Muvahhid1
Well-known member
Biliriz bizim yüreğimizdir taşlara dönen, yarasul
.
Bizim kalblerimizdir.
Bir türlü Sana dönemeyişimizin, gözlerindeki yaşları dindiremeyişimizin, yüreğindeki hüznü gideremeyişimizin taşlaşmışlığıdır bu.
Sen'i bizden uzak tutan ne senin ne de senden sonrakilerin ayak izlerini takip edemeyişimizdir.
Hep Sen'den gayrısına kaydı bakışlarımız. Adımlarına, yoluna, Sana yar olamadık.
Sen Firdevs'i bırakıp bize döndün, biz dünyayı bırakıp Sana dönemedik.
Sen arşların arşında büyüklerin en büyüğüyle muhatapken bizi sayıkladın, biz küçüklerin en küçüğüne tenezzül ederken, seni unuttuk
Bizim yüreğimiz, bizim kalbimiz, bizim halimizdir taşlara dönen.
Seni birtürlü hakkıyla sevemeyişimiz ve yolunda birlik olamayışımızın taşlaşmışlığıdır bu çekilen çilelerin sebebi.
Ey her saniye yağıp da farkına varamadığımız rahmet deryasının kaynağı!
Ey insana insanı, insanlara insanlığı öğreten!
Ey ümitlerimizin Efendisi! Miraç'tan iner gibi, Hac'dan döner gibi beklediğimiz!
Ey varlığında güzel bir düş, sıcacık bir gülüş ve Cennette geçirilen bir an, yokluğunda ise hazan olduğumuz.
Ağlatmışlığın burukluğu, kirlenmişliğin utancı, küçüğe tenezzül etmenin küçüklüğü ve günahların ezikliği ile bekliyoruz seni.
Gözlerimizle değil aç gönüllerimizle bekliyoruz.
Mekke'den Medine'ye hicret edişin gibi bekliyoruz.
Belki oradakiler gibi hasbi değiliz; ama seni görmeden sana iman eden, geceler boyunca seni arayan, seccadelerinde okyanuslar barındıran hasbiler aşkına, seni alemlere rahmet olarak gönderen ve isyanlarımıza rağmen bizi helak etmeyen Yaradan aşkına.
el-medet yarasul
Ya Rasul
şu halime bak.
Nasıl ki bağrıyanar benim de ruhumu yaktıkça yaktı hüsranın.
Yetişmeseydin eğer ya Muhammed imdada,
Eserdi kumda yüzerken serin serin nefesin,
Akar sular gibi çağlardı her tarafta sesin.
Ey
'ın sevgilisi ve ey insanların en hayırlısı, sana hasret çekiyorum. Nasıl susuzluktan dudağı kurumuşlar bir yandan yanıp bir yandan da su ararlarsa, ben de bu hal ile seni arıyorum.
Ve nihayet umduğum, kıyamet gününde vuslatından mahrum olmamaktır.
Hiç olmazsa o gün vuslat çeşmenden ben susamışı sulayasın
Aşıkları, daimi surette divaneye çeviren senin aydınlık yüzündür ya Rasul
!
Onları derd ile sabah, aksam ah ile inleten de senin hasretindir ya Rasul
.
Mahrum eyleme şefaatinden
Çünkü
Aşkının hastası olalı beri ebedi hayatı buldum. Senin aşkının derdi hasta gönlüme devadır ya Resul
.
Bu derd kalbimi gül gibi açtırır ve senin aşkın ömrünü artırır.
Salat selam olsun sana ey canlar canı Muhammed s.a.v.:037:
Bizim kalblerimizdir.
Bir türlü Sana dönemeyişimizin, gözlerindeki yaşları dindiremeyişimizin, yüreğindeki hüznü gideremeyişimizin taşlaşmışlığıdır bu.
Sen'i bizden uzak tutan ne senin ne de senden sonrakilerin ayak izlerini takip edemeyişimizdir.
Hep Sen'den gayrısına kaydı bakışlarımız. Adımlarına, yoluna, Sana yar olamadık.
Sen Firdevs'i bırakıp bize döndün, biz dünyayı bırakıp Sana dönemedik.
Sen arşların arşında büyüklerin en büyüğüyle muhatapken bizi sayıkladın, biz küçüklerin en küçüğüne tenezzül ederken, seni unuttuk
Bizim yüreğimiz, bizim kalbimiz, bizim halimizdir taşlara dönen.
Seni birtürlü hakkıyla sevemeyişimiz ve yolunda birlik olamayışımızın taşlaşmışlığıdır bu çekilen çilelerin sebebi.
Ey her saniye yağıp da farkına varamadığımız rahmet deryasının kaynağı!
Ey insana insanı, insanlara insanlığı öğreten!
Ey ümitlerimizin Efendisi! Miraç'tan iner gibi, Hac'dan döner gibi beklediğimiz!
Ey varlığında güzel bir düş, sıcacık bir gülüş ve Cennette geçirilen bir an, yokluğunda ise hazan olduğumuz.
Ağlatmışlığın burukluğu, kirlenmişliğin utancı, küçüğe tenezzül etmenin küçüklüğü ve günahların ezikliği ile bekliyoruz seni.
Gözlerimizle değil aç gönüllerimizle bekliyoruz.
Mekke'den Medine'ye hicret edişin gibi bekliyoruz.
Belki oradakiler gibi hasbi değiliz; ama seni görmeden sana iman eden, geceler boyunca seni arayan, seccadelerinde okyanuslar barındıran hasbiler aşkına, seni alemlere rahmet olarak gönderen ve isyanlarımıza rağmen bizi helak etmeyen Yaradan aşkına.
el-medet yarasul
Ya Rasul
Nasıl ki bağrıyanar benim de ruhumu yaktıkça yaktı hüsranın.
Yetişmeseydin eğer ya Muhammed imdada,
Eserdi kumda yüzerken serin serin nefesin,
Akar sular gibi çağlardı her tarafta sesin.
Ey
Ve nihayet umduğum, kıyamet gününde vuslatından mahrum olmamaktır.
Hiç olmazsa o gün vuslat çeşmenden ben susamışı sulayasın
Aşıkları, daimi surette divaneye çeviren senin aydınlık yüzündür ya Rasul
Onları derd ile sabah, aksam ah ile inleten de senin hasretindir ya Rasul
Mahrum eyleme şefaatinden
Çünkü
Aşkının hastası olalı beri ebedi hayatı buldum. Senin aşkının derdi hasta gönlüme devadır ya Resul
Bu derd kalbimi gül gibi açtırır ve senin aşkın ömrünü artırır.
Salat selam olsun sana ey canlar canı Muhammed s.a.v.:037: