Ensar ve Muhacirlerin Benî Saîde Sakîfesinde Toplanması
- Hz. Peygamber vefat ettiklerinde Ensar ile Muhacirler Benî Saîde sakîfesinde biraraya geldiler. Ensar’ın sözcüsü kalkarak şunları söyledi:
“Ey Muhacirler topluluğu! Hz. Peygamber sizden birini idareci olarak bir yere gönderdiğinde yanınıza bizden birini de katıyordu. Bu durumda bu iş için biri sizden diğeri de bizden olmak üzere iki kişi seçilsin”. Ensar adına konuşan diğer konuşmacılar da hep bunu savundular. Bunun üzerine yine Ensar’dan Zeyd b. Sâbit kalkarak
“Allah’ın Rasûlü muhacirlerden idi. Öyleyse imam da muhacirlerden olmalıdır. Bizler Hz. Peygamber’in yardımcıları olduğumuz gibi onun yerine geçecek olanların da yardımcıları olmalıyız!” dedi. Ondan sonra da Hz. Ebubekir Sıddîk ayağa kalkarak
“Ey Ensar topluluğu! Allah size hayırlı mükâfaatlar versin ve sözcünüzü de hak üzerinde sâbit kılsın!” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Allah’a yemin ederim ki eğer siz daha başka şeyler istemiş olsaydınız sizinle asla anlaşamazdık”. Bunun üzerine Zeyd b. Sâbit kalkarak Hz. Ebubekir’in elinden tuttu ve “İşte sizin sâhibiniz (emîriniz) budur, kalkınız ona biat ediniz!” dedi.[1]
- Hz. Peygamber vefat ettiklerinde Ensar, Sa’d b. Ubâde’nin yanında toplandılar. Bunu haber alan Hz. Ebubekir, Ömer ve Ebu Ubeyde b. Cerrah da oraya gittiler. Ensar’dan, Bedir’de de bulunmuş olan Hubab b. Münzir ayağa kalkarak şöyle konuştu:
“Bizden bir emir, sizden de bir emir olsun. Ey Muhacirler! Allah’a yemin ederim ki bu konuda size cimrilik gösterecek değiliz. Fakat biz, ataları ve kardeşleriyle savaşıp onları öldürdüğümüz bazı kişilerin başımıza geçerek bizden intikam almalarından korkuyoruz”. Bunun üzerine Hz. Ömer de kalkarak
“Böyle bir şey olduğu zaman, eğer gücün yetiyorsa öl!” (Çünkü bu durumda yaşamakta hayır yoktur) dedi. Ondan sonra da Hz. Ebubekir ayağa kalkarak şunları söyledi:
“Biz Kureyşliler emir, siz Ensarlar da vezirsiniz. Bu iş sizinle bizim aramızda tıpkı ikiye bölünen hurma yaprağı gibi paylaşılacaktır”. Hz. Ebubekir’in bu sözlerinden sonra ilk olarak biat eden Beşir b. Sa’d b. Numan olmuştur.[2]
Halkın kendisini halife seçmesinden sonra Hz. Ebubekir ganimetleri onlara dağıttı. Bu arada Benî Adiyy b. Neccar’dan bir kadının hissesini de Zeyd b. Sâbit’le gönderdi. Kadın
“Bu nedir?” diye sordu. Zeyd de
“Ebubekir’in paylaştırdığı gânimetten hissenize düşendir” dedi. Bunun üzerine kadın
“Dinim hususunda bana rüşvet mi veriyorsunuz?” dedi. Oradakiler
“Hayır!” deyince kadın bu sefer
“Yoksa dinimi terketmemden korktuğunuz için mi bunu bana veriyorsunuz? dedi. Onlar yine
“Hayır!” dediler. Kadın da
“O halde yemin ederim ki ben bunu asla kabul etmem” dedi. Zeyd b. Sâbit Hz. Ebubekir’e dönerek bunu haber verdi. Hz. Ebubekir de
“Biz de ona verdiklerimizi asla geri almayacağız” dedi ve bunda da ısrar etti.[3]
_____________________________
[1] Kenz III/131 (Tayalisi, İbn Sa’d III/151, İbn Ebi Şeybe, Beyhaki VIII/143 ve başkaları Ebu Said el-Hudri’den); Heysemi V/183 (Taberani ve Ahmed’den); Kenz III/140 (Tabarani, Ebu Talha’dan bir benzerini).
[2] Aslında Beşir b. Üseyd b. Numan şaklindedir. Ancak doğrusu bizim yazdığımız gibidir).
[3] Kenz III/130 (İbn Sa’d ve İbn Cerir, Kasım b. Muhammed’den).
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/398-399.