Kur

HaberRss

Haber Robotu
191101.jpg
Hafız Ahmet Sarıkaya, beden gözü görmese de gönül gözü ile İlahi Beyan’ı okumuş ve 9 yaşında 9 ay gibi kısa bir sürede Kur’an-ı Kerim’i dinleyerek ezberlemiş bir genç. Uluslararası Kur’an-ı Kerim Okuma Yarışması’nda da birincilik elde eden 23 yaşındaki genç hafız, “Görme engelim beni haramdan koruyor.” diyor.Doğuştan görme engelli 23 yaşındaki Ahmet Sarıkaya, 9 yaşında hafızlığa başlar. Kur’an hocasının rahle-i tedrisinde Kur’an-ı Kerim’i dinleyerek 9 ayda hafız olur. Hafız Sarıkaya, eylül ayında Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’de gerçekleşen 20. Uluslararası Kur’an-ı Kerim Okuma Yarışması’nda dünya birincisi oldu. 70 kadın ve erkeğin katıldığı hafızlık yarışmasındaki tek engelli Ahmet Sarıkaya’ydı.Daha çocuk yaştayken Kur’an sevgisinin kalbine nakşolduğunu anlatan Hafız Ahmet Sarıkaya, 5 yaşında kasetçalara ezan sesini kaydetmiş. Televizyonda ve radyoda Kur’an tilaveti duyduğunda sükûnetle dinlediğini söyleyen Sarıkaya, Kur’an-ı Kerim ile arasındaki diyaloğun böyle geliştiğini aktarıyor. Hafız Ahmet, 6 yaşında Yasin Sûresi’ni kasetten dinleyerek ezberleyince, çevresindeki insanların ‘Kur’an dinlemeyi seviyor, ezberi de iyi, sesi de güzel. Hafız olsun bu çocuk!’ gibi yönlendirmeleriyle 9 yaşında hafızlığa başlamış. Hafız Ahmet, Kur’an hocasının okuyuşlarını tekrar ederek günde 3, 5, 7 sayfa Kur’an ezberlemeye başlamış ve 9 ayda hafızlık belgesini almış. İstanbul İmam Hatip Lisesi’nden mezun olan Hafız Ahmet, şu an Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 3. sınıf öğrencisi. İmam hatip lisesinde okurken Türkiye geneli imam hatip liseleri arasında yapılan güzel Kur’an okuma yarışmalarında da dereceler kazanmış. Selman Okumuş’un Hırvatistan’daki dünya birinciliği Hafız Ahmet’in de hayallerini süslemiş. Selman Hoca ile 10 yıl boyunca telefondan ve yüz yüze güzel Kur’an-ı Kerim okuma üzerine çalıştığını anlatan Sarıkaya, dünya birinciliğini, 10 senelik hazırlığın meyvesi olarak görüyor.‘Engelli olmam, Kur’an’ı okumamave yaşamama engel değil!’Uluslararası Kur’an-ı Kerim okuyucusu olmak istediğini aktaran genç hafız, “Kur’an-ı Kerim’i okumak, anlatmak ve yaşamak istiyorum. Engelli oluşum Kur’an’ı anlamama ve anlatmama engel değil.” diyor. Engelli olmanın Kur’an’ı öğrenmeye engel olmadığını vurgulayarak “Engelli arkadaşlarım bunu fırsata çevirebilirler. Allah’ın bizlere verdiği bu özellik bizleri haramdan koruyor, haram zihni öldürüyor. Hafızlık, dünya ve ahiret kapılarını açan çok büyük bir nimet.” ifadelerini kullanıyor. Hafız Ahmet, ilahiyat fakültesini bitirdiğinde Kur’an alanında Kıraat-ı Aşere ile ilgili doktora yapmak istediğini söylüyor. Dünyaca meşhur imamları, Kâbe imamlarını, İsmail Biçer, Fatih Çollak ve Abdurrrahman Gürses’in Kur’an tilavetlerini dinlemenin kendisini etkilediğini belirten Hafız Ahmet, engelli olmanın hafız olmayı engellemediğini belirterek şunları tavsiye ediyor: “Ben yolda yürürken, gezerken Kur’an dinliyorum. Kur’an benim ayrılmaz bir parçam oluyor. Hafız olmada Kur’an-ı Kerim’i dinlemek, büyük mesafe kaydettiriyor. Çünkü O’nunla olan diyaloğumuzun, sevginin ve ezberin artmasına sebep oluyor.”

Devami...
 
Üst