Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Menkıbeler ve Kıssadan Hisseler..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ABDULLAH4" data-source="post: 397951" data-attributes="member: 1004566"><p><strong><span style="font-size: 15px">Bana Kerîm lâzım, kerâmet değil!”</span></strong></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p>Bayezid-i Bistâmî şöyle anlatır:</p><p></p><p>Birgün Dicle nehrinden karşı tarafa geçecektim. Yanına varınca Dicle’nin iki yakası, bana yol vermek için birleşti. Derhal kendimi toparladım ve Dicle’ye şöyle dedim:</p><p></p><p>“And olsun ki, ben, buna kanmam. Zîrâ sandalcılar bir adamı yarım akçeye geçiriyorlar. Ama sen, otuz senelik amelimi istiyorsun! O hâlde mahşer için hazırladığım amel-i sâlihlerimi aslâ burada yarım akçeye verip ziyan edemem. Bana Kerîm lâzım, kerâmet değil!”</p><p></p><p style="margin-left: 20px">HİSSE:</p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p><p>Nefse hoş gelen bir fiil olarak kerâmet, gerçek Hak dostlarının büyük bir hassâsiyetle üzerinde durdukları bir meseledir. Zîrâ kerâmeti bir kenara koyup bir anlık zorluğa katlanmanın bedeli, ya geçici bir yorgunluk ya da üç-beş kuruş masraf veya kulların gözüne meçhul kalmaktır. Ancak kerâmete sarılmanın bedeli ise, bazen o âna kadar yapılan amel-i sâlihlerin tamamıdır ki, bu insanı yüceliklere eli boş götüren bir gönül iflâsıdır. Onun için bütün ârifler, Hakk’ın murâd etmesi müstesnâ, halkın rızâsını ve takdîrini kazanmak demek olan kerâmete aslâ meyletmemişler, dâimâ Kerîm olan Mevlâ’nın rızâsını tahsîle gayret etmişlerdir.</p><p></p><p></p><p>Bu meyânda evliyâullâhın büyüklerinden Sehl bin Abdullâh et-Tüsterî, ne güzel buyurur:</p><p></p><p></p><p>“Kerâmetlerin en büyüğü, kötü huyları, iyi huylarla değiştirmektir. Üstelik bazı kerâmetler, ağlayan çocuklara oyalansınlar diye verilen bir oyuncak gibidir. Bunu velîler değil, ancak gaflet erbâbı arzu eder. Onlar bununla oyalanır ve nicelerini de oyalarlar.”</p><p>Onun için her dâim en mühim mesele, Cenâb-ı Hakk’ın:</p><p></p><p></p><p></p><p><strong>“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”</strong> (Hûd, 112) buyruğunu îfâdır</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ABDULLAH4, post: 397951, member: 1004566"] [B][SIZE=4]Bana Kerîm lâzım, kerâmet değil!”[/SIZE][/B] Bayezid-i Bistâmî şöyle anlatır: Birgün Dicle nehrinden karşı tarafa geçecektim. Yanına varınca Dicle’nin iki yakası, bana yol vermek için birleşti. Derhal kendimi toparladım ve Dicle’ye şöyle dedim: “And olsun ki, ben, buna kanmam. Zîrâ sandalcılar bir adamı yarım akçeye geçiriyorlar. Ama sen, otuz senelik amelimi istiyorsun! O hâlde mahşer için hazırladığım amel-i sâlihlerimi aslâ burada yarım akçeye verip ziyan edemem. Bana Kerîm lâzım, kerâmet değil!” [INDENT]HİSSE: [/INDENT] Nefse hoş gelen bir fiil olarak kerâmet, gerçek Hak dostlarının büyük bir hassâsiyetle üzerinde durdukları bir meseledir. Zîrâ kerâmeti bir kenara koyup bir anlık zorluğa katlanmanın bedeli, ya geçici bir yorgunluk ya da üç-beş kuruş masraf veya kulların gözüne meçhul kalmaktır. Ancak kerâmete sarılmanın bedeli ise, bazen o âna kadar yapılan amel-i sâlihlerin tamamıdır ki, bu insanı yüceliklere eli boş götüren bir gönül iflâsıdır. Onun için bütün ârifler, Hakk’ın murâd etmesi müstesnâ, halkın rızâsını ve takdîrini kazanmak demek olan kerâmete aslâ meyletmemişler, dâimâ Kerîm olan Mevlâ’nın rızâsını tahsîle gayret etmişlerdir. Bu meyânda evliyâullâhın büyüklerinden Sehl bin Abdullâh et-Tüsterî, ne güzel buyurur: “Kerâmetlerin en büyüğü, kötü huyları, iyi huylarla değiştirmektir. Üstelik bazı kerâmetler, ağlayan çocuklara oyalansınlar diye verilen bir oyuncak gibidir. Bunu velîler değil, ancak gaflet erbâbı arzu eder. Onlar bununla oyalanır ve nicelerini de oyalarlar.” Onun için her dâim en mühim mesele, Cenâb-ı Hakk’ın: [B]“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”[/B] (Hûd, 112) buyruğunu îfâdır [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Menkıbeler ve Kıssadan Hisseler..
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst