Sevimli pabuçlarım arkadaşım olunca

Nevzatt

Well-known member
OkV_cocukxayakkabix1x.jpg
Ben beş yaşında akıllı mı akıllı bir çocuğum. Müthiş bir hayal dünyam var. Bütün çocuklar gibi neşe dolu, cıvıl cıvıl bir kalbim var. Her gün yeni şeyler öğreniyorum. Konuşmayı, masal ve hikâye anlatmayı çok seviyorum. En çok konuşmayı sevdiğim şeylerden biri de ayakkabılarım. Ben onlara ‘sevimli pabuçlarım’ diyorum. Çünkü ayakkabılarım beni tozdan, çamurdan, soğuktan koruyorlar. Tıpkı çizgi film kahramanları gibi onlar da benim masal kahramanım. Mesela, top oynuyorum. Bakkala ekmek almaya giderken onunla gidiyorum. Onunla çok iyi arkadaş olduk. Ayakkabılarımla birlikte sayamayacağım kadar maceralarım var.
Bir gün ayakkabımla gerçekleştirdiğim güzel hatıralarımı annem ve babamla da paylaşmak istedim. Her nedense bu hikâye benim kadar ilgilerini çekmedi. Hatta yüzüme tuhaf tuhaf baktılar. Ben de bir daha güzel ayakkabımla gerçekleştirdiğim hikâyelerden onlara bahsetmedim. Hepsini kalbimin bir köşesine yazdım. O günden sonra annem ve babamla daha az konuşmaya başlamıştım. Çünkü annemin benim düşüncelerimi pek önemsemediğini düşünüyordum. Ne anneme ne de babama bir şey anlatmak, duygularımı paylaşmak içimden gelmiyordu artık. Sevgili annem, duyarlı bir annedir. Bu durgun halim gözünden kaçmadı.

Bir sabah erkenden kalkmıştım. Annem mutfakta bir şeyler hazırlıyordu. Yanına gittim, derken sohbet etmeye başladık. Annem benden hikâye anlatmamı istedi. Ben de ayakkabımla ilgili bir masal anlattım. “Bir çocuğun pabuçları varmış. Bu pabuçlar hikâye anlatmayı çok severmiş. Bir gün anne-babası onu dinlemediği için hikaye anlatmayı bırakmış...” İşte o zaman annemin gözleri, senin derdini anladım yavrum, der gibi bana doğru bakıyordu. Beni kucağına alarak saçlarımı okşayıp baldan daha tatlı sözleriyle şöyle dedi: “Sevgili yavrum. Bana ayakkabınla ilgili her şeyi anlatabilirsin. Ayakkabının annesi bir hata yapmış çocuğunu dinlememekle. Anneler de hata yapar. Bazen çok yorgun olurlar, onlar hem çocuklarını hem de başka şeyler düşünürler.” dedi. Ben de, “Evet annecim, sen gün boyu çok yoruluyorsun, çamaşır yıkıyorsun, bize yemek hazırlıyorsun...” dedim. O günden sonra birlikte bir karar aldık. Ben anneme hikâyelerimden istediğimi seçip istediğim zaman anlatacaktım. Annem de beni dinleyeceğine söz verdi. O günden sonra anneme bir şey söylemek istediğimde korkmadan söylemeye başladım.

Sevgili anneler! Sevgiyle dinlenen çocuklar, anne-babalarıyla daha güzel bir iletişim kurarlar. Üstelik biri konuştuğu zaman dinlemeyi öğrenirler. İleride daha büyük sorunlarla karşılaştıklarında korkmadan annelerine anlatırlar. Paylaşmayı severler. Çocuklarınız mutlu olur. Sizler daha da çok mutlu olursunuz.
 
Üst