Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Sorularla Risale-i Nur
Mehdi as ile ilgili sorularım
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Yaþar Gürt" data-source="post: 308037" data-attributes="member: 1020882"><p><strong>Son Müceddid</strong></p><p></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"><strong>Son Müceddid</strong></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'">Yeni bir müceddid daha olacak mı?</span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"><strong><img src="http://www.risaleonline.com/Themes/Kibar/images/Discussion.png" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /> Cevap</strong></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'">Üstad Bediüzzaman’ın beyanlarına istinaden Nur Talebeleri, Hazret-i Üstadın müceddid olduğuna inanırlar. Hayatı ve eserleri de bunu ispat eder mahiyettedir.Fakat Hz. Üstad kendisinden ziyade Risale-i Nur’u müceddid olarak takdim eder. Bunu yaparken kendisinin fânî bir şahıs olduğunu ve Risale-i Nur’un bâki bir eser olduğunu vurgular. Bu mevzuda şöyle der:“Her asırda dine ve imana tam hizmet eden <strong>müceddidler</strong> geldikleri gibi, bu acib ve komitecilik ve <strong>şahs-ı manevî-i dalaletin</strong> tecavüzü zamanında <strong>bir şahs-ı manevî müceddid olmak lâzım gelir</strong>. Eski zamana benzemez. Şahıs ne kadar da hârika olsa, şahs-ı manevîye karşı mağlub olmak kabildir. <strong>Risale-i Nur'un o cihette bir nevi müceddid o</strong><strong>l</strong><strong>ması kaviyyen muhtemel </strong>(kuvvetli ihtimal)olduğundan o sıfatlar, hâşâ benim haddim değil; belki mükerrer yazdığım gibi, benim hayatım Risale-i Nur'a bir nevi çekirdek olabilir. Kur'anın feyziyle Cenab-ı Hakk'ın ihsanıyla o çekirdekten Risale-i Nur'un meyvedar, kıymetdar bir ağaç hükmüne icad-ı İlahî ile geçmesidir. Ben bir çekirdektim, çürüdüm gittim. <strong>Bütün kıymet Kur'an-ı Hakîm'in manası ve hakikatlı tefsiri olan Risale-i Nur'a aittir</strong>.” (Emirdağ Lâhikası)Ayrıca Risale-i Nur’un vazifesinin devam ettiği hakkında; “Evet dinin, şeriatın ve Kur'an'ın yüzden ziyade tılsımlarını, muammalarını hall ve keşfeden ve en muannid dinsizleri susturup ilzam eden ve Mi'rac ve haşr-i cismanî gibi sırf akıldan çok uzak zannedilen Kur'an hakikatlarını en mütemerrid ve en muannid feylesoflara ve zındıklara karşı güneş gibi isbat eden ve onların bir kısmını imana getiren Risale-i Nur eczaları, elbette Küre-i Arz ve küre-i havaiyeyi kendi ile alâkadar eder ve <strong>bu asrı ve istikbali kendi ile meşgul edecek</strong> bir hakikat-ı Kur'aniyedir ve ehl-i iman elinde bir elmas kılınçtır.” der.Yâni Risale-i Nur’un sadece bu asır için yazılmadığı ve gelen istikbali de nurlandıracağını söyler. Risale-i Nur’un imana yaptığı kuvvetli hizmet ve imansızlık ve dünya perestliğin halen devamı bu hükmü desteklemektedir.Ayrıca çok alametlerinin ortaya çıkmış olması sebebiyle âhirzamanda yaşıyor olduğumuz anlaşılmaktadır. Demek ki, çok uzak olmayan bir istikbalde ve Risale-i Nur’un hizmet devresinin arkasından kıyametin kopması ihtimal dahilindedir.Bu mevzuda Üstad şöyle der: “Bu hakikatdan anlaşılıyor ki; <strong>sonra gelecek o mübarek zat</strong>, Risale-i Nuru bir programı olarak neşir ve tatbik edecek.”Netice olarak; bundan sonra bir müceddid de gelse, yapacağı hizmet Risale-i Nur’la imana ve İslâm’a hizmet etmek olacaktır inşaallah. Her şeyin hakikatini ancak Allah hakkıyla bilir. Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler! O'ndan gelen herşeye razıyız.</span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p> <span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"><strong><img src="http://www.risaleonline.com/Themes/Kibar/images/help-browser.png" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /> Ek Soru</strong></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'">Üstad Bediüzzaman'ın müceddid olduğunun delilleri nelerdir?</span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"><strong><img src="http://www.risaleonline.com/Themes/Kibar/images/Discussion.png" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /> Cevap</strong></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'">Müceddidlik meselesi, delillerle isbat edilen değil, vicdani kanaatle bilinen bir meseledir. Her bir mesele için kuvvetli delil aranmayacağını Üstad da Risale-i Nur'da bahseder.Bu meselenin isbatı için tarih ve icazet yeterli olmaz. Öncelikli olarak müceddidliğin manasının ve tarihteki müceddidlerin iyice anlaşılmış olması gerekir.Aslında bu konudaki en büyük delil, Üstad Hz.nin yazdığı Risale-i Nur Külliyatıdır. Risale-i Nur'un imana hizmette büyük bir yenilik yaptığı ortadadır. Fakat bu, ancak Risale-i Nur'lar ve Üstad'ın hayatı iyice incelendikten sonra tam olarak anlaşılabilir.Diğer önemli olabilecek bir işaret ise, İslam dünyasından pek çok alimlerin Risaleleri ve Üstadı inceledikten sonra, Üstadın müceddidliğinde ittifak etmeleridir. Üstadın muasırlarından, başka hiç bir alim üzerinde bu derece bir ittifak olmamıştır.Üstad Hazretleri de Risale-i Nur'un müceddidlik vazifesi yaptığını bir kaç yerde vurgular.Üstad Bediüzzaman ve Risale-i Nur hakkında az çok bir bilgisi olan herkese bu konuda fayda verebilecek bir şey de önceki asrın müceddidi olarak bilinen Nakşî büyüklerinden Mevlana Halid-i Bağdadî (ks) hazretleri ile Üstad Hazretlerinin hayatında yüz sene arayla olan ilginç tevafuklardır. Mesela,</span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"> <ul> <li data-xf-list-type="ul">Hz. Mevlana Halid'in doğumu: <strong>1193 </strong></li> <li data-xf-list-type="ul">Üstad'ın doğumu: <strong>1293 </strong>(1877)</li> <li data-xf-list-type="ul">Hz. Mevlana Halid'in Hindistan'ın başkentine gitmesi: <strong>1224</strong></li> <li data-xf-list-type="ul">Üstad'ın Osmanlı'nın başkenti İstanbul'a gidişi: <strong>1324 </strong>(1908)</li> <li data-xf-list-type="ul">Hz. Mevlana Halid'in Bağdad'a dönmesi:<strong>1238 </strong></li> <li data-xf-list-type="ul">Üstad'ın memleketine dönmesi: <strong>1338 </strong>(1922)</li> </ul><p>Bu yüz senelik farklar şu hadis-i şerifin ışığında değerlendirildiğinde daha bir önem kazanmaktadır:"Muhakkak ki Allah, <strong>her yüz sene</strong> başında bu ümmet için dinlerini yenileyecek birini (müceddid) gönderir" (Hâkim ve Taberânî)</span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"><strong><img src="http://www.risaleonline.com/Themes/Kibar/images/help-browser.png" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /> Ek Soru</strong></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'">Risalede, “Bu hakikatdan anlaşılıyor ki; sonra gelecek o mübarek zat, Risale-i Nur'u bir programı olarak neşir ve tatbik edecek.” diyor. Sonra gelecek zat derken Mehdi (as)'ı mı kasdediyor?</span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"><strong><img src="http://www.risaleonline.com/Themes/Kibar/images/Discussion.png" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /> Cevap</strong></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'">Evet, bu cümlenin geçtiği paragrafın tamamına bakıldığında öyle olduğu anlaşılıyor. Fakat Bediüzzaman Hazretlerinin Mehdi hakkındaki hadislerin birden çok şahıslara işaret ettiğini söylediğini de dikkate almak gerekiyor. Onların içinden birinin Mehdi-i Azam, yani en büyük Mehdi olacağı muhakkak ise de onun kim olduğunu en iyi Allah bilir.</span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #FFFFFF"><strong>Yorum Yap</strong></span></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"><img src="http://www.risaleonline.com/Themes/Kibar/images/yorum.png" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /> <table style='width: 100%'><tr><td>Yorum:</td><td></td></tr><tr><td></td><td><a href="http://www.risaleonline.com/soru-cevap/son-muceddid" target="_blank">Gönder</a></td></tr></table><p></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p> <span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"><img src="http://www.risaleonline.com/Themes/Kibar/images/yorumlar.png" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /><strong><img src="http://www.risaleonline.com/Themes/Kibar/images/internet-group-chat.png" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />Yaşar Gürt demiş ki:</strong></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'">Çok defa mektuplarımda işaret ettiğim gibi, Mehdi-i Al-i Resulün temsil ettiği kudsi cemaatinin şahs-ı manevisinin üç vazifesi var. Eğer çabuk kıyamet kopmazsa ve beşer bütün bütün yoldan çıkmazsa, o vazifeleri onun cemiyeti ve seyyidler cemaati yapacağını rahmet-i İlahiyeden bekliyoruz. Ve onun üç büyük vazifesi olacak: Birincisi : Fen ve felsefenin tasallutuyla ve maddiyun ve tabiiyyun taunu, beşer içine intişar etmesiyle, herşeyden evvel felsefeyi ve maddiyun fikrini tam susturacak bir tarzda imanı kurtarmaktır. Ehl-i imanı dalaletten muhafaza etmek ve bu vazife hem dünya, hem herşeyi bırakmakla, çok zaman tedkikat ile meşguliyeti iktiza ettiğinden, Hazret-i Mehdinin, o vazifesini bizzat kendisi görmeye vakit ve hal müsaade edemez. Çünkü hilafet-i Muhammediye (a.s.m.) cihetindeki saltanatı, onunla iştigale vakit bırakmıyor. Herhalde o vazifeyi ondan evvel bir taife bir cihette görecek. O zat, o taifenin uzun tetkikatıyla yazdıkları eseri kendine hazır bir program yapacak, onunla o birinci vazifeyi tam yapmış olacak.</span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"><strong><img src="http://www.risaleonline.com/Themes/Kibar/images/internet-group-chat.png" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />bahattin doğan demiş ki:</strong></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'">Allah razı olsun... Bediüzzaman bu asrın müceddidi olduğunu kendisi Lemaatteki, "Rüyada bir hitabe" yazısında söylüyor. Her asrın temsilcilerinin toplandığı bir meclise davet ediliyor ve o meclise bu asrın meb'usu olarak katılıp bu asırla ilgili soruları cevaplıyor ve bu rüyayı anlattığı manzumesini, rüyadaki meclisi kasd ederek, "Orada asrın vekili, burada Said-i Kürdi" diye bitiriyor.</span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"><strong><img src="http://www.risaleonline.com/Themes/Kibar/images/internet-group-chat.png" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />Kutalp Öztürk demiş ki:</strong></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'">Bir önceki asrın müceddidi Hz. Mevlana Halid'in kendi cübbesini Said-i Nursi hz.lerine yolladığı doğru mudur? Evet doğrudur: "yüz senelik bir mesafede Hazret-i Mevlâna Zülcenaheyn Hâlid Ziyaeddin kendi cübbesini, o cübbeye sarılan bir sarık ile pek garib bir tarzda bana giydirmek için gönderdiğini bazı emarelerle bana kanaat geldi. Ben de o mübarek ve yüz yaşında cübbeyi giyiyorum. Cenab-ı Hakk'a yüzbinler şükrediyorum. (Haşiye): Bu mübarek emaneti, Risale-i Nur talebelerinden ve âhiret hemşirelerimizden Âsiye namında bir muhterem hanımın eliyle aldım." (Said Nursi, Kastamonu Lahikası)</span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><span style="color: #333333"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Yaþar Gürt, post: 308037, member: 1020882"] [b]Son Müceddid[/b] [COLOR=#333333][FONT=Arial][B]Son Müceddid[/B] Yeni bir müceddid daha olacak mı? [B][IMG]http://www.risaleonline.com/Themes/Kibar/images/Discussion.png[/IMG] Cevap[/B] Üstad Bediüzzaman’ın beyanlarına istinaden Nur Talebeleri, Hazret-i Üstadın müceddid olduğuna inanırlar. Hayatı ve eserleri de bunu ispat eder mahiyettedir.Fakat Hz. Üstad kendisinden ziyade Risale-i Nur’u müceddid olarak takdim eder. Bunu yaparken kendisinin fânî bir şahıs olduğunu ve Risale-i Nur’un bâki bir eser olduğunu vurgular. Bu mevzuda şöyle der:“Her asırda dine ve imana tam hizmet eden [B]müceddidler[/B] geldikleri gibi, bu acib ve komitecilik ve [B]şahs-ı manevî-i dalaletin[/B] tecavüzü zamanında [B]bir şahs-ı manevî müceddid olmak lâzım gelir[/B]. Eski zamana benzemez. Şahıs ne kadar da hârika olsa, şahs-ı manevîye karşı mağlub olmak kabildir. [B]Risale-i Nur'un o cihette bir nevi müceddid o[/B][B]l[/B][B]ması kaviyyen muhtemel [/B](kuvvetli ihtimal)olduğundan o sıfatlar, hâşâ benim haddim değil; belki mükerrer yazdığım gibi, benim hayatım Risale-i Nur'a bir nevi çekirdek olabilir. Kur'anın feyziyle Cenab-ı Hakk'ın ihsanıyla o çekirdekten Risale-i Nur'un meyvedar, kıymetdar bir ağaç hükmüne icad-ı İlahî ile geçmesidir. Ben bir çekirdektim, çürüdüm gittim. [B]Bütün kıymet Kur'an-ı Hakîm'in manası ve hakikatlı tefsiri olan Risale-i Nur'a aittir[/B].” (Emirdağ Lâhikası)Ayrıca Risale-i Nur’un vazifesinin devam ettiği hakkında; “Evet dinin, şeriatın ve Kur'an'ın yüzden ziyade tılsımlarını, muammalarını hall ve keşfeden ve en muannid dinsizleri susturup ilzam eden ve Mi'rac ve haşr-i cismanî gibi sırf akıldan çok uzak zannedilen Kur'an hakikatlarını en mütemerrid ve en muannid feylesoflara ve zındıklara karşı güneş gibi isbat eden ve onların bir kısmını imana getiren Risale-i Nur eczaları, elbette Küre-i Arz ve küre-i havaiyeyi kendi ile alâkadar eder ve [B]bu asrı ve istikbali kendi ile meşgul edecek[/B] bir hakikat-ı Kur'aniyedir ve ehl-i iman elinde bir elmas kılınçtır.” der.Yâni Risale-i Nur’un sadece bu asır için yazılmadığı ve gelen istikbali de nurlandıracağını söyler. Risale-i Nur’un imana yaptığı kuvvetli hizmet ve imansızlık ve dünya perestliğin halen devamı bu hükmü desteklemektedir.Ayrıca çok alametlerinin ortaya çıkmış olması sebebiyle âhirzamanda yaşıyor olduğumuz anlaşılmaktadır. Demek ki, çok uzak olmayan bir istikbalde ve Risale-i Nur’un hizmet devresinin arkasından kıyametin kopması ihtimal dahilindedir.Bu mevzuda Üstad şöyle der: “Bu hakikatdan anlaşılıyor ki; [B]sonra gelecek o mübarek zat[/B], Risale-i Nuru bir programı olarak neşir ve tatbik edecek.”Netice olarak; bundan sonra bir müceddid de gelse, yapacağı hizmet Risale-i Nur’la imana ve İslâm’a hizmet etmek olacaktır inşaallah. Her şeyin hakikatini ancak Allah hakkıyla bilir. Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler! O'ndan gelen herşeye razıyız. [/FONT][/COLOR] [COLOR=#333333][FONT=Arial][B][IMG]http://www.risaleonline.com/Themes/Kibar/images/help-browser.png[/IMG] Ek Soru[/B] Üstad Bediüzzaman'ın müceddid olduğunun delilleri nelerdir? [B][IMG]http://www.risaleonline.com/Themes/Kibar/images/Discussion.png[/IMG] Cevap[/B] Müceddidlik meselesi, delillerle isbat edilen değil, vicdani kanaatle bilinen bir meseledir. Her bir mesele için kuvvetli delil aranmayacağını Üstad da Risale-i Nur'da bahseder.Bu meselenin isbatı için tarih ve icazet yeterli olmaz. Öncelikli olarak müceddidliğin manasının ve tarihteki müceddidlerin iyice anlaşılmış olması gerekir.Aslında bu konudaki en büyük delil, Üstad Hz.nin yazdığı Risale-i Nur Külliyatıdır. Risale-i Nur'un imana hizmette büyük bir yenilik yaptığı ortadadır. Fakat bu, ancak Risale-i Nur'lar ve Üstad'ın hayatı iyice incelendikten sonra tam olarak anlaşılabilir.Diğer önemli olabilecek bir işaret ise, İslam dünyasından pek çok alimlerin Risaleleri ve Üstadı inceledikten sonra, Üstadın müceddidliğinde ittifak etmeleridir. Üstadın muasırlarından, başka hiç bir alim üzerinde bu derece bir ittifak olmamıştır.Üstad Hazretleri de Risale-i Nur'un müceddidlik vazifesi yaptığını bir kaç yerde vurgular.Üstad Bediüzzaman ve Risale-i Nur hakkında az çok bir bilgisi olan herkese bu konuda fayda verebilecek bir şey de önceki asrın müceddidi olarak bilinen Nakşî büyüklerinden Mevlana Halid-i Bağdadî (ks) hazretleri ile Üstad Hazretlerinin hayatında yüz sene arayla olan ilginç tevafuklardır. Mesela, [LIST] [*]Hz. Mevlana Halid'in doğumu: [B]1193 [/B] [*]Üstad'ın doğumu: [B]1293 [/B](1877) [*]Hz. Mevlana Halid'in Hindistan'ın başkentine gitmesi: [B]1224[/B] [*]Üstad'ın Osmanlı'nın başkenti İstanbul'a gidişi: [B]1324 [/B](1908) [*]Hz. Mevlana Halid'in Bağdad'a dönmesi:[B]1238 [/B] [*]Üstad'ın memleketine dönmesi: [B]1338 [/B](1922) [/LIST]Bu yüz senelik farklar şu hadis-i şerifin ışığında değerlendirildiğinde daha bir önem kazanmaktadır:"Muhakkak ki Allah, [B]her yüz sene[/B] başında bu ümmet için dinlerini yenileyecek birini (müceddid) gönderir" (Hâkim ve Taberânî) [/FONT][/COLOR] [COLOR=#333333][FONT=Arial][B][IMG]http://www.risaleonline.com/Themes/Kibar/images/help-browser.png[/IMG] Ek Soru[/B] Risalede, “Bu hakikatdan anlaşılıyor ki; sonra gelecek o mübarek zat, Risale-i Nur'u bir programı olarak neşir ve tatbik edecek.” diyor. Sonra gelecek zat derken Mehdi (as)'ı mı kasdediyor? [B][IMG]http://www.risaleonline.com/Themes/Kibar/images/Discussion.png[/IMG] Cevap[/B] Evet, bu cümlenin geçtiği paragrafın tamamına bakıldığında öyle olduğu anlaşılıyor. Fakat Bediüzzaman Hazretlerinin Mehdi hakkındaki hadislerin birden çok şahıslara işaret ettiğini söylediğini de dikkate almak gerekiyor. Onların içinden birinin Mehdi-i Azam, yani en büyük Mehdi olacağı muhakkak ise de onun kim olduğunu en iyi Allah bilir. [/FONT][/COLOR] [COLOR=#333333][FONT=Arial] [COLOR=#FFFFFF][B]Yorum Yap[/B][/COLOR] [IMG]http://www.risaleonline.com/Themes/Kibar/images/yorum.png[/IMG][TABLE] [TR] [TD]Yorum:[/TD] [TD][/TD] [/TR] [TR] [TD][/TD] [TD][URL="http://www.risaleonline.com/soru-cevap/son-muceddid"]Gönder[/URL][/TD] [/TR] [/TABLE] [IMG]http://www.risaleonline.com/Themes/Kibar/images/yorumlar.png[/IMG][B][IMG]http://www.risaleonline.com/Themes/Kibar/images/internet-group-chat.png[/IMG]Yaşar Gürt demiş ki:[/B] Çok defa mektuplarımda işaret ettiğim gibi, Mehdi-i Al-i Resulün temsil ettiği kudsi cemaatinin şahs-ı manevisinin üç vazifesi var. Eğer çabuk kıyamet kopmazsa ve beşer bütün bütün yoldan çıkmazsa, o vazifeleri onun cemiyeti ve seyyidler cemaati yapacağını rahmet-i İlahiyeden bekliyoruz. Ve onun üç büyük vazifesi olacak: Birincisi : Fen ve felsefenin tasallutuyla ve maddiyun ve tabiiyyun taunu, beşer içine intişar etmesiyle, herşeyden evvel felsefeyi ve maddiyun fikrini tam susturacak bir tarzda imanı kurtarmaktır. Ehl-i imanı dalaletten muhafaza etmek ve bu vazife hem dünya, hem herşeyi bırakmakla, çok zaman tedkikat ile meşguliyeti iktiza ettiğinden, Hazret-i Mehdinin, o vazifesini bizzat kendisi görmeye vakit ve hal müsaade edemez. Çünkü hilafet-i Muhammediye (a.s.m.) cihetindeki saltanatı, onunla iştigale vakit bırakmıyor. Herhalde o vazifeyi ondan evvel bir taife bir cihette görecek. O zat, o taifenin uzun tetkikatıyla yazdıkları eseri kendine hazır bir program yapacak, onunla o birinci vazifeyi tam yapmış olacak. [B][IMG]http://www.risaleonline.com/Themes/Kibar/images/internet-group-chat.png[/IMG]bahattin doğan demiş ki:[/B] Allah razı olsun... Bediüzzaman bu asrın müceddidi olduğunu kendisi Lemaatteki, "Rüyada bir hitabe" yazısında söylüyor. Her asrın temsilcilerinin toplandığı bir meclise davet ediliyor ve o meclise bu asrın meb'usu olarak katılıp bu asırla ilgili soruları cevaplıyor ve bu rüyayı anlattığı manzumesini, rüyadaki meclisi kasd ederek, "Orada asrın vekili, burada Said-i Kürdi" diye bitiriyor. [B][IMG]http://www.risaleonline.com/Themes/Kibar/images/internet-group-chat.png[/IMG]Kutalp Öztürk demiş ki:[/B] Bir önceki asrın müceddidi Hz. Mevlana Halid'in kendi cübbesini Said-i Nursi hz.lerine yolladığı doğru mudur? Evet doğrudur: "yüz senelik bir mesafede Hazret-i Mevlâna Zülcenaheyn Hâlid Ziyaeddin kendi cübbesini, o cübbeye sarılan bir sarık ile pek garib bir tarzda bana giydirmek için gönderdiğini bazı emarelerle bana kanaat geldi. Ben de o mübarek ve yüz yaşında cübbeyi giyiyorum. Cenab-ı Hakk'a yüzbinler şükrediyorum. (Haşiye): Bu mübarek emaneti, Risale-i Nur talebelerinden ve âhiret hemşirelerimizden Âsiye namında bir muhterem hanımın eliyle aldım." (Said Nursi, Kastamonu Lahikası) [/FONT][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Sorularla Risale-i Nur
Mehdi as ile ilgili sorularım
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst