Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Menkıbeler ve Kıssadan Hisseler..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ABDULLAH4" data-source="post: 391809" data-attributes="member: 1004566"><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>Bâyezîd-i Bistâmî kırk beş kere hacca gitmişti</strong>.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Bir gün Arafat Tepesinde oturuyordu. Nefsi ona;</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“Bâyezîd! Senin bir benzerin var mıdır? Kırk beş defâ haccettin ve binlerce defâ hatmetme bahtiyarlığına eriştin.” diye fısıldadı.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Bu ses onu üzdü. Derhâl toparlandı ve oradaki mahşerî kalabalığa;</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“Kim benim kırk beş defâ yapmış olduğum haccı bir ekmeğe satın alır?” diye sordu.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Bir adam başını kaldırıp; “Ben alırım.” dedi ve ekmeği uzattı.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Bâyezîd-i Bistâmî aldığı ekmeği orada bulunan bir köpeğin önüne attı. Sonra işini bitirip, yol hazırlığı yaparak, Rum diyârına doğru yola çıktı. </span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Günlerce gittikten sonra bir râhip ile karşılaştı. Râhib, Bâyezîd-i Bistâmî’nin elini tutup, evine misâfir götürdü. Evinde ona bir oda verdi. Bâyezîd-i Bistâmî kendisine ayrılan bu odada ibâdete başladı ve kalbini Allahü teâlâya çevirdi. Râhip her gün onun yiyeceğini sabah akşam getirip önüne koyardı. Bu hal bir ay devâm etti. </span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Bâyezîd-i Bistâmî daha sonra nefsine dönerek;</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“Ey nefis! Seni kırmak istiyorum, fakat Sen o kadar kötüsün ki kırılmıyorsun.” dediği sırada râhip içeri girdi ve;</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“İsmin nedir?” diye sordu.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">O da; “Bâyezîd!” cevâbını verdi.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Râhip; “Ne güzel adamsın. Keşke Mesîh’in kulu olmuş olsaydın!” deyince, bu sözler Bâyezîd-i Bistâmî’ye ağır geldi ve evi terketmek isterken râhip;</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“Bizim burada kırk günü tamamla, öyle git. Çünkü bizim büyük bir bayramımız var, onu görmeni çok arzu ediyorum. Aynı zamanda çok değerli bir vâizimiz, sâdece bu günlerde bir defâ konuşur. Onu dinlemeni istiyorum.” deyince, bu teklifi kabûl ederek, kırk gün kalmaya râzı oldu.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Kırkıncı gün geldiğinde râhib odaya girerek;</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“Buyurun dışarı çıkalım, bayram günümüz geldi.” dedi.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Bâyezîd-i Bistâmî dışarı çıkmak için hazırlandı.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Fakat râhib ona; “Siz bu kıyâfetle nasıl bin kadar râhibin arasına gireceksiniz? Bu yüzden üzerindeki elbiseyi çıkarıp, şu râhip elbiselerini giy ve boynuna İncil’i as!” dedi.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Bu teklif ona çok ağır gelmesine rağmen, bunda da bir hikmet vardır diyerek râhibin getirdiği giysileri giydi. </span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Râhiplerin arasına katıldı. Hiç kimsenin dikkatini çekmedi. Biraz ilerledikten sonra râhiplerin en büyüğü geldi. Fakat konuşmuyordu. Niçin konuşmadığı sorulduğunda;</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“Nasil konuşabilirim, aranızda bir Muhammedî var!” diye cevap verdi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Halk ve râhipler galeyâna gelerek; “Onu göster parçalayalım.” diye bağrıştılar.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Başrâhip; “Hayır, yemin ederim ki söylemem, ancak ona dokunmayacağınıza söz verirseniz, onu size tanıtabilirim.” dedi.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Bunun üzerine râhipler ve halk, Muhammedî olan zâta dokunmayacaklarına dâir yemin ettiler.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Başrâhip; “Allah için ey Muhammedî! Ayağa kalk ve kendini göster.” diye seslenince,</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>Bâyezîd-i Bistâmî</strong> ayağa kalktı.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Bas râhip; “Adın ne?” diye sordu.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>“Bâyezîd!”</strong> cevâbını verdi.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“Tahsil gördün mü?” diye sorunca;</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“Rabbim öğrettiği kadar bir şeyler biliyorum.” dedi.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Bunun üzerine râhip; “O hâlde bana şu hususları cevaplandır:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">İkincisi olmayan biri, üçüncüsü olmayan ikiyi, dördüncüsü olmayan üçü, beşincisi olmayan dördü, altıncısı olmayan beşi, yedincisi olmayan altıyı, sekizincisi olmayan yediyi, dokuzuncusu olmayan sekizi, onuncusu olmayan dokuzu, on birincisi olmayan onu, on ikincisi olmayan on biri, on üçüncüsü olmayan on ikiyi söyle bunlar nelerdir?”</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>Bâyezîd-i Bistâmî</strong> baş râhibe; “Beni iyi dinle!</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">İkincisi olmayan bir, eşi-ortağı, dengi ve benzeri olmayan Allahü teâlâdır.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Üçüncüsü olmayan iki, gece ve gündüzdür.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Dördüncüsü olmayan üç, üç talâktir (boşamadır).</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Beşincisi olmayan dört; <strong>Tevrat, Zebûr, İncîl ve Kur’ân</strong>-ı kerîmdir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Altıncısı olmayan beş, beş vakit namazdır.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Yedincisi olmayan altı göklerin ve yerin yaratıldığı altı gündür.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Sekizincisi olmayan yedi, yedi kat göktür.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Dokuzuncusu olmayan sekiz,<strong> kıyâmet günü Arş’ı taşıyacak</strong> sekiz melektir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Onuncusu olmayan dokuz, kadının dokuz ay hâmilelik müddetidir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">On birincisi olmayan on,<strong> Mûsâ aleyhisselâmın Şuâyb peygambere on yıl çobanlık etmesidir</strong>.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">On ikincisi olmayan on bir, Yûsuf peygamberin on bir kardeşidir.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">On üçüncüsü olmayan on iki, on iki aydır.” dedi.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Râhip tebessüm ederek; “Doğru söyledin. Şimdi de bana, havadan ne yaratıldı, havada ne muhâfaza olundu ve kim hava ile helâk edildi? bunlardan haber ver.” dedi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>Bâyezîd-i Bistâmî</strong>;</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“<strong>Îsâ peygamber havadan yaratıldı</strong>, havada muhâfaza edildi. Âd kavmi hava ile helâk edildi.” diye cevap verdi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Râhip; “Doğru söyledin. Ağaçtan kim yaratıldı, ağaçta kim korundu ve ağaç ile kim helak oldu?” diye sorunca;</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“<strong>Mûsâ aleyhisselâmın asâsı ağaçtan yaratıldı</strong>, <strong>Nûh aleyhisselâm</strong> <strong>ağaç içinde (gemide) korundu</strong>, <strong>Zekeriyyâ aleyhisselâm</strong> ise ağaç içinde testere ile biçilip helâk edildi.” cevâbını verdi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Râhip tekrar; “Doğru söyledin. Kim ateşten yaratıldı, kim ateşten korundu ve kim ateş ile helâk oldu?” diye sordu.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">O da;</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“<strong>İblîs ateşten yaratıldı. İbrâhim aleyhisselâm ateşten korundu</strong>. Ebû Cehil ateş ile helâk oldu.” dedi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Râhip tekrâr; “Taştan kim yaratıldı, taş içinde kim korundu ve taş ile kim helâk oldu?” dedi.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Bâyezîd-i Bistâmî;</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“<strong>Sâlih peygamberin devesi taştan yaratıldı</strong>. Eshâb-i Kehf taş içinde korundu ve Ebrehe ve ordusu taş ile helâk edildi.” cevâbını verdi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Râhip; “Doğru söyledin. Âlimler, Cennet’te dört nehir vardır, biri baldan, biri sütten, biri sudan, biri de şaraptandır. Ayrı ayrı olan bu dört nehir aynı kaynaktan akıyormuş, diyorlar. Bunun dünyâda bir örneği var mıdır?” diye sordu.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Evet vardır. İnsanın başından dört nehir akar. Kulak yağı acıdır. Göz yağı tuzludur. Burun suyu ayrı bir tad taşır. Ağızdan gelen su tatlıdır.” cevâbını verdi.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Râhip yine; “Doğru söyledin.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Cennet ehli yer içer fakat abdest bozmaz, su dökmez. Bunun dünyâda bir benzeri var mıdır?” diye sorunca;</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“Evet vardır. Ana rahmindeki cenin yer içer fakat dışkısı yoktur.” cevâbını verdi.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Râhip; “Doğru söyledin.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>Cennet’te Tûbâ agacı</strong> vardır. <strong>Cennet</strong>‘te hiç bir saray, hiç bir köşk yoktur ki, bu ağacın dalına dokunmasın. Bunun dünyâda bir örneği var mıdır?” diye sordu.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Evet vardır. Güneş sabahleyin doğunca böyle değil midir?” cevâbını verdi.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Râhip; “Doğru söyledin. Simdi şunları cevaplandır: Bir ağaç vardır, on iki dalı bulunmakta, her dalında otuz yaprak ve her yaprakta beş çiçek yer almakta, bunlardan ikisi güneşe, üçü karanlığa bakmaktadır.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Bu ağaç nedir?” deyince:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“Ağaç bir yılı temsil eder. On iki dalı, on iki ay, her daldaki otuz yaprak, günleri, her yapraktaki beş çiçek de, beş vakit namazı temsil eder.” cevâbını verdi.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Son olarak râhip söyle sordu:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“Bana şu kimseden haber ver. Hacca gitmis, tavâf yapmış ve o makâmlarda bulunmuştur. Fakat onun ne rûhu vardır ne de hac kendisine vâcibdir?”</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>Bâyezîd-i Bistâmî</strong>;</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“Nûh peygamberin gemisidir.” </span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">dedikten sonra, râhibe;</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“Ey râhip! Birçok sorular sordun. Biz onları cevaplandırmaya çalıştık. Müsâde ederseniz benim de sorularım var. </span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Fakat ben bir sorudan başka sormayacağım.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">O da şudur:</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"><strong></strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"><strong></strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>Cennet’in anahtarı nerededir</strong>? Cennet kapılarının üzerinde ne yazılıdır?”</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Râhip sustu ve cevap vermekten kaçındı.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Diğer râhipler bu duruma bozuldular ve;</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“Ey büyüğümüz mağlup mu oluyorsun?” dediler.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">O da; “Hayır mağlûb olmak istemiyorum.” deyince;</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“Peki öyleyse niçin cevap vermiyorsun.” dediklerinde;</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">“Şâyet cevap verirsem benim cevabıma katılır mısınız?” dedi.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Bunun üzerine hepsi birden söz verdiler.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Râhip; “Dinleyin, şimdi cevap veriyorum. Cennet’in anahtarı ve kapılarının üzerinde yazılı olan ibâre;</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>Lâ ilâhe illallah</strong> <strong>Muhammedün Resûlullahdır</strong>.” deyip <strong>müslüman</strong> oldu.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'">Diger râhipler de hep bir ağızdan Kelime-i şehâdeti getirip müslüman oldular.</span></span><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>Bâyezîd-i Bistâmî</strong> de onlarin yanında bir süre kalıp <strong>İslâmiyet</strong>i öğretti. Böylece onun buraya gitmesinin hikmeti anlaşıldı.</span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ABDULLAH4, post: 391809, member: 1004566"] [SIZE=3][COLOR=#333333][FONT=Verdana][B]Bâyezîd-i Bistâmî kırk beş kere hacca gitmişti[/B]. Bir gün Arafat Tepesinde oturuyordu. Nefsi ona;[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“Bâyezîd! Senin bir benzerin var mıdır? Kırk beş defâ haccettin ve binlerce defâ hatmetme bahtiyarlığına eriştin.” diye fısıldadı.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Bu ses onu üzdü. Derhâl toparlandı ve oradaki mahşerî kalabalığa;[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“Kim benim kırk beş defâ yapmış olduğum haccı bir ekmeğe satın alır?” diye sordu.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Bir adam başını kaldırıp; “Ben alırım.” dedi ve ekmeği uzattı.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Bâyezîd-i Bistâmî aldığı ekmeği orada bulunan bir köpeğin önüne attı. Sonra işini bitirip, yol hazırlığı yaparak, Rum diyârına doğru yola çıktı. Günlerce gittikten sonra bir râhip ile karşılaştı. Râhib, Bâyezîd-i Bistâmî’nin elini tutup, evine misâfir götürdü. Evinde ona bir oda verdi. Bâyezîd-i Bistâmî kendisine ayrılan bu odada ibâdete başladı ve kalbini Allahü teâlâya çevirdi. Râhip her gün onun yiyeceğini sabah akşam getirip önüne koyardı. Bu hal bir ay devâm etti. Bâyezîd-i Bistâmî daha sonra nefsine dönerek;[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“Ey nefis! Seni kırmak istiyorum, fakat Sen o kadar kötüsün ki kırılmıyorsun.” dediği sırada râhip içeri girdi ve;[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“İsmin nedir?” diye sordu.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]O da; “Bâyezîd!” cevâbını verdi.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Râhip; “Ne güzel adamsın. Keşke Mesîh’in kulu olmuş olsaydın!” deyince, bu sözler Bâyezîd-i Bistâmî’ye ağır geldi ve evi terketmek isterken râhip;[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“Bizim burada kırk günü tamamla, öyle git. Çünkü bizim büyük bir bayramımız var, onu görmeni çok arzu ediyorum. Aynı zamanda çok değerli bir vâizimiz, sâdece bu günlerde bir defâ konuşur. Onu dinlemeni istiyorum.” deyince, bu teklifi kabûl ederek, kırk gün kalmaya râzı oldu.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana] Kırkıncı gün geldiğinde râhib odaya girerek;[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“Buyurun dışarı çıkalım, bayram günümüz geldi.” dedi.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Bâyezîd-i Bistâmî dışarı çıkmak için hazırlandı.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Fakat râhib ona; “Siz bu kıyâfetle nasıl bin kadar râhibin arasına gireceksiniz? Bu yüzden üzerindeki elbiseyi çıkarıp, şu râhip elbiselerini giy ve boynuna İncil’i as!” dedi.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Bu teklif ona çok ağır gelmesine rağmen, bunda da bir hikmet vardır diyerek râhibin getirdiği giysileri giydi. Râhiplerin arasına katıldı. Hiç kimsenin dikkatini çekmedi. Biraz ilerledikten sonra râhiplerin en büyüğü geldi. Fakat konuşmuyordu. Niçin konuşmadığı sorulduğunda;[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“Nasil konuşabilirim, aranızda bir Muhammedî var!” diye cevap verdi. [/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Halk ve râhipler galeyâna gelerek; “Onu göster parçalayalım.” diye bağrıştılar.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Başrâhip; “Hayır, yemin ederim ki söylemem, ancak ona dokunmayacağınıza söz verirseniz, onu size tanıtabilirim.” dedi.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Bunun üzerine râhipler ve halk, Muhammedî olan zâta dokunmayacaklarına dâir yemin ettiler. [/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Başrâhip; “Allah için ey Muhammedî! Ayağa kalk ve kendini göster.” diye seslenince,[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana][B]Bâyezîd-i Bistâmî[/B] ayağa kalktı.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Bas râhip; “Adın ne?” diye sordu.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana][B]“Bâyezîd!”[/B] cevâbını verdi.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“Tahsil gördün mü?” diye sorunca;[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“Rabbim öğrettiği kadar bir şeyler biliyorum.” dedi.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Bunun üzerine râhip; “O hâlde bana şu hususları cevaplandır: [/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]İkincisi olmayan biri, üçüncüsü olmayan ikiyi, dördüncüsü olmayan üçü, beşincisi olmayan dördü, altıncısı olmayan beşi, yedincisi olmayan altıyı, sekizincisi olmayan yediyi, dokuzuncusu olmayan sekizi, onuncusu olmayan dokuzu, on birincisi olmayan onu, on ikincisi olmayan on biri, on üçüncüsü olmayan on ikiyi söyle bunlar nelerdir?” [/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana][B]Bâyezîd-i Bistâmî[/B] baş râhibe; “Beni iyi dinle![/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]İkincisi olmayan bir, eşi-ortağı, dengi ve benzeri olmayan Allahü teâlâdır. [/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Üçüncüsü olmayan iki, gece ve gündüzdür.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana] Dördüncüsü olmayan üç, üç talâktir (boşamadır). [/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Beşincisi olmayan dört; [B]Tevrat, Zebûr, İncîl ve Kur’ân[/B]-ı kerîmdir. [/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Altıncısı olmayan beş, beş vakit namazdır.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana] Yedincisi olmayan altı göklerin ve yerin yaratıldığı altı gündür.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana] Sekizincisi olmayan yedi, yedi kat göktür. [/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Dokuzuncusu olmayan sekiz,[B] kıyâmet günü Arş’ı taşıyacak[/B] sekiz melektir. [/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Onuncusu olmayan dokuz, kadının dokuz ay hâmilelik müddetidir. [/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]On birincisi olmayan on,[B] Mûsâ aleyhisselâmın Şuâyb peygambere on yıl çobanlık etmesidir[/B]. [/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]On ikincisi olmayan on bir, Yûsuf peygamberin on bir kardeşidir. [/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]On üçüncüsü olmayan on iki, on iki aydır.” dedi.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana] Râhip tebessüm ederek; “Doğru söyledin. Şimdi de bana, havadan ne yaratıldı, havada ne muhâfaza olundu ve kim hava ile helâk edildi? bunlardan haber ver.” dedi. [/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana][B]Bâyezîd-i Bistâmî[/B];[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“[B]Îsâ peygamber havadan yaratıldı[/B], havada muhâfaza edildi. Âd kavmi hava ile helâk edildi.” diye cevap verdi. [/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Râhip; “Doğru söyledin. Ağaçtan kim yaratıldı, ağaçta kim korundu ve ağaç ile kim helak oldu?” diye sorunca; [/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“[B]Mûsâ aleyhisselâmın asâsı ağaçtan yaratıldı[/B], [B]Nûh aleyhisselâm[/B] [B]ağaç içinde (gemide) korundu[/B], [B]Zekeriyyâ aleyhisselâm[/B] ise ağaç içinde testere ile biçilip helâk edildi.” cevâbını verdi. [/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Râhip tekrar; “Doğru söyledin. Kim ateşten yaratıldı, kim ateşten korundu ve kim ateş ile helâk oldu?” diye sordu.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]O da;[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“[B]İblîs ateşten yaratıldı. İbrâhim aleyhisselâm ateşten korundu[/B]. Ebû Cehil ateş ile helâk oldu.” dedi. [/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Râhip tekrâr; “Taştan kim yaratıldı, taş içinde kim korundu ve taş ile kim helâk oldu?” dedi.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Bâyezîd-i Bistâmî;[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“[B]Sâlih peygamberin devesi taştan yaratıldı[/B]. Eshâb-i Kehf taş içinde korundu ve Ebrehe ve ordusu taş ile helâk edildi.” cevâbını verdi. [/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Râhip; “Doğru söyledin. Âlimler, Cennet’te dört nehir vardır, biri baldan, biri sütten, biri sudan, biri de şaraptandır. Ayrı ayrı olan bu dört nehir aynı kaynaktan akıyormuş, diyorlar. Bunun dünyâda bir örneği var mıdır?” diye sordu.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“ Evet vardır. İnsanın başından dört nehir akar. Kulak yağı acıdır. Göz yağı tuzludur. Burun suyu ayrı bir tad taşır. Ağızdan gelen su tatlıdır.” cevâbını verdi.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Râhip yine; “Doğru söyledin. Cennet ehli yer içer fakat abdest bozmaz, su dökmez. Bunun dünyâda bir benzeri var mıdır?” diye sorunca;[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“Evet vardır. Ana rahmindeki cenin yer içer fakat dışkısı yoktur.” cevâbını verdi.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Râhip; “Doğru söyledin. [B]Cennet’te Tûbâ agacı[/B] vardır. [B]Cennet[/B]‘te hiç bir saray, hiç bir köşk yoktur ki, bu ağacın dalına dokunmasın. Bunun dünyâda bir örneği var mıdır?” diye sordu.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“ Evet vardır. Güneş sabahleyin doğunca böyle değil midir?” cevâbını verdi.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Râhip; “Doğru söyledin. Simdi şunları cevaplandır: Bir ağaç vardır, on iki dalı bulunmakta, her dalında otuz yaprak ve her yaprakta beş çiçek yer almakta, bunlardan ikisi güneşe, üçü karanlığa bakmaktadır.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Bu ağaç nedir?” deyince: [/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“Ağaç bir yılı temsil eder. On iki dalı, on iki ay, her daldaki otuz yaprak, günleri, her yapraktaki beş çiçek de, beş vakit namazı temsil eder.” cevâbını verdi.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Son olarak râhip söyle sordu: “Bana şu kimseden haber ver. Hacca gitmis, tavâf yapmış ve o makâmlarda bulunmuştur. Fakat onun ne rûhu vardır ne de hac kendisine vâcibdir?”[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana][B]Bâyezîd-i Bistâmî[/B];[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“Nûh peygamberin gemisidir.” dedikten sonra, râhibe;[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“Ey râhip! Birçok sorular sordun. Biz onları cevaplandırmaya çalıştık. Müsâde ederseniz benim de sorularım var. Fakat ben bir sorudan başka sormayacağım.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]O da şudur:[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana][B] Cennet’in anahtarı nerededir[/B]? Cennet kapılarının üzerinde ne yazılıdır?”[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Râhip sustu ve cevap vermekten kaçındı.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Diğer râhipler bu duruma bozuldular ve;[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“Ey büyüğümüz mağlup mu oluyorsun?” dediler.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]O da; “Hayır mağlûb olmak istemiyorum.” deyince;[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“Peki öyleyse niçin cevap vermiyorsun.” dediklerinde;[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]“Şâyet cevap verirsem benim cevabıma katılır mısınız?” dedi.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Bunun üzerine hepsi birden söz verdiler.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Râhip; “Dinleyin, şimdi cevap veriyorum. Cennet’in anahtarı ve kapılarının üzerinde yazılı olan ibâre;[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana][B]Lâ ilâhe illallah[/B] [B]Muhammedün Resûlullahdır[/B].” deyip [B]müslüman[/B] oldu.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana]Diger râhipler de hep bir ağızdan Kelime-i şehâdeti getirip müslüman oldular.[/FONT][/COLOR][COLOR=#333333][FONT=Verdana][B]Bâyezîd-i Bistâmî[/B] de onlarin yanında bir süre kalıp [B]İslâmiyet[/B]i öğretti. Böylece onun buraya gitmesinin hikmeti anlaşıldı.[/FONT][/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Menkıbeler ve Kıssadan Hisseler..
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst