ridâsıni topladı ve boynuna doladı; olanca gücüyle sıktı. Maksadı, onu boğmaktı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">O arada Hz. Ebû Bekir yetişip Peygamber Efendimizi bu serserinin elinden kurtardı. Sonra da âdeta kâinata işittirmek istiyormuşçasına,<span style="color: Red"> "Siz, bir adamı, 'Rabbim Allah'tır.' diyor diye öldürür müsünüz? Hâlbuki, o, size Rabbinizden apaçık mucizelerle gelmiştir. Buna rağmen o, zannettiğiniz gibi bir yalancı ise(!) yalanının günahı kendisine aittir; fakat, dâvasında doğru ise, elbette sizi korkuttuğu azabların bir kısmı olsun gelir, dokunur. Muhakkak Allah, haddi aşan dâvasında yalancı olan bir kimseyi hidâyete erdirmez.</span>"252 mealindeki âyeti kerîmeyi okudu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 177496, member: 5987"] [SIZE="4"][COLOR="DarkSlateGray"][COLOR="Red"][COLOR="DarkGreen"]Abdullah b. Amr Anlatıyor[/COLOR][/COLOR] Resûli Ekrem Efendimize müşriklerin yaptığı bir başka eziyet ve hakaret hâdisesini, Abdullah b. Amr Hazretleri şöyle anlatır: "Bir gün, Kureyş'in ileri gelenleri, Hıcır denilen yerde toplanmışlardı. Ben de orada bulunuyordum. Kureyşliler, Allah Resulü hakkında konuşarak şöyle diyorlardı: '"Biz, bu adamın işinde sabrettiğimiz kadar hiçbir şeye karşı sabır göstermedik. Bu adam, bizi akılsızlıkla ittiham etti. Babalarımıza, dedelerimize hakaret etti. Dinimizi ayıpladı, birliğimizi bozdu, putlarımıza dil uzattı. Onun yaptığı bunca şeylere biz sabrettik.' "Kureyş, bunu konuşup dururken, birdenbire Allah Resulü görünüverdi. Yürüyerek geldi. Hacerû'lEsved'i öptü. Sonra Kabe'yi tavaf etmek üzere yanlarından yürüyüp geçti. Bu sırada Kureyşliler, kendilerine lâf attılar. Allah Resulü, son derece üzüldü. Üzüntüsünü, birdenbire değişen yüzünün renginden farkettim. "Allah Resulü, tavafına devam etti. İkinci defa Kureyş topluluğunun yanından geçerken, yine onların sözlü sataşmalarına mâruz kaldı. Yine fazlasıyla üzüldü. Üzüldüğünü, yine yüzünden farkettim. "Allah Resulü, üçüncü defa Kureyşlilerin yanından geçerken yine aynı şekilde kendisine lâfla sataştılar. [COLOR="Red"]"Bunun üzerine Allah Resulü, durdu ve onlara dönüp şöyle konuştu:[/COLOR] [COLOR="Red"]'"Ey Kureyşliler!.. Sözlerimi duyuyor musunuz? Varlığım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, başınıza felâket gelecektir!"[/COLOR] Nebîyyi Ekrem'in bu hitabı, topluluk üzerinde derin bir tesir meydana getirdi. Hiçbiri yerinden kımıldamadı. Sonunda, daha önce onun hakkında en çok aleyhte konuşup arkadaşlarını kışkırtanlar (başta Ebû Cehil) bile, en iyi sözlerle gönlünü almaya çalışarak şöyle dediler: '"Yâ Ebe'lKasım, haydi selâmetle git. Vallahi, sen câhillerden, kendini bilmezlerden değilsin!' "Allah Resulü de yanlarından uzaklaşıp gitti. "Ertesi gün, Kureyşliler, yine Hıcır denilen yerde toplandılar. Ben yine aralarında idim. Aynı şekilde Allah Resulü hakkında ileri geri konuşuyorlar ve şöyle diyorlardı: '"Muhammed'in size yaptıklarını ve onun hakkında size verilen haberleri söyleyip duruyorsunuz. Fakat gelip karşınıza dikilerek, yüzünüze karşı kötü(!) şeyler söylediği zaman ona dokunmuyor ve serbest bırakıyorsunuz!' "Onlar böyle konuşup dururlarken yine Resûlullah çıkageldi. "Kureyşliler hemen oturdukları yerden fırlayarak etrafını sardılar. Onun kendi taptıkları ve dinleri hakkında söyledikleri sözleri zikrederek, 'Hakkımızda şu şu sözleri söyleyen, sen misin?' dediler. "Nebîyyi Ekrem, cevaben, 'Evet, bunları söyleyen benim!" dedi. "Bunun üzerine hep birden Resûlullah'ın üzerine atıldılar. Biri onun yakasına yapıştı. Bu sırada biri koşarak Hz. Ebû Bekir'e durumu haber verdi. Hz. Ebû Bekir, hemen Mescidi Haram'a girdi. Gözyaşları arasında müşriklere, 'Allah belânızı versin! 'Rabbim Allah'tır.' diyen bir zâtı öldürmek mi istiyorsunuz?' diye seslendi. [COLOR="Red"]"Bunu duyan Nebîyyi Ekrem, 'Bırak onları ya Ebû Bekir!.. Varlığım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, ben onların hepsinin hakkından geleceğim!' dedi.[/COLOR] "Bu sözü işiten Kureyşliler korktular ve Resûlullah'ı bırakarak dağıldılar."251 "Rabbim Allah'tır." dediği ve halkı bu ulvî hakikate çağırdığı için Resûli Kibriya Efendimize reva görülen çirkin hareketler bunlarla da kalmıyordu. Yine bir gün, Kabe yanında namaz kılıyordu. Alnını Yüce Yaratıcısının huzurunda yere koyar koymaz, serseri Ukbe b. Ebî Muayt, ridâsıni topladı ve boynuna doladı; olanca gücüyle sıktı. Maksadı, onu boğmaktı. O arada Hz. Ebû Bekir yetişip Peygamber Efendimizi bu serserinin elinden kurtardı. Sonra da âdeta kâinata işittirmek istiyormuşçasına,[COLOR="Red"] "Siz, bir adamı, 'Rabbim Allah'tır.' diyor diye öldürür müsünüz? Hâlbuki, o, size Rabbinizden apaçık mucizelerle gelmiştir. Buna rağmen o, zannettiğiniz gibi bir yalancı ise(!) yalanının günahı kendisine aittir; fakat, dâvasında doğru ise, elbette sizi korkuttuğu azabların bir kısmı olsun gelir, dokunur. Muhakkak Allah, haddi aşan dâvasında yalancı olan bir kimseyi hidâyete erdirmez.[/COLOR]"252 mealindeki âyeti kerîmeyi okudu. [/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Aleni Davet
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst