Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Aleni Davet
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 177292" data-attributes="member: 5987"><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Red"><span style="color: Red"><span style="color: DarkGreen">ZİYAFET</span> <span style="color: DarkGreen">TERTİBİ!</span></span></span></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Dâvasını açıklama emrini alan Resûli Ekrem Efendimiz, Hz. Ali'ye, "Bize sâdece bir kişilik et yemeği yap ve bir kap da süt doldur; sonra da Abdûlmuttâlib Oğullarını topla. Onlarla konuşacağım, emrolunduğum şeyi onlara bildireceğim." emrini verdi.</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Hz. Ali, emri derhâl yerine getirdi.</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Sabah olunca, Ebû Tâlib'in evinde—davet edilmemişken Ebû Leheb de dâhil—bütün amcalarıyla birlikte ikisi kadın 45 kişi toplandı.</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Red"><span style="color: Red"><span style="color: DarkGreen">Bir Mucize</span></span></span></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Kapta bulunan et, bir kişilikti. Sâdece bir insanı doyuracak kadardı. Kaptaki süt de o kadardı.</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Resûli Ekrem eti parçaladı ve ziyafette bulunanlara, "Bismillah, buyurun!" dedi.</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">İstisnasız davette bulunanların hepsi o bir parça etten doyasıya yediler. Bir de ne görsünler? Çok az eksilmiş haliyle et, yine yerinde duruyor! Hayrette kaldılar.</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Kaptaki sütü içmeye başladılar. Kanasıya içtiler ve sütün eksilmediğini gördüler. Şaşırdılar!</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Yemek yendikten sonra Peygamber Efendimiz, söze başlamak üzere iken, Ebû Leheb müdâhale etti ve topluluğa hitaben, "Şimdiye kadar böyle bir sihir görmedik! Arkadaşınız, sizi büyük bir büyüyle büyüledi!" dedi.</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Sonra da Kâinatın Efendisine hakarette bulunacak kadar ileri gitti ve topluluğu dağıtmak için ileri geri konuştu.</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Peygamber Efendimiz, konuşmaya fırsat bulamadan dâvettekiler dağıldılar. </span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Red"><span style="color: Red"><span style="color: DarkGreen">İKİNCİ ZİYAFET VE RESÛLULLAH'IN AKRABALARINA HİTABI</span></span></span></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Red"></span></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Resûli Ekrem, neticesiz kalan birinci ziyafetten sonra ikinci bir ziyafet daha tertipleyerek, yine Hz. Ali vasıtasıyla yakın akrabalarını bir araya topladı.</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Yemek yendikten sonra, ayağa kalktı ve, "Hamd yalnız Allah'a mahsustur. Ben de O'na hamdederim. Yardımı ancak O'ndan isterim. O'na inanır, O'na dayanırım. Seksiz şüphesiz bilmekle beraber size de bildiririm ki, Allah'tan başka ilâh yoktur; O birdir, eşi ve ortağı yoktur." dedikten sonra maksadını şöyle açıkladı:</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Herhalde otlak aramaya gönderilen bir kimse, gelip ailesine yalan söylemez. Vallahi, ben bütün insanlara yalan söylemiş olsam(!), yine size karşı yalan söylemem! Bütün insanları kandırmış olsam, yine sizi aldatmam! Sizi, O'ndan başka ilâh olmayan Allah'a îmana davet ediyorum. Ben de, O'nun, hususan size ve umumî olarak da bütün insanlığa gönderdiği peygamberiyim."</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Black"><span style="color: DarkSlateGray">Maksadını böylece hülâsa eden </span>Resûli Ekrem Efendimiz, sözlerine şöyle devam etti:</span></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Red">"Vallahi, siz, uykuya daldığınız gibi öleceksiniz, uykudan uyandığınız gibi de diriltilecek ve bütün yaptıklarınızdan hesaba çekileceksiniz. İyiliklerinizin karşılığında iyilik, kötülüklerinizin karşılığında da ceza göreceksiniz. Bu da, ya devamlı Cennet'te veya temelli Cehennem'de kalmaktır. İnsanlardan âhiret azabıyla korkuttuğum ilk kimseler sizlersiniz.</span>"240</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Peygamber Efendimiz konuşmasını bitirince Ebû Tâlib ayağa kalktı ve, "Sana, severek ve candan yardım edeceğiz! Öğütlerini benimsedik ve kabullendik; sözlerini de tasdik ettik. Bu toplananlar, senin atanın oğullarıdır. Ben de haliyle onlardan biriyim. Senin istediğin şeye, onlardan koşacak olanların— andolsun ki—en çabuğu da benden başkası değildir. Sen, emrolunduğun şeye devam et. Vallahi, etrafını kuşatıp seni korumaktan bir an dahi geri durmayacağım! Nefsimi, Abdûlmuttâlib'in dinini bırakmak hususunda bana itaat eder bulmadım. Artık ben, onun öldüğü dinde öleceğim." dedi.</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Diğer amcaları da bu sözleri tasdik ettiler ve Efendimizin hoşlanmayacağı hiçbir şey söylemediler. Sâdece biri müstesna: İslâm Dâvasının başından beri muhalifi bulunan Ebû Leheb, ortaya atıldı ve, "Ey Abdûlmuttâlib Oğulları!.." dedi, "Bu, vallahi bir kötülüktür! Başkaları onun elini tutup bundan alıkoymadan önce, siz onun ellerini tutup bundan vazgeç irin! Eğer, siz bugün ona itaat edecek olursanız, zillet ve hakarete uğrarsınız ve onu muhafaza etmeye kalkışırsanız, öldürülürsünüz!"</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">İslâm'ın bu azılı düşmanına cevap, Peygamber Efendimizin kahraman halası Hz. Safıyye'den geldi. "Ey kardeşim!.." dedi, "Kardeşinin oğlunu ve onun dinini yardımsız, hor ve hakir bırakmak sana yaraşır mı? Vallahi, bugün yaşayan âlimler, Abdûlmuttâlib'in neslinden bir peygamberin çıkacağını haber veriyorlar. İşte, o peygamber, budur!"</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Ebû Leheb, kız kardeşinin bu ulvî konuşmasına küstahça, "Andolsun ki, bu boşuna bir umuttur. Zâten, kadınların sözleri, erkeklere ayak bağı ve köstek mesabesindedir. Kureyş aileleri ve onlarla birlikte bütün Araplar ayaklandığı zaman, onlara karşı koyacak bizim ne kuvvetimiz var? Vallahi, biz onların yanında yutulacak bir lokma gibiyiz!" diye cevap verdi.</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Ebû Leheb'in bu konuşmasından <span style="color: Navy">Ebû Tâlib fazlasıyla rahatsız oldu. "Ey korkak!.." dedi, "Vallahi, biz sağ oldukça ona yardım edeceğiz ve onu koruyacağız." Sonra da Resûli Ekrem Efendimize dönerek, "Ey kardeşim oğlu!.. Davet etmek istediğin zamanı bilelim; silâhlanıp seninle birlikte ortaya çıkarız!"</span>241</span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 177292, member: 5987"] [COLOR="DarkSlateGray"][SIZE="4"][COLOR="DarkSlateGray"][COLOR="Red"][COLOR="Red"][COLOR="DarkGreen"]ZİYAFET[/COLOR] [COLOR="DarkGreen"]TERTİBİ![/COLOR][/COLOR][/COLOR] Dâvasını açıklama emrini alan Resûli Ekrem Efendimiz, Hz. Ali'ye, "Bize sâdece bir kişilik et yemeği yap ve bir kap da süt doldur; sonra da Abdûlmuttâlib Oğullarını topla. Onlarla konuşacağım, emrolunduğum şeyi onlara bildireceğim." emrini verdi. Hz. Ali, emri derhâl yerine getirdi. Sabah olunca, Ebû Tâlib'in evinde—davet edilmemişken Ebû Leheb de dâhil—bütün amcalarıyla birlikte ikisi kadın 45 kişi toplandı. [COLOR="Red"][COLOR="Red"][COLOR="DarkGreen"]Bir Mucize[/COLOR][/COLOR][/COLOR] Kapta bulunan et, bir kişilikti. Sâdece bir insanı doyuracak kadardı. Kaptaki süt de o kadardı. Resûli Ekrem eti parçaladı ve ziyafette bulunanlara, "Bismillah, buyurun!" dedi. İstisnasız davette bulunanların hepsi o bir parça etten doyasıya yediler. Bir de ne görsünler? Çok az eksilmiş haliyle et, yine yerinde duruyor! Hayrette kaldılar. Kaptaki sütü içmeye başladılar. Kanasıya içtiler ve sütün eksilmediğini gördüler. Şaşırdılar! Yemek yendikten sonra Peygamber Efendimiz, söze başlamak üzere iken, Ebû Leheb müdâhale etti ve topluluğa hitaben, "Şimdiye kadar böyle bir sihir görmedik! Arkadaşınız, sizi büyük bir büyüyle büyüledi!" dedi. Sonra da Kâinatın Efendisine hakarette bulunacak kadar ileri gitti ve topluluğu dağıtmak için ileri geri konuştu. Peygamber Efendimiz, konuşmaya fırsat bulamadan dâvettekiler dağıldılar. [COLOR="Red"][COLOR="Red"][COLOR="DarkGreen"]İKİNCİ ZİYAFET VE RESÛLULLAH'IN AKRABALARINA HİTABI[/COLOR][/COLOR] [/COLOR] Resûli Ekrem, neticesiz kalan birinci ziyafetten sonra ikinci bir ziyafet daha tertipleyerek, yine Hz. Ali vasıtasıyla yakın akrabalarını bir araya topladı. Yemek yendikten sonra, ayağa kalktı ve, "Hamd yalnız Allah'a mahsustur. Ben de O'na hamdederim. Yardımı ancak O'ndan isterim. O'na inanır, O'na dayanırım. Seksiz şüphesiz bilmekle beraber size de bildiririm ki, Allah'tan başka ilâh yoktur; O birdir, eşi ve ortağı yoktur." dedikten sonra maksadını şöyle açıkladı: "Herhalde otlak aramaya gönderilen bir kimse, gelip ailesine yalan söylemez. Vallahi, ben bütün insanlara yalan söylemiş olsam(!), yine size karşı yalan söylemem! Bütün insanları kandırmış olsam, yine sizi aldatmam! Sizi, O'ndan başka ilâh olmayan Allah'a îmana davet ediyorum. Ben de, O'nun, hususan size ve umumî olarak da bütün insanlığa gönderdiği peygamberiyim." [COLOR="Black"][COLOR="DarkSlateGray"]Maksadını böylece hülâsa eden [/COLOR]Resûli Ekrem Efendimiz, sözlerine şöyle devam etti:[/COLOR] [COLOR="Red"]"Vallahi, siz, uykuya daldığınız gibi öleceksiniz, uykudan uyandığınız gibi de diriltilecek ve bütün yaptıklarınızdan hesaba çekileceksiniz. İyiliklerinizin karşılığında iyilik, kötülüklerinizin karşılığında da ceza göreceksiniz. Bu da, ya devamlı Cennet'te veya temelli Cehennem'de kalmaktır. İnsanlardan âhiret azabıyla korkuttuğum ilk kimseler sizlersiniz.[/COLOR]"240 Peygamber Efendimiz konuşmasını bitirince Ebû Tâlib ayağa kalktı ve, "Sana, severek ve candan yardım edeceğiz! Öğütlerini benimsedik ve kabullendik; sözlerini de tasdik ettik. Bu toplananlar, senin atanın oğullarıdır. Ben de haliyle onlardan biriyim. Senin istediğin şeye, onlardan koşacak olanların— andolsun ki—en çabuğu da benden başkası değildir. Sen, emrolunduğun şeye devam et. Vallahi, etrafını kuşatıp seni korumaktan bir an dahi geri durmayacağım! Nefsimi, Abdûlmuttâlib'in dinini bırakmak hususunda bana itaat eder bulmadım. Artık ben, onun öldüğü dinde öleceğim." dedi. Diğer amcaları da bu sözleri tasdik ettiler ve Efendimizin hoşlanmayacağı hiçbir şey söylemediler. Sâdece biri müstesna: İslâm Dâvasının başından beri muhalifi bulunan Ebû Leheb, ortaya atıldı ve, "Ey Abdûlmuttâlib Oğulları!.." dedi, "Bu, vallahi bir kötülüktür! Başkaları onun elini tutup bundan alıkoymadan önce, siz onun ellerini tutup bundan vazgeç irin! Eğer, siz bugün ona itaat edecek olursanız, zillet ve hakarete uğrarsınız ve onu muhafaza etmeye kalkışırsanız, öldürülürsünüz!" İslâm'ın bu azılı düşmanına cevap, Peygamber Efendimizin kahraman halası Hz. Safıyye'den geldi. "Ey kardeşim!.." dedi, "Kardeşinin oğlunu ve onun dinini yardımsız, hor ve hakir bırakmak sana yaraşır mı? Vallahi, bugün yaşayan âlimler, Abdûlmuttâlib'in neslinden bir peygamberin çıkacağını haber veriyorlar. İşte, o peygamber, budur!" Ebû Leheb, kız kardeşinin bu ulvî konuşmasına küstahça, "Andolsun ki, bu boşuna bir umuttur. Zâten, kadınların sözleri, erkeklere ayak bağı ve köstek mesabesindedir. Kureyş aileleri ve onlarla birlikte bütün Araplar ayaklandığı zaman, onlara karşı koyacak bizim ne kuvvetimiz var? Vallahi, biz onların yanında yutulacak bir lokma gibiyiz!" diye cevap verdi. Ebû Leheb'in bu konuşmasından [COLOR="Navy"]Ebû Tâlib fazlasıyla rahatsız oldu. "Ey korkak!.." dedi, "Vallahi, biz sağ oldukça ona yardım edeceğiz ve onu koruyacağız." Sonra da Resûli Ekrem Efendimize dönerek, "Ey kardeşim oğlu!.. Davet etmek istediğin zamanı bilelim; silâhlanıp seninle birlikte ortaya çıkarız!"[/COLOR]241[/COLOR][/SIZE][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Aleni Davet
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst