Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Menkıbeler ve Kıssadan Hisseler..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ABDULLAH4" data-source="post: 490986" data-attributes="member: 1004566"><p>Meczup Hikayeleri</p><p>Uyarı !!! Bir meczup ne söylerse kınama onu. Çünkü o, bulunduğu makamda sarhoştur, aklı başında değildir. Sen kendine gel de dilini tutu, onun gibi söyleme.</p><p></p><p>Eşeğin Bedelini Kim Ödeyecek? </p><p></p><p></p><p>Yakında</p><p></p><p>Evi Olmayan Meczup</p><p></p><p></p><p></p><p>Yakında</p><p></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p>Meczubun Başına Gelen Dolu</p><p></p><p></p><p></p><p>Bir meczup vardı. Çocuklar onu taşladıkları için canı çok sıkılmış, kızmıştı. Kaça kaça bir hamamın köşesine sığındı. Sığındığı köşede bir penceresi vardı hamamın.</p><p></p><p></p><p>Biraz sonra dolu yağmaya başladı, pencereden giren her dolu da meczubun başına geliverdi. Doluyu taş sandığından kızgınlığı arttı delinin. "Neden bana taş atıyorlar" diye atana bir hayli sövdü, saydı. O sırada güneş, bulutların arasından çıkıp olduğ uyeri aydınlattı. başına gelenin taş olmayıp da dolu olduğunu anlayınca küfrettiğine pişman olup dedi ki:</p><p>-Yarabbi, şu bulunduğum yer karanlıktı, farkedemedim, yanıldım. Ne söylediysem geri alıyorum. </p><p>Meczubun Nasibi </p><p>Bir köşede yalnız başına yaşayan bir meczup vardı. Şöhretli biri meczubun yanına gidip der ki;</p><p></p><p></p><p>- Sende liyakat görüyüorum ben. Bütün duygularını bir tek yere bağlamış, orada toplamışsın. Kalbin perişan, aklın dağınık değil.</p><p></p><p></p><p>Meczup:</p><p></p><p>-Ben nasıl dediğin mevki de olayım ki! Beni büütn gün sinekler rahatsız eder geceleri de pireler uyutmaz. Nemrud'un burnuna küçücük bir sivrisinek girmiş, o sersemin beynini doldurmuştu. Bil mem ki ben de zamanın Nemrud'u muyum ki Sevgiliden nasibim yalnız sinek ve pire, der.</p><p></p><p></p><p></p><p>Meczubun Ölümü</p><p></p><p></p><p>Sırra ermiş bir meczubun can vermesi uzamıştı. Can çekişip duruyır, inliyor, sel gibi gözyaşları ile gönülleri dağlayara diyordu ki:</p><p></p><p></p><p>-Ey Rabbim! Beni sen dünyaya getirdin, madem ki götüreceksin neden getirdin ki? Canım olmasaydı, can verme derdim olmaz, rahat olurdum. Ne ben doğardım, ölürdüm; ne de sen beni dünyaya getirir, sonra da canımı alırdın. Keşke gelip gitme zahmeti olmasaydı. Bu gelip gitme olmasa, hiç de kötü olmazdı. Ölüme hazırlanmak farz ama benim bunu düşünecek gücüm yok.</p><p></p><p></p><p></p><p>Meczup ve Hızır </p><p></p><p>Dünyadan elini ayağını çekmiş bir meczuba Hızır :</p><p></p><p>- Ey işini tamamlamış Allah aşığı, bana dost olmak ister misin? diye sorar.</p><p></p><p>Meczup:</p><p></p><p></p><p>- Senin halin benimkine uymaz. Sen kıyamete kadar yaşmak için abıhayat içtin. Ben ise sevgiliye kavuşmak için canımdan ayrıldım. Sen canını koruma sevdasındasın ben ise feda etmek derdindeyim. En iyisi, seninle ben tuzaktan kurtulmak içindağılan kuşlar gibi biribirimizden uzak olalım, diyerek Hızır a.s'ın teklifini rededer.</p><p></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p>Mısır'daki Kıtlık</p><p></p><p></p><p>Mısır'da birdenbire bir kıtlıktır oldu. Halk ekmek diyerek inliyor ve teker teker düşerek ölüyordu. Yollar insan ölüsü dolmuştu. Yarı canlılar da ölenleri yiyordu.</p><p></p><p></p><p>Bir meczup, halkın ölmekte olduğunu ve bir parçacık bile ekmeği bulamadığını görünce:</p><p></p><p></p><p>- Ey dünya ve ahiret padişahı, verecek rızkın yoksa, bari az insan yaratsaydın der.</p><p></p><p></p><p>Deli, ne yaparsa yapsın, deliliğine bağışlanır, affedilir. O'nun gibi günahlara batmış kimse yoktur, ama Allah, şüphe yok ki lütfeder, bağışlar onu.</p><p></p><p></p><p></p><p>Su Üstüne Kurulan Yapı</p><p></p><p></p><p>Bir meczuba sordular:</p><p></p><p></p><p>- Şu iki alemin aslı nedir ki bunlarda bunca hayaller, vehimler var?</p><p></p><p></p><p>Meczup dedi ki:</p><p></p><p></p><p>- Her iki alem de yukarısış aşağısı aslında bir damla sudan ibaret. Ne var ne de yok. Önce bir damla su yaratıldı, sonra Sevgili, o damladan göründü. Sudan yaratılan her şey demir gibi sağlam olsa bile bâki kalmaz. Demirden sertini bulamazsın alemde, ama onun da harcı sudur, bak da gör.</p><p></p><p></p><p>Suyun durulduğunu gören hiç yok, peki su üstüne kurulan yapının duracağını kim söyleyebilir?</p><p></p><p>Kaynak: Mantıku't - Tayr, Feridüddin Attar</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ABDULLAH4, post: 490986, member: 1004566"] Meczup Hikayeleri Uyarı !!! Bir meczup ne söylerse kınama onu. Çünkü o, bulunduğu makamda sarhoştur, aklı başında değildir. Sen kendine gel de dilini tutu, onun gibi söyleme. Eşeğin Bedelini Kim Ödeyecek? Yakında Evi Olmayan Meczup Yakında Meczubun Başına Gelen Dolu Bir meczup vardı. Çocuklar onu taşladıkları için canı çok sıkılmış, kızmıştı. Kaça kaça bir hamamın köşesine sığındı. Sığındığı köşede bir penceresi vardı hamamın. Biraz sonra dolu yağmaya başladı, pencereden giren her dolu da meczubun başına geliverdi. Doluyu taş sandığından kızgınlığı arttı delinin. "Neden bana taş atıyorlar" diye atana bir hayli sövdü, saydı. O sırada güneş, bulutların arasından çıkıp olduğ uyeri aydınlattı. başına gelenin taş olmayıp da dolu olduğunu anlayınca küfrettiğine pişman olup dedi ki: -Yarabbi, şu bulunduğum yer karanlıktı, farkedemedim, yanıldım. Ne söylediysem geri alıyorum. Meczubun Nasibi Bir köşede yalnız başına yaşayan bir meczup vardı. Şöhretli biri meczubun yanına gidip der ki; - Sende liyakat görüyüorum ben. Bütün duygularını bir tek yere bağlamış, orada toplamışsın. Kalbin perişan, aklın dağınık değil. Meczup: -Ben nasıl dediğin mevki de olayım ki! Beni büütn gün sinekler rahatsız eder geceleri de pireler uyutmaz. Nemrud'un burnuna küçücük bir sivrisinek girmiş, o sersemin beynini doldurmuştu. Bil mem ki ben de zamanın Nemrud'u muyum ki Sevgiliden nasibim yalnız sinek ve pire, der. Meczubun Ölümü Sırra ermiş bir meczubun can vermesi uzamıştı. Can çekişip duruyır, inliyor, sel gibi gözyaşları ile gönülleri dağlayara diyordu ki: -Ey Rabbim! Beni sen dünyaya getirdin, madem ki götüreceksin neden getirdin ki? Canım olmasaydı, can verme derdim olmaz, rahat olurdum. Ne ben doğardım, ölürdüm; ne de sen beni dünyaya getirir, sonra da canımı alırdın. Keşke gelip gitme zahmeti olmasaydı. Bu gelip gitme olmasa, hiç de kötü olmazdı. Ölüme hazırlanmak farz ama benim bunu düşünecek gücüm yok. Meczup ve Hızır Dünyadan elini ayağını çekmiş bir meczuba Hızır : - Ey işini tamamlamış Allah aşığı, bana dost olmak ister misin? diye sorar. Meczup: - Senin halin benimkine uymaz. Sen kıyamete kadar yaşmak için abıhayat içtin. Ben ise sevgiliye kavuşmak için canımdan ayrıldım. Sen canını koruma sevdasındasın ben ise feda etmek derdindeyim. En iyisi, seninle ben tuzaktan kurtulmak içindağılan kuşlar gibi biribirimizden uzak olalım, diyerek Hızır a.s'ın teklifini rededer. Mısır'daki Kıtlık Mısır'da birdenbire bir kıtlıktır oldu. Halk ekmek diyerek inliyor ve teker teker düşerek ölüyordu. Yollar insan ölüsü dolmuştu. Yarı canlılar da ölenleri yiyordu. Bir meczup, halkın ölmekte olduğunu ve bir parçacık bile ekmeği bulamadığını görünce: - Ey dünya ve ahiret padişahı, verecek rızkın yoksa, bari az insan yaratsaydın der. Deli, ne yaparsa yapsın, deliliğine bağışlanır, affedilir. O'nun gibi günahlara batmış kimse yoktur, ama Allah, şüphe yok ki lütfeder, bağışlar onu. Su Üstüne Kurulan Yapı Bir meczuba sordular: - Şu iki alemin aslı nedir ki bunlarda bunca hayaller, vehimler var? Meczup dedi ki: - Her iki alem de yukarısış aşağısı aslında bir damla sudan ibaret. Ne var ne de yok. Önce bir damla su yaratıldı, sonra Sevgili, o damladan göründü. Sudan yaratılan her şey demir gibi sağlam olsa bile bâki kalmaz. Demirden sertini bulamazsın alemde, ama onun da harcı sudur, bak da gör. Suyun durulduğunu gören hiç yok, peki su üstüne kurulan yapının duracağını kim söyleyebilir? Kaynak: Mantıku't - Tayr, Feridüddin Attar [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Menkıbeler ve Kıssadan Hisseler..
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst