Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
M. Tahiri Mutlu
Zübeyir Ağabey üstadın Sırrına Vakıftı;ona Sorun
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="bardak" data-source="post: 120689" data-attributes="member: 1298"><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><em><strong><span style="font-size: 18px"><span style="color: darkgreen"><u>Yine Tahiri Ağabey bir gün şöyle demişti:</u></span></span></strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><em><strong></strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><em><strong>“Biz Üstadın yanında yatsıdan sonra diğer kardeşlerle birlikte ya bir defa ya iki defa kalmışızdır, o kadar... Ama Zübeyir, yatsıdan sonra devamlı yanındaydı. Onun sırrına o vâkıftı. Onun için bize sormayın, ona sorun...” </strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><em><strong></strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><em><strong>Zübeyir Ağabeyin dayanak noktası, Üstad ve Risale-i Nur’du.</strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><em><strong></strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><em><strong>Lâhikaları okuduğumda şöyle bir soru sormuştum:</strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><em><strong></strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><em><strong><span style="font-size: 18px"><span style="color: indigo">“Nur talebelerinin ortak özelliği, okumak ve neşir midir?”</span></span> Şu cevabı vermişti:</strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><em><strong></strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><em><strong><span style="font-size: 18px"><span style="color: darkgreen">“Evet kardeşim, okumak ve neşirdir.</span></span> Fakat tab başka, neşir başkadır. Neşir yaymaktır, tab ise basılıp çoğaltılmasıdır.”</strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><em><strong>Bunun üzerine bende şu mana uyanmıştı:</strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><em><strong></strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><em><strong><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="color: darkgreen">Bir Nur talebesi Risale-i Nur’u okuyor, ama intişarına çalışmıyor veya intişarına çalışıyor, ama okumuyor. Her ikisi de olmaz. Hem okuyacak, hem intişarı için gayret edecek. Dershane açacak, dersler yapacak, gençlerin gelmesini sağlayacak. Maddî manevî destekte bulunacak. Hepsi bunun içine giriyor. Böylece herkes hubb-u riyaseti terk eder, şahs-ı manevî hesabına çalışır, ondan hisseder olur.</span></span></strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><em><strong><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="color: darkgreen"></span></span></strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><em><strong>Yine bir gün şöyle demişti:</strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><em><strong></strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 15px"><em><strong>“Risale-i Nur’un tab ve basım safhaları vardır. Evvelâ hatt-ı Kur’an’la, elle yazılarak çoğaltıldı. Daha sonra, hatt-ı Kur’an’la yazılanlar, teksirle çoğaltılmaya başlandı. Ondan sonra yeni yazı daktilo makinesiyle yazılmaya başlandı. Daha sonra daktilo makinesiyle yazılanlar, teksir edilmeye başlandı. Ondan sonra matbaada dizgi yoluyla basıldı.”</strong></em></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="bardak, post: 120689, member: 1298"] [FONT=Arial Narrow][SIZE=4][I][B][SIZE=5][COLOR=darkgreen][U]Yine Tahiri Ağabey bir gün şöyle demişti:[/U][/COLOR][/SIZE] “Biz Üstadın yanında yatsıdan sonra diğer kardeşlerle birlikte ya bir defa ya iki defa kalmışızdır, o kadar... Ama Zübeyir, yatsıdan sonra devamlı yanındaydı. Onun sırrına o vâkıftı. Onun için bize sormayın, ona sorun...” Zübeyir Ağabeyin dayanak noktası, Üstad ve Risale-i Nur’du. Lâhikaları okuduğumda şöyle bir soru sormuştum: [SIZE=5][COLOR=indigo]“Nur talebelerinin ortak özelliği, okumak ve neşir midir?”[/COLOR][/SIZE] Şu cevabı vermişti: [SIZE=5][COLOR=darkgreen]“Evet kardeşim, okumak ve neşirdir.[/COLOR][/SIZE] Fakat tab başka, neşir başkadır. Neşir yaymaktır, tab ise basılıp çoğaltılmasıdır.” Bunun üzerine bende şu mana uyanmıştı: [FONT=Garamond][COLOR=darkgreen]Bir Nur talebesi Risale-i Nur’u okuyor, ama intişarına çalışmıyor veya intişarına çalışıyor, ama okumuyor. Her ikisi de olmaz. Hem okuyacak, hem intişarı için gayret edecek. Dershane açacak, dersler yapacak, gençlerin gelmesini sağlayacak. Maddî manevî destekte bulunacak. Hepsi bunun içine giriyor. Böylece herkes hubb-u riyaseti terk eder, şahs-ı manevî hesabına çalışır, ondan hisseder olur. [/COLOR][/FONT] Yine bir gün şöyle demişti: “Risale-i Nur’un tab ve basım safhaları vardır. Evvelâ hatt-ı Kur’an’la, elle yazılarak çoğaltıldı. Daha sonra, hatt-ı Kur’an’la yazılanlar, teksirle çoğaltılmaya başlandı. Ondan sonra yeni yazı daktilo makinesiyle yazılmaya başlandı. Daha sonra daktilo makinesiyle yazılanlar, teksir edilmeye başlandı. Ondan sonra matbaada dizgi yoluyla basıldı.”[/B][/I][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
M. Tahiri Mutlu
Zübeyir Ağabey üstadın Sırrına Vakıftı;ona Sorun
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst