Hz. Ali (r.a.) ve Gavs-ı Azam, niçin Risale-i Nur’a çok büyük bir kıymet ve ehemmiyet

Eyvàh!

Well-known member
Hz. Ali (r.a.) ve Gavs-ı Azam, niçin Risale-i Nur’a çok büyük bir kıymet ve ehemmiyet

Hz. Ali (r.a.) ve Gavs-ı Azam, niçin Risale-i Nur’a çok büyük bir kıymet ve ehemmiyet vermektedirler?

[FONT=comic sans ms,sans-serif]
sozlersualar.jpg
Sekizinci Remiz[/FONT]

Bu remzin beyanından evvel en mühim, iki suale cevap yazılacak.

Birinci sual: Bütün kıymettar kitaplar içinde Risale-i Nur, Kur’ân’ın işaretine ve iltifatına ve Hazret-i İmam-ı Ali’nin (r.a.) takdir ve tahsinine ve Gavs-ı Azamın teveccüh ve tebşirine veçh-i ihtisası nedir? O iki zâtın kerametle Risale-i Nur’a bu kadar kıymet ve ehemmiyet vermenin hikmeti nedir?

Elcevap: Malûmdur ki, bazı vakit olur, bir dakika, bir saat; ve belki bir gün, belki seneler kadar; ve bir saat, bir sene, belki bir ömür kadar netice verir ve ehemmiyetli olur. Meselâ, bir dakikada şehid olan bir adam, bir velâyet kazanır. Ve soğuğun şiddetinden incimad etmek zamanında ve düşmanın dehşet-i hücumunda bir saat nöbet, bir sene ibadet hükmüne geçebilir.

İşte, aynen öyle de, Risale-i Nur’a verilen ehemmiyet dahi, zamanın ehemmiyetinden, hem bu asrın şeriat-ı Muhammediyeye (a.s.m.) ve şeâir-i Ahmediyeye (a.s.m.) ettiği tahribatın dehşetinden, hem bu âhirzamanın fitnesinden eski zamandan beri bütün ümmet istiâze etmesi cihetinden, hem o fitnelerin savletinden mü’minlerin imanlarını kurtarması noktasından, Risale-i Nur öyle bir ehemmiyet kesb etmiş ki; Kur’ân ona kuvvetli işaretle iltifat etmiş. Ve Hazret-i İmam-ı Ali (r.a.) üç kerametle ona beşaret vermiş. Ve Gavs-ı Azam (r.a.) kerametkârâne ondan haber verip tercümanını teşci etmiş.

Evet, bu asrın dehşetine karşı taklidî olan itikadın istinad kaleleri sarsılmış ve uzaklaşmış ve perdelenmiş olduğundan, her mü’min, tek başıyla dalâletin cemaatle hücumuna mukavemet ettirecek gayet kuvvetli bir iman-ı tahkikî lâzımdır ki dayanabilsin. Risale-i Nur, bu vazifeyi en dehşetli bir zamanda ve en lüzumlu ve nazik bir vakitte, herkesin anlayacağı bir tarzda, hakaik-i Kur’âniye ve imaniyenin en derin ve en gizlilerini gayet kuvvetli bürhanlarla ispat ederek, o iman-ı tahkikîyi taşıyan hâlis ve sadık şakirtleri dahi, bulundukları kasaba, karye ve şehirlerde, hizmet-i imaniye itibarıyla âdetâ birer gizli kutup gibi, mü’minlerin mânevî birer nokta-i istinadı olarak, bilinmedikleri ve görünmedikleri ve görüşülmedikleri halde, kuvve-i mâneviye-i itikadları cesur birer zâbit gibi, kuvve-i mâneviyeyi ehl-i imanın kalblerine verip mü’minlere mânen mukavemet ve cesaret veriyorlar.



Bediüzzaman Said Nursi

Şualar

 

akna

Well-known member
Hz. Ali (r.a.) ve Gavs-ı Azam, niçin Risale-i Nur’a çok büyük bir kıymet ..

Hz. Ali (ra) ve Gavs-ı Azam, niçin Risale-i Nur'a çok büyük kıymet ve ehemmiyet vermektedirler?

Sekizinci Remiz

Bu remzin beyanından evvel en mühim, iki suale cevap yazılacak.
Birinci sual: Bütün kıymettar kitaplar içinde Risale-i Nur, Kur’ân’ın işaretine ve iltifatına ve Hazret-i İmam-ı Ali’nin (r.a.) takdir ve tahsinine ve Gavs-ı Azamın teveccüh ve tebşirine veçh-i ihtisası nedir? O iki zâtın kerametle Risale-i Nur’a bu kadar kıymet ve ehemmiyet vermenin hikmeti nedir?

(Bütün kıymetli kitaplar içinde Hz. Ali’nin ve Abdülkadi Geylani Hazretleri’nin özellikle Risale-i Nur’a kerametle işaret ve teveccüh göstermesi hangi hikmete yöneliktir?)

Elcevap: Malûmdur ki, bazı vakit olur, bir dakika, bir saat; ve belki bir gün, belki seneler kadar; ve bir saat, bir sene, belki bir ömür kadar netice verir ve ehemmiyetli olur. Meselâ, bir dakikada şehid olan bir adam, bir velâyet (velilik makamı) kazanır. Ve soğuğun şiddetinden incimad etmek (donmak) zamanında ve düşmanın dehşet-i hücumunda bir saat nöbet, bir sene ibadet hükmüne geçebilir.

İşte, aynen öyle de, Risale-i Nur’a verilen ehemmiyet dahi, zamanın ehemmiyetinden(öneminden), hem bu asrın şeriat-ı Muhammediyeye (a.s.m.) ve şeâir-i Ahmediyeye (a.s.m.) ettiği tahribatın(tahriplerin) dehşetinden, hem bu âhirzamanın fitnesinden eski zamandan beri bütün ümmet istiâze(sığınma) etmesi cihetinden, hem o fitnelerin savletinden(saldırılarından) mü’minlerin imanlarını kurtarması noktasından, Risale-i Nur öyle bir ehemmiyet kesb etmiş ki(önem elde etmiştir ki); Kur’ân ona kuvvetli işaretle iltifat etmiş. Ve Hazret-i İmam-ı Ali (r.a.) üç kerametle ona beşaret vermiş(müjdelemiş). Ve Gavs-ı Azam (r.a.) kerametkârâne(kerametli bir şekilde) ondan haber verip tercümanını teşci etmiş(cesaretlendirmiş).

Evet, bu asrın dehşetine karşı taklidî(taklitten ibaret) olan itikadın(inancın) istinad (dayandığı) kaleleri sarsılmış ve uzaklaşmış ve perdelenmiş olduğundan, her mü’min, tek başıyla dalâletin (yoldan çıkmışlığın) cemaatle hücumuna mukavemet ettirecek(direnecek) gayet kuvvetli bir iman-ı tahkikî (taklit olmayan hakiki iman) lâzımdır ki dayanabilsin. Risale-i Nur, bu vazifeyi en dehşetli bir zamanda ve en lüzumlu ve nazik bir vakitte, herkesin anlayacağı bir tarzda, hakaik-i Kur’âniye ve imaniyenin (iman ve Kur’an hakikatlerinin) en derin ve en gizlilerini gayet kuvvetli bürhanlarla (delillerle) ispat ederek, o iman-ı tahkikîyi taşıyan hâlis ve sadık şakirtleri dahi, bulundukları kasaba, karye (köy) ve şehirlerde, hizmet-i imaniye (iman hizmeti) itibarıyla âdetâ birer gizli kutup (gavs) gibi, mü’minlerin mânevî birer nokta-i istinadı (dayanak noktası) olarak, bilinmedikleri ve görünmedikleri ve görüşülmedikleri halde, kuvve-i mâneviye-i itikadları cesur birer zâbit gibi, kuvve-i mâneviyeyi ehl-i imanın kalblerine verip mü’minlere mânen mukavemet (direnme gücü) ve cesaret veriyorlar.


Şualar, Sayfa 645
 
Üst