Huseyni
Müdavim
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Eser: Sözler/On Dördüncü Lem'a'nın İkinci Makamı/Beşinci Sır
Konu: “Muhakkak ki Allah, insanı Rahmân sûretinde yaratmıştır.” Hadisi Hakkında.
Açıklamalı risale derslerimiz devam ediyor.
Selam ve dua ile.
[BILGI]BEŞİNCİ SIR
Bir hadis-i şerifte vârid olmuş ki:
[SUP]1[/SUP] اِنَّ اللهَ خَلَقَ اْلاِنْسَانَ عَلٰى صُورَةِ الرَّحْمٰنِ(ev kemâ kàl.) Bu hadis-i şerifi, bir kısım ehl-i tarikat, akaid-i imaniyeye münasip düşmeyen acip bir tarzda tefsir etmişler. Hattâ onlardan bir kısım ehl-i aşk, insanın sima-yı mânevîsine bir suret-i Rahmân nazarıyla bakmışlar. Ehl-i tarikatın ekserinde sekir ve ehl-i aşkın çoğunda istiğrak ve iltibas olduğundan, hakikate muhalif telâkkilerinde belki mâzurdurlar. Fakat aklı başında olanlar, fikren, onların esas-ı akaide münâfi olan mânâlarını kabul edemez. Etse hata eder.
Evet, bütün kâinatı bir saray, bir ev gibi muntazam idare eden ve yıldızları zerreler gibi hikmetli ve kolay çeviren ve gezdiren ve zerrâtı muntazam memurlar gibi istihdam eden Zât-ı Akdes-i İlâhînin şerîki, nazîri, zıddı, niddi olmadığı gibi,[SUP]2[/SUP] لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَىْءٌ وَهُوَ السَّمِيعُ الْبَصِير
sırrıyla, sureti, misli, misali, şebîhi dahi olamaz. Fakat,
[SUP]3[/SUP]وَلَهُ الْمَثَلُ اْلاَعْلٰى فِى السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ وَهُوَ اْلعَزِيزُ الْحَكِيم sırrıyla, mesel ve temsil ile şuûnâtına ve sıfât ve esmâsına bakılır. Demek, mesel ve temsil, şuûnât nokta-i nazarında vardır.
Şu mezkûr hadis-i şerifin çok makàsıdından birisi şudur ki:
İnsan, ism-i Rahmân’ı tamamıyla gösterir bir surettedir. Evet, sabıkan beyan ettiğimiz gibi, kâinatın simasında bin bir ismin şuâlarından tezahür eden ism-i Rahmân göründüğü gibi ve zemin yüzünün simasında rububiyet-i mutlaka-i İlâhiyenin hadsiz cilveleriyle tezahür eden ism-i Rahmân gösterildiği gibi, insanın suret-i câmiasında, küçük bir mikyasta, zeminin siması ve kâinatın siması gibi yine o ism-i Rahmân’ın cilve-i etemmini gösterir demektir.
Hem işarettir ki, Zât-ı Rahmânü’r-Rahîmin delilleri ve âyineleri olan zîhayat ve insan gibi mazharlar o kadar o Zât-ı Vâcibü’l-Vücuda delâletleri kat’î ve vâzıh ve zâhirdir ki, güneşin timsalini ve aksini tutan parlak bir âyine parlaklığına ve delâletinin vuzuhuna işareten “O âyine güneştir” denildiği gibi, “İnsanda suret-i Rahmân var” vuzuh-u delâletine ve kemâl-i münasebetine işareten denilmiş ve denilir. Ve ehl-i vahdetü’l-vücudun mutedil kısmı Lâ mevcude illâ Hû bu sırra binaen, bu delâletin vuzuhuna ve bu münasebetin kemâline bir ünvan olarak demişler.
اَللّٰهُمَّ يَا رَحْمٰنُ يَا رَحِيمُ بِحَقِّ « بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ » اِرْحَمْناَ كَمَا يَلِيقُ بِرَحِيمِيَّتِكَ وَفَهِّمْنَاۤ اَسْرَارَ « بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ » كَمَا يَلِيقُ بِرَحْمَانِيَّتِكَ اٰمِينَ[SUP]4[/SUP]
[SUP]1[/SUP] : “Muhakkak ki Allah, insanı Rahmân sûretinde yaratmıştır.” Buharî, İsti’zân: 1; Müslim, Birr: 115, Cennet: 28; Müsned, 2:244, 251, 315, 323, 434, 463, 519.
[SUP]2[/SUP] : “Onun benzeri hiçbir şey yoktur. O herşeyi hakkıyla işitir, herşeyi hakkıyla görür.” Şûrâ Sûresi, 42:11.
[SUP]3[/SUP] : “Göklerde ve yerde tecellî eden en yüce sıfatlar Onundur. Onun kudreti herşeye galiptir; Onun hikmeti herşeyi kuşatır.” Rum Sûresi, 30:27.
[SUP]4[/SUP] : Ey Rahmân ve Rahîm olan Allahım! “Bismillâhirrahmânirrahîm”in hakkı için, Rahîmiyetine yaraşır şekilde bize merhamet et ve Rahmâniyetine yaraşır şekilde, bize “Bismillâhirrahmânirrahîm”in sırlarını anlamayı temin et.[/BILGI]
[TAVSIYE]Diğer Sözler dersleri: Sözler
Diğer açıklamalı dersler: Risale Açıklamalı[/TAVSIYE]
Eser: Sözler/On Dördüncü Lem'a'nın İkinci Makamı/Beşinci Sır
Konu: “Muhakkak ki Allah, insanı Rahmân sûretinde yaratmıştır.” Hadisi Hakkında.
Açıklamalı risale derslerimiz devam ediyor.
- Derslerimize herkes katılabilir.
- Soru sorabilir veya sorulan sorulara cevap verebilir.
- Ders anlayışımız; "biz biliyoruz, öğretiyoruz" değil, "anladığımızı paylaşıyoruz." şeklindedir.
- Açıklamalı dersler, birkaç yöneticinin kendi tekelinde gibi algılanmamalı.
- Yöneticiler derslerin sadece takibini ve seri olarak açma vazifelerini üstlenmekteler.
- Bunun dışında dersin gidişatı herkese açıktır.
- Bundan dolayı bütün kardeşlerimizin derslere iştirak etmelerini arzu ediyoruz.
Selam ve dua ile.
[BILGI]BEŞİNCİ SIR
Bir hadis-i şerifte vârid olmuş ki:
[SUP]1[/SUP] اِنَّ اللهَ خَلَقَ اْلاِنْسَانَ عَلٰى صُورَةِ الرَّحْمٰنِ(ev kemâ kàl.) Bu hadis-i şerifi, bir kısım ehl-i tarikat, akaid-i imaniyeye münasip düşmeyen acip bir tarzda tefsir etmişler. Hattâ onlardan bir kısım ehl-i aşk, insanın sima-yı mânevîsine bir suret-i Rahmân nazarıyla bakmışlar. Ehl-i tarikatın ekserinde sekir ve ehl-i aşkın çoğunda istiğrak ve iltibas olduğundan, hakikate muhalif telâkkilerinde belki mâzurdurlar. Fakat aklı başında olanlar, fikren, onların esas-ı akaide münâfi olan mânâlarını kabul edemez. Etse hata eder.
Evet, bütün kâinatı bir saray, bir ev gibi muntazam idare eden ve yıldızları zerreler gibi hikmetli ve kolay çeviren ve gezdiren ve zerrâtı muntazam memurlar gibi istihdam eden Zât-ı Akdes-i İlâhînin şerîki, nazîri, zıddı, niddi olmadığı gibi,[SUP]2[/SUP] لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَىْءٌ وَهُوَ السَّمِيعُ الْبَصِير
sırrıyla, sureti, misli, misali, şebîhi dahi olamaz. Fakat,
[SUP]3[/SUP]وَلَهُ الْمَثَلُ اْلاَعْلٰى فِى السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ وَهُوَ اْلعَزِيزُ الْحَكِيم sırrıyla, mesel ve temsil ile şuûnâtına ve sıfât ve esmâsına bakılır. Demek, mesel ve temsil, şuûnât nokta-i nazarında vardır.
Şu mezkûr hadis-i şerifin çok makàsıdından birisi şudur ki:
İnsan, ism-i Rahmân’ı tamamıyla gösterir bir surettedir. Evet, sabıkan beyan ettiğimiz gibi, kâinatın simasında bin bir ismin şuâlarından tezahür eden ism-i Rahmân göründüğü gibi ve zemin yüzünün simasında rububiyet-i mutlaka-i İlâhiyenin hadsiz cilveleriyle tezahür eden ism-i Rahmân gösterildiği gibi, insanın suret-i câmiasında, küçük bir mikyasta, zeminin siması ve kâinatın siması gibi yine o ism-i Rahmân’ın cilve-i etemmini gösterir demektir.
Hem işarettir ki, Zât-ı Rahmânü’r-Rahîmin delilleri ve âyineleri olan zîhayat ve insan gibi mazharlar o kadar o Zât-ı Vâcibü’l-Vücuda delâletleri kat’î ve vâzıh ve zâhirdir ki, güneşin timsalini ve aksini tutan parlak bir âyine parlaklığına ve delâletinin vuzuhuna işareten “O âyine güneştir” denildiği gibi, “İnsanda suret-i Rahmân var” vuzuh-u delâletine ve kemâl-i münasebetine işareten denilmiş ve denilir. Ve ehl-i vahdetü’l-vücudun mutedil kısmı Lâ mevcude illâ Hû bu sırra binaen, bu delâletin vuzuhuna ve bu münasebetin kemâline bir ünvan olarak demişler.
اَللّٰهُمَّ يَا رَحْمٰنُ يَا رَحِيمُ بِحَقِّ « بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ » اِرْحَمْناَ كَمَا يَلِيقُ بِرَحِيمِيَّتِكَ وَفَهِّمْنَاۤ اَسْرَارَ « بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ » كَمَا يَلِيقُ بِرَحْمَانِيَّتِكَ اٰمِينَ[SUP]4[/SUP]
[SUP]1[/SUP] : “Muhakkak ki Allah, insanı Rahmân sûretinde yaratmıştır.” Buharî, İsti’zân: 1; Müslim, Birr: 115, Cennet: 28; Müsned, 2:244, 251, 315, 323, 434, 463, 519.
[SUP]2[/SUP] : “Onun benzeri hiçbir şey yoktur. O herşeyi hakkıyla işitir, herşeyi hakkıyla görür.” Şûrâ Sûresi, 42:11.
[SUP]3[/SUP] : “Göklerde ve yerde tecellî eden en yüce sıfatlar Onundur. Onun kudreti herşeye galiptir; Onun hikmeti herşeyi kuşatır.” Rum Sûresi, 30:27.
[SUP]4[/SUP] : Ey Rahmân ve Rahîm olan Allahım! “Bismillâhirrahmânirrahîm”in hakkı için, Rahîmiyetine yaraşır şekilde bize merhamet et ve Rahmâniyetine yaraşır şekilde, bize “Bismillâhirrahmânirrahîm”in sırlarını anlamayı temin et.[/BILGI]
[TAVSIYE]Diğer Sözler dersleri: Sözler
Diğer açıklamalı dersler: Risale Açıklamalı[/TAVSIYE]