5. Bölüm - 12. FASIL: Hilâfet Meselesinde Ensar'ın Tercihi

Huseyni

Müdavim

12. FASIL: HİLÂFET MESELESİNDE ENSAR’IN TERCİHİ


Hz. Ebubekir’in, Hz. Peygamber’in Kureyş Hakkındaki Sözlerini Aktarması


- Hz. Peygamber vefat ettiğinde Ebubekir Sıddîk Medine’nin kenar mahallelerinden birinde bulunuyordu. Haber alınca geldi, Hz. Peygamber’in yüzündeki örtüyü kaldırdı ve


“Anam babam sana fedâ olsun! Diriyken olduğun gibi ölümünde de ne güzelsin!” dedi. Sonra da şöyle devam etti: “Kâbe’nin Rabb’ine yemin ederim ki, Muhammed vefat etmiştir!”. Daha sonra Ömer’le birlikte Benî Saîde sakîfesinde toplanmış olan Ensar’ın yanına koştular. Hz. Ebubekir orada bir konuşma yaptı ve Ensar hakkında indirilenlerin ve Hz. Peygamber’in söylemiş oldukları şeylerin hepsini, hiç bir şey atlamaksızın söyledi. Sonra Sa’d b. Übâde’ye dönerek


“Ey Sa’d! Sen de bilirsin ki Hz. Peygamber
“Halk bir vadiye, Ensar da başka bir vadiye gitse ben Ensar’ınkini tercih ederim” buyurmuştur. Ey Sa’d! Yine biliyorsun ki Allah’ın Rasûlü senin de bulunduğun bir meclisde “Bu işin sahipleri Kureyşlilerdir. Halkın iyileri onların iyilerine, kötüleri ve yoldan çıkmışları da onların kötülerine ve yoldan çıkmışlarına tâbîdirler” buyurmuştur” dedi. Sa’d da ona “Evet, doğru söyledin! Sizler emir, bizlerse vezirleriz” diye cevap verdi.[1]

_____________________________

[1] Kenz III/137 (İmam Ahmed ve İbn Cerir, güzel bir senetle Humeyd b. Abdirrahman el-Hımyeri’den); Heysemi V/191 (Hadisi İmam Ahmed rivayet etmiştir; Buhari’nin Sahih’inde başında bir bölümü vardır. Raviler sikadır, ancak Humeyd b. Abdirrahman Hz. Ebubekir’e yetişmemiştir’ deniliyor).
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/398.
 

Huseyni

Müdavim

Ensar ve Muhacirlerin Benî Saîde Sakîfesinde Toplanması


- Hz. Peygamber vefat ettiklerinde Ensar ile Muhacirler Benî Saîde sakîfesinde biraraya geldiler. Ensar’ın sözcüsü kalkarak şunları söyledi:


“Ey Muhacirler topluluğu! Hz. Peygamber sizden birini idareci olarak bir yere gönderdiğinde yanınıza bizden birini de katıyordu. Bu durumda bu iş için biri sizden diğeri de bizden olmak üzere iki kişi seçilsin”. Ensar adına konuşan diğer konuşmacılar da hep bunu savundular. Bunun üzerine yine Ensar’dan Zeyd b. Sâbit kalkarak

“Allah’ın Rasûlü muhacirlerden idi. Öyleyse imam da muhacirlerden olmalıdır. Bizler Hz. Peygamber’in yardımcıları olduğumuz gibi onun yerine geçecek olanların da yardımcıları olmalıyız!” dedi. Ondan sonra da Hz. Ebubekir Sıddîk ayağa kalkarak

“Ey Ensar topluluğu! Allah size hayırlı mükâfaatlar versin ve sözcünüzü de hak üzerinde sâbit kılsın!” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Allah’a yemin ederim ki eğer siz daha başka şeyler istemiş olsaydınız sizinle asla anlaşamazdık”. Bunun üzerine Zeyd b. Sâbit kalkarak Hz. Ebubekir’in elinden tuttu ve “İşte sizin sâhibiniz (emîriniz) budur, kalkınız ona biat ediniz!” dedi.
[1]

- Hz. Peygamber vefat ettiklerinde Ensar, Sa’d b. Ubâde’nin yanında toplandılar. Bunu haber alan Hz. Ebubekir, Ömer ve Ebu Ubeyde b. Cerrah da oraya gittiler. Ensar’dan, Bedir’de de bulunmuş olan Hubab b. Münzir ayağa kalkarak şöyle konuştu:

“Bizden bir emir, sizden de bir emir olsun. Ey Muhacirler! Allah’a yemin ederim ki bu konuda size cimrilik gösterecek değiliz. Fakat biz, ataları ve kardeşleriyle savaşıp onları öldürdüğümüz bazı kişilerin başımıza geçerek bizden intikam almalarından korkuyoruz”. Bunun üzerine Hz. Ömer de kalkarak

“Böyle bir şey olduğu zaman, eğer gücün yetiyorsa öl!” (Çünkü bu durumda yaşamakta hayır yoktur) dedi. Ondan sonra da Hz. Ebubekir ayağa kalkarak şunları söyledi:

“Biz Kureyşliler emir, siz Ensarlar da vezirsiniz. Bu iş sizinle bizim aramızda tıpkı ikiye bölünen hurma yaprağı gibi paylaşılacaktır”. Hz. Ebubekir’in bu sözlerinden sonra ilk olarak biat eden Beşir b. Sa’d b. Numan olmuştur.
[2]

Halkın kendisini halife seçmesinden sonra Hz. Ebubekir ganimetleri onlara dağıttı. Bu arada Benî Adiyy b. Neccar’dan bir kadının hissesini de Zeyd b. Sâbit’le gönderdi. Kadın

“Bu nedir?” diye sordu. Zeyd de

“Ebubekir’in paylaştırdığı gânimetten hissenize düşendir” dedi. Bunun üzerine kadın

“Dinim hususunda bana rüşvet mi veriyorsunuz?” dedi. Oradakiler

“Hayır!” deyince kadın bu sefer

“Yoksa dinimi terketmemden korktuğunuz için mi bunu bana veriyorsunuz? dedi. Onlar yine

“Hayır!” dediler. Kadın da

“O halde yemin ederim ki ben bunu asla kabul etmem” dedi. Zeyd b. Sâbit Hz. Ebubekir’e dönerek bunu haber verdi. Hz. Ebubekir de

“Biz de ona verdiklerimizi asla geri almayacağız” dedi ve bunda da ısrar etti.
[3]

_____________________________

[1] Kenz III/131 (Tayalisi, İbn Sa’d III/151, İbn Ebi Şeybe, Beyhaki VIII/143 ve başkaları Ebu Said el-Hudri’den); Heysemi V/183 (Taberani ve Ahmed’den); Kenz III/140 (Tabarani, Ebu Talha’dan bir benzerini).
[2] Aslında Beşir b. Üseyd b. Numan şaklindedir. Ancak doğrusu bizim yazdığımız gibidir).
[3] Kenz III/130 (İbn Sa’d ve İbn Cerir, Kasım b. Muhammed’den).
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/398-399.
 
Üst