KURTULUŞ İÇİN YEDİ GEÇİT
İlimsiz bir şey olmaz. İlim öğrenmek herkese farzdır. İlim, gerçek bir rehberdir. İlim başlara taçtır, herkes ona muhtaçtır. Doğru ibadet yapabilmek, hakkı bâtıldan ayırmak için, ilim öğrenmek şarttır. İlmi bugün bir âlimden öğrenmek kolay olmadığına göre, herkes bir âlimden öğrenemeyeceğine göre, gerçek İslâm âlimlerinin yazdıkları muteber eserleri okuyup öğrenmek gerekir.
Birkaç hadis-i şerif meali:
(Âlim ile oturmak, yüzüne bakmak ibadettir.) [Hakim]
(Âlimin nefesi zikir ve tesbihtir.) [Deylemi]
(Allahü teâlâ cahilin bir günahını affetmeden önce, âlimin kırk günahını affeder.) [Ebu Nuaym, Hatib]
(Âlimin iki rekat namazı, cahilin bin rekatından daha hayırlıdır.) [Şirazi]
(Âlimlerin uykusu ibadettir.) [İ.Gazali, İ. Rabbani, T. Kurtubi muhtasarı]
Âlim, yatarken sabah namazına kalkacağım, yarın şu faydalı işleri yapacağım diye niyet ederek uyur ve uykusu ibadet olur. Âlimin uykusu, cahilin ibadetinden hayırlıdır.
Cahil, ibadet ediyorum diye bid’at işleyebilir, günaha ve küfre düşebilir. Hakkı söyleyeceğim diye fitneye sebep olabilir. Onun için (Cahil ile bal yeme, âlim ile taş taşı) demişlerdir. İlmi ağaca benzetirsek, ibadet bu ağacın meyvesi gibidir. Ağaç olmadan meyve olmaz. Fakat meyvesiz ağacın az da olsa kıymeti vardır. Odun olarak istifade edilebilir. Bunun için ilmiyle âmil olmayan âlimi, muma benzetirler. Başkalarını aydınlattığı halde, kendisini yakıp bitirir.
Herkesin, tevhid ilminden doğru itikadı bilecek kadar öğrenmesi ve namaz-oruç gibi ibadetler için lüzumlu ilimleri bilmesi farzdır. Herkese her nimeti gönderen, yalnız Allahü teâlâdır. Her şeyi var eden, ancak Odur. Her varlığı her an varlıkta durduran, hep Odur. Allahü teâlâ birdir, ortağı ve benzeri yoktur. Bütün noksan sıfatlardan beridir. Kullardaki bütün iyi sıfatlar, Onun lütuf ve ihsanıdır. Hayatımız, aklımız, bilgimiz, gücümüz, işitmemiz, söyleyebilmemiz hep Ondandır.
İlim geçidi, meşakkatli ise de, hedefe ulaşabilmek için geçilmesi şarttır. İhlassız ve ibadetsiz, bu geçit geçilmez. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Âlimlere övünmek, cahillerle tartışıp, onları susturmak, insanların teveccühünü kazanmak için ilim öğrenen, Cehenneme gider.) [Tirmizi]
Peygamber efendimiz, miraç gecesi Cehennemdekilerin çoğunun fakirler olduğunu görmüştü. Bu fakirlerin, mal para fakiri değil, ilim fakirleri [cahiller] oldukları bildirilmiştir. O halde, Allahü teâlânın emir ve yasakları öğrenilip, ilmiyle âmil olmaya çalışılırsa, Allah’ın izniyle, bu engel de geçilmiş olur.
İlimsiz bir şey olmaz. İlim öğrenmek herkese farzdır. İlim, gerçek bir rehberdir. İlim başlara taçtır, herkes ona muhtaçtır. Doğru ibadet yapabilmek, hakkı bâtıldan ayırmak için, ilim öğrenmek şarttır. İlmi bugün bir âlimden öğrenmek kolay olmadığına göre, herkes bir âlimden öğrenemeyeceğine göre, gerçek İslâm âlimlerinin yazdıkları muteber eserleri okuyup öğrenmek gerekir.
Birkaç hadis-i şerif meali:
(Âlim ile oturmak, yüzüne bakmak ibadettir.) [Hakim]
(Âlimin nefesi zikir ve tesbihtir.) [Deylemi]
(Allahü teâlâ cahilin bir günahını affetmeden önce, âlimin kırk günahını affeder.) [Ebu Nuaym, Hatib]
(Âlimin iki rekat namazı, cahilin bin rekatından daha hayırlıdır.) [Şirazi]
(Âlimlerin uykusu ibadettir.) [İ.Gazali, İ. Rabbani, T. Kurtubi muhtasarı]
Âlim, yatarken sabah namazına kalkacağım, yarın şu faydalı işleri yapacağım diye niyet ederek uyur ve uykusu ibadet olur. Âlimin uykusu, cahilin ibadetinden hayırlıdır.
Cahil, ibadet ediyorum diye bid’at işleyebilir, günaha ve küfre düşebilir. Hakkı söyleyeceğim diye fitneye sebep olabilir. Onun için (Cahil ile bal yeme, âlim ile taş taşı) demişlerdir. İlmi ağaca benzetirsek, ibadet bu ağacın meyvesi gibidir. Ağaç olmadan meyve olmaz. Fakat meyvesiz ağacın az da olsa kıymeti vardır. Odun olarak istifade edilebilir. Bunun için ilmiyle âmil olmayan âlimi, muma benzetirler. Başkalarını aydınlattığı halde, kendisini yakıp bitirir.
Herkesin, tevhid ilminden doğru itikadı bilecek kadar öğrenmesi ve namaz-oruç gibi ibadetler için lüzumlu ilimleri bilmesi farzdır. Herkese her nimeti gönderen, yalnız Allahü teâlâdır. Her şeyi var eden, ancak Odur. Her varlığı her an varlıkta durduran, hep Odur. Allahü teâlâ birdir, ortağı ve benzeri yoktur. Bütün noksan sıfatlardan beridir. Kullardaki bütün iyi sıfatlar, Onun lütuf ve ihsanıdır. Hayatımız, aklımız, bilgimiz, gücümüz, işitmemiz, söyleyebilmemiz hep Ondandır.
İlim geçidi, meşakkatli ise de, hedefe ulaşabilmek için geçilmesi şarttır. İhlassız ve ibadetsiz, bu geçit geçilmez. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Âlimlere övünmek, cahillerle tartışıp, onları susturmak, insanların teveccühünü kazanmak için ilim öğrenen, Cehenneme gider.) [Tirmizi]
Peygamber efendimiz, miraç gecesi Cehennemdekilerin çoğunun fakirler olduğunu görmüştü. Bu fakirlerin, mal para fakiri değil, ilim fakirleri [cahiller] oldukları bildirilmiştir. O halde, Allahü teâlânın emir ve yasakları öğrenilip, ilmiyle âmil olmaya çalışılırsa, Allah’ın izniyle, bu engel de geçilmiş olur.