Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Menkıbeler ve Kıssadan Hisseler..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="garp" data-source="post: 432744" data-attributes="member: 1024392"><p>BIR BOSTAN BEKÇISI </p><p></p><p></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"> Evliyanın büyüklerinden İbrahim bin Edhem k.s. Hazretleri anlatıyor: </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"> Babam Horasan – Belh hükümdarlarındandı. Bir gün atına binip ava çıkmıştım. Önüme çıkan -tilki veya tavsan- bir hayvani kovalıyordum. Arkadan bir ses duydum: </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">- Ey İbrahim, sen bunun için yaratılmadın, bununla emrolunmadın! </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"> Sağa-sola bakındım, fakat kimseyi göremedim. Ayni sesi daha açıktan, sonra da pek yakından yine iki kere duydum. Bu sefer durdum ve dedim ki: Bu bana Allah’tan bir uyarıdır. Vallahi bugünden sonra Rabbime isyankârlık yapmam. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"> Atımı sürüp babamın bir çobanına geldim. Onun çoban elbisesini aldım, kendi kıymetli elbiselerimi ona bıraktım. Dağları, ovaları asarak yürüdüm; Irak ülkesine ulaştım. Oralarda günlerce isçi olarak çalıştım. Fakat helal kaygısından hiçbir şey bana huzur vermiyordu. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"> Bazı olgun kişiler, safi helal kazanç için Sam ve Tarsus tarafına gitmemi tavsiye etmişlerdi.Oralara gittim. Tarsus’ta iken nice günler bostanlarda bekçilik yaptım. Bir gün bostan sahibinin arkadaşları gelmişti. Adam dedi ki: </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">- Ey bağ bekçisi! Git de narların en iyisinden biraz getir. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"> Bir miktar nar getirdim. Adam narı kesince, ekşi olduğunu gördü. O zaman dedi ki: </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">- Sen bunca zamandır bahçemizde bekçisin; meyve ve narlarımızdan da yiyorsun. Tatlıyı eksiden ayıramıyor musun? </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">- Vallahi ben meyvelerinizden bir şey yemedim, tatlısını da eksisinden ayıramam! </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"> Adam şaşkın bir edayla bana sunu söyledi: </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">- Hayret bir şeysin yahu! Sen İbrahim Edhem olsan, bundan fazla olmazdın. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"> Ertesi gün bu haber halk arasında yayılıverdi. Meraklı insanlar, gruplar halinde bahçeye akın etti.Gelenlerin çoğaldığını görünce, ben bir yanda saklandım. İnsanlar bahçeye dolarken, aralarından sıyrılıp kaçıverdim…</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="garp, post: 432744, member: 1024392"] BIR BOSTAN BEKÇISI [SIZE=3] Evliyanın büyüklerinden İbrahim bin Edhem k.s. Hazretleri anlatıyor: Babam Horasan – Belh hükümdarlarındandı. Bir gün atına binip ava çıkmıştım. Önüme çıkan -tilki veya tavsan- bir hayvani kovalıyordum. Arkadan bir ses duydum: - Ey İbrahim, sen bunun için yaratılmadın, bununla emrolunmadın! Sağa-sola bakındım, fakat kimseyi göremedim. Ayni sesi daha açıktan, sonra da pek yakından yine iki kere duydum. Bu sefer durdum ve dedim ki: Bu bana Allah’tan bir uyarıdır. Vallahi bugünden sonra Rabbime isyankârlık yapmam. Atımı sürüp babamın bir çobanına geldim. Onun çoban elbisesini aldım, kendi kıymetli elbiselerimi ona bıraktım. Dağları, ovaları asarak yürüdüm; Irak ülkesine ulaştım. Oralarda günlerce isçi olarak çalıştım. Fakat helal kaygısından hiçbir şey bana huzur vermiyordu. Bazı olgun kişiler, safi helal kazanç için Sam ve Tarsus tarafına gitmemi tavsiye etmişlerdi.Oralara gittim. Tarsus’ta iken nice günler bostanlarda bekçilik yaptım. Bir gün bostan sahibinin arkadaşları gelmişti. Adam dedi ki: - Ey bağ bekçisi! Git de narların en iyisinden biraz getir. Bir miktar nar getirdim. Adam narı kesince, ekşi olduğunu gördü. O zaman dedi ki: - Sen bunca zamandır bahçemizde bekçisin; meyve ve narlarımızdan da yiyorsun. Tatlıyı eksiden ayıramıyor musun? - Vallahi ben meyvelerinizden bir şey yemedim, tatlısını da eksisinden ayıramam! Adam şaşkın bir edayla bana sunu söyledi: - Hayret bir şeysin yahu! Sen İbrahim Edhem olsan, bundan fazla olmazdın. Ertesi gün bu haber halk arasında yayılıverdi. Meraklı insanlar, gruplar halinde bahçeye akın etti.Gelenlerin çoğaldığını görünce, ben bir yanda saklandım. İnsanlar bahçeye dolarken, aralarından sıyrılıp kaçıverdim…[/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Menkıbeler ve Kıssadan Hisseler..
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst