Bismillahirrahmanirrahim
Beraber anlamak ümidiyle..
[BILGI]
“Minhâcü’s-Sünne” bu risaleye lâyık görülmüştür.
Mesele-i İmamet bir mesele-i fer’iye olduğu halde, ziyade ehemmiyet verildiğinden, bir mesâil-i imaniye sırasına girip, ilm-i kelâmda ve usulüddinde medar-ı nazar olduğu
1 cihetle Kur’ân’a ve imana ait hizmet-i esasiyemize münasebeti bulunduğundan, cüz’î bahsedildi.
لَقَدْ جَاۤءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ اَنْفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِنِينَ رَؤُفٌ رَحِيمٌ فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُلْ
حَسْبِىَ اللهُ لاَۤ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ
2
قُلْ لاَۤ اَسْئَلُكُمْ عَلَيْهِ اَجْرًا اِلاَّ الْمَوَدَّةَ فِى الْقُرْبىٰ
3
Şu âyet-i azîmenin çok hakaik-i azîmesinden bir iki hakikatine İki Makam ile işaret edeceğiz.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın ümmetine karşı kemâl-i şefkat ve merhametini ifade ediyor.
Evet, rivayet-i sahiha ile, mahşerin dehşetinden herkes, hattâ enbiya dahi “nefsî, nefsî” dedikleri zaman, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm “ümmetî, ümmetî” diye
4 refet ve şefkatini göstereceği gibi,
5 yeni dünyaya geldiği zaman, ehl-i keşfin tasdikiyle, validesi onun münâcâtından “ümmetî, ümmetî”
6 işitmiş. Hem bütün tarih-i hayatı ve neşrettiği şefkatkârâne mekârim-i ahlâk, kemâl-i şefkat ve refetini gösterdiği gibi, ümmetinin hadsiz salâvatına hadsiz ihtiyaç göstermekle,
7 ümmetinin bütün saadetleriyle kemâl-i şefkatinden alâkadar olduğunu göstermekle hadsiz bir şefkatini göstermiş.
İşte bu derece şefkatli ve merhametli bir rehberin sünnet-i seniyyesine müraat etmemek ne derece nankörlük ve vicdansızlık olduğunu kıyas eyle.
Dipnot-1 el-İcî, Kitabü’l-Mevakıf: 3:331; Ahmed bin Muhammed, Kitabü Usûli’d-Dîn: 269, 279.
Dipnot-2 “Size, kendi içinizden öyle bir peygamber geldi ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona pek ağır gelir. O size çok düşkün, mü’minlere çok şefkatli, çok merhametlidir. Ey Peygamber, eğer senden yüz çevirecek olurlarsa de ki: Allah bana yeter. Ondan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ben Ona tevekkül ettim. Yüce Arşın Rabbi de Odur.” Tevbe Sûresi, 9:128-129.
Dipnot-3 “De ki: Vazifem karşılığında sizden bir ücret istemiyorum. Sizden istediğim, ancak akrabaya sevgi ve Ehl-i Beytime muhabbettir.” Şûrâ Sûresi, 42:23.
Dipnot-4 Buharî, Tevhid: 36, Tefsir: 17, Sûre 5, Fiten: 1; Müslim, Îmân: 326, 327; Tirmizî, Kıyâmet: 10; Dârimî, Mukaddime: 8.
Dipnot-5 bk. Buhârî, Tevhid: 32; Müslim, Îman: 326.
Dipnot-6 bk. Suyûtî, el-Hasâisü’l-Kübrâ: 1:80, 85, 91; en-Nebhânî, Hüccetullâhi ale’l-Âlemîn: 224, 227-228.
Dipnot-7 bk. Ahzap Sûresi, 33:56; Ayrıca bk.: Tirmizî, Kıyamet: 24.
[/BILGI]
[NOT]
Soru 1: Peygamber Efendimiz a.s.v'ın şefkat ve merhametini nasıl anlayabiliriz?
Soru 2:Kendi zamanında bulunan Ashabından ziyade neden Ümmetine şefkat ve merhamet ediyor?
Soru 3:Madem Resulu Zişan s.a.v efendimiz şefkat ve merhamet ile muhabbet ediyor bizler ümmeti olarak nasıl mukabilde bulunabiliriz?
[/NOT]
Beraber anlamak ümidiyle..
[BILGI]
Dördüncü Lem’a
“Minhâcü’s-Sünne” bu risaleye lâyık görülmüştür.
Mesele-i İmamet bir mesele-i fer’iye olduğu halde, ziyade ehemmiyet verildiğinden, bir mesâil-i imaniye sırasına girip, ilm-i kelâmda ve usulüddinde medar-ı nazar olduğu
لَقَدْ جَاۤءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ اَنْفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِنِينَ رَؤُفٌ رَحِيمٌ فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُلْ
حَسْبِىَ اللهُ لاَۤ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ
قُلْ لاَۤ اَسْئَلُكُمْ عَلَيْهِ اَجْرًا اِلاَّ الْمَوَدَّةَ فِى الْقُرْبىٰ
Şu âyet-i azîmenin çok hakaik-i azîmesinden bir iki hakikatine İki Makam ile işaret edeceğiz.
Birinci Makam
Dört Nüktedir.
BİRİNCİ NÜKTE
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın ümmetine karşı kemâl-i şefkat ve merhametini ifade ediyor.
Evet, rivayet-i sahiha ile, mahşerin dehşetinden herkes, hattâ enbiya dahi “nefsî, nefsî” dedikleri zaman, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm “ümmetî, ümmetî” diye
İşte bu derece şefkatli ve merhametli bir rehberin sünnet-i seniyyesine müraat etmemek ne derece nankörlük ve vicdansızlık olduğunu kıyas eyle.
Dipnot-1 el-İcî, Kitabü’l-Mevakıf: 3:331; Ahmed bin Muhammed, Kitabü Usûli’d-Dîn: 269, 279.
Dipnot-2 “Size, kendi içinizden öyle bir peygamber geldi ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona pek ağır gelir. O size çok düşkün, mü’minlere çok şefkatli, çok merhametlidir. Ey Peygamber, eğer senden yüz çevirecek olurlarsa de ki: Allah bana yeter. Ondan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ben Ona tevekkül ettim. Yüce Arşın Rabbi de Odur.” Tevbe Sûresi, 9:128-129.
Dipnot-3 “De ki: Vazifem karşılığında sizden bir ücret istemiyorum. Sizden istediğim, ancak akrabaya sevgi ve Ehl-i Beytime muhabbettir.” Şûrâ Sûresi, 42:23.
Dipnot-4 Buharî, Tevhid: 36, Tefsir: 17, Sûre 5, Fiten: 1; Müslim, Îmân: 326, 327; Tirmizî, Kıyâmet: 10; Dârimî, Mukaddime: 8.
Dipnot-5 bk. Buhârî, Tevhid: 32; Müslim, Îman: 326.
Dipnot-6 bk. Suyûtî, el-Hasâisü’l-Kübrâ: 1:80, 85, 91; en-Nebhânî, Hüccetullâhi ale’l-Âlemîn: 224, 227-228.
Dipnot-7 bk. Ahzap Sûresi, 33:56; Ayrıca bk.: Tirmizî, Kıyamet: 24.
[/BILGI]
[NOT]
Soru 1: Peygamber Efendimiz a.s.v'ın şefkat ve merhametini nasıl anlayabiliriz?
Soru 2:Kendi zamanında bulunan Ashabından ziyade neden Ümmetine şefkat ve merhamet ediyor?
Soru 3:Madem Resulu Zişan s.a.v efendimiz şefkat ve merhamet ile muhabbet ediyor bizler ümmeti olarak nasıl mukabilde bulunabiliriz?
[/NOT]