Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
İşaratü'l İcâz
Kur'ân'ın İfadesindeki İ'caz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 354693" data-attributes="member: 27"><p><strong>Cevap: Kur'ân'ın İfadesindeki İ'caz - Sayfa: 298</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">Evet, nev-i beşerin ahvâline dikkatle bakılırsa görülür ki, ruhun mânen terakkisini, vicdanın tekâmülünü, akıl ve fikrin inkişaf ve terakkisini telkih eden, yani aşılayan, şeriatlardır; vücut veren, tekliftir; hayat veren, Peygamberlerin gönderilmesidir; ilham eden, dinlerdir. Eğer bu noktalar olmasaydı, insan hayvan olarak kalacaktı ve insandaki bu kadar kemâlât-ı vicdaniye ve ahlâk-ı hasene tamamen yok olurlardı. Fakat insanların bir kısmı, arzu ve ihtiyarıyla teklifi kabul etmiştir. Bu kısım, saadet-i şahsiyeyi elde ettiği gibi, nev’in saadetine de sebep olmuştur.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">Amma insanların büyük bir kısmı, ihtiyarıyla küfrü kabul ve tekâlif-i İlâhiyeyi reddetmişlerse de, teklifin bazı nevilerinden süzülen terbiyevî, ahlâkî vesaire güzel şeyleri aldıklarından, teklifin o nevilerini zımnen ve ıztıraren kabul etmiş bulunurlar. İşte bu itibarla, kâfirin her sıfatı ve her hali kâfir değildir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">S - İnsanlardan büyük bir kısmın şekaveti meydanda iken, yalnız küçük bir kısmın saadeti nasıl nev’in saadetine sebep olur ki, “Şeriat rahmettir” diyorsunuz. Halbuki nev’in saadeti, ya bütün efradın veya kısm-ı ekserisinin saadetiyle olabilir?</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">C - Altına yüz yumurta bırakılan tavuk, o yumurtadan yirmisini civciv çıkarıp seksenini ifsad etse, bu tavuk, yumurta nev’ine hizmet etmiş olur. Çünkü bir civciv, bin yumurtanın annesi olabilir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">Veya yüz tane çekirdek toprağa ekilse ve su ile sulanıp bilâhare yirmisi neşvünema bulup hurma ağacı olsa ve sekseni çürüyüp mahvolsa, yirmi çekirdeğin sümbüllenip ağaç olmasına sebep olan su, elbette çekirdek nev’ine hizmet etmiş olur.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">Veyahut bir maden ateşte eritilse, beşte biri altın, mütebakisi toprak çıksa; elbette ateş, o madenin kemâline, saadetine sebep olur.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">Binaenaleyh, teklif de insanların beşte birini kurtarsa, o beşte birin saadet-i nev’iyeye sebep ve âmil olduğuna kat’iyetle hükmedilebilir. Maahaza, yüksek hissiyat ile güzel ahlâkın neşvüneması, ancak mücahede ve içtihadla olur. Evet, sağ el, daima çalıştığı için, sol elden daha kuvvetlidir. Ve bir hükûmet, mücahede ettikçe cesareti artar, terk ettiği zaman cesareti azalır ve binnetice cesaret de, hükümet de söner, mahvolur.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>ahlâk-ı hasene</strong>: güzel ahlâk</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>ahlâkî</strong>: ahlâkla ilgili, ahlâka uygun </span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>ahvâl</strong>: haller, durumlar</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>bilâhare</strong>: daha sonra</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>binaenaleyh</strong>: bundan dolayı</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>efrad</strong>: fertler, bireyler</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>hissiyat</strong>: duygular, hisler</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>ifsad etme</strong>: bozma</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>ihtiyar</strong>: irade, istek</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>ilham</strong>: kalbe gelen mânâlar</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>inkişaf</strong>: açığa çıkma, gelişme</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>itibar</strong>: özellik</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>içtihad</strong>: dinen kesin olarak belirtilmeyen bir konuda Kur’ân ve hadisten hüküm çıkarma</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>kat’iyet</strong>: kesinlik</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>kemâl</strong>: mükemmellik</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>kemâlât-ı vicdaniye</strong>: vicdanî ve ruhî olgunluklar</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>kâfir</strong>: Allah’ı veya Allah’ın bildirdiği kesin olan şeylerden birini inkâr eden kimse</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>küfr</strong>: nankörlük, inkâr ve inançsızlık</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>kısm-ı ekseri</strong>: çoğunluk, büyük bir kısmı</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>maahaza</strong>: bununla beraber, bununla birlikte </span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>mahv olma</strong>: yok olma</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>mücâhede</strong>: çabalama, gayret etme, çalışma </span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>mütebaki</strong>: geri kalan kısım</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>nev-i beşer</strong>: insanlar</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>nev’i</strong>: çeşit, tür</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>nev’in saadeti</strong>: insanlık türünün, insanlığın mutluluğu</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>neşvünema</strong>: büyüyüp gelişme</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>rahmet</strong>: İlâhî şefkat ve merhamet</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>saadet</strong>: mutluluk</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>saadet-i nev’iye</strong>: insan türünün mutluluğu, huzuru</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>saadet-i şahsiye</strong>: şahsî mutluluk</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>teklif</strong>: kulluk görevini yükleme, sorumluluk</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>tekâlif-i İlâhiye</strong>: Allah’ın yüklediği sorumluluklar</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>tekâmül</strong>: olgunlaşma, mükemmelleşme</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>telkih</strong>: tohum vs. ekmek, aşılamak</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>terakki</strong>: ilerleme</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>terbiyevî</strong>: terbiye ile ilgili, eğitime dair</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>vücut verme</strong>: varlık kazandırma, meydana getirme</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>zımnen</strong>: gizlice</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>âmil</strong>: etken, sebep</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>ıztıraren</strong>: mecburi olarak</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>şekavet</strong>: mutsuzluk, sıkıntı</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>şeriat</strong>: Allah tarafından bildirilen hükümlerin hepsi, İslâmiyet</span></span></td><td></td></tr></table><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 354693, member: 27"] [b]Cevap: Kur'ân'ın İfadesindeki İ'caz - Sayfa: 298[/b] [FONT=tahoma][SIZE=2] [/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][FONT=tahoma][SIZE=2]Evet, nev-i beşerin ahvâline dikkatle bakılırsa görülür ki, ruhun mânen terakkisini, vicdanın tekâmülünü, akıl ve fikrin inkişaf ve terakkisini telkih eden, yani aşılayan, şeriatlardır; vücut veren, tekliftir; hayat veren, Peygamberlerin gönderilmesidir; ilham eden, dinlerdir. Eğer bu noktalar olmasaydı, insan hayvan olarak kalacaktı ve insandaki bu kadar kemâlât-ı vicdaniye ve ahlâk-ı hasene tamamen yok olurlardı. Fakat insanların bir kısmı, arzu ve ihtiyarıyla teklifi kabul etmiştir. Bu kısım, saadet-i şahsiyeyi elde ettiği gibi, nev’in saadetine de sebep olmuştur. Amma insanların büyük bir kısmı, ihtiyarıyla küfrü kabul ve tekâlif-i İlâhiyeyi reddetmişlerse de, teklifin bazı nevilerinden süzülen terbiyevî, ahlâkî vesaire güzel şeyleri aldıklarından, teklifin o nevilerini zımnen ve ıztıraren kabul etmiş bulunurlar. İşte bu itibarla, kâfirin her sıfatı ve her hali kâfir değildir.[/SIZE][/FONT] [FONT=tahoma][SIZE=2]S - İnsanlardan büyük bir kısmın şekaveti meydanda iken, yalnız küçük bir kısmın saadeti nasıl nev’in saadetine sebep olur ki, “Şeriat rahmettir” diyorsunuz. Halbuki nev’in saadeti, ya bütün efradın veya kısm-ı ekserisinin saadetiyle olabilir?[/SIZE][/FONT] [FONT=tahoma][SIZE=2]C - Altına yüz yumurta bırakılan tavuk, o yumurtadan yirmisini civciv çıkarıp seksenini ifsad etse, bu tavuk, yumurta nev’ine hizmet etmiş olur. Çünkü bir civciv, bin yumurtanın annesi olabilir.[/SIZE][/FONT] [FONT=tahoma][SIZE=2]Veya yüz tane çekirdek toprağa ekilse ve su ile sulanıp bilâhare yirmisi neşvünema bulup hurma ağacı olsa ve sekseni çürüyüp mahvolsa, yirmi çekirdeğin sümbüllenip ağaç olmasına sebep olan su, elbette çekirdek nev’ine hizmet etmiş olur.[/SIZE][/FONT] [FONT=tahoma][SIZE=2]Veyahut bir maden ateşte eritilse, beşte biri altın, mütebakisi toprak çıksa; elbette ateş, o madenin kemâline, saadetine sebep olur.[/SIZE][/FONT] [FONT=tahoma][SIZE=2]Binaenaleyh, teklif de insanların beşte birini kurtarsa, o beşte birin saadet-i nev’iyeye sebep ve âmil olduğuna kat’iyetle hükmedilebilir. Maahaza, yüksek hissiyat ile güzel ahlâkın neşvüneması, ancak mücahede ve içtihadla olur. Evet, sağ el, daima çalıştığı için, sol elden daha kuvvetlidir. Ve bir hükûmet, mücahede ettikçe cesareti artar, terk ettiği zaman cesareti azalır ve binnetice cesaret de, hükümet de söner, mahvolur.[/SIZE][/FONT] [/FONT][FONT=tahoma][SIZE=2] [/SIZE][/FONT][FONT=tahoma][SIZE=2] [/SIZE][/FONT][FONT=tahoma][SIZE=2] [/SIZE][/FONT][TABLE] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]ahlâk-ı hasene[/B]: güzel ahlâk[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]ahlâkî[/B]: ahlâkla ilgili, ahlâka uygun [/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]ahvâl[/B]: haller, durumlar[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]bilâhare[/B]: daha sonra[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]binaenaleyh[/B]: bundan dolayı[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]efrad[/B]: fertler, bireyler[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]hissiyat[/B]: duygular, hisler[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]ifsad etme[/B]: bozma[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]ihtiyar[/B]: irade, istek[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]ilham[/B]: kalbe gelen mânâlar[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]inkişaf[/B]: açığa çıkma, gelişme[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]itibar[/B]: özellik[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]içtihad[/B]: dinen kesin olarak belirtilmeyen bir konuda Kur’ân ve hadisten hüküm çıkarma[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]kat’iyet[/B]: kesinlik[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]kemâl[/B]: mükemmellik[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]kemâlât-ı vicdaniye[/B]: vicdanî ve ruhî olgunluklar[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]kâfir[/B]: Allah’ı veya Allah’ın bildirdiği kesin olan şeylerden birini inkâr eden kimse[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]küfr[/B]: nankörlük, inkâr ve inançsızlık[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]kısm-ı ekseri[/B]: çoğunluk, büyük bir kısmı[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]maahaza[/B]: bununla beraber, bununla birlikte [/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]mahv olma[/B]: yok olma[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]mücâhede[/B]: çabalama, gayret etme, çalışma [/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]mütebaki[/B]: geri kalan kısım[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]nev-i beşer[/B]: insanlar[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]nev’i[/B]: çeşit, tür[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]nev’in saadeti[/B]: insanlık türünün, insanlığın mutluluğu[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]neşvünema[/B]: büyüyüp gelişme[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]rahmet[/B]: İlâhî şefkat ve merhamet[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]saadet[/B]: mutluluk[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]saadet-i nev’iye[/B]: insan türünün mutluluğu, huzuru[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]saadet-i şahsiye[/B]: şahsî mutluluk[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]teklif[/B]: kulluk görevini yükleme, sorumluluk[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]tekâlif-i İlâhiye[/B]: Allah’ın yüklediği sorumluluklar[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]tekâmül[/B]: olgunlaşma, mükemmelleşme[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]telkih[/B]: tohum vs. ekmek, aşılamak[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]terakki[/B]: ilerleme[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]terbiyevî[/B]: terbiye ile ilgili, eğitime dair[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]vücut verme[/B]: varlık kazandırma, meydana getirme[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]zımnen[/B]: gizlice[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]âmil[/B]: etken, sebep[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]ıztıraren[/B]: mecburi olarak[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]şekavet[/B]: mutsuzluk, sıkıntı[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]şeriat[/B]: Allah tarafından bildirilen hükümlerin hepsi, İslâmiyet[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [/TABLE] [FONT=tahoma][SIZE=2] [/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
İşaratü'l İcâz
Kur'ân'ın İfadesindeki İ'caz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst