İŞte bu kısım:
"...... Rabbü'l-âlemin ve Sultanü'd-Deyyân isimleri cevap veriyorlar. " sözünden ne anlamalıyız..
Bahsi geçen yer:
Nasıl ki, Altıncı Meselede biz Hâlıkımızı arzdan, semâvâttan sorduk;
onlar fenlerin dilleriyle, güneş gibi Hâlıkımızı bize tanıttırdılar.
Aynen biz de âhiretimizi başta o bildiğimiz Rabbimizden,
sonra Peygamberimizden, sonra Kur’ân’ımızdan,
sonra sair peygamberler ve mukaddes kitaplardan,
sonra melâikelerden, sonra kâinattan soracağız.
İşte, birinci mertebede âhireti Allah’tan soruyoruz.
O da bütün gönderdiği elçileriyle ve fermanlarıyla ve bütün isimleriyle ve sıfatlarıyla,
“Evet, âhiret var-dır ve sizi oraya sevk ediyorum”
ferman ediyor.
Onuncu Söz, on iki parlak ve kat’î hakikatlerle,
bir kısım isimlerin âhirete dair cevaplarını ispat ve izah eylemiş.
Burada, o izaha iktifaen gayet kısa bir işaret ederiz.
Evet, madem hiçbir saltanat yoktur ki,
o saltanata itaat edenlere mükâfatı
ve isyan edenlere mücâzâtı bulunmasın.
Elbette rububiyet-i mutlaka mertebesinde bir saltanat-ı sermediyenin,
o saltanata iman ile intisap ve tâat ile fermanlarına teslim olanlara mükâfatı
ve o izzetli saltanatı küfür ve isyanla inkâr edenlere de mücâzâtı;
o rahmet ve cemâle,
o izzet ve celâle lâyık bir tarzda olacak diye
Rabbü’l-Âlemîn ve Sultanü’d-Deyyân isimleri cevap veriyorlar
____________
"Rabbü’l-Âlemîn ve Sultanü’d-Deyyân isimleri " ahiretin delillerinden biri oldugunu anliyoruz burda.
Rabbü’l-Âlemîn = bütün alemlerin rabbi olan Allah, bütün mülkü idare eden.
ve Sultanü’d-Deyyân= herkesin hesabını ve hakkını en iyi bilen ve veren, mükafat ve cezayı hakkıyla veren Sultan.
Bir ulkede saygisiz bir adamin devamli hukumdara karsi çiktigini, hak ve hukuka tecavuz ettigini dusunun,
Bu ulkede muhakkak bu adami cezalandiracak bir cezaevi , bir hapishane yapilir.
Ayni sekilde, bir is yerinde çalisan, is yeri sahibine karsi kötü davranip, kurallarina uymasa,
çalistigi yerden kavulmakla cezalandirilir.
Aynen oylede, Rabbul Aleminden gelen nimetlere sukur etmeyen, O'nu tanimayip, inkar edenler içinde muhakkak bir cezaevi olacaktir.
Lakin, bu dunyada, butun kurallara uysak bile, çogu zaman zalim zalimligiyle, mazlumda mazlumluguyla kalabiliyor.
Yaptigi iyiliklerin karsiliklari bu dunyada alamayabiliyor.
Nihayetsiz adalet sahibi olan Cenabi Hakkin buna izin verecegi dusunulemez.
Madem, tam adalet bu dunyada saglanamiyor, o halde hesap mutlaka baska bir aleme birakiliyor.ve bu adaleti izzet ve celal sahibi Sultanü’d-Deyyân sagliyor.